• Sonuç bulunamadı

Gündem Belirleme Kuramı ve Mizah Dergilerinin Kapaklarının Seçim

3. METODOLOJĠ

3.4. Gündem Belirleme Kuramı ve Mizah Dergilerinin Kapaklarının Seçim

Seçimi

Mizah dergilerinde toplumsal gündem konusunu ele alabilmek için iletiĢim bilimlerinin sıklıkla kullandığı gündem belirleme kuramına değinmek yerinde olacaktır. Ancak kuramdan bahsetmeden önce toplumsal gündemin ne olduğuna bir

bakmak gerekir. Önal‟ın ifadeleriyle “gündem, varlığın içinde bulunduğu, farkında olduğu, üzerinde düĢündüğü meseledir” (Önal, 2010: 54). Yüksel (2001: 31) ise gündemi, “dinamik bir etkileĢim içindeki konular bütünü” olarak tanımlar. Bu bağlamda toplumsal gündem, toplumca içinde bulunulan, farkında olunan, üzerine düĢünülen, meĢgul olunan, uğraĢılan konuları ifade eden bir süreçtir.

Gündem kavramı kabaca medya gündemi, siyasal gündem ve kamu gündemi gibi baĢlıklarda ele alınabilir. Bu gündemlerin hepsi birbiriyle ilintilidir. Yüksel‟e göre, medya gündemi tek baĢına, siyasal gündem ve kamu gündemini Ģekillendirebileceği gibi, kamu gündemi, medya gündemini ve siyasal gündemi biçimlendirebilir (Yüksel, 2001: 29). Aralarında herhangi bir hiyerarĢik bağ yoktur.

Toplumsal gündemin ne olduğunu anlamada süre, oran ve konu bazında nesnel kıstaslar belirlemek ve kısıtlamalara gitmek imkân dâhilinde değildir. Çünkü üzerinde düĢünülen veya meĢgul olunan konu yıllara yayılmıĢ bir konu olabilir. Türkiye‟de terör sorunu bu duruma örnek olarak verilebilir. Ġlk ortaya çıktığı günden itibaren terör sorunu Türkiye toplumunun gündemine girmiĢtir ve devam eden bir sorun olması sebebiyle bu sorunun çözülmesi amacıyla hala üzerinde yoğun bir Ģekilde düĢünülmekte ve çalıĢılmaktadır. Her gün kitle iletiĢim araçlarında bir Ģekilde terör sorunuyla ilgili haberlere rastlamak mümkündür. Bu bağlamda terör sorunu yıllardan beri Türkiye‟nin gündemidir. Toplumsal gündem kimi zaman etkisi çok kısa süren bir konu da olabilir. Ġran‟ın Türkiye‟yi füzeyle vurmakla tehdit etmesi gibi konular toplumsal tabanda hızlı bir Ģekilde yayılır ve gündem haline gelebilir. Ancak bu tip konular hızla tüketilmekte ve zamanla gündemden düĢmektedir.

Toplumsal gündemin takibini mümkün kılan bir takım unsurlar vardır. Kitle iletiĢim araçlarının gündemine aldığı konular da bu unsurlar arasında sayılabilir. Bu noktada kitle iletiĢim araçlarının toplumun nabzını tutması, gündem kurma, gündem belirleme, gündem saptama veya gündem koyma olarak farklı Ģekillerde ifade edilen kuram çerçevesinde izah edilmektedir.

Gündem belirleme kuramı, Malcolm McCombs ve Donald Shaw‟ın savunduğu bir kuramdır. Kuramın temelinde kitle iletiĢim araçlarının gündemi belirlemedeki etkinliği tartıĢılmaktadır. Kurama göre: “Ġzleyiciler kamusal ve diğer konuları kitle iletiĢim kanalıyla öğrenmekle kalmaz, bir konuya ne kadar önem vereceklerini kitle iletiĢim araçlarının bunlara verdiği önemden öğrenirler” (akt: McQuail ve Windahl, 2010: 132). Seçim sürecindeki kampanyalarda adayların söylemlerini dahi kitle iletiĢim araçları kendi gündemine göre yansıtmaktadır. Bu bağlamda kitle iletiĢim araçlarının “bireyler arasında biliĢsel değiĢime etki yapabilme yeteneği” (akt: McQuail ve Windahl, 2010: 132) en önemli ve en güçlü yönlerinden biri olarak vurgulanmakta ve kitle iletiĢim araçlarının toplumsal gündemi değiĢtirebilme potansiyeline atıf yapılmaktadır.

Medyanın toplumsal gündemi değiĢtirebilme potansiyeli bir süreç olarak ele alınmaktadır. Bireyler ilk anda medyada iĢlenen konudan „haberdar olurlar‟. Bu farkındalığın ardından konunun detaylarını öğrenme merakıyla „biliĢsel aĢamaya‟ geçer ve „bilgi edinmeye‟ baĢlarlar. Bilgi edinme aĢamasının bir sonucu olarak da „tutum ve davranıĢ değiĢiklikleri‟ göstermeye baĢlarlar. Gündem belirleme yaklaĢımının çıkıĢ noktasını oluĢturan asıl unsur, haberdar etme ve bilgilendirme aĢamasıdır (akt: Yüksel, 2001: 22).

Gündem belirleme veya gündeme müdahil olmayla ilgili Elisabeth Noelle- Neumann‟ın sessizlik sarmalı kuramı da önemlidir. Neumann‟ın sessizlik sarmalı kuramına göre kitle iletiĢim araçları ve dolayısıyla medya “toplumsal alana, görüĢlerin çeĢitliliğini baskılayarak müdahale etmektedir” (Maigret, 2011: 255). Bu kurama göre bireyler, düĢünsel anlamda yalnızlığa mahkûm olmamak için toplumda yaygın ve baskın olan fikirler etrafında toplanır ve Ģahsi ve aykırı fikirlerini çoğunlukla bastırırlar. Bu noktada yakın çevrenin yanı sıra, medya da, toplumdaki baskın görüĢün ne olduğu noktasında bireyleri etkilemektedir (akt: Yüksel, 2001: 18- 19). Böylece Bernard Cohen‟in ifadeleriyle medya bize ne düĢünmemiz

gerektiğinden ziyade neyi düĢünmememiz gerektiğini söylemektedir (akt: Maigret, 2011: 256).

McQuail ve Windahl, gündem belirlemeyle ilgili olarak DeFleur‟ün kitle iletiĢim araçlarının etkinliği konusunu da ele almaktadır. DeFleur‟ün kültürel normlar kuramına göre: “Kitle iletiĢim araçları sadece bireyler üzerinde doğrudan etkide bulunmaz, aynı zamanda kültürü, bilgi birikimini, bir toplumun norm ve değer yargılarını da etkiler. Ġzleyicilerin kendi davranıĢ biçimlerini belirlerken kullanabilecekleri bir dizi imaj, düĢünce ve değerlendirmeler sunar” (akt: McQuail ve Windahl, 2010: 125). Yani DeFleur‟e göre kitle iletiĢim araçlarının gücü gündem belirlemenin de ötesindedir. Ona göre kitle iletiĢim araçları, toplumun yıllar içerisinde oluĢturduğu kültürünü ve buna bağlı olarak norm ve değer yargılarını da etkileyebilmektedir.

Netice itibariyle McCombs ve Shaw‟un savunuculuğunu yaptığı gündem belirleme kuramında temel nokta, kitle iletiĢim araçlarının kendi gündemini oluĢturarak bu gündemi toplumun gündemi haline getirme özellikleri iken; Neuman‟ın kuramında baskı unsuru devreye girmekte ve kitle iletiĢim araçları çok çeĢitlenmiĢ fikirleri baskı altına alarak kendi fikirlerini iletme çabasında görünmektedir. DeFleur ise kitle iletiĢim araçlarının gündem belirlemenin daha ötesinde bir güce sahip olduğunu savunmaktadır.

Arık, kitle iletiĢim araçlarından biri olan televizyon ile ilgili bir yazısında, televizyonu iktidara hizmet eden bir araç olarak ele almakta ve televizyonun toplumsal yapıyı iktidarın görüĢleri doğrultusunda Ģekillendirme görevini üstlendiğini ifade etmektedir. Nitekim Arık‟a göre medyanın ideolojik iĢlevlerinin baĢında, toplumsal yaĢamdaki adaletsizlikleri, yozlaĢmayı ve haksızlıkları göstermeyip, farklı bir gündem oluĢturma gelmektedir. Medya gündemi belirleyerek, olayların iktidar kontrolünde topluma aktarılmasına hizmet etmektedir (Arık, 2007:

17). Bu sayede medya organları Althusser‟in tabiriyle devletin ideolojik aygıtları haline gelmekte (Slattery, 2007: 495) ve iktidarın sözünden çıkmamaktadır.

Arık‟ın televizyon üzerinden ele aldığı konuyu mizah dergilerine uyarlamak mümkün müdür? Mizahın özgür ruha sahip olduğuna dair söylem bir illüzyon olarak ele alındığında, pekala televizyon yerine mizah dergileri konulabilir. Burada Türkiye Ģartlarında tamamıyla özgür bir mizah dergisinin olup olamayacağı sorusu önemlidir. Türkiye‟de Karikatürün Tarihi baĢlığında da değinildiği üzere mizah dergiciliğinde iktidar yanlısı veya iktidar karĢıtı olma durumunun basitçe ele alınamayacağı; sermayenin ve kitlenin mizah dergilerinin içeriklerinin Ģekillenmesinde etkili olduğu göz önüne alındığında mizah dergilerinin mutlak anlamda tarafsız ve muhalif duruĢun mümkün olup olmadığı sorgulamaya açık hale gelmektedir. Buna rağmen mizah dergileri televizyon ve radyo gibi diğer kitle iletiĢim araçlarına nazaran muhalif duruĢun etkisiyle kendi çapında özgür ifade savunuculuğu yapmakta ve göreceli olarak bağımsız ve tarafsız davranmaktadır.

Gündem belirleme ile ilgili olarak yukarıda bahsedilen üç kuram, mizah dergileri açısından ele alınmaya çalıĢıldığında mizah dergilerinin toplumsal gündemi es geçerek kendi gündemlerini oluĢturup oluĢturmadıkları ve topluma bu gündemi dayatıp dayatmadıkları; birçok gündem maddesi arasından dergi yazar ve çizerlerinin ideolojik görüĢlerine uygun olarak belirli bir konuyu gündeme taĢıyıp taĢımadıkları; daha da ötesi bir araç olarak gündemi kullanıp toplumda yer etmiĢ kültür, gelenek ve normlara etkide bulunup bulunmadıkları sorgulanmalıdır. Konuyla ilgili Arık, 50 kuĢağı olarak adlandırılan karikatürcü grubunun, hem gazete yönetimlerinde hem de gündemi belirlemede çok aktif olduğunu ifade ederek (Arık, 1998: 54-55) bir bakıma ipucu vermektedir. Bu noktada çalıĢmanın Penguen ve Cafcaf dergilerinin sadece kapaklarını ele alması, -gazetelerde manĢete eĢdeğer Ģekilde- kapak seçiminin toplumsal gündemi yansıtıp yansıtmadığını takip etmek veya ele alınan dergilerin kendi gündemlerini oluĢturup oluĢturmadıklarını saptama amacını taĢımaktadır.

Benzer Belgeler