• Sonuç bulunamadı

3. GÜVEN KAVRAMI, ÖRGÜTSEL GÜVEN, ÖRGÜTE GÜVEN, ÖRGÜTE

3.3 Güvenin Türleri

Lewicki ve Bunker’e göre (1996) üç tür güven vardır. Hesaplanmış güven (kaybetme korkusuna dayalı güven) bilgiye dayalı güven ve özdeşleşmeye dayalı güven (Hartog, 2003:129). Güvenin bu üç türü sırasıyla, aşama aşama gerçekleşmektedir. 3.3.1 Hesaplanmış güven

Hesaplanmış güvende kişi güven duyduğunda neyi kazanacağını, güven duymadığında ise neyi kaybedeceğini hesaplayarak güven duymaktadır.

Hesaplanmış güven, şekli davranışların tutarlılığına dayanır. Kişiler hesaplanmış güvende yaptıklarının ve söylediklerinin sonucundan korktukları için güven duyarlar. Hesaplanmış güvende, işin duygusal ve sezgisel yönüne değil maliyetine, faydalarına ve zararlarına bakılmaktadır (İşcan ve Sayın, 2010:201). Hesaplanmış güvende kişi için önemli olan güvendiğinde kendisine sağladığı fayda ya da zarardır.

Karşı taraf ilişkiye zarar verirse bunun sonucunda yarar ve zarar analizi yapılır,karşı tarafa güvenip güvenmemeye karar verilmesiyle hesaplanmış güven ortaya çıkar. Burada dikkat edilen iki şey vardır: birincisi güven duymanın yararları diğeri ise, güven duymanın zararlardır. Önemli olan bir kişiye neden ve hangi durumlarda güvenilmesi gerektiğidir. Hesaplanmış güvende algılanan şey karşı tarafın niyeti ve konuyla ilgili bilgili olup olmadığıdır (Atkinson ve Butcher, 2003:282-304; Yücel Halis ve ark. 2007:187-205). Kişi karşı tarafın niyetini anladığında ona güvenip güvenmemesi gerektiğine karar vermektedir.

3.3.2 Bilgiye dayalı güven

Bilgiye dayalı güvende kişi karşısındaki kişiyle vakit geçirdikçe onun hakkında bilgi edinecektir. Böylece karşısındaki kişinin hareketlerini tahmin edecek ve güven duygusu artacaktır. Buradaki en önemli şey ilişkinin devamlılığıdır. İlişki devamlılığını yitirdiği zaman kişi karşı taraftan bilgi toplayamayacak ve böylece güven duygusu da zamanla kaybolacaktır.

Bu güven türü korkuyla veya tehditle bağlantılı değildir, bu güven türünde tarafların birbirleri hakkında sahip oldukları bilgi önemlidir. Dahası taraflar birbirleri hakkında nasıl davranacakları konusunda yeteri kadar bilgiye sahip olup, birbirlerine karşı nasıl davranacaklarını kestirebildiklerinde ortaya çıkan güven türüdür. Bilgiye dayalı

güvenin oluşması için zamana ihtiyaç vardır. Tarafların yaşadıkları bir geçmişi ve beklentileri güvene dönüşmüş olması gerekmektedir. Güven bilgiye dayalıysa düzgün bir iletişimin ve geliştirilen bir ilişkinin olması gerekmektedir (Lewicki ve Bunker, 1996:114-139). Bu güven türünde önemli olan iki kavram vardır. Bunlardan biri bilgi, diğeri ise zamandır. Burada kişinin zamanı kullanmasındaki amacı karşı tarafla ilgili bilgi topladıktan sonra güvenip güvenmemeye karar vermesidir.

Güven bilgiye dayalıysa hesaplamayla bir bağlantısı yoktur, bilgiye dayalı güven bilgi sahibi olmayla ilişkilidir. Kendiyle ilgili özellikleri diğer tarafın dikkate almasıyla ilişkilidir. Karşıdaki kişi dürüst ve adilse, bu nitelikler güveni arttıracaktır. Güven bilgi temelli olduğu için kişi karşısındaki hakkında ne kadar bilgiye sahip olursa, o derece karşındakinin hareketlerini tahminde bulunacak ve böylece güven duygusu artacaktır. Güven bilgi temelli olduğu için zaman içinde taraflar iletişim içinde kalırlarsa artacak ve gelişecektir. Kişi karşısındakini daha iyi tanımaya başlayınca, güven duygusu da artacaktır. Zamanla karşısındaki kişinin davranışlarını daha rahat bir şekilde tahmin edecektir. Bu güven türünde en önemli şey düzenli ve düzgün olan bir iletişimdir. İletişim düzenli olduğu sürece alışveriş devam edecektir, istekler, tercihler ve problemlerin çözüm şekli gibi birçok konu hakkında karşı tarafla ilgili bilgi toplanacaktır. İletişim düzeni bozulduğu andan itibaren tarafların aralarındaki duygusal bağ, benzer düşünebilme kabiliyeti, benzer hareket edebilme kabiliyeti ve karşısındakinin davranışları hakkında tahmin edebilme kabiliyeti de bozulacaktır. Sonuç olarak, bilgiye dayalı güven ilişkiyi kurmayı ve test etmeyi sağlamaktadır (Darıcan, 2019:112). Bilgi temelli güveni bitki yetiştirmeye benzetebiliriz, ilk önce tohumlar toprağa yerleştirilir, gereken sulamalar yapılır, belli bir zaman geçer ve bu süreçte beklerken, tohumların çıkması için uygun koşulların o bekleme süreci içerisinde sağlanması gerektiği bilinmektedir.

3.3.3 Özdeşleşmeye dayalı güven

Özdeşleşmeye dayalı güven, hesaba dayalı güven ile bilgiye dayalı güvenin birleşmesinden meydana gelmektedir. Artık bu güven modelinde kişi karşı tarafı tam anlamıyla tanımıştır. Hatta karşı tarafın güvenini elde etmek için ne yapması gerektiğini öğrenmiştir.

Güven kavramı, karşı tarafın istek ve niyetleriyle özdeşleşirse buna özdeşleşmeye dayalı güven denilmektedir. Son ve üçüncü olan bu aşamada artık güven tam anlamıyla şekillenmiş ve taraflar birbirlerini hem tanımışlar hem de birbirlerinin isteklerini kabul etmişlerdir. Bu aşamada ilişkiler gelişmiştir, taraflar birbirlerinin ajanı ya da birbirlerinin yerini tutabilecek konuma gelmiştir. Bu aşamada hem özdeşleşme, hemde bilgide gelişmiştir. Aynı zamanda birey karşısındakini tanıyarak onun güvenini elde etmek için ne yapması gerektiğini çok iyi bilmektedir. Her şey ilk önce hesaba dayalı güvenle başlar, daha sonra bilgiye dayalı güvene dönüşür en sonunda ise hepsinin birleşimi özdeşleşmiş güveni oluşturmaktadır (Tüzün, 2007:103). Özdeşleşmiş güven için güvenin zirve noktası denebilir; çünkü kişi artık topladığı bilgilerle o kadar donanımlı bir hale gelmiştir ki karşısındaki kişinin yerini tutabilecek konuma gelmektedir. Bu güven kavramının oluşması için detaylı bilgilere ve uzun olarak birlikte geçirilen zamana ihtiyaç vardır.

Prison’a göre (2007) özdeşleşmeye dayalı güven karşılıklı saygıyı ve motivasyonu oluşturur. Kendi araştırmasında özdeşleşmiş güvenin çok iyi bir ahlaka bağlı olduğunu söylemiştir. Ortak hedefler ve paylaşılan değerler özdeşleşmiş güvenin temelini oluşturduğu için, taraflar birbirlerinin tepkilerini tahmin edebilir ve cana yakın bir şekilde işbirliğine giden yolun hangi davranıştan geçtiğini de çok iyi bilebilirler.