• Sonuç bulunamadı

1.4. TÜRKİYE’DE GÖRÜLEN GÖÇ HAREKETLERİNİN ÖZELLİKLERİ

2.1.3. Siyasal Katılma ve Siyasal Kaynaklar

2.1.3.8. Gelir

Bireylerin siyasal katılma davranışların etki eden bir diğer kaynak ise gelirdir. Siyasal kaynaklar içerisinde önemli yeri olan gelirle siyasal katılma arasında orantılı bir ilişkinin olduğu gözlemlenmiştir. Buna göre bireylerin gelir seviyelerinin yükselmesinin siyasal katılma yönünde olumlu etki yaratacağı, varlıklı olanların daha az varlıklı olanlara göre daha çok siyasal hayata katılabilecekleri ileri sürülmüştür. Bunu doğrulayan bazı araştırmalar olmasına karşın, her zaman ve her yerde gelirin siyasal katılmayı arttırıcı yönde kesin bir etkide bulunabileceğini söylemek doğru olmayacaktır.326 Ancak genel olarak bir değerlendirme yapılırsa, alt gelir gruplarında siyasete katılma yoğunluğunun, üst gelir gruplarına göre çok daha az olduğu söylenebilir. Özellikle de bu alt gelir grupları Türkiye’deki gibi kaderci ve şükürcü bir kültür yapısına sahipse bu oran daha da azalmaktadır. Üst gelir gruplarının genellikle kültür ve eğitim düzeylerinin yüksek olması, örgütlenmiş olmaları her düzeyde siyasete katılımlarını arttıracaktır.327

Üst gelir gruplarının ilgisi, siyasi meseleleri izlemelerinden, siyasi gelişmeler hakkında haberdar olma yeteneğine sahip olmalarından ve çıkarları ile yakından ilgilenmelerinden kaynaklanmaktadır. Diğer taraftan alt gelir grupları güç hayat

şartları ve ağır geçim baskısı altında bulunmaları nedeniyle, katılım faaliyetlerine – özellikle seçimlere katılmaya- hayat tarzlarını değiştirebilecek bir araç olarak bakmaktadırlar.328

Ekonomik anlamda yaşanan modernleşme ile birlikte bireylerin gelir seviyelerinde yaşanan değişme veya artış, özellikle toplumun sosyal tabakalaşma sisteminde ve örgütsel yapısında meydana getirdiği değişmelerle birlikte siyasal katılmayı etkiler. Çünkü toplumlar ekonomik anlamda geliştikçe, orta sınıfların toplam nüfus içerisindeki oranı artar; yani toplum yapısı bir piramit şeklinden çıkarak, alt ve üst uçları nispeten dar, ortası geniş bir elmas görünümü alır. Yapılan araştırmaların birçoğu göstermiştir ki, yüksek gelir seviyesine erişmiş kişiler siyasal faaliyetlere daha fazla ilgi göstermekte ve katılmaktadır. Bu bağlamda, toplumda orta

326

Dursun, a.g.e., s.238. 327 Öztekin, a.g.e., s.226.

328 Nermin Abadan, Ahmet Yücekök, “1961-1965 Seçimlerinde Büyük Şehirlerde Gelir Durumuna Göre Oy Verme Davranışları”, A.Ü.S.B.F. Dergisi, C: 21, S: 4, 1966, s.107.

sınıflara mensup kişilerin oranlarının yükselmesi, siyasal katılmanın da artması sonucunu doğurur.329 Bu nedenle yüksek ekonomik gelişme gösteren ülkelerin, düşük gelişme seviyesindeki ülkelere oranla daha yüksek bir katılım oranına sahip olduğunu söyleyebiliriz.330 Bunu ise, Karl W. Deutsch’un gerçekleştirmiş olduğu ve sosyal mobilizasyon ve politik gelişme arasındaki ilişkiyi ele aldığı çalışması ile örneklendirebiliriz. Deutsch ekonomik anlamda gelişmiş olan ülkelerde, politik hayata katılan insan sayısının da buna orantılı olarak arttığını belirtmiştir. Bununla birlikte kırdan kente gelen insanların geldikleri yerde ekonomik gelir elde etmeye başlamalarına ve kitle iletişim araçlarından daha fazla yararlanmaya başlamaları ile sosyal ve politik hayata ilgilerinin artacağını da belirtmiştir.331

Görüldüğü gibi siyasal katılma, birçok farklı siyasal kaynaktan beslenmekte ve bu kaynaklar tarafından şekillendirilmektedir. Sayılan bu kaynaklar tek başlarına bir etki yaratabildikleri gibi, diğer kaynaklarla da etkileşime girerek siyasal katılma üzerinde etki yaratabilmektedirler. Örneğin; kentleşme, bireylerin siyasal katılma davranışlarında olumlu ya da olumsuz bir etki yaratabilmektedir. Ancak, kentleşme sayesinde kentlerdeki yüksek eğitim olanaklarından faydalanarak bireyin eğitim seviyesinin yüksek olmasıyla beraber statüsü yüksek bir meslek sahibi olması, bunun neticesinde de yüksek bir gelire sahip olunması ve bu olanakla birlikte bireyin kitle iletişim araçlarından daha fazla faydalanabilmesi imkânının ortaya çıkması, kitle iletişim araçlarından daha fazla faydalanması ile birlikte siyasal bilinçlenmenin artmasıyla örgütlere üye olunması gibi birçok ilişki ağını da beraberinde taşıyarak bir etkileşim yaratarak bireyin siyasal katılmasına etki edebilmektedir.

Siyasal kaynaklar her zaman ve her mekânda aynı etkiyi yaratmamaktadırlar. Toplumdan topluma ve hatta bireyden bireye katılma durumları farklılık gösterebilmektedir. Ancak burada Türkiye açısından bir değerlendirme yapılacak olursa Türk halkının genel olarak siyasal katılma faaliyetlerinin en temel öğelerinden biri olan seçimlere katılma konusunda oldukça istekli olduğu görülmektedir.

329

Özbudun, a.g.e., s.8.

330 Milbrath and Goel, a.g.e., s.94.

331 Karl W. Deutsch, “Social Mobilization and Political Development” The American Political

Tablo-8: Seçim Yılına Göre Kayıtlı Seçmen, Oy Kullanan Seçmen Sayısı ve Katılım Oranı

Kaynak: www.tuik.gov.tr (10.03.2010)

Grafik-5.1. Yıllara Göre Kayıtlı Seçmen Sayısı ve Oy Kullanan Seçmen Sayısı*

* Tablo-7’deki verilerden yararlanılarak hazırlanmıştır. Seçim Yılı Kayıtlı Seçmen

Sayısı Oy Kullanan Seçmen Sayısı Katılım Oranı (%) 1950 8.905.743 7.953.085 89.3 1954 10.262.053 9.095.617 88.6 1957 12.078.623 9.250.949 76.6 1961 12.925.395 10.522.716 81.4 1965 13.679.753 9.748.678 71.3 1969 14.788.552 9.516.035 64.3 1973 16.798.164 11.223.843 66.8 1977 21.207.303 15.358.210 72.4 1983 19.767.366 18.238.362 92.3 1987 26.376.926 24.603.541 93.3 1991 29.979.123 25.157.089 83.9 1995 34.155.981 29.101.469 85.2 1999 37.495.217 32.656.070 87.1 2002 41.407.027 32.768.161 79.1 2007 42.799.303 36.056.293 84.2

Grafik-5.2. Yıllara Göre Seçimlere Katılım Oranı*

* Tablo-7’deki verilerden yaralanılarak hazırlanmıştır.

Yukarıdaki tablo ve grafiklerden de anlaşılacağı üzere Türk halkı 1969 ve 1973 seçimleri dışında genel olarak %70’in üzerinde seçimlere katılma oranına sahiptir. Yine bu %70’lik oran birkaç istisna dışında genel olarak %80’lik bir oranın üzerine ulaşmaktadır.

Bir toplumun demokratik olup olmaması vatandaşların farklı görüş ve tepkilere sahip olmasına bağlıdır. Toplumun küçük bir kısmı hükümet işlerine ve kamu politikalarına sürekli olarak ilgi gösterirken, büyük bir çoğunluğu sadece kritik zamanlarda –özellikle de seçimlerde- hükümet işlerine ve kamu politikalarına katılma eğilimi gösterirler.332 Bu durumun oluşmasında şüphesiz ki yukarıda sayılan siyasal kaynakların etkisi çok büyüktür. Bununla birlikte daha önce de değinildiği gibi bireylerin içinde yaşadıkları sosyo-kültürel mekânların yani çevrelerinin gerek sosyal davranış normlarında gerekse siyasal davranış biçimlerinin şekillenmesinde önemli rol oynadığı bilinmektedir. Bu kapsamda konumuzla ilgili olarak

göçmenlerin genelde siyasal davranışlarının özelde ise siyasal katılma biçimlerinin

şekillenmesinde göç ettikleri yeni yerin oldukça önemli rolü olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle göçmenlerin siyasal davranışlarına değinmek faydalı olabilecektir.

Benzer Belgeler