• Sonuç bulunamadı

2.3. Sanat Eğitimi Nedir?

2.3.2. Görsel Sanatlar Eğitiminin Gerekliliği

Çevreye karşı duyarlı, paylaşmasını bilen, duygu, düşünce ve eylemlerinde girişimci olabilen, yaratıcı, kendine güvenli insan tipi yetiştirmede Sanat Eğitimi’nin rolü büyüktür. Görsel sanatlar eğitiminin çağdaş bireylerin yetiştirilmesindeki önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Türkiye’de giderek bozulan kültür ortamı, daha iyi yaşam için daha güzel bir çevre özlemi, çocukların ve gençlerin işlenmeyi bekleyen yetenekleri ve yaratıcılıkları sanat eğitimini toplum için her zamankinden daha önemli ve zorunlu hale getirmiştir (Kırışoğlu, 2002, s.1). Gelişen teknoloji ile birlikte sanat kavramı insanın günlük hayatında daha çok yer almaktadır. Özellikle bilgisayar teknolojisinde yaşanan baş döndürücü gelişmeler, beraberinde görselliği ve dolayısı ile görsel sanatları da insanoğlunun günlük hayatında zorunlu kılmaktadır. National Art Education Association (NAEA, 1994, s.3) göre; sanat eğitimi bütün öğrencilerin bir imgenin ve sembol yüklü bir dünyanın anlamını çözmeleri ve onu anlamaları için çok çeşitli yeteneklerini geliştirmelerine yardım eder. Bu, sanat eğitimini genel eğitimin zorunlu bir parçası yapmaktadır. Gelecek kuşaklara sanatın gerekliliğini ve anlamını açıklayacak olan kişiler hiç kuşkusuz geleceğin görsel sanatlar eğitimcileri olacak olan şimdinin resim-iş öğretmenliği öğrencileridir.

Günümüzde, ilk ve ortaöğretime sanat eğitimcisi yetiştiren eğitim fakültelerinin görsel sanatlar eğitiminde yer alan resim-iş öğretmenliği anabilim dallarında bazı sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunların tespit edilip kalıcı çözümler bulunması sanat eğitiminin gerçek kimliğine kavuşabilmesi açısından oldukça önemlidir.

23

Güzel Sanatlar Fakülteleri’nin Resim bölümleri öncelikle sanatçı (ressam) yetiştirme amacındadır ve programlarında öğretmenlik meslek derslerine yer verilmemektedir. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde ise öğretmenlik formasyonu kazandıran dersler isteğe bağlı olarak öğrenciler tarafından seçilmekteydi. 1993’de YÖK tarafından Güzel Sanatlar Fakültelerinin genel amacı öğretmen yetiştirmek olmadığı gerekçesiyle söz konusu derslerin bu fakültenin bölümlerinden kaldırılmasına karar verilmiştir.

Çağdaş eğitim sürecinin önemli yapıtaşlarından biri de örgün öğretim sürecinde yer alan sanat eğitimi(görsel sanatlar ve müzik) dersleridir. Bireylerin eksiksiz yetişebilmesi ve geleceğe daha hazırlıklı olabilmesi için sanat eğitiminin gerekliliği her geçen gün daha çok gündeme gelmektedir. Sanat eğitimi alanında öncü kurumlardan biri olarak kabul edilen NAEA’ ya (1994) göre; sanat hem yaşam hem de öğrenme için gereklidir. Sanat Eğitimi; kendine uygun bir işleve hizmet etmekse kişi kendine şu soruları sormalıdır. Sanat nedir? Sanatçı hangi araçları kullanır ve nasıl çalışır? Geleneksel, popüler ve klasik sanat biçimleri bir başkasını nasıl etkiler? Sanat benim ve toplumum için neden önemlidir? Günümüze kadar sanat eğitiminin gerekliliğini birçok eğitimci ve sanatçı vurgulamıştır. Sezer’ e (2001, s.3) göre; bu ders çocuğun, yeteneklerini geliştirir, yapıcı, yaratıcı etkinliklerde sorumluluk duygusunu kazandırır. Kısaca, nereden bakarsak bakalım sanat eğitimi her birey için gereklidir ve sanat eğitiminin bireyi ulaştırmak istediği önemli hedefleri vardır. Yolcu’ya (2004, s.91) göre ise; sanat eğitimi gözlem yapma, orjinalite, buluş ve kişisel yaklaşımları destekler, pratik düşünceyi geliştirir. Olayları, olmadan da beyinde gerçekleştirebilme gücünü artırır. Bireyin el becerisini geliştirir ve sentez yapmasına yardımcı olur.

Sanat eğitimi gereklidir. Çünkü sanat eğitimi, genel eğitimin temel unsurlarından birisidir. Sanat eğitimi, sözsüz düşünme yeteneği, algıyı, imgelemeyi ve imgeleri gerçekleştirmeyi sağlar.

Sanat eğitimi, yaratmayı sağlar.

Sanat eğitimi, bireylerin kendi kendilerini disiplin altına almalarını sağlar. Sanat eğitimi, estetik okuryazarlığı öğretir.

Sanat eğitimi, bireysel ifade ve olgunlaşmayı sağlar. Sanat eğitimi, toplumsal bilinci geliştirir (Özsoy, 2003).

24

Sanat eğitiminin yararları konusunda Telli’ ye (1990) göre Sanat eğitimi çağdaş yaşama, yaratıcı özgür düşünme yolunu açıyor.

Sanat eğitimi, insana geniş bir açı içinde düşünme yeteneğini kazandırıyor. Sanat eğitimi, yaşama biçimi veriyor.

Sanat eğitimi, dünya barışının güvencesi oluyor.

Sanat eğitimi, bireyin özgürlük ve bağımsızlık duyularını duyuma ulaştırıyor.

Aynı zamanda insanı özgür bir ortamda tek taraflı düşünceden monarşik ve totaliter devlet düzeninden kalma doğmalardan da kurtarıp çağdaş bir düşünceye ulaştırıyor."

Ülkemizde sanat eğitiminin gerekliliği ve toplumsal yaşama kazandırdıkları konusundaki bilimsel çalışmalarda da hızlı bir artış ve gelişme görülmektedir. Bu konu da araştırma yapan Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 6-8 Mayıs 1991 tarihinde gerçekleştirilen" ülke kalkınmasında sanatın yeri" konulu 3. Ulusal Sanat Sempozyumunda şu sonuçlara varılmıştır (Budak, 1991, s.11).

Sanat, ülke kalkınmasının doğrudan etkilememekle birlikte, top yekûn kalkınmanın gerçekleşebileceği uygun ortamı hazırlar. Sanat topluma güzelliği, yaratıcılığı ve olgunluğu öğretirken bir yandan da; kişisel özgürlük, disiplin, sorumluluk gibi kavramlara uygun davranış bekleyerek kişileri eğitir. Ülke sanatının bugünkü durumu tek boyutlu bir bakışla ne haksız olanak verilmeli, nede gereksiz olarak yüceltilmelidir. İçinde bulunan sanat ortamı ve sahip olunan sanat potansiyeli çok boyutlu bir bakış açısından ve temel bir felsefeden yola çıkılarak değerlendirilmeli ve ileriye yönelik atılacak adımlar ona göre atılmalıdır (Avcı, 2000).

En önemlisi sanat eğitimi çocuklarımıza önce kendisine, sonra çevresine saygı duymayı öğretir. Bu sebeplerden dolayıdır ki sanat eğitimi gereklidir. Öğretim; öğrencinin sanat araçlarını, olanaklarını ve sınırlamalarını anlamasına ifade şekline ve özel eğilimlerine en uygun araçları seçmesine yardım eder” (Erbay, 1995).Sanat Eğitiminde, kişi kendini gerçekleştirirken, bireysel çalışmanın yanında grup çalışması da gerçekleştirir. Ayrıca sanat eğitimi verilirken disiplinler arası çalışmalar da yaptırılmalıdır. Ancak bu, öğrenciye, onun kişiliğini yok edecek ve onu dolduracak şekilde değil besleyecek, ayıklayacak nitelikte yaptırılmalıdır. Bunda öğrencinin altyapısı gözetilmeli, kitle eğitiminden kaçınılmalıdır. Başka alanlardan besleneceği bilgi, uygulama, görgüyü kendi alanıyla ilişkilendirmesine olanak tanıyarak; disiplinler arası etkileşim, sağlıklı hale getirilmelidir.

25

Yoksa başka yerlerden transfer edilenler boşlukta kalacak, böyle bir alt yapıya sahip olmayanlar da anlam bulmayacaktır.