• Sonuç bulunamadı

SOSYAL BİR FENOMEN: GENÇLER

3.1. Gençlerde Şiddet

Suç ile iliĢkisi incelenen en önemli değiĢkenlerden biri yaĢtır. Suç ile ilgili sosyolojik araĢtırmaların hemen hepsinde yaĢ bir değiĢken olarak çalıĢmaya dahil edilmiĢtir. Gençlerde tutuklanma veya yasal otoriterlerle temas ne kadar erken yaĢlarda olursa, gençlerin ciddi suç aktivitelerine katılma olasılıkları da o kadar artar. ―Genel olarak kiĢinin cinsiyeti ne olursa olsun genç yaĢta hüküm giymiĢse ikinci kez hüküm giyme olasılığını yükseltir ve giderek diğer suçluları arasındaki zaman periyodu kısalır.‖ (Ġçli, 1992: 19 içinde, Nettle 1974: 100) Ġçli‘ye göre (1992: 31) çocukla aile bireyleri, bağımlı ve yönlendirilmeye çok uygun olduğu dönemde önemli bir iliĢki içerisindedir.

Bu iliĢki çocuğun sosyalleĢme süreci boyunca devam eder. Hiçbir çocuğun doğumunda ileride suçlu veya yasalara uyan bir birey olacağı tahmin edilemez. Ġlkel toplumlarda çocuk yetiĢtirme göreli olarak çok basitken, geliĢmiĢ toplumlarında karmaĢık ve güç bir iĢtir.

Geleneksel yapıda aile ile birlikte oturan büyükanne ve büyükbabalar veya diğer akrabalar, hatta komĢular çocuğun uyumlu ve hafif bir baskı ile kontrolüne ve sosyalizasyonunda yardımcı olmaktadırlar. Bu sorumluluk kentlerde çekirdek ailelerde tümüyle ebeveynlere aittir. Sayar‘a göre; (2008:70-79) gençler arasında arsızlık ve acımasızlık tırmanmakta ve erkekliğin kitabı

99

anti-sosyalliğin, zalimliğin, kan dökücülüğün kitabına uydurularak yeniden Ģekillenmektedir.

ġiddet sadece fiziksel güç kullanımı değildir, kelimelerle de Ģiddet uygulamak mümkündür. Kimi insanlar eĢlerine veya çocuklarına, kimi patronlar çalıĢanlarına karĢı o kadar feci bir dil kullanıyorlar ki bu sözlerin yaralayıcılığı bazen fiziksel bir darbeden bile ağır olabiliyor. ġiddet uygulayanlar genellikle öfkelerini denetlemekte zorluk çeken insanlardır.

―Ergenlik, çocukluk ve eriĢkinlik arasında çeĢitli fizyolojik, psikolojik ve sosyal değiĢikliklerin yaĢandığı bir geçiĢ dönemi olması nedeniyle ergenin düĢüncelerinde, duygularında ve davranıĢlarında dengesizliklere yol açan, fırtınalı ve stresli bir dönemdir.‖ (Yavuzer, 1994: 293) Bu dönemin en önemli sorunları kimlik ve benlik oluĢturma sorunları sayılabilir.

Kimlik bir takım yaĢantılar sonunda elde edilen bir yapı, bir oluĢumdur.

KiĢinin kendisini ayrı bir birey olarak tanımlama deneyiminden oluĢur. Kimlik kazanma süreci, peĢ peĢe sıralanma ve birbirini etkileyen özdeĢleĢmelerin bütünleĢme sürecidir. Gerçek durumun gerektirdiği kimlik ancak gerçek Ģartlar içinde, gerçek rollerin benimsenmesi ile kazanılabilir. (Onur, 1995: 212) Baymur‘a göre; (1993: 168-267) gençlik döneminin en büyük tehlikesi kimlik bunalımıdır. Kimlik karıĢıklığı yasayan genç kapanık olabilir.

Onur‘a göre (1993: 220) kimlik yaĢamın ilk yıllarında oluĢmaya baĢlar, ergenlikte biçim alır. Özyanık ise (1994: 37) çalıĢan çocuk ile kimlik bunalımı arasında iliĢki kurarak Ģu tespitte bulunmaktadır; ona göre çalıĢan çocuk iĢinde, ailesinde, okulunda ve içinde yaĢadığı toplumda sürekli bir kimlik çatıĢması yaĢamaktadır.

Para kazanıp görevlerini yerine getirdiğinde, ailesinin ekonomik yaĢamına katkıda bulunduğunda, yetiĢkin kimliğiyle; ebeveynlerine, okuyorsa öğretmenlerine itaat ettiğinde, çalıĢma deneyimini hiç dikkate almayan eğitim yöntemlerine katlandığında, çocuk kimliğiyle davranması beklenmektedir.

100

Moeller‘e göre; (2001: 41) ―Bu dönem süresince antisosyal ve suçlu davranıĢta geçici olarak artıĢ görülür. Daha da önemlisi 12 yaĢ civarında baĢlayıp 17 yaĢında en üst seviyeye çıkan ciddi Ģiddet suçları dramatik Ģekilde artar.‖

Steinberg‘in (2007: 499 içinde Loeber ve Farrington, 2000) ilettiğine göre gençlik döneminde iĢlenen ciddi suçların onda biri, 13 yaĢın altındaki çocuklar tarafından gerçekleĢtirilmektedir.‖ AraĢtırmacılar Ģiddet içeren suçların (saldırı, tecavüz, gasp ve cinayet) hem mala yönelik suçların (soygun, hırsızlık, kundaklama) ergenlik öncesi ile ergenlik dönemi arasında artıĢ gösterdiğini, lise yıllarında doruk noktasına eriĢtiğini ve genç yetiĢkinlik döneminde iniĢe geçtiğini göstermektedir. Ciddi suçlarda neredeyse her üç sanıktan birinin yaĢı on sekizin altındadır. (Steinberg, 2007: 499 içinde Federal Bureau of Infestigation, 1999)

―ġiddet olayları; özellikle de çocuklar açısından sadece ürküntü ve korkulara yol açmakla kalmaz; benzer Ģeyleri düĢünme, düĢleme özenme ve dahası taklit etme tehlikesini de içermektedir.‖ (Cereci, 2003: 115) Ġlk kez çocukluk çağında Ģiddet uygulayan çocuk, bu davranıĢı ergenliğe taĢır.

Gençlerin büyük bir bölümü Ģiddet davranıĢını ergenlik döneminde gerçekleĢtirir. Bazı gençler için Ģiddet, akranlarının saygınlığını kazanmak için, kendilik değerini yükseltmek için ya da yetiĢkinlerden bağımsız olduklarını göstermek için bir yol olarak görülür. ġiddet, ergenlerin yetiĢkinliğe geçerek yetiĢkin rollerini üstlenmeye baĢlamasıyla azalır. (Laufer ve Harel, 2003: 237) Suç iĢleme, saldırganlık ve diğer davranım sorunları ergenlerde ve genç yetiĢkinlerde çok daha yüksek oranda görülmektedir.

AraĢtırmalar, Ģiddet içeren suçların ergenlik öncesi ve ergenlik döneminde artıĢ gösterdiği, lise yıllarında doruk noktasına eriĢtiğini göstermektedir. (Steinberg, 2007: 492, 508) Ergenlik dönemi duyguların Ģiddet kazandığı bir dönemdir. Bu dönem abartılmıĢ, aĢırı, çabuk ve kolay değiĢen duygular ve coĢkularla yaĢanır.

101

Ergenin duyguları devamlılık göstermez. Kaygıdan mutluluğa, sevinçten sıkıntıya, öfkeden sevgiye geçme halleri sık sık görülür. Ergenin dünyasında bazı çeliĢkiler dikkat çekicidir. Yalnızlıktan duyulan hazzın yanı sıra, bir gruba katılma özlemi; yetiĢkinleri hor görme ama ona dayanma; endiĢe ve umutsuzluğa karĢın geleceğe coĢkuyla yöneliĢ bu dönemin çeliĢkili duyguları arasında sayılabilir. (Spenle, 1980: 85) Görüldüğü gibi sosyal bilimciler ergenlerin ve genç yetiĢkinlerin diğer yaĢ gruplarından çok daha yüksek oranda yasaları ihlal ettikleri konusunda hemfikirdirler.

ġiddet genç için zaman zaman önüne geçilemez bir hal alabilir. Çünkü Ģiddet onun için kimi zaman bir gruba baĢkaldırma biçimi, kimi zaman da kendisini ispat etme yoludur. Bu grup gencin birincil iliĢkiler yaĢadığı ailesi de olabilir, hiç tanımadığı ancak kendisine değer kazandıracak, statü sağlayacak baĢkaları da olabilir.

Bu ortak görüĢün temel nedeni statü suçları olarak bilinen ve tanımı gereği yalnızca küçük yaĢtakileri kapsayan belirli davranıĢlardan kaynaklanmaktadır. Statü suçlarının içinde okulu asma, evden kaçma ya da alkollü içki içme davranıĢları yer almaktadır. Bu davranıĢları yetiĢkinlerin göstermesi yasalara aykırı değildir. Ancak küçüklerin göstermesi yasalara aykırıdır. (Steinberg, 2007: 499 içinde Scott ve Woolard, 2004)

ġiddete itilen gençler gerek dünyada, gerekse ülkemizde oldukça önemli bir sosyal sorun haline gelmiĢtir. Balcıoğlu (2005: 89), Ģiddet olaylarının ergenlik döneminde artmasının nedenlerini Ģöyle sıralamıĢtır:

• Göç nedeniyle baĢta büyük kentler olmak üzere çeĢitli yerleĢim birimlerinde oluĢan kontrolsüz yapılaĢma ve nüfus artıĢı,

• Son yıllarda toplumdaki gelir adaletsizliğinin ve yoksullaĢma oranının artması.

• ĠĢsizlik olgusunun verdiği güvensizlik,

102

• Kültürel yozlaĢma ve yabancılaĢma, arabesk ve fantezi müzik,

• Sosyal problemlerin çözümünde Ģiddete baĢvurma.

Milli Eğitim Bakanlığı‘nın ―ġiddet Ġçermeyen Eğitim AraĢtırma Raporu‖na göre (2007: 34) Ģiddete baĢvuran gençlerde Ģu özellikler görülmektedir10:

1- Kıskançlık ve yoğun kaybetme korkusu,

2- BaĢkalarının davranıĢlarını kontrol etme isteği,

3- Ġstekleri yerine gelmediğinde aĢırı tepki,

4- Kendi ihtiyaçları, duyguları ve isteklerinin daha önemli olduğuna inanma,

5- Gerçekçi olmayan beklentiler,

6- AĢırı alınganlık,

7- DüĢük benlik saygısı (dıĢarıya karĢı aĢırı güvenli bir görünüm verebilirler,

8- Hatta buna kendileri de inanabilirler ama gerçekte olumsuz benlik algısına sahiptirler)

9- Sorunları için baĢkalarını suçlama eğilimi,

10- Ani duygu değiĢimleri,

10 http://yee.meb.gov.tr/dokuman/Sidicegitim.pdf EriĢim Tarihi: 11.09.2010

103

11- DavranıĢlarının baĢkaları (özellikle Ģiddet uyguladıkları kiĢiler) üzerindeki olumsuz etkilerini görmezden gelme ve kabul etmeme,

12- Aile Kurumu içindeki veya toplumdaki cinsiyet ayırımcılığı kalıplarından yararlanma,

13- ġiddeti arttırabilecek diğer etkenlerden birine sahip olma: Alkol veya madde bağımlılığı, ruhsal rahatsızlıklar gibi.