• Sonuç bulunamadı

Geleneksel eğitim yönteminde amaç bir kişiye belli bilgilerin aktarılmasıdır. Bilgi aktarımı sırasında öğretmen aktif, öğrenci ise pasif bir roldedir (Parette ve diğ.,2000).

Geleneksel öğretimde öğretmen program ve konuları belirler, öğrenmeyi kontrol eder, sessizliğe ve düzene önem verir (Temel ve Dere, 1999). Etkileşimin başlaması öğretmenden öğrenciye ve öğrenciden öğretmene olmak üzere çift yönlü olmasına rağmen öğretmen merkezlidir (Poyraz ve Dere, 2001). Öğretme sürecinde öğretmen sadece sözel anlatım yöntemini kullanır. Soru sorduğunda öğrenciden tek seferde doğru cevap vermesini bekler ( Dere,2000).

Geleneksel öğretimin amaçları, müfredat geliştiriciler tarafından belirlenir. Hem strateji hem de içeriğin dışarıdan sunulduğu müfredat programı belirgindir. Öğretilmek istenen konular önemlidir ve sonuçta çocukların bu bilgileri kazanmaları istenir. Çocuklardan sürekli dikkat et, sessiz dinle, söylenenleri yap gibi emirlere uyması istenir (Temel ve Dere, 1999).

Geleneksel eğitim yönteminde grup öğretimi esas alınarak genellikle grup eğitimi verilir. Çocukların sınıf arkadaşlarına uyum sağlamasının önemine inanılır. Çocuksal bireyselden çok grup amaçlarına teşvik edilmekte ve bütün çocuklarda aynı gelişmenin olması beklenmektedir. Düşük performansa sahip çocuk yeterince çalışmayan niteliktedir (Dere, 2000). Birey ve onun özellikleri ihmal edilerek, grubun özelliğine göre öğretim araç ve yöntemleri seçilmekte ve uygulanmaktadır. Geleneksel öğretimin bir diğer özelliği de öğretimde öğretmenin aktif, öğrencinin ise pasif olmasıdır. Öğretmen bilgi aktaran, öğrenci ise dinleyicidir.

2.3.1. Geleneksel Öğretimle Matematik Öğretimi

Geleneksel öğretim uygulamalarında matematik dersinde öğretimin, öğretmenin işlemi anlatması, kuralları açıklaması ve az sayıda örnek çözmesinden sonra öğrencilerin farklı örnekleri kendi başlarına çözmeleri şeklinde yürütüldüğü, çok sayıda alıştırma çözmeninse konunun öğrenilmesine yardımcı olmadığı hatta giderek yanlış yapma ihtimalini arttırdığı bilinmektedir (Parmar ve Cawley, 1992).

2.4. ZİHİNSEL ENGELLİ ÖĞRENCİLERE YAPABİLDİĞİNİ DİKKATE ALARAK DÜZENLENMİŞ ÖĞRETİMLE İLGİLİ TÜRKİYE VE YURT DIŞINDA YAPILAN ARAŞTIRMALAR

Ülkemizde B.E.P’larının aşamaları dikkate alınarak hazırlanmış, B.E.P’larının etkililiğine ilişkin yapılmış bir tane araştırma bulunmaktadır. Bu araştırmaya aşağıda yer verilmektedir.

Timuçin (2000), zeka bölümü dikkate alınarak eğitim ortamına yerleştirilmiş öğrencilerin bulunduğu sınıfta, öğrencilerin yapabildiklerine göre hazırlanarak sınıf öğretmenine verilen öğretim planıyla yapılan öğretimin, zihinsel yetersizliği olan öğrencilerde ders amaçlarının gerçekleşmesine yol açıp açmadığı araştırılmıştır. Araştırmanın deseni, tek denekli araştırma desenlerinden AB desenidir. Araştırmanın deneklerini 1998–1999 öğretim yılında Çağdaş Anaokulu Eğitim Uygulama Okulu Ve Mesleki Eğitim Merkezi’nde Özbakım III_a sınıfına devam eden, zihinsel engelli olduğu belirlenmiş ve zeka bölümleri 50’nin altında olan, yaşları 9 ile 13 arasında değişen 8 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın deney sürecinde öğretmen tarafından matematiğe hazırlık kavramlarının açık anlatım yöntemi ile sunumunda ve değerlendirilmesinde kullanılmak üzere öğretim ve değerlendirme ölçü araçları hazırlanmış. Araştırmanın verilerinin toplanabilmesi için Ayrıntılı Değerlendirme Ölçü Aracı geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları, matematiğe hazırlık kavramlarında öğrencilerin yapabildiklerine göre hazırlanarak sınıf öğretmenine verilen öğretim planının sınıf öğretmenince uygulanmasının, zihinsel yetersizliği olan öğrencilerde matematiğe hazırlık amaçlarının gerçekleşmesine yol açtığı, geleneksel öğretimin, zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin hayat bilgisi dersi evimiz ailemiz ünitesinin kavramlarıyla ilgili amaçlarının gerçekleşmesine yol açmadığı izleniminin edinildiği belirtilmiştir.

Aynı zamanda ülkemizde öğrencilerin yapabildiklerine göre hazırlanmış bireyselleştirilmiş kavram öğretim materyallerinin etkililiğine bakan araştırmalar vardır. Bu araştırmalara aşağıda yer verilmektedir.

Gürsel (1993), Sayı Öncesi Kavramlar Ölçü Aracındaki önkoşul davranışları yerine getiren zihinsel engelli öğrencilerin, 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10 doğal sayılarında, Doğal Sayı Ölçü Araçlarında belirlenen performans düzeylerine göre hazırlanan “Bireyselleştirilmiş Doğal Sayı Öğretim Materyalinin Basamaklandırılmış Yöntemle Sunulmasının” bu sayıların gerçek nesnelerle eşleme, resimlerle eşleme, sayı sembolleri gösterildiğinde söyleme basamakları ile ilgili alt amaçların gerçekleştirilmesinde ve öğrencilerde gerçekleşen alt amaçların sürekliliğinde, geleneksel yönteme göre etkililiğini araştırmıştır. Araştırmanın desenini tek denekli

deneysel desenlerden dönüşümlü sağaltımlar desenidir. Araştırmanın deneklerini 1991-1992 öğretim yılında Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Zihinsel Engelliler Eğitim Ve Araştırma Biriminde grup eğitimine devam eden öğrencilerden Sayı Öncesi Kavramlar Ölçü Aracındaki gerçek nesnelere göre çok, az ile ritmik sayma önkoşul davranışlarını yerine getiren 8 zihin engelli öğrenciden 6’sı oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanabilmesi için, “Doğal Sayı Ölçü Araçları” geliştirilmiştir. Doğal Sayı Ölçü Araçları ele alınan sayının öğretimi öncesinde, sonunda ve izleme aşamasında olmak üzere üç ayrı oturumda uygulanmıştır. 1 ve 10 arasındaki doğal sayılar, öğrencilerin her birine “Basamaklandırılmış Yöntemle Sunulan Sayı Öğretim Materyali” ve “Geleneksel Yöntemle Sunulan Sayı Öğretim Materyali” ile dönüşümlü olarak sunulmuştur. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde, grafiksel analiz kullanılmıştır. Araştırmanın sonunda, zihinsel engelli öğrencilerin her birinde 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10 sayılarının gerçek nesnelerle eşleme, resimlerle eşleme, semboller gösterildiğinde söyleme basamaklarının alt amaçlarının gerçekleştirilmesine “Basamaklandırılmış Yöntemle Sunulan Bireyselleştirilmiş Doğal Sayı Öğretim Materyallerinin” “Geleneksel Yöntemle Sunulan Sayı Öğretim Materyalinden” daha etkili olduğu izlenimini vermektedir.

Varol (1991), renk, büyük, şekil, sayı ve kalın kavramlarında eşleme ölçü aracında eşleme önkoşullarını yerine getiren zihinsel engelli çocukların renk, büyük, şekil, sayı ve kalın kavramlarında performans düzeyleri dikkate alınarak hazırlanan “Açık anlatım Yöntemi ile Sunulan Bireyselleştirilmiş Kavram Öğretim Materyali”nin renk, şekil, büyük, uzun, sayı ve kalın kavramları ile ilgili amaçların gerçekleştirilmesinde ve çocuklarda gerçekleşen alt amaçların sürekliliğinde etkili olup olmadığı araştırılmıştır. Araştırmanın deseni tek denekli deneysel desenlerden dönüşümlü sağaltımlar desenidir. Araştırmanın deneklerini, 1989-1990 öğretim yılındı Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Zihinsel Engelliler Eğitim ve Araştırma Biriminde öğretime devam eden öğrencilerle, 1990-1991 öğretim yılında Zihinsel Engelliler Eğitim ve Araştırma Birimine zihinsel engelli oldukları için baş vuran öğrencilerden renk, büyük, şekil, uzun, sayı ve kalın kavramlarında eşleme düzeyinde oldukları anlaşılan 11 öğrenciden 6’sı oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanabilmesi için öğrencilerin renk, büyük, şekil, uzun, sayı ve kalın

kavramlarında performans düzeylerini belirlemek amacıyla, Kavram Ölçü Araçları geliştirilmiştir. Kavram Ölçü Araçları ele alınan kavramın öğretimi öncesi, sonrası ve izleme aşamasında olmak üzere üçer kez üç ayrı oturumda uygulanmıştır. Öğrencilerden her birine kavramlar “Açık Anlatım Yöntemi ile sunulan Bireyselleştirilmiş Kavram Öğretim Materyali” ve “Geleneksel Yöntemle Sunulan Kavram Öğretim Materyali” ile dönüşümlü olarak sunulmuştur. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde, grafiksel analiz kullanılmıştır. Araştırma sonunda, renk, büyük, şekil, uzun, sayı ve kalın kavramları ile ilgili alt amaçların gerçekleştirilmesinde “Açık Anlatım Yöntemi ile Sunulan Bireyselleştirilmiş Kavram Öğretim Materyali”nin “ Geleneksel Yöntemle Sunulan Kavram Öğretim Materyaline” göre daha etkili olduğu bulunmuştur.

Yurt dışında ise bu alanda yapılmış üç araştırma bulunmaktadır. Aşağıda bu araştırmalara yer verilecektir.

Maher (1983), B.E.P.’larının geliştirilmesi ve uygulanmasında bütüncül program ve hizmet sistemiyle hazırlanan B.E.P.’larının etkililiğini, amaçların gerçekleşmesinin, B.E.P.’nın tamamlanmasının, öğretmen memnuniyetinin ve B.E.P.’larının sağladığı yararları bakımından araştırmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, bütüncül program ve hizmet sistemiyle hazırlanan B.E.P.’larının uygulanmasında, geleneksel yaklaşıma göre olandan, daha fazla amaç gerçekleştirdiği, öğretmenlerin daha olumlu görüş bildirdiği, mevcut programlardan daha açık ve kesinlik taşıdığı için yararlılığının daha fazla olduğu izleniminin edinildiği belirtilmiştir.

Simith ve Simpson (1989), 214 özel eğitim öğrencisinin B.E.P.’larını hazırlayarak yaptıkları çalışmada ilköğretim birinci kademedeki öğrencilerin, ikinci kademe ve lise öğrencilerine göre kısa dönemli amaçları gerçekleştirmede daha başarılı olduklarını bulmuşlardır. Araştırmacılar, B.E.P.’nın akademik sonuçlarına ilişkin araştırmaların olmamasının, programın etkililiğine yönelik ölçütlerin kesin olarak belirli olmamasından kaynaklandığını belirtmişlerdir.

Bricker, Bailey ve Slentz (1990), B.E.P.’nda akademik ilerlemelere yönelik çalışmaların bulunmamasını, B.E.P.’larını hazırlamanın işlem süreçlerini karşılamanın güçlüğünden kaynaklanabileceğini belirtmişlerdir (Timuçin, 2000).

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu araştırmanın genel amacı zihinsel engelli öğrencilerin yapabildiklerini dikkate alarak hazırlanan öğretim planı ile geleneksel yöntemle hazırlanan öğretim planının öğrencilerin amaçları gerçekleştirmelerinde etkililiklerini belirlemektir.

Bu bölümde, araştırma deseni, denekler ve seçimi, kullanılan bilgi toplama araçları, öğretim materyallerinin geliştirilmesi, deney süreci betimlenmektedir.

Benzer Belgeler