• Sonuç bulunamadı

Gündelik Hayat: Tarihsel Süreç ve Temel İlkeler

2. KURAMSAL VE KAVRAMSAL TEMELLER

2.2. Gündelik Hayat: Tarihsel Süreç ve Temel İlkeler

Gündelik hayat kavramı özellikle XX. yüzyıl itibariyle teknolojiden fen bilimlerine, sosyal bilimlerden felsefeye hatta ilahiyata kadar varlığını iyice hissettiren, mikrotarihçiliğe verilen önem başta olmak üzere çok çeşitli nedenlerle günümüzde sosyal bilimlerin kullandığı anahtar kavramlardan birisi haline gelmiştir. İşlevselliğinin nedeni ise yeni oluşan toplumsal pratikleri anlamlandırmada yardımcı olması ve farklı alanlarda farklı nedenlerle ortaya çıkan davranış biçimlerini konu

edinmesidir.121 Kavram sosyolojinin bir alt dalı olarak gündelik hayat sosyolojisi

ismiyle ve klasik geleneğe karşı bir hoşnutsuzluk ürünü olarak 1920’li ve 1930’lu yıllarda ortaya çıkmış, gündelik hayat sosyolojisinin asıl gelişimi Kıta Avrupası’ndaki özellikle Almanya, Fransa ve İngilitere’deki teorisyenlerin Amerika’daki gelişmeleri destekleyici teorik yönelimlerinin gün yüzüne çıkmasıyla

118 Kavramla ilgili ayrıca bkz. Fatih Erkoçoğlu, “Kutsal(laştırılmış) Bir Mekân: Kerbela (Osmanlı

Hâkimiyetinin Sonuna Kadar)”, Çeşitli Yönleriyle Kerbela (Tarih Bilimleri), C: I, 2010, 99-118; Münir Yıldırım, “Kutsal Mekân Algısı Bağlamında Şehir Kimliği ve Din”, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C: XXIII, S: I, 2014, 133-142; Burhanettin Tatar, “‘Kutsal Mekân’: Fenomenolojik Bir Analiz”, Milel ve Nihal: İnanç, Kültür ve Mitoloji Araştırmaları Dergisi, C: XIV, S: II, 2017, 8-22.

119 Lefebvre, Mekânın Üretimi, 133. 120 Lefebvre, Mekânın Üretimi, 141. 121 Egi, 71; Şahin-Balta, 186.

51

mümkün hale gelmiştir. Bunların içerisinde ise Fransa kanadının etkisinden ayrıca bahsetmek gerekir ki “mekân üretimi” kuramının sahibi olan Henri Lefebvre bu

kanadın en önemli temsilcisi olmuştur.122

Târih boyunca insanın zaman-mekân fark etmeksizin belli bir “gündelik hayat deneyimi” var olagelmiştir. Bu hayat, yaşamın tüm faaliyet alanlarıyla derin bir ilişki içerisinde olmuştur. Gündelik hayat farklıkları ve çatışmalarıyla onları kapsar; onların buluşma yeridir, hem bağıdır hemde ortak alanlarıdır. İnsanı bir bütün olarak oluşturan tüm ilişkiler (düşmanlık, dostluk, aşk, nefret, iletişim, eğlence vb.) onunla

şekillenir ve yön bulur.123

Kültürel ve coğrafi koşulların farklılığı ve zenginliğinden dolayı her sosyal topluluk kendine özgü pratikler geliştirerek ontolojik bir sürekliliğe sahip olmuştur. Eğer gündelik hayatın gerçekliği açıklanacaksa, öylesine bir gerçeklik, uygun sosyolojik analizi geliştirmeden önce, bu gerçekliğin kendine özgü karakterinin ele

alınması gerekmektedir.124 O zaman, girişte bahsettiğimiz mekânın üretimi

kuramıyla bağlantılı olarak şu sorulara cevap bulmamız ilk yapmamız gereken iş olmalıdır:

 Gündelik hayat bir mekân mıdır, alan mıdır, teorik/pratik bir çerçeve

midir?

 Gündelik hayat nerededir? İnsanların üretim ve tüketim nesneleriyle

ilişkileri hangi şekilde gerçekleşir?

 Gündelik hayat değişir mi? Artar veya azalır mı?

 Gündelik hayatın kaynağı, sınırları, araçları nerelerdir?

 Gündelik hayatın imkânları/fırsatları/açmazları nelerdir?

 Gündelik hayat neye hizmet eder, ne “gündelik hayata” hizmet eder?

 Gündelik hayat bir meşrulaştırma ve yeniden-üretim mekanizması

mıdır?

122 Ali Esgin, “Gündelik Hayat Sosyolojisi: Tarihsel Süreç ve Temel İlkeler”, Gündelik Hayat

Sosyolojisi: Temalar, Sorunsallar ve Güzergâhlar, ed. Ali Esgin – Günay Çeğin, Phoenix Yayınevi, İstanbul 2008, 20-25.

123 Lefebvre, Gündelik Hayatın Eleştirisi-I, 103.

124 Peter L. Berger, - Thomas Luckmann, Gerçekliğin Sosyal İnşası-Bir Bilgi Sosyolojisi İncelemesi,

52

 Gündelik hayat coğrafi ve kültürel olarak farklılaşmak mı demektir?

 Gündelik hayatı neden anlamaya çalışıyoruz?125

Yeni dönem sosyoloji çalışmalarının bir alt-disiplini olarak ifade edilen gündelik hayat sosyolojisi ve gündelik hayat kavramı, her ne kadar oldukça yakın

gibi gözükseler de bazı kuramcılara göre birbirinden içerim olarak farklı olan126

günlük hayat ve günlük yaşam formlarıyla sık sık karşımıza çıkan ve yeni-dünya

sistemine özgü olan127 en genel haliyle bireylerin veya toplumların bir araya gelip

oluşturdukları rutinleşmiş yaşam şeklini, beslenme, giyinme, barınma, çalışma vb. faaliyetlerini, hafife alınan deneyimlerini, inanç ve uygulamalarını ifade

etmektedir.128 Özellikle gündelik hayat kavramı, muğlaklık ifade ettiği için

sosyolojik olarak zor129 sıradan, olağandışı, açık, belirsiz ve esrarengizdir.130 Ayrıca

o topluma ve ferde bakan yönüyle daha geniş bir alanı ve zamanı içine almaktadır. Hatta o bizim düşünebileceğimizden daha çok anlam içerebilir. Bu yüzden George Simmel’in onu toplumsal ve kültürel düzenin en geniş ifadesi olarak gördüğü ifade

edilmektedir.131

125 Ali Egi’nin gündelik hayat kavramının kaotik kurumsallaşmasına dair oluşturduğu sorulardan

çalışmamızla ilgili olanları düzenlenerek alınmıştır. Soruların tamamı için bkz. Egi, 72.

126 Roberts, 93. Bu bağlamda sözlüklere baktığımızda günlük kelimesinin “Güne ait olan, o güne

dair.” gibi manaları ihtiva ettiğini, gündelik kelimesinin ise “Hergün meydana gelen, alelade, sıradan” gibi manaları içerdiğini görmekteyiz. Bkz. Mehmet Doğan, Büyük Türkçe Sözlük, Yazar Yayınları, Ankara 2014, 650. Batılı kaynaklarda ise günlük yaşam için nadir de olsa “daily life” ifadesi kullanılırken, büyük bir kısım “everyday life” kavramıyla gündelik hayatı tercih etmiştir. Bu konuda araştımanın kaynakları kısmına müracaat edilebilir.

127 Kavramı kullanan Ali Egi, bununla endüstriyel devrim sonrası ortaya çıkan dünya tasarımından

ziyade, 1900’lü yıllar sonrası inşa edilen dünya tasarımını kastettiğini yoksa bunun daha önceden hiç kullanılmayan bir kavram olmadığını ifade etmektedir. Bkz. Egi, 73.

128 Lefebvre, Modern Dünyada Gündelik Hayat, 36; Tekeli, 42; Necdet Subaşı, Gündelik Hayat ve

Dinsellik, İz Yayıncılık, İstanbul 2004, 11; Graham Crow - Catherine Pope, “Editorial Foreword: Sociology and Everyday Life”, Sociology and Everyday Life, 42/4, 2008, 597; Ensar Çetin, Gündelik Hayat Sosyolojisi, Rağbet Yayınları, İstanbul 2013, 17.

129 Bennet, 11. Featherstone bu muğlak ve zorluğu gündelik hayatın kavrsamsallaştırmazın,

tanımlamalarımızın ve anlatımlarımızın ortaya çıktığı nihai zemini sağlayan temel kaynak olmasına bağlamaktadır. Bkz. Mike Featherstone, Undoing Culture: Globalization, Postmoderism and Identity, Sage Publication, London 1997, 56; Esgin, “Gündelik Hayat Sosyolojisi: Tarihsel Süreç ve Temel İlkeler”, 29.

130 Ben Hihgmore, Everyday Life and Cultural Theory: An Introduction, Routledge, London 2002, 1. 131 Subaşı, 11; Esgin, “Gündelik Hayat Sosyolojisi: Tarihsel Süreç ve Temel İlkeler”, 30.

53

Gündelik hayat, bireylerin içinde bulundukları sosyal sistemin alışkanlıklarını bünyesinde barındıran ve yaşamlarını idame etmeleri için gereken sosyo-kültürel

donanımı sağlayan hem somut hem de soyut bir imkândır.132

Gündelik hayat her seferinde yeniden başlayan döngülerden oluşur, zaman ve mekâna göre toplumdaki değişimlerden etkilenir. Gündelik hayat bu yüzden zamanla

iç içedir.133 Gündelik hayat tüm insan eylemleriyle derinden ilişkilidir. Onları

farklılıkları ve çatışmaları ile birlikte kapsar, bağları ve ortak zemini onların birleşme

yeridir. Ayrıca o insanı insan yapan ilişkilerin toplamıdır.134 Gündelik hayatın insana

bakan bu boyutu onun Gardiner tarafından “gerçek manada insan olduğumuz

ortam”135 olarak tanımlanmasına sebep olmuştur.

Tarih denilince genel olarak insanların aklına savaşlar, göçler veya icatlar/buluşlar ilk planda gelmektedir. Burada dikkati çeken en önemli unsur ise gündelik hayat kavramının olmazsa olmazı olan bireydir. Birey, bir nevi gündelik hayatı çözümleme merkezi, toplumsal ilişkilerin kesişme noktasıdır. Ancak tarih kitaplarına şöyle bir bakıldığında -günümüzde yavaş yavaş farklı alanlarda tarih yazıcılığı geliştirilmeye başlansa da- büyük bir kısmın siyasî târih olduğu açıkça görülebilir. Oysa tarih, başlı başına insanın öznesi olduğu, yukarıda yer alan tanımda ifade edildiği gibi bireyin pek çok alanda aktif olarak rol aldığı, pek çok boyutuyla ele alınması gereken bir ilim dalıdır. Bu yüzden tarih boyunca toplum kuramcılar veya toplum bilimciler toplumun meydana geldiği süreçleri tespit etme noktasında hergün ortaya çıkan bu gerçeklikleri analitik bir model olarak kullanma yoluna

gitmişlerdir.136 Oysa sosyal tarih adıyla günümüzde adından yavaş yavaş

bahsedilmeye başlanan ve aslında bir gündelik hayat formunu resimleyen veya betimleyen bir tarihyazımına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğu

132 Egi, 73. 133 Tekeli, 45, 56.

134 Esgin, “Gündelik Hayat Sosyolojisi: Tarihsel Süreç ve Temel İlkeler”, 19.

135 Michael Gardiner, Gündelik Hayat Eleştirileri, çev. Deniz Özçetin, Babacan Taşdemir, Burak

Özçetin, Heretik Yayıncılık, Ankara 2016, 14-15.

136 Örneğin Durkheim bu durumu uzlaşma (consensus) olarak ifade ederken, Karl Marx sınıflararası

eşitsiz güç-zenginlik dağılımı ortaya çıkan çatışmaların bastırılması olarak ifade etmiştir. Daha fazlası için bkz. Bennett, 12.

54

aşikârdır.137 İşte bu somut adımların en başında gündelik hayatın anlaşılması,

anlamlandırılması, tasvir edilmesi gelmektedir. Bu bağlamda sadece Henri

Lefebvre’nin değil Piere Bourdieu’nun Habitus’u,138 Certeau’nun Taktikleri,139

Harold Garfinkel’in Etnometodoloji’si140 de dikkatli bir şekilde incelenmelidir. Bu

yüzden tez araştırmamızda gündelik hayatın bu çok yönlü boyutu, merkezine birey alınarak gerek kavramsal gerekse tarihsel süreç olarak her yönüyle ele irdelenmeye çalışılmıştır. Çalışmamızın belli bir şehri ve dönemi kapsamasından dolayı gündelik hayatı en fazla etkileyen unsurlar olarak zaman ve mekân boyutuna azamî derecede önem gösterilmiştir.