• Sonuç bulunamadı

Genç Kızların Anatomik Özellikleri, Vücut Oranları,

2.1.1.1. 18–25 Yaş Grubu Genç Kızların Anatomik Özellikleri

Türkçe sözlükte anatomi; “1. Đnsan, hayvan ve bitkilerin yapısını ve organlarının birbiriyle olan ilgilerini inceleyen bilim, teşrih, 2. Beden yapısı, gövde yapısı” ( www.tdk.org.tr, 07.10.2007)olarak tanımlanmaktadır.

Şener anatomiyi; “Đnsan vücudunun normal şekil ve yapısını, vücudu oluşturan

çeşitli organları, bu organlar arasındaki normal ilişkileri inceleyen bilim dalı” ( 1995: 4 )

şeklinde tanımlamaktadır.

Kocatürk ise anatomiyi; “Đnsan, hayvan ve bitkilerin yapısını ve bu yapıyı oluşturan türlü organlar arasındaki ilişkileri araştıran, inceleyen bilim dalı” (Kocatürk, 1986: 65) olarak açıklamaktadır.

Đnsan vücudu doğumdan ölüme kadar geçen süreçte birçok değişikliğe uğrar. Bu

Yumurta veya tohum aşaması 0–2 hafta Embryo aşaması 2–7 hafta

Fötal aşaması 7–40 hafta Doğum 40 hafta

• Bebeklik: Doğuştan 2 yaşına kadar • Đlk çocukluk: 2–6 yaş

• Çocukluk: Kızlarda 6–11 yaş; Erkeklerde 6–13 yaş

• Adolesans öncesi: Kızlarda 11–13 yaş; Erkeklerde 13–15 yaş • Adolesans başlangıcı: Kızlarda 13–15 yaş; Erkeklerde 15–17 yaş • Adolesans ortaları: Kızlarda 15–18 yaş; Erkeklerde 17–19 yaş • Adolesans sonları: Kızlarda 18–21; Erkeklerde 19–21 yaş • Yetişkinliğin başlangıcı: 21–35 yaş

• Yetişkinliğin ortaları: 35–50 yaş • Yetişkinliğin sonları: 50–65 yaş • Đhtiyarlığın başlangıcı: 65–75 yaş

• Đhtiyarlık: 75 sonrası (Aktaran: Sezer,2007).

Gelişim dönemleri incelendiğinde ilk bebeklik döneminde vücudun üst bölümlerinin alt bölümlerden daha büyük ve iri olduğu görülür. 6 yaşından sonra genç çocukluk devresine yaklaştıkça bacak ve kollardaki büyüme artışı gövde ile uyumlu olarak devam eder. Erkeklerde 6–12, kızlarda 6–10 yaş arası büyüme yavaş olarak devam etmektedir. 12 yaş döneminde kız ve erkeklerde dış fiziki farklılıklar belirginleşmeye başlar(Şener, 1995: 5).

Adolesans dönemde büyüme hızı bacak uzunluğundaki artışla başlar. Bacak bölgesinde önce ayaklarda, sonra baldırlarda daha sonrada bacakta uzama görülür. Boy uzaması 6–12 yaşları arasında yavaş seyrederken 14–15 yaşlarında fark edilebilir bir artış kazanır. Büyüme 25 yaşına kadar devam eder. Erişkin dönemde iki cins arasındaki farklılıklar şöyledir:

• Daha düşük kalça,

• Üst bedenin daha uzun olmasıdır (Aktaran: Şener, 1995).

Giysi üretimi için insan vücudunun yapı ve özelliklerini iyi bilmek gerekir çünkü vücut yapısı giysi üretiminin temelidir ( Rüştü Uzel And. Hazır Giyim- Deri Hazır Giyim Meslek Lisesi Türk Alman Đşbirliği Projesi, 1994: 18 ). Đnsanın kemik yapısı incelendiğinde herhangi bir kadın vücudunda 206 kemik bulunduğu bilinmektedir. Kadınlar genellikle boylarının azami uzunluklarına on altı yaşında erişirler. Ama bu gelişmenin tamamıyla durduğu anlamına gelmez. Omurga 20–30 yaş arasında 3–4 milimetre uzar. 50 yaşından sonra ise boy genellikle kısalır. Kemikler vücuda şeklini verir ve ne yapılırsa yapılsın iskeleti meydana getiren kemikler, yani kemik yapısı değiştirilemez ( Kişoğlu, 1987: 49 ).

Gövdenin kemik çatısı omurgadır. Boyundan başlayıp kuyruk sokumuna kadar devam eder ve vücudun dik durmasını sağlar ( Işıklar, 1988: 11 ). Omurga ortada iskeletin eksenini meydana getirir. Kollar, kürek ve köprücük kemikleriyle omurganın üst kısmına bacaklar leğen ve kalça kemikleriyle alt kısmına tutunmuştur. Kollar, iskeleti oluşturan kemiklerin çevresinde toplanarak, onları hareket ettirir ( Yıldız, 2000: 54 ).

2.1.1.2. 18–25 Yaş Grubu Genç Kızların Vücut Oranları

Güzel görünmenin, yerinde giyinmenin yaşamdaki rolü büyüktür. Kişinin kendine yakışanı giymesi vücut yapısını iyi tanımasıyla mümkündür. Đnsan vücudu oranları pek çok açıdan farklılık gösterir. Vücuda uygun giysiler seçmek bu farklılıklara dikkat etmekle mümkündür.

Vücudun bölümleri arasındaki oranlar kalıp çiziminde öncelikle dikkat edilmesi gereken noktalardır. Bu nedenle vücudun doğal bir ölçekle oranlayarak bölümlere ayırmak gereklidir. Böylelikle vücut ölçülerinin hesaplanması kolaylaşacaktır. Đnsan vücudunun en önemli özellikleri şunlardır:

• Vücut üç boyutludur ( en, boy, derinlik ).

• Vücut beden, baş, kollar ve bacaklar olmak üzere dört bölüme ayrılır. • Vücut bölümleri arasında orantı vardır.

• Duran vücut ölçüleri ile hareket halindeki vücut ölçüleri farklılık göstermektedir.

• Vücut oranları kadın, erkek ve çocuklarda farklılık gösterir (Rüştü Uzel And. Hazır Giyim- Deri Hazır Giyim Meslek Lisesi Türk Alman Đşbirliği Projesi, 1994: 18 ).

Vücut bölümleri arasındaki oranlar çok eski çağlardan beri özellikle sanatçıların ilgi alanı olmuştur. Bu konuda eski ve klasik Yunan, Roma ve Rönesans Đtalya’sında bazı kurallar geliştirilmiştir. Bu kurallar ideal güzelliği tanımlamaya yönelik olsa da, Rönesans sonrasında anatomik yaklaşımlar da önem kazanmıştır. Gerek sanatçılar gerekse hekimler insan bölümleri arasındaki orantılarda ölçü kabul edilebilecek bir referans aramışlardır ( Kişoğlu, 1987: 54 ).

Antik çağlarda insanlar bir orantı kuralı bulmaya çalışmışlardır. Rönesans’la birlikte gelen yeni sanat anlayışı dolayısıyla 15. yy sanatçıları da bu ölçülere uyarak antik Yunan geleneğini sürdürmüşlerdir. Da Vinci ve Dürer bu kuralları yeni gelişen bilim ve sanat ışığında incelemişler ve insan bedeni için uygun olan Orantı Kuralı’nı kabul etmişlerdir (Aktaran: Sezer, 2007).

Yapılan araştırmalar neticesinde vücut bölümlerinin oranlanmasında en çok kullanılan birimin baş uzunluğu olduğu ortaya çıkmıştır. Ludovice Dolce; başı, boyun sekizde biri olarak kabul etmiş ve şekilde görüldüğü gibi vücudu sekiz bölüme ayırmıştır.

• 1/ 8: Baş uzunluğu

• 1/ 8: Çene ucu ile göğüs ucu arası • 1/ 8: Göğüs ucu ile bel arası • 1/ 8: Bel ile kalça arası

• 1/ 8: Kalça ile bacak üstü yarı arası • 1/ 8: Bacak üst yarısı ile diz arası • 1/ 8: Diz ile baldır arası

• 1/ 8: Baldır ile topuk arası ( Şener, 1995:11 ).

Vücutla ilgili farklı bir oranlamada Leonardo da Vinci’ den gelmiştir. Leonardo da Vinci’ ye göre; ayakta dik duran bir insan ayaklarını hafif yanlara açar ve kollarını da hafifçe yukarı kaldırırsa, bu insanı daire ile sınırlandırmak mümkündür. Bu dairenin merkezi göbek olarak alındığında, ayaklar arası uzaklık dairenin yarıçapı kadar olduğunu ileri sürmektedir. Yine Leonardo da Vinci’nin düşüncesine göre kolları iki yana açık olarak ayakta duran insanı kare içine almak mümkündür (Kişoğlu, 1987:55).

Şekil 2. Leonardo Da Vinciye Göre Kollarını Đki Yana Açık Olarak Uzatan Đnsanın,

Günümüzde de kullanılan bir diğer kural ise ‘Altın Kesit’ kuralıdır. Bu kural M.Ö. 500 yıllarında yaşayan Yunanlı ressam Polyklet tarafından bulunmuştur. Bu kural, genellikle çizgilerin geometrik olarak bölünmesinde kullanılan bir dağılımdır ve oranlı dağılıma göre daha objektiftir (Şener, 1995:16).

Şekil 3. Altın Kesit’in Bulunuşu (Aktaran: Şener, 1995: 16).

AB: Bölünecek doğru parçası

BC: B’ den çıkan dik ( Boyu: AB / 2 ) BD: C merkezli yay

D: A merkezli yay (Rüştü Uzel And. Hazır Giyim- Deri Hazır Giyim Meslek Lisesi Türk Alman Đşbirliği Projesi, 1994: 20 ).

Altın Kesit kuralı insan vücudu üzerine uygulanırsa dağılım noktaları vücuttaki gerçek ayrım noktaları olan göğüs hattı, bel hattı gibi noktalarla çakışır. Örneğin tam boy üstten ayrılırsa, bel ekseni; tam boy alttan ayrılırsa, el parmak uçları; belden yukarı olan kısım üstten ayrılırsa, yaka ekseni bulunur (Aktaran: Sezer, 2007).

2.1.1.3. 18–25 Yaş Grubu Genç Kızların Vücut Tipleri

Gelişimini tamamlamış genç kızların yerinde ve güzel giyinmesi için vücut özelliğini ve tipini iyi tanımlaması gerekir (Bayraktar, 1993: 9).

Basit bir gözlem insan vücutları arasında önemli farklılıkların bulunduğunu, değişik vücut biçimlerinin olabileceğini göstermektedir. Uzun, kısa, zayıf, şişman vücut tipleri yanında, çeşitli vücut bölümleri arasındaki oranlarda bazı değişimler de gözlenebilmektedir. Şekilde Saller’ in çizdiği dört vücut tipi görülmektedir. Şekilde görüldüğü gibi beden ölçüleri arasındaki farklar vücudun dış görünüşünü geniş ölçüde etkilemektedir. Diğer yandan yağ dokusu, kas, eklem biçimleri de vücut görünümünü etkileyen faktörlerdendir(Başer, 1983: 9).

Şekil 4. Saller’ in Tanımladığı Geometrik Şekillerdeki Değişik Đnsan Tipleri (Başer,

1983: 9).

Đnsan vücudundaki farklılıklardan dolayı çeşitli vücut tipleri tanımlanmıştır.

Günümüzde vücut ölçüleri, baş ölçüsü temel alınarak 1/7 veya 1/8 oranında hesaplanır. Zayıf veya şişman, uzun boylu ve kısa boylu olmak durumu değiştirmemektedir (Yıldız, 2000: 54 ).

Vücut tiplerinin sınıflandırılmasında literatürde çeşitli sistemlerden bahsedildiği görülmektedir. Bunlardan biri Alman psikiyatris Ernest Kretscmer tarafından yapılan sınıflandırmadır.

Kretscmer insan vücudunu astenik, atletik ve piknik olmak üzere üç tipe ayırır. Bu tiplerin genel özellikleri kısaca şöyledir:

Astenik Tip: Bu tipler uzun bir yapıya sahiptirler. Zayıf vücut yapısı, dar omuzlu, ince kol ve bacaklı, ince uzun boyunlu, uzun ve dar göğüs kafesli ve yağsız karınlıdırlar. Genel olarak bu tipler normal uzunluk ölçülerine, dar genişlik ölçülerine sahiptirler(Aktaran: Yılmaz, 2006: 22).

Şekil 5. Astenik Tipler (Yılmaz, 2006: 22)

Atletik Tip: Bu tipteki insanlarda gelişmiş kemik ve kas yapısı dikkat çekmektedir. Orta ve büyük yapılı, geniş omuzlu, şişkin göğüs kafesli, düz karınlı ve üçgen bir vücuda sahiptirler(Kişoğlu, 1987: 56).

Şekil 6. Atletik Tipler (Yılmaz, 2006: 22).

Piknik Tip: Basık bir yapıdadırlar. Geniş göğüs ve karın çevreli, göğüs kafesi çıkıntılı, kısa ve kalın boyunlu tiplerdir. Piknik tipli kadınlarda yağlar daha çok göğüs ve kalçalarda olmak üzere vücutta birikir(Aktaran: Yılmaz, 2006: 22 ).

Şekil 7. Piknik Tipler (Yılmaz, 2006: 23).

Diğer bir sistem ise William Sheldon tarafından vücudun dış görünüşüne bakılarak yapılan biçimsel sınıflandırmadır. Modern sınıflandırmanın kurucusu Sheldon kendi adıyla anılan ‘yapı tipi’ kavramını 1940 yılında ortaya koymuştur. Sheldon sınıflaması fiziki yapıya göre kişilik ve davranış modellerinin ayrımını amaçlayan araştırmalarda kullanılmıştır. Sheldon 4000 üniversite öğrencisinin ön, yan ve arkadan boyutları standart hale getirilmiş, fotoğraflarını çekerek çalışmalarını oluşturmuş ve bugün yaygın olarak

kullanılan Sheldon Atlasını meydana getirmiştir(Alptekin, 1998:10). Sheldon vücut tiplerini üç gruba ayırmıştır. Bunlar:

Endomorfik Tipler: Bu tipteki insanlar da büyük yuvarlak kafa, kısa kalın boyun, yayvan kalın gövde, yağlı göğüs, kısa kollar ve kısa kaba bacaklar görülmektedir(Şener, 1995: 7).

Şekil 8. Endomorfik Tipler (Aktaran: Şener, 1995: 7).

Mezomorfik Tipler: Bu tipte kemikler orta ya da kalındır. Göğüs çevresi geniş, bel ile kalçalar ince, geniş omuzlu, yuvarlak düşük belli, adaleli kollu ve vücut yapısı da güçlüdür(Kişoğlu, 1987: 58).

Ektomorfik Tipler: Bu tip görünüşüne sahip insanlar narinlik ve kibar görünümleri ile göze çarparlar. Kemikler küçük ve kaslar incedir. Uzun yuvarlak boyun, uzun yuvarlak göğüs, öne doğru dar omuzlar, uzun kollar, düz karın, uzun ince bacaklar ve belirgin kalçalar Ektomorfik tipte göze çarpar(Şener, 1995: 9).

Şekil 10. Ektomorfik Tipler (Aktaran: Şener, 1995: 9).

Vücut biçimlerinin sınıflandırılmasında, endüstriyel üretim planlaması için de çeşitli vücut tiplemesi yapılmıştır. Martin B. Popkin on iki vücut tipi tanımlamıştır, bu sayının çok fazla olması hazır giyim üretimi için kullanışlı olmadığını göstermiştir. Francis E. Rendall da “Konfeksiyonda beden boyutlarının belirlenmesinde antropometrik uygulamalar” isimli araştırmasında beş kadın ve beş erkek vücut tipi tanımlamıştır.

Başka bir görüşe göre vücut tiplerini üç grupta incelemiştir. Bunlar:

Erkek vücut tipleri: Erkek vücutları çok şişman, şişman, dolgun, normal, atletik ve ince tipler olarak ayrılmıştır.

Bayan vücut tipleri: Bayanların vücutları çok şişman, dolgun, normal, harmonik ve ince vücut yapısı olarak kategorilere ayrılmıştır.

Bebek ve çocuk vücut tipleri: Bu tipler ise erkek çocuk ve kız çocuk vücut tipleri, okul çocuklarının vücut tipleri, genç erkek ve genç kız vücut tipleri, bebekler olarak sınıflandırılmıştır(Aktaran: Yakartepe ve Yakartepe, 1995).

2.1.1.4. 18–25 Yaş Grubu Genç Kızların Vücut Duruşları

Güzel görünmek için vücuda uygun giyinmek, vücut tipini tanımak ya da vücut oranlarını bilmek yetmez aynı zamanda vücut duruşunu da bilmek ve tanımak gerekir. Diğer faktörlerin yanında giysiyi vücut duruşuna uygun yapmak önemlidir. Kusurlu sayılabilecek bir vücuda yapılan giysilerde, giysi modelini insan vücuduna uygun hale getirmek vücudu ideal bir hale dönüştürebilir.

Temel olarak vücut duruşları üç kısıma ayrılır. Bunlar: • Normal vücut duruşu

• Dik vücut duruşu • Sarkık vücut duruşu

Normal vücut; ideal vücut şeklidir, sık rastlanır. Omuzlar dik veya sarkık değildir.

Dik vücut; göğüs önde ve geniştir. Az rastlanan atletik bir görünüme sahiptir. Duruş dolayısıyla göğüs şişkin, sırt ise düz bir yapıdadır.

Sarkık vücut; sırt kısım yuvarlaklaşmış ve uzamıştır bundan dolayı göğüste bir daralma meydana gelmiştir. Sık rastlanan bir duruş şeklidir(Işıklar, 1988: 7).

• Normal duruşlu vücut • Dik duruşlu vücut • Öne eğik duruşlu vücut

• Göbekli vücut(Başer, 1983: 10).

Singer dikiş ansiklopedisinde vücut duruşları omuz, bel ve kalçanın genel görünümüne göre oluşturulmuştur. Bunlar:

• Eşit genişliğe sahip omuz ve kalçaların yanında ince bel • Omuzlardan geniş kalçalar

• Eşit ölçüde omuz, bel ve kalça

• Kalçadan geniş ölçüye sahip omuzlar(Aktaran: Kurt, 2007: 26).

Şekil 12. Omuz, Bel ve Kalça Özelliğine Göre Vücut Tipleri (Aktaran: Kurt, 2007: 26).

• Normal duruş: Normal duruşta sırt ve kalça aynı düzlem üzerindedir, baş ise düzlemden biraz içerdedir.

Şekil 13. Normal Duruş (Cedimağar vd., 1988: 25).

• Kambur duruş: Sırt ve kalça aynı düzlem üzerinde, baş düzlemden fazla içerdedir. Bu duruşa sahip vücutlarda yan bel kısalır arka bel boyu uzar, kamburluk farkı bulunur.

• Dik duruş: Baş, sırt ve kalça aynı düzlem üzerindedir. Bu duruşa sahip vücutlarda arka bel boyu kısa yan bel boyu ise uzundur.

Şekil 15. Dik duruş (Cedimağar vd., 1988: 28).

• Karnı ve baseni önde duruş: Baş düzlem üzerinde, sırt düzlemden biraz içeride, kalça düzlemden sırta göre fazla içeridedir.

• Hem kambur hem de karnı baseni önde duruş: Sırt düzlem üzerinde baş ve kalça ise düzlemden içeridedir(Cedimağar ve diğerleri, 1988: 25).

Şekil 17. Hem Kambur Hem de Karnı Baseni Önde Duruş (Cedimağar vd., 1988: 29).

2.1.2. 18–25 Yaş Grubu Genç Kızların Anatomik ve Psikolojik Özellikleriyle Giyim Đlişkisi

Ergenlikle birlikte genç kız ve erkeklerde hem fiziksel hem de psikolojik olarak birçok değişiklik görülmektedir. Đki cinsiyet içinde bu duruma alışmak zaman almaktadır.

Fiziksel gelişim, başlangıçta ikinci derece cinsel niteliklerden oluşmaktadır. Kızlarda omuzlar yuvarlaklaşır, göğüs ve kalçalarda deri altına toplanan yağ miktarı artar. Göğüs ve kalçalar büyür, göğüs uçları olgunlaşır. Erkek çocuklarda ergenlik döneminde kızlardan farklı olarak kol ve bacak adalelerinde bir gelişme olur. Göğüs kafesi ve

omuzlar genişler, vücut ve yüz erkeksi görünüm kazanır

(www.aktuelpsikoloji.com,18.12.2008).

Yaşamın her döneminde insan psikolojisi üzerinde büyük etkileri olan giyim, ergenlik kültürünün de en dikkat çekici özelliklerinden biridir. Çocukluğun sonlarında veya ergenliğin başlarındaki henüz büyümesini tamamlamamış birey için uygun ölçülerde

Ergenlikten önce çocuk giysilerini kendi seçememektedir. Ancak ergenliğe adım atmakla birlikte aileler yavaş yavaş giysi seçme özgürlüğünü çocuğa bırakmaktadırlar. Çocuğa bu hususta örnekler gösterip aile bütçesi hakkında bilgi vermektedirler böylece çocuk karar verebilme özgürlüğüne kavuşmaya başlamaktadır(Uğurel Şemin, 1992: 157).

Đşin başında giysilerini ebeveyn yardımıyla alsa da zamanla deneyim kazanmakta ve artık

kendi giyimine kendi karar vermek istemektedir. Ergenliğin verdiği psikoloji ile giysi konusunda hassaslaşmakta ve müdahale edildiğinde hırçınlaşmaktadırlar.

Giysi seçimi; gencin hayatında, değişen vücudunu tanıyıp, kabullenmesi, gencin kimliğini kazanması, ilgi ve ihtiyaçlarını tanıması, tarzının oturması ve en önemlisi gencin kendine güvenen bir birey olarak yaşama atılması ve verdiği kararları kabullenmesi açısından önemlidir(Kurt, 2007: 33).

Çocukluktan çıkmış genç kızlar sahip oldukları yeni görünümleriyle giysi seçimlerinde farklı tarzlara yönelmektedirler. Giysi seçerken güzel görünmenin, rahat giyinmenin yanı sıra giysilerin vücutlarındaki kusurları gizlemeye de yönelik olmasına dikkat etmektedirler. Böylece güzel görünürken aynı zamanda psikolojilerini de rahatlatacak seçimler yapmaktadırlar.