• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

2.5. GÖÇ NEDİR ?

2.5.1. Kavram Ve Tanım: Dünyanın varoluşundan itibaren gerek daha iyi bir yerde yaşama arzusu, gerek siyasi zorunluluklar, gerekse coğrafi ve doğal koşullar nedeniyle, insanlar münferit veya toplu olarak yaşadıkları bölgeleri terk etmeye başlamışlardır.143 Bu dünyanın her tarafında böyledir.

Göç, bireylerin gelecek yaşantılarının bir bölümünü veya tamamını geçirmek üzere bir yerleşim biriminden diğerine yerleşmek amacıyla yapmış oldukları coğrafi nitelikli yer değiştirme olayıdır.144

Başka bir deyişle göç; bir toplumun ya da farklı toplumların coğrafi ve kültürel yaşam alanları arasındaki hareketlilik süreci olarak tanımlanabilir.145

140 http://www.ufukturu.net.yazaroku.asp.3/Haberidesit17976QYazaridesit1.htm., (05.02.2005) 141 http:// www.mersin.gov.tr.htm, (08.02.2005)

142 Turgut, Mirza, “Mersin’de Siyasi ve İdari Yapı Değişecek”,

http://www.ufukturu.netyazaroku.asp?haberidesit 18055Q Yazaridesit.htm., (05.02.2005)

143 Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Hudut İltica Dairesi Başkanlığı, Dünya’da ve Türkiye’de Yasadışı Göç, 2001, s.7

144 Demir, Gülşen, “Göç Nedenleri ve Göçmenlerin Beklentilerindeki Gerçekleşme Durumu: Bolu İli

Kıbrıscık İlçesi Örneği”, II. Ulusal Sosyoloji Kongresi “Toplum Ve Göç”, Ankara, 1997, s.85

145 Öner, Sevil, H. Bayram Kaçmazoğlu, “Güneydoğu Anadolu ve Göç: Göç Olgusu ve Doğu Anadolu”, II. Ulusal Sosyoloji Kongresi “Toplum ve Göç”, Ankara, 1997, s.371

Göç, en genel olarak insanların yaşamlarını başka bir coğrafi mekanda sürdürmek üzere yer değiştirmeleridir. Yer değiştirme eyleminin göç olarak kabul edilebilmesi için, yer değiştirme eyleminde süreklilik olması veya yerleşme amacının olması gerekmektedir.146

Nüfus sayımlarında göç genellikle iki soru ile ortaya çıkarılır.“Doğum yerin nedir?” ve daimi ikametgahın neresidir?”. Türkiye’de şimdiye kadar yapılan bütün sayımlarda “doğum yeri” sorusu ve tablosu ortaya konmuştur. Ancak “daimi ikametgah” tablosu sadece 1950, 1960 ve 1965 de verilmiştir.147

Evrensel bir olgu olan göç, günümüzde yeni bir nitelik kazanmıştır. Geçmişteki nüfus hareketlerinin yerini giderek artan önemde insan gücü hareketleri almıştır.148

Ülkemizde ise, yurtiçi göçler 1950’den sonra hızlanmıştır. Ve iç göçler, genellikle belli yerlere yapılmıştır. Kırsal kesimlerden kentlere göç edenlerin tercihleri özellikle Mersin, İstanbul, İzmir gibi iller doğrultusunda olmuştur.

2.5.2. Göç Nedenleri Ve Türleri: Türkiye’de göçün esas sebeplerinden biri, yetersiz ve eksik bir planlamadan kaynaklanmaktadır. 20. yy. toplumlarında en önemli gereksinim olarak kabul edilen ekonomik ve sosyal planlamanın Türkiye’de etkisiz kalışı, köy–kent, bölgeler ve kesimler arası dengesizliği oluşturarak iç göçlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Türkiye’de kırsal kesimlerden kentsel kesimlere göçün diğer temel sebebi ise; kırsal kesimlerdeki toprak – nüfus dengesinin bozulmasıdır. Doğum ve ölüm oranlarının çok yüksek olduğu kırsal kesimlerde sosyal yaşamın devamlılığı açısından toprak–nüfus dengesi çok önemlidir. Oysa kırsal kesimlerde toprak–nüfus dengesi denk değildir.149

Ayrıca göçlerin nedenleri arasında; işsizlik, can güvenliği, terör baskısı, daha iyi bir yaşam isteği ve eğitim gibi etkenler de sayılabilir.

Peterson ise, göç etme nedeni bağlamında dört değişik tipte göçten söz etmektedir. Bunlar; ilkel, zorlayıcı, zorlama ve serbest/özgür göçtür. Uzaklık kriterine göre göç türleri ise; iç (ulusal) göç ve dış (uluslararası) göçtür. Göç etme biçimine göre

146 Sağır, Meral, “Sivas’ta Kentleşme İşsizlik ve Göç”, II. Ulusal Sosyoloji Kongresi “Toplum ve Göç”,

Ankara, 1997, s.379

147 DİE, Türkiye’de Toplumsal ve Ekonomik Gelişmenin 50 Yılı, DİE Yayın No: 680, Ankara, 1973,

s.134

148 Demir, Gülşen, “Göç Nedenleri ve Göçmenlerin Beklentilerindeki Gerçekleşme Durumu: Bolu İli

Kıbrıscık İlçesi Örneği”, II. Ulusal Sosyoloji Kongresi “Toplum Ve Göç”, Ankara, 1997, s.85

149 Kızılçelik, Sezgin, “Mersin’e Göç Etmiş İnsanların Sağlık Koşulları Üzerine Bir Çalışma”, II. Ulusal Sosyoloji Kongresi, “Toplum ve Göç”, Ankara, 1997, s.650

göç türleri ise; bireysel,kitlesel ve zincirleme göçtür. Göçün akım yönüne göre göç türleri ise, kırdan–kente, kentten-kente,kırdan–kıra ve kentten–kıra göç olmak üzere dörde ayrılmaktadır.150

2.5.3. Kentleşme, Kente Uyum ve Göç: Kentleşme ve kent kavramlarındaki gelişmeler, her ülkenin kendi sosyal ve ekonomik şartları içinde birbirinden farklı olarak gerçekleşmiştir. Kentleşme sürecinin başlangıcı, genellikle uygarlığın da başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Buna göre, kentleşme belli ve somut bir tarihte belirlenecek bir başlangıca sahip değildir. Kentlerin gelişmesi, ekonomik kriterin yanısıra kültürel ve sosyal gelişmelerle de etkileşim içerisinde bulunmuştur.151

Sanayileşme ve ekonomik gelişmeye koşul olarak kent sayısının artması ve bugünkü kentlerin büyümesi sonucunu doğuran, toplum yapısında örgütlenme, işbölümü ve uzmanlaşma meydana getiren, insan davranışı ve ilişkilerinde kentlere özgü değişikliklere yol açan bir nüfus birikimi süreci olarak tanımlanan kentleşme, nedenleri ve sonuçları açısından pek çok toplumsal soruna kaynaklık ettiği için, bilinçli ve plânlı bir müdahaleyi gerektiren bir değişme sürecidir.152

Kentte, eğitim ve sağlık imkanlarının daha iyi olması, iş imkanı ve çeşitliliği gibi nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere göçler olmuştur. Kırsal kesimlerden gelenler, geldikleri kente kendi kültürlerini de beraberlerinde getirmişlerdir.

Ayrıca, bu kimselerin kente göç etmesinde etken olarak; köyde toprakların miras yoluyla bölünmesi ve kan davaları gösterilmiştir. Göç edenler, çoğunlukla genç ve erkek nüfustan oluşmuştur.

Kente göç edenler, her şeyden önce kentteki ilişkilere yabancıdırlar. Göç eden bireyin kente uyum sağlaması, kentteki ilişkilere alışmasına ve bu ilişkilerde başarılı olmasına bağlıdır. Göç edenlerin kentle bütünleşmesi sosyal politikaların geliştirilmesine, bürokratik kurumlarla ilişkiler kurmasına (okul-belediye) istihdam alanlarından ne derece yararlandıklarına ve iş sahibi olma gibi unsurlara bağlıdır.153

Kırsal alanlardan göç eden bu kişiler geldiklerinde beraberlerinde kendi

150 Kaygalak, Sevilay, Zaman ve Mekan Boyutuyla Göç ve Kentlileşme: Mersin Demirtaş Mahallesi Örneği, Mersin Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Mersin,

1999, s.12

151 Toprak, Zerrin, Kent Yönetimi ve Politikası, Anadolu Matbaacılık, İzmir, 2001, s.1

152 İnan, Tülin, Konya Kenti Örneğinde Göç ve Kültürel Bütünleşme, Selçuk Üniversitesi, Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya, 1999, s.73

kültürlerini de getirdiklerinden, kente uyum sağlayabilmek amacıyla sosyal değişim sürecine girerler. Bu değişim sürecini ise, kimileri hızlı kimileri ise yavaş geçmiştir. Kente göç eden bu kişiler eğer kendi kültürlerini hâla devam ettirirlerse, kente uyum sürecinden olumsuz yönde etkilenirler. Bunun yanında da, aynı kente göç etmiş olan hemşerileriyle bir araya gelerek de kendi aralarında bir dayanışma içine girerler.

Köylerin itici gücüyle beraber, kentlerin çekiciliği iç göçleri genel olarak köyden kente ve tek yönlü olarak etkilemiştir. Kentleşme ve göçü, kentlerde “çekme” ve köylerde de “itme” faktörleri etkilemiştir.

Son bir husus ise; ülkemizde nüfusu onbinin üstünde olan yerlere yapılan göçün önemsiz sayılmasıdır.154

Benzer Belgeler