• Sonuç bulunamadı

Güdüsel Öğrenme Kuramına Göre Hazır Bulunuşluk

2.4. Hazır Bulunuşluk

2.4.4. Öğrenme Kuramlarına Göre Hazır Bulunuşluk

2.4.4.3. Güdüsel Öğrenme Kuramına Göre Hazır Bulunuşluk

‘’Güdüsel öğrenme kuramlarına göre hazır bulunuşluk, öğrencinin gelişim düzeyidir. Öğrenci, doğuşundan başlayarak her yaşında, belli gelişim düzeyine ulaşır ve böylece yaşına uygun düzeydeki konuları öğrenmeye hazır olur. Gelişim kusurları olan öğrenci, yaşının gerektirdiği tepkileri yapmada da kusurludur. Öğrencinin, öğrendiği konulara karşı hazır bulunuşluğunda görülen kusurların kökeni, gelişimde çok önemli olan ilk çocukluk evresindeki gelişim bozukluklarıdır. Bir konuyu öğrenciye öğretebilmek için, öğrencinin gelişim düzeyi iyi tanınmalıdır’’(Özçiftçi, 2012, s. 12).

‘’Özetle, öğrenme kuramları insanın nasıl öğrendiğini açıklamaya çalışan yaklaşımlardır. Bu yaklaşımlar arasında eğitim iletişimi üzerinde en fazla etkili olanları davranışçıhk ve bilişselciliktir. Davranışçı ve bilişsel yaklaşımlar eğitim iletişimine birçok yeni kavramın, ilkenin ve uygulamanın girmesini sağlamıştır’’ (Aydın, 2000). Alandaki uygulamalar da çoğunlukla bu yaklaşımlara dayanmaktadır.

21

BÖLÜM III

İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Serin ve Mohammadzadeh (2008), ilköğretim sekizinci sınıf düzeyine uyguladıkları fen dersine karşı tutumları ve fen dersindeki akademik başarılarını incelemişlerdir. İnceledikleri araştırmalarını 330 sekizinci sınıf öğrencilerine uygulamışlardır. Araştırmalarını öğrencilerin cinsiyetleri, ailelerinin sosyoekonomik düzeyleri ve ailelerinin algılamalarına göre öğrencilerin, fen dersine yönelik başarılarını ve tutumlarını incelemişlerdir. Öğrencilerin incelenen bu özellikler bakımından fen dersine yönelik tutumları ve başarılarında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Araştırmanın sonuçlarına göre de yöne öğrencilerin fen dersindeki tutumları ve fen dersindeki başarı arasında da anlamlı bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.

M.H. Güneş ve Güneş (2005), fen bilgisi bölümünde öğrenim gören öğretmen adaylarının, biyoloji konusundaki hazır bulunuşluk seviyelerini incelemişlerdir. Bu araştırmanın örneklemini 435 öğrenci oluşturmuştur. Bu öğrencilerin 123’ünü 1. sınıf, 118’inin 2. sınıf, 102’sini 3. sınıf ve 92’sini ise 4. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Çalışmanın veri toplama aracı olarak ise 80 soruluk çoktan seçmeli bir test kullanmıştır. Test biyolojinin temel konularını kapsamıştır. Yapılan araştırmanın sonucunda ise fen bilgisi öğretmen adaylarının, biyoloji konularındaki hazır bulunuşluk seviyelerinin yeterli düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Reio ve Davis (2005), kişilerin yaşam boyu öz yönetimi öğrenmeye yönelik hazır bulunuşluklarını incelemişlerdir. Kişilerin cinsiyetleri ve yaşlarına bağlı olarak hazır bulunuşluklarını tespit etmeye çalışmışlardır. Araştırmanın örneklemini 530 kişi oluşturmaktadır. Bu örneklemi 3 grup olarak; lise düzeyinde öğrenim gören öğrenciler, diş hekimliği fakültesinde lisans düzeyinde öğrenciler ve yetişkin eğitimi halk merkezi

22

öğrencileri olarak incelemişlerdir. Kullanılan veri toplama aracı ise öz yönetimi öğrenme hazır bulunuşluk ölçeği ve demografik soruları içeren bir anket uygulanmıştır. Araştırmanın sonucunda kişilerin hazır bulunuşluk düzeyleri cinsiyete göre herhangi bir farklılık göstermediği fakat yaşlara göre farklılık olduğunu ortaya koymuşlardır.

Turhan (2003), ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin fen bilimleri dersi başarısını etkileyen faktörlere yönelik bir çalışma yapmıştır. Öğrencilerin fen dersindeki başarıları ve fen dersine yönelik tutumlarını karşılaştırmıştır. Veri toplama aracı olarak bir başarı testi ve tutum ölçeği uygulamıştır. Araştırma sonucunda ise öğrencilerin; fen dersindeki başarıları ile fen dersine yönelik tutumları arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki tespit etmiştir.

Yenilmez ve Kakmacı (2008), ilköğretim 7. Sınıfta öğrenim gören öğrencilerin matematik dersindeki hazır bulunuşluk düzeylerini incelemiştir. Araştırmasını öğrencilerin cinsiyetleri, matematik dersindeki başarıları, matematik dersinde başarılı olacaklarına olan inançları bakımından incelemiştir. Araştırmanın örneklemini Eskişehir ilinden rastgele tesadüfi seçilen 700 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın veri toplama aracında ise öğrencilerin cinsiyetleri, karne notları, matematik dersine olan ilgileri ve matematik dersine başarma olan inançlarını kapsayan 25 soruluk hazır bulunuşluk testi uygulanmıştır. Araştırmanın sonucunda öğrencilerin matematik dersindeki başarıları, matematik dersine olan ilgileri ve bu dersi başarmaya olan inançlarının farklılık gösterdiği fakat cinsiyete göre bir farklılık oluşturmadığı tespit edilmiştir

Serin (2004) araştırmasında, öğretmen adaylarının problem çözme becerisi ve fene yönelik başarıları ve tutumları arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Bu bağlamda, öğrencilerin bölüm tercih nedenleri, bölümde okumakta olmaktan memnun olup/olmama durumlarını, fen başarıları ve fen tutumları ile ilgisini incelemiştir. Veri toplama aracı olarak problem çözme envanteri ve fene yönelik tutum ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanının sonuçlarına göre öğretmen adaylarının fene yönelik tutumlarının bölümü tercih etme nedenleri ve bölümünde okuyor olmaktan memnun olup/olmama durumları açısından anlamlı düzeyde farklılık olduğu sonucuna ulaşmıştır. Diğer değişkenlerden olan fen başarılarının, bu bölümü tercih etme nedenleri ve bölümünde okuyor olmaktan memnun olup/olmama açısından ise anlamlı düzeyde farlılık bulunmamıştır. Ayrıca fene karşı tutumları ile problem çözme becerileri arasında negatif bir ilişkinin olduğu, fen tutumu ile fen başarısı arasında pozitif bir ilişkinin olduğu, öğrencilerin problem çözme becerisini algılamaları ile

23

fen başarıları arasında istatistiksel olarak anlamlı olmayan negatif yönde bir ilişkinin olduğu saptanmıştır.

Yılmaz (2008), öğrencilerin fen bilimleri dersindeki öğrendikleri temel bilgiler ile günlük hayatlarını ilişkilendirme düzeylerini incelemiştir. Örneklemini 3 gruba ayırarak oluşturmuştur. Bu örneklemi; ilköğretim ve 9. Sınıfta öğrenim gören öğrenciler ve fen bilgisi bölümünde lisans gören öğretmen adayları oluşturmuştur. Verilerin analizinde araştırmacı tarafında geliştirilen bir test uygulanmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin fen bilimleri dersinde öğrendikleri temel kavramları günlük hayatla ilişkilendirme düzeylerinin düşük olduğu görülmüştür. Sınıf düzeyleri arasında da anlamlı bir farklılık olduğu fakat cinsiyet faktörü açısından anlamlı bir farklılığın olmadığı ortaya konulmuştur. Yiğit, Devecioğlu ve Ayvacı (2002), ilköğretim kademesindeki öğrencilerin fen kavramlarını günlük yaşantılarında karşılaştıkları olaylarla ve olgular ilişkilendirebilme düzeylerini incelemişlerdir. Öğrencilerin fen bilimleri dersinde öğrendikleri fizik, kimya ve biyoloji kavramlarını yeterli düzeyde ve bilimsellikte bilmedikleri tespit edilmiştir. Ayrıca zihinleri bu öğrendikleri kavramları yeterince değerlendirememesi, buna bağlı olarak bu kavramları yorumlayamadıklarını ve bu konudaki bilgilerini kullanamadıkları ortaya konulmuştur.

24

BÖLÜM IV

YÖNTEM

Bu bölümde yaptığımız araştırmanın modeli, seçilen evren ve örneklem, kullanılan veri toplama araçları, verilerin toplanması ve elde edilen verilen analizi süreci ile ilgili bilgilere yer verilmiştir.

Benzer Belgeler