• Sonuç bulunamadı

3. GÜVEN KAVRAMI, ÖRGÜTSEL GÜVEN, ÖRGÜTE GÜVEN, ÖRGÜTE

3.7 Örgüte Güvenin Belirleyicileri

Bu bölümde çalışanların örgüte olan güvenlerini etkileyen faktörlerden bahsedilecektir. Bu faktörler sırasıyla; kişisel faktörler, güvenen kişinin özellikleri, güvenilen kişinin özellikleri, örgütsel faktörler, örgüt dışı faktörlerdir.

3.7.1 Kişisel faktörler

Geliştirdikleri örgüte güven modelinde, güvenin oluşmasında etkili olan şeylerin güvenilen ve güvenen kişinin özellikleri olduğunu belirtilmiştir. Aşağıda güvenen kişinin ve güvenilen kişinin özelliklerinden bahsedilecektir (Mayer vd., 1995:709- 734).

3.7.1.1 Güvenen kişinin özellikleri

Çizelge 3.1: Taraflar, Yazarlar ve Özellikleri

Taraflar Yazarlar Özellikler

Güvenen tarafın özellikleri Rotter (1971), Mayer vd. (1999)

Güvenme eğilimi

Güvenilen tarafın özellikleri Gabarro (1978) Karaktere dayalı özellikler (dürüstlük, tutarlılık ve tahmin edilebilirlilik, açıklık, ketumluk) Yetkinlik (iş için gerekli bilgi ve donanıma sahip olma, ilişkilerde akıl ve tecrübeye sahip olma) Doğru ve yerinde kararlar alma

Butter ve Cantrell (1984) Dürüstlük, yetkinlik, tutarlılık, sadakat, açıklık Mayer ve diğ., (1995) Yetkinlik,

yardımseverlik/itilik severlik, dürüstlük Whitener ve diğ., (1998) Tutarlı olmak, dürüstlük,

yetkiyi delege etmek; doğru, açıklayıcı ve açık iletitşim; özen gösterme ve sorunlarla ilgilenme

Kaynak: Gabarro, 1978:298

Güvenen kişinin özellikleri kişinin güvenme eğilimli ve ilişkinin başlarında güvenmenin üzerinde etkilidir (Rotter, 1971:1-7; Mayer vd., 1999:123-136). İnsanların güvenme eğiliminde etkili olan şeyler kültürel farklılıklar, farklı gelişim deneyimleri ve kişilik tipleridir. Buna bağlı olarak yazarlar, güvenme eğilimi güvenen kişinin arttıkça güven gerçekleşeceği için güvenilen hakkında bilgiye gereksinim duyulmayacaktır şeklinde düşünmektedirler (Arı ve Tosunoğlu, 2011:89). Sonuç olarak, güven oluşumunda güven eğilimi yetersiz kalmaktadır; bu yüzden güvenilecek kişilerinde özellikleri incelenmelidir (Mayer vd., 1995:715-724). Güven ilişkisinin oluşabilmesi için iki tarafında güvenilir olması gerekmektedir. Bu yüzden güvenilecek kişinin vasıfları da önem arz etmektedir.

3.7.1.2 Güvenilen kişinin özellikleri

Astın yöneticiye güvenmesinde yöneticinin niyet ve amaçlarını dürüstlüğe bağlamış ve bunu açıklık sıralaması olarak değerlendirmiştir. Gabarro (1978) güvenilen kişinin özellikleri hakkında ilk çalışmayı yapmıştır. Bu görüşmenin neticesinde güvenin dayanakları olarak adlandırdığı hususları meydana getirmiştir. Gabarro (1978), yapmış olduğu çalışmasında: karşısındaki kişiye güveni ortaya çıkaran şeylerin yargı, yetkinlik ve karakter olduğunu ifade etmiştir Karaktere dayalı özellikler olarak ortaya çıkan şeyler dürüstlük; ama niyet ve amaçlar karşı tarafı zarara uğratmayacak, açıklık, ketumluk; bilgiyi korumak için, tutarlılıkla tahmin edilebilirliktir. Yetkinliğe dayalı özellikler ise; akıl ve tecrübesini aynı zamanda yetkinliğini ilişkilerinde, iş yaşamında ve kişilerle iletişimde kullanması güven dayanağı olarak görülmektedir. Araştırmanın son kısmında ise, güven oluşturan özellikler kişinin davranışları ve işle alakalı şeylerde bir yargıya varıp karar alması olarak ifade edilmiştir (Gabarro, 1978:295-298). Gabarro’ya göre, yöneticilerin astlarına güvenmesini sağlayan bu unsurlar arasında bir sıralama yapmak gerekirse en etkili olan şeylerin; dürüstlük, yetkinlik ve davranışlarda olan tutarlıktır (Arı ve Tosunoğlu, 2011:88-89).

Mayer vd. (1995) sadece güvenen kişinin özelliklerini değil aynı zamanda güvenilen kişinin özelliklerinden de bahsetmiştir. Güvene bütüncül olarak yaklaşmışlardır. Çalışmasında güvenilen kişinin üç tane özelliği olduğunu söylemiştir. Bununda güvenen kişinin güven düzeyini etkilediğini dile getirmiştir. Bu özellikler şu şekilde sıralamıştır (Mayer vd., 1995:717);

• Doğruluk, • Beceri

• Yardım severlik.

Mayer’e göre beceri bireye ait belli bir konudaki bilgi birikimidir ve etki edeceği alana özgüdür. Beceriyle kişi başkalarının güvenini kazanabilir; çünkü burada belli bir bilgi birikimine sahiptir ve etki edeceği alan kendi kontrolü altındadır. Burada güvenilen kişi her şey bilmektedir sonucuna varılmamalıdır. Güvenilen kişi, güvenen kişiyi tatmin edecek kadar bilgiye sahiptir. Yani güvenen kişinin güvenini kazanacak kadar bilgiye sahiptir. Mayer vd. (1995) beceriyi tek başına yeterli görmemiş onun yanında yardım severliği de eklemiştir. Mayer’e göre yardımseverlik; güvenilen kişinin kendi çıkarlarını bir kenara bırakarak, güvenen kişinin çıkarlarına önem

vermesidir. Güvenilen kişinin bilgi sahibi olması ve aynı zamanda yardımsever olup kendi çıkarlarını bir kenara bırakıp güvenen kişinin çıkarlarını gözetmesi, güvenen kişinin güvenilen kişiye olan güvenini arttıracaktır. Güvenilen kişinin güvenen kişiye güvenini arttıran özelliklerden beceri ve yardımseverlikten sonra, Mayer ve arkadaşlarının bahsettikleri son özellik ise doğruluktur. Doğruluk, beceri ve yardım severlik farklı kavramlar olmasına rağmen birbirleriyle bağlantılıdırlar. Bu kavramlar kişide arttıkça diğer kişinin bu özelliklere sahip olan kişiye karşı olan güveni artacaktır. Bu kavramlar örgüt içindeki kişilerde bulunursa, o örgütte güven ortamı oluşacaktır. Örgütünde doğruluk, beceri ve yardımseverlik gibi bu kavramlara önem verip uygulaması gerekmektedir. Güvenilen kişinin tutum ve davranışlarının kendi tarafından değil de, güvenen kişi tarafından onayladığı taktirde güvenen kişinin güvenilen kişiye olan güveni artacaktır (Mayer vd., 1995:709-734).

Doğruluk: güvenilen kişinin hal ve hareketlerinin ahlaki, etik prensiplerden beslenmesidir (Colquitt ve diğ., 2007:910). Güvenilen kişinin davranışlarının birbiriyle çelişmemesi gerekmektedir.

3.7.2 Örgütsel faktörler

Gilbert ve Tang (1998) yaptıkları bir araştırmada çalışanların örgüte olan güvenlerini en çok etkileyen örgütsel faktörlerin örgüt içi açık bir iletişim, karar alma sürecinde çalışanların etkin bir rol oynaması, bilgi ve enformasyon paylaşımı, sonuncusunu ise hislerin ve beklentilerin doğru olarak paylaşılması olarak belirtmişlerdir. Bu faktörlere bakıldığında bu faktörlerin örgütsel adaletle yakından ilişkili olduğu anlaşılmaktadır. Örgütsel adalet çalışanların işyerinde kendilerine ne ölçüde adil davranıldığı ile ilgili algılarıdır (Cropanzano ve Greenberg, 1997:317-372). Çalışanlarla kurulan iletişimde eğer örgütsel prosedürler uygulanıyor ve çalışanlara karşı hassas, saygılı ve nazik davranılıyorsa (Bies ve Moag, 1986:43-55; Cohen- Charash ve Spector, 2001:278-321) o zaman orada örgütsel adalet vardır. Buradan da anlaşılacağı üzere örgütsel adalet çalışanların örgüte olan güvenlerini arttıracaktır. O zaman bir örgütte çalışanların açık bir iletişimde bulunmalarına izin verilir, çalışanlar karar alma sürecinde etkin bir yol oynar, bilgi ve enformasyon paylaşımında bulunup, hislerini ve beklentilerini doğru olarak paylaşabilirlerse o örgütte hem örgütsel adalet sağlanmış, hem de çalışanların örgüte olan güvenleri artmış olmaktadır.

3.7.3 Örgüt dışı faktörler

Örgüt dışı faktörleri etkileyen iki tane özellik vardır. Bunlardan biri kişinin geçmiş etkileşimleri, bir diğer özellik ise sosyal olarak benzerlikleridir. Geçmiş etkileşimin oluşması için ilk önce kişilerin bir etkileşimde bulunmaları gerekmektedir. Bunu sağlayacak olan şeylerden biri güven bağıdır. Güven bağıyla kişi karşısındakinin güvenini kazanacaktır. Bu yüzden karşısındakinin güvenini kazanmak için yapması gerekenler sırasıyla şunlardır:

Güven Duygusunu Oluşturmak için;

• Karşınızdaki bireyin gereksinimlerini karşılamak

• Karşınızdaki bireyin, duygularını, düşüncelerini, deneyimlerini sözel ya da sözsüz ifade etmesine izin vermek

• Karşınızdaki bireyi olduğu gibi kabul etmek • Karşınızdaki bireye önyargısız davranmak • Ona daima doğruyu söylemek

• Verdiğiniz sözleri tutmak • Bireyin yararı için uğraşmak • Yargılayıcı davranmamak • Sorumluluk sahibi olmak

• Söylem ve eylem birliği sağlamak • Koşulsuz sevgi ve saygı beslemek

• Güven duygusunun zamanla oluşacağına inanmak.

Güven duygusu oluştuktan sonra arada bir takım etkileşimler yaşanacaktır. Böylece güvenen kişinin güvenilen kişiye karşı geleceğe dair beklentileri oluşacaktır. Geçmişte güven duygusu oluştuğu için ilerleyen süreçlerde bu güven duygusu daha yoğun bir şekilde yaşanacaktır. Tabi ki aralarındaki bağ güven duygusu üzerine devam ettiği sürece bu durum devam edecektir. Diğer bir özellik ise, sosyal benzerliktir. Sosyal benzerlik, demografik ve kültürel özellikleri kapsamaktadır. Birbirini hiç tanımayan kişilerdense demografik özellikleri ve kültürel özellikleri birbirine benzeyen kişiler birbirlerine daha çok güvenmektedirler. Aralarında ortak bir değer vardır. Konuşabilecekleri ve paylaşabilecekleri şeyler çok daha fazladır (Mishra ve Morrissey, 2000:13-15). Benzer bakış açısına sahip olan kişilerin birbirlerine güven duyma eğilimleri diğer insanlara göre daha kolay ve daha hızlı bir

şekilde gerçekleşmektedir; çünkü bu kişiler aynı şeyleri hissedip, aynı şeyleri söyleyeceklerdir. Ortak değer yargıları onları birleştirecektir.