• Sonuç bulunamadı

112

Döküm endüstrisinin önemi gün geçtikçe, makinelerde kullanılan döküm oranının da artmasıyla daha iyi anlaşılmaktadır. Artık yüksek kalitede üretim gerçekleştirilmesi için döküm standartlarının iyi bilinmesi ve bu standartlar çerçevesinde üretim yapılması gerekmektedir.

Çevre illerde özellikle Kocaeli ve Bursa bölgesinde de makine imalat sektörü sürekli gelişmekte, döküm sektörüne olan ihtiyaç artmaktadır. Mevcut durumda tespit edilen husus TR81 Düzey–2 bölgesinde ihtiyaç olan döküm işlerinin büyük oranda diğer illerde yaptırılıyor olmasıdır.

Kalıp sektörüne ilişkin tespit edilen durum şu şekildedir. Kalıp dış ticareti konusunda ülkemiz net ithalatçı konumundadır. Aşağıdaki grafikte de görüleceği üzere ihracat miktarımız son 3 yılda belirli aralıkta kalırken ithalat miktarımız artmıştır. Bu açıdan yurt içi pazarda kalıp ihtiyacından bahsedilebilir.

Grafik 11: Türkiye Kalıp Dış Ticareti (Kaynak: TÜİK)

Kalıp sektörünün bölge makine imalatçısı firmalara bakan çok önemli bir yönü bulunmaktadır. Bilindiği üzere bölgemizde imalatı yapılan boy kesme ve dilme hatları, trapez hatları vb diğer sac işleme hatları yoğun olarak çelik servis merkezlerinde kullanılmaktadır. Çelik servis merkezlerinin hizmet verdikleri sektörlerin başında otomotiv ve beyaz eşya sektörü gelmektedir. Günümüzde artık nihai sac kullanıcıları sadece kesilmiş ve dilinmiş sac istememekte, çelik servis merkezlerinin nihai şekle mümkün olan en yakın formu sağlayarak teslim etmelerini istemektedirler. Bu noktada da önümüze çıkan en önemli ihtiyaç sac şekillendirme kalıplarının mevcut boy kesme hatları ve diğer hatlara entegre edilmesi hususudur. Üretim hatlarına entegre sac şekillendirme kalıpları rekabet noktasında işletmelerimizi bir adım öne çıkartacaktır. Bu açıdan bölgede kalıp sektörünün gelişimi önemlidir. Mevcut durumda da makine imalatçısı firmalar kalıp ihtiyaçlarının tamamını bölge dışından tedarik etmek suretiyle karşılamaktadır.

0

172,5 165,7

185

256

330

2010 2011 2012

Kalıp İhracatı Kalıp İthalatı

113 Sondaj Ekipmanları İmalatı

Sondaj ekipmanları birçok alanda kullanılmakla birlikte özellikle petrol ve jeotermal enerji aramacılığında kullanım oranı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizdeki petrol ve jeotermal enerji aramalarını yöneten işletme olan TPAO (Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı) 2013 yılında 115 kuyuda 197.123 metre sondaj faaliyetinde bulunmuş, bu çalışmalar neticesinde, 15 kuyu petrollü, 1 kuyu ise gazlı kuyu olarak sonuçlanmıştır.

19. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansında BM Holding tarafından gerçekleştirilen “Petrol ve Jeotermal Enerji Aramacılığında Yerli Sondaj Sanayiinin Önemi”

başlıklı sunumda sektör açısından çok önemli bilgiler paylaşılmakta olup öne çıkan hususlar şu şekildedir.

- 2004’ten itibaren 25–30 USD/varilden 80-120 USD varile yükselerek sabitlenen ham petrol fiyatları ve çevresel hassasiyetler dünyada petrol-doğalgaz-jeotermal enerji arama ve üretimine müthiş bir ivme kazandırmıştır. Aynı ivme petrol-doğalgazda fiyat kaldıracı, jeotermal enerjide yasal düzenlemeler, teşvikler ve açılan ruhsat ihaleleri ile ülkemize de aynen yansımıştır.

- Buna bağlı olarak sondaj makine ve ekipmanları ile sondaj hizmetlerinde Türk şirketleri için ulusal ve uluslararası pazarlarda büyük fırsatlar doğmaktadır.

- Türk sondaj sanayii, su, petrol, jeotermal enerji faaliyetlerinde yükselen yabancı pazarların yükselen yıldızı olmaya ciddi bir adaydır.

- Bu sektörün doğuracağı imkanlar ithalatın azalmasına ve ihracata fırsat yaratarak ülkemizin ithalat kaynaklı cari açığın azalmasında bir katkı sağlayacaktır.

- Kıta Afrikası’nın içme ve kullanma amaçlı su ihtiyacına yönelik mal ve hizmet pazarı ile Afrika madencilik, jeotermal ve petrol E&P sektörünün mal ve hizmet ihtiyaçları da, fırsatlar iyi değerlendirilebilirse, Türk sondaj sanayisi, mal ve hizmet üretim sektörü için küçümsenmeyecek bir iş potansiyeli taşımaktadır.

- Öte yandan, ülkemiz sondaj sektörüyle ilgili ulusal farkındalık ve güven, son derece düşüktür. Bunun nedeni sektörün pahalı da olsa çok bilinen batı markaları ile ucuz Çin ürünlerini tercih etme eğilimidir. Şu aşamada çok sayıda şirketin yerli ürün alımını düşünmesine karşın bunu pek az şirketin gerçekleştirdiği görülmektedir. MTA, TPAO ve TPIC gibi şirketlerin tercihleri de şimdilik aynı yönde, yabancı üründen yanadır.

Ancak, son yıllarda ülkemiz yerli sanayinde yaşanan olumlu gelişmeler sonrasında başta Enerji Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlar yerli sanayiinin kullanımını teşvik edici çalışmalara başlamışlardır. 20.08.2014 tarihinde Enerji Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada istenilen kalite ve özelliklere sahip yerli sondaj kulelerinin imal edilmesi durumunda TPAO’nun kullanacağı belirtilmiştir. Aynı açıklamaya ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir;

114

Ülkemizin coğrafi konumu ve kendi iç gelişim potansiyeli, ülke yetkililerinin ithal ürünlerin azaltılmasına yönelik geliştirdiği stratejiler ve mevcut yerli sondaj kulesi çalışmalarında gelinen nokta sondaj ekipmanları sektörüne yönelik bir potansiyelin olduğu, konu ile ilgili daha detaylı analizlerle değerlendirmelerin yapılması sonrasında ilgili yatırım kararlarının verilebileceği düşünülmektedir.

Bu noktada belirtilmesi gereken önemli bir konu da Enerji Bakanı Taner Yıldız tarafından yapılan açıklamada yerli sondaj platformu üretimi kabiliyetinin tersanecilik sektöründe bulunduğu ifade edilmiştir. Kdz. Ereğli bölgesinde bulunan tersanecilik sektörünün içinde bulunduğu zor durum herkesin malumu olup tersanecilerin de içinde yer aldığı butik bir sondaj ekipmanları kümesinin bölgede kurulabilirliği önemli bir araştırma konusudur.

• Türkiye'de Son 11 Yılda Sondaj Sektörüne 7,4 Milyar Dolar Kaynak Ayrılmıştır.

• Bu Kaynağın 5 Milyar Doları Ekipman İthalatına Harcanmıştır.

11 Yıl 7,4 Milyar $

5 Milyar $

• 2013 yılında bir önceki yıla göre 6 kat artışla 173 kuyu açılmıştır.

173 Kuyu

Benzer Belgeler