• Sonuç bulunamadı

1.3. Ç EVRE S ORUNLARI

1.3.1. Çevre Kirliliği

1.3.1.1. Yerel Çevre Kirlilikleri

1.3.1.1.8. Gürültü Kirliliği (Ses Kirlenmesi)

Dalgalar halinde yayılan bir enerji şekli olan sesin yayılması havadaki moleküllerin titreşmeleri vasıtasıyla olur (havası boşaltılmış bir fanus içindeki zilin sesi duyulmaz). “Ses dalgaları havadaki moleküllerle, basınç da gene aynı şekilde havadaki moleküllerle ilgili olduğundan, ses dalgalarına basınç dalgaları da denir”. Ses dalgaları kulağa yaptıkları basınçla hissedilir. Bu basınç sesin cinsine göre büyük değişiklikler gösterir.

“Bir ses dalgası genellikle iki özelliğiyle karakterize edilir. Bunlar sesin frekansı ve amplitüdüdür. Bir sesin frekansı Hertz cinsinden verilir ve Hz ile gösterilir. İnsan kulağı frekansları 20-20000 Hz’lik sesleri işitebilir. Ancak, en iyi 200-2000 Hz’lik sesleri işitir. Bir sesin frekansına onun tonu da denir. Bir sesin amplitüdü, onun şiddetinin (basıncının) bir ölçüsü olup birimi desibeldir” (Gündüz, 1998:188).

Şekil 1.3. Bir Sesin Frekans ve Amplitüdü

Amplitüt Basınç (+) (-) Periyot Kaynak: Gündüz, 1998:188.

Sesin gürültüye dönüşmesi, çevreye zarar verecek aşamaya gelmesi için ses dalgasının genliği ya da ses basıncı düzeyi, frekansı ve biçimi değişmek zorundadır. “Uluslararası Standart Örgütü’nün (ISO) normal saydığı gürültü düzeyi de 58 dB (desibel)’dir” (Keleş ve Hamamcı, 1998:101). 90 dB’in üzerindeki gürültülerin insan sağlığına zararlı olduğu, 140 dB’i aşan gürültülerin ise ciddi beyin tahribatına neden olduğu belirtilmektedir (Türküm, t.y.:166). Tablo 1.2.’ de bazı gürültü çeşitlerinin desibel olarak şiddetleri gösterilmiştir.

Tablo 1.2. Bazı Gürültülerin dB Olarak Şiddetleri

Gürültü dB

İşitilebilen 0

Sakin yerde bir ev 30

Ortalama bir ev 40

Bir işyeri 50 Normal konuşma 60

Orta ağırlıkta trafik 70

Kulağın rahatsız olduğu 85

Ağır trafik 90

Hava kompresörü 95

500 m den uçan bir jet uçağı 120 Kaynak: Gündüz, 1998:189.

Gürültü “İstenmeyen ve rahatsız edici sesler” olarak tanımlanır. “Gürültü, ulaşım, sanayi kuruluşlarının çıkardığı sesler, ticari amaçlı reklâm ve yayınlar sebebiyle ortaya çıkabilir” . (Maliye Bakanlığı, 1998:16). Gürültü, insanoğlu kadar eski bir kirlenme şeklidir. İnsanın hiç yaşamadığı kırsal bir alanda da gürültü vardır. Hava hareketleri, rüzgâr gürültü yaratan bir etkendir. Yaprak hışırtısının da ormanın kendine özgü uğultusunun da bir gürültü değeri vardır; ancak bu doğal bir olaydır ve insanoğlunun baskısı olmazsa, doğallığını yitirmez (Güney, 2004b:271).

Kentleşme, sanayileşme ve teknolojik gelişmeler sonucunda giderek önemi artan çevre sorunları arasında yer alan gürültü, hem bir sağlık hem de çevre sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. “IULA’nın Çevre Terimleri Sözlüğü, gürültüyü,

insanlar üzerinde olumsuz fizyolojik ve psikolojik etkiler yaratan, arzu edilmeyen sesler olarak tanımlamaktadır” (Keleş ve Ertan, 2002:34).

Gürültü, birey ve toplum üzerinde olumsuz etki yapan ve istenmeyen sesler olarak ifade edilebilir. İnsanlarda işitme kayıplarına neden olan gürültü ayrıca önemli bir stres ajanı olarak sinir ve dolaşım sistemlerini etkileyerek çeşitli hastalıklara yol açmaktadır (Özey, 2001:185). Gürültü kaynakları çok ve çeşitlidir (Güney, 2003:148):

• Ev içi gürültüleri (çamaşır, bulaşık yıkama, elektrik süpürgesi, temizlik, radyo ve TV…),

• Ulaşım kaynaklı gürültüler (motorlu araçlar),

• Endüstri kaynaklı gürültüler (imalathaneler, fabrikalar), • Yapı işleri, yol onarımları, park ve bahçe düzenleme, • Okullardan kaynaklanan gürültüler…

Türkiye’de düzenleme konusu olan gürültü kaynakları; “motorlu araçların, motosikletlerin, inşaat makine ve donanımlarının, uçakların, çeşitli makinelerle ev aletlerinin ve çim biçme makinelerinin yol açtıkları gürültüler” şeklinde sıralanmaktadır (Keleş ve Ertan, 2002:34). “Gürültü, bireylerin hem beden hem de ruh sağlığı üzerinde olumsuz rol oynamaktadır” (Gürpınar, 1996:148). Gürültü, insanların yanı sıra hayvanları da olumsuz etkilemektedir. “Hayvan topluluklarının ürkmesine ve bunun sonucunda göç edip, yerleşim alanlarını değiştirmelerine yol açan” gürültü ayrıca, başta besi hayvanları olmak üzere, hayvanlarda da fizyolojik ve etiyolojik nedenlerle davranış değişiklikleri yaratmaktadır (Keleş ve Hamamcı, 1998:105).

“İnsan ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması amacıyla gürültü kaynakları üzerinde yapılan denetime gürültü denetimi” denilmektedir. “Denetimde göz önünde tutulacak sınır değerlere ise gürültü ölçümleri (standartları) adı verilmektedir. Türkiye’de gürültü ölçümlerini, Türk Standartları Enstitüsü saptar”

(Keleş ve Ertan, 2002:34,35). “Çağdaş insan, gürültü yaratan ve gürültülü ortamda yaşamak zorunda olan, aynı zamanda da gürültüyü önlemek için çareler arayan insandır”. Gürültü kirliliğine alınacak önlemler (Güney, 2003:149):

• Yapılarda yalıtıma önem verilmeli, özellikle camlar ve duvarlar dikkatle yapılmalıdır.

• Yatak odaları yola bakmamalı, arka tarafta olmalıdır. • Radyo, TV, müzik seti alçak sesle dinlenilmelidir. • Otomobillerde egzoz susturucusu kullanılmalıdır.

• Yol kıyılarında yeşillendirmeye, ağaç dikmeye önem verilmelidir.

• Dinlenme saatlerinde otomobillerin gürültülü kornaları kullanılmamalı, frene dikkatle basılmalıdır.

• Yol yapım ve onarım çalışmaları dinlenme saatlerine denk düşmemelidir. • Çocuklar uyarılarak, herkesin dinlendiği saatlerde gürültü yapmamaları sağlanmalıdır.

Bitkilerin özellikle ağaçların çeşitli gürültüleri ve yüksek frekanslı sesleri azaltmada etkin rol oynayarak gürültüyü azalttığı bilinmektedir. “Bitkilerin gürültüyü kontrol etkisi esas olarak sesin bitkiler tarafından emilmesi ve yön değiştirmesi ile gerçekleşir”. Bunların yanı sıra bitkiler yerel iklim üzerinde yani sıcaklık, nem, rüzgâr kuvveti üzerinde birtakım değişiklikler yaparak sesin yayılmasını kontrol altına alır. Yeşil alanların önemi ve bitkilerin akustik özelliklerinin etkisinin de şehir ve çevre düzenlemesinde önemli bir faktör olduğunu unutmamak gerekir.

Alansal araştırmalar, geniş yapraklı ağaçların sesi emme özelliklerinin çok zayıf olduğunu, buna karşılık sesi dağıtmada ve yaymada çok etkili olduklarını belirlemiştir. Yeşil örtü sesi, gazı emerek azaltır, partikülleri, tozları tutar, dumanı süzer. Örneğin; otoyol gürültüsünü en etkin biçimde perdelemek için

ağaçlandırmanın önemi büyüktür. (Gürpınar, 1998:174). Günümüzde özellikle de büyük kentlerdeki yaşam biçimi ve düzensizlikler sonucu gürültü rahatsız edici ve tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. (Ertürk, 1996:80). Bu yüzden gürültü kirliliği önemli bir çevre kirliliği haline gelmiştir.

1.3.1.2. Küresel Çevre Kirlilikleri

Benzer Belgeler