• Sonuç bulunamadı

2. Güvence Hizmetleri

2.1. Güvence Hizmetlerinin Kavramsal Çerçevesi

“Güvence”, Türk Dil Kurumu’na göre “bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu üzerine alması, inanca, teminat, garanti, alınan sorumluluğa karşı olarak ortaya konulan şey ve birinin şüphelerini dağıtmak için söylenen inandırıcı söz, teminat”(TDK, 2019) anlamları olarak yer almaktadır. İngilizcede, “assurance” anlamı olarak yer alan “güvence” kelimesi aslında, 14.yüzyılın bitimine yakın kullanılmaya başlanılan İngilizcede "vaat, taahhüt" anlamı yerini alan “assurance” ifadesinin dilimizdeki karşılığıdır. Kelime orjini olarak, Fransızca dilinde eski zamanlarda kullanımında "vaat, anlaşma," manasına tekabül eden “asseurance”

kelimesini karşılamkta olup, aslında Latince dilinde "ad- +securus: assecurar" kelime mastarlarının, "güvenini tazeleme, koruma" manasındaki "asseurer" mastarından üretilen ifadeyi karşılamaktadır (Altıntaş, 2010). Fransızca’da ise “garantie” anlamına karşılık gelmektedir. Aslında hem Türkçe hem de İngilizce olarak kelime kökenine baktığımızda ortaya çıkan sonuç, güvence denilince; karşılıklı olması, birtakım çıktılar sonrasında ortada vaatlerin yer alması, bu vaatler için teminat gösterilmesi ya da garantiye alınması ve son olarakta sağlanan sonuçlar ile tatmin ve ya huzur olgusunun oluşmasıdır.

Güvence hizmeti kavramıysa; güven olgusuna ihtiyaç duyan karar alıcı konumunda ve yetkisinde olanlar tarafından yararlanacakları herhangi bir bilginin ve bu bilgilerin kalitesini iyi bir şekilde kullanmak adına aldıkları profesyonel hizmet türleri olarak tanımlanmıştır (Bozkurt, 2012, s.2). Hızla değişen ve kendini yenileyen bir toplum ve değişim içinde bulunan insanlar için artık bilgiye ulaşmak kolaylaşsa da bilgiye olan güven konusunda tereddütler daha da artmaya başlamıştır. Teknolojik alandaki gelişmelerle birlikte küreselleşmenin bir sonucu

6

olarak ekonomik alanlarda değişimler yaşanmış ve bu süreç içerisinde güvenilir bilgiye karşı ihtiyaç artarak bir gereksinimi doğmuştur. Bu gereksinimlerden dolayı, finansal piyasalarda teknolojiye bağlı olarak güvenilir bilgiye karşı cevap ihtiyacının oluşması, güvence hizmetlerinin ve güvence hizmetlerinin kapsadığı finansal ve mali denetim hizmetlerininde yer aldığı geniş bir hizmet ağının oluşumuna katkı sağlamıştır. Bu hizmetler finansal bilgilerin güvebirliği dışında da birçok alanı kapsayacak şekilde bilgi kullanıcılarına güvence vermeyi amaçlamaktadır (Arens, 2006, s.4-13). Daha geniş bir anlamda güvence hizmetlerini Amerikan Sertifikalı Kamu Muhasebecileri Enstitüsü (American Institute of Certified Public Accountants-AICPA), “bilgi ya da bilgi bağlamını iyileştirmek amacıyla karar vericilerin daha bilinçli ve daha iyi kararlar vermesini sağlayan, bilgi riskini azaltan, bağımsız ve profesyonel görüş bildirme hizmeti” olarak tanımlamıştır. Kısacası AICPA Güvence Hizmetlerine İlişkin Özel Komitesi tarafından yapılan tanıma tanıma vurgu yapılarak, komiteye göre güvence hizmetleri, "karar vericiler için bilgi kalitesini veya içeriğini iyileştiren bağımsız profesyonel hizmetler" olarak tanımlamıştır. Fakat güvence hizmeti, alt dalı olan güvence denetimiyle karıştırılarak kavramsal olarak yanlış açıklanmakla birlikte, hatalı bir algıyı da doğurmaktadır.

Ülkemizde, bağımsız denetim ve bağımsız denetim dışında yer alan denetim hizmetlerine ilişkin faaliyetleri gerçekleştirme yetkisi Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’ndadır ve bu konuda gerekli çalışmaları yürütmekte olup güvence hizmetleri içerisinde finansal denetim konularına açıklık getirmeye yönelik çalışmalar yürütmektedir.

Fakat güvence hizmetleri kavramının sadece finansal ve mali konular kapsamadığını tekrardan belirterek gözetim ve güvence veren kuruluşların bu yönde bir artış göstereceğini ve hizmet içeriğinin ülkemizde de farklı alanlarda da etkisini gösterecektir. Fakat bunun için yetkisi bulunan kuruluşların bu alanda faaliyetlerini gerçekleştirmesi, kamuoyunu bilgilendirmesi ve ihtiyaç duyulan hukuki zeminin hazırlanmasına öncülük etmesi gerekmektedir.

Güvence hizmetleri ülkemizde farklı denetim alanlarınıda kapsayacak şekilde geniş bir yelpazeye sahiptir. Fakat en bilinir olarak finansal bilgilere ilişkin güvence hizmetleri oluşturmaktadır. Bağımsız denetim ve vergi denetimleri, ülkemizde en yaygın olarak yararlanılan finansal bilgilere ilişkin güvence hizmetleridir. Bağımsız denetim makul bir güvence sunarken, vergi / tasdik denetimleri sınırlı bir güvence sunmaktadır.

7

Aşağıdaki şekilde de “güvence hizmetleri” içerisinde bağımsız denetim ve vergi (tasdik) denetiminin yerini görebilmekteyiz.

Şekil 1: AICPA Standartlarına Göre Güvence Hizmetleri ve Güvence Dışı Hizmetler Arasındaki İlişki

Kaynak:Arens, Elder, Beasley, s.13.

Güvence hizmetlerinin temelinde dış bir gözlemci ya da bağımsız statüdeki üçüncü şahıs aracılığıyla hazırlanan dataların, bağımsız bir şekilde gerçekleştirilmesiyle birlikte doğrulanması esasına dayanan bir süreç olduğu söylenebilir. Bu süreci gerçekleştirecek olanların, bağımsız yetkiye sahip olması ve özellikle de belirli bir yeterlilik belgesine sahip bulunan kişiler aracılığıyla yürütülen hizmetlerden, bilgilerin ve bilgi çıktılarının genişletilmesini temsil ettikleri için ilgi duyanlar açısından büyük bir öneme sahiptir. İlgi duyanlar ise ihtiyaç duyulan güven unsurunun amacı yönüyle birtakım farklılıklar içerebilir.

Öyle ki, ilgi gereksinimine sahip kişiler bazen şirket ortağı, kredi verenler olduğu gibi bazende mali açıdan gelir elde eden devlet de olabilmektedir. Bu bilgi ihtiyacından dolayı da ya bilginin kalitesine kesin bir inanç besleyecekler ya da kullanacakları bilginin güvenilirliğini konusunda bir değerlendirmeden geçirerek farklı bir gözden geçmesini isteyerek üçüncü bir tarafın bilgisine sunuyor olabileceklerdir (Soltani, 2007, s.49). Dolayısıyla, bilgiye olan güveni arttırmak amacıyla üçüncü kişiler tarafından kontrolleri gerçekleştirilerek bir güvence sunulması bilgi kullanıcılarının işletmeye yönelik güvence duygusunu arttıracaktır. Buradan

8

çıkan sonuçsa aslında, güvence denetimiyle birlikte hizmetlerinin, üçüncü taraflar tarafından sunulan güven duygusunu oluşturması yönünden ne derece önemli olduğunu göstermektedir (Sanal,2002). Sonuç olarak güvence hizmetleri, güvence kelimesinin gerek sözlük anlamından gerekse güvence sözleşmelerinde hareketle üç temel unsurun bir araya gelmesiyle oluştuğunu söyleyebiliriz. Belirli bir olaya dayanması ve olay örgüsünün bulunması, sözü edilen olayın tarafının bulunması ve son olarak da üçüncü bir kişi tarafından sunulan bir teminata dayanmasıdır (Dinç ve Atabay, 2016).