• Sonuç bulunamadı

FUHUŞ SUÇUNUN UNSURLARI

2.1. GENEL OLARAK

5237 S. TCK’nın 227. maddesinde fuhuş suçlarına ilişkin düzenleme yer almaktadır. Düzenlemenin 1. fıkrasında çocukların mağdur olduğu fiiller, 2. fıkrasında ise yetişkin mağdurlara ilişkin fiiller belirtilmiştir. Suçun faili herkes olabilmekle birlikte, maddenin 4, 5, ve 6. fıkralarında faile daha fazla ceza verilmesini gerektiren nitelikli haller düzenlenmiştir. 7. fıkrada bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında onlara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Maddenin son fıkrasında ise, beraberinde pek çok tartışmayı getiren, suçun mağduruna tedavi veya psikolojik terapi uygulanabilmesine ilişkin hüküm getirilmiştir.

Maddenin başlığı açısından bir uyumsuzluk olduğunu da belirtmek gereklidir. Bir yandan fuhuş yapmak suç olmamasına rağmen, madde başlığının “fuhuş” olması, bizzat bu fiilin suç olarak algılanmasına neden olmaktadır. Oysaki madde metninde, fuhuş yapan kişinin, kanun koyucu tarafından, fuhşa sürüklenen kişi, yani mağdur olarak kabul edildiği görülmektedir. Bu nedenle, 765 S. TCK zamanında olduğu gibi, hükmün içeriğine uygun bir başlık getirilerek yalnızca “fuhuş” yerine, “fuhşa aracılık”, “fuhşa teşvik” ya da “fuhşa sürükleme” başlıklarından birinin seçilmesi daha isabetli olacaktır105.

2.2. FUHUŞ SUÇUNUN MADDİ UNSURLARI 2.2.1. Suçun Konusu

Fuhuş suçunun konusu mağdurun bedenidir. Fuhşu, bir insanın arasında duygusal bağ olmayan başka bir kimseye, ayrım gözetmeksizin, maddi veya manevi bir yarar karşılığı vücudunu kullanma izni vermesi biçiminde tanımlayınca, bu suçun konusunun insan vücudu olduğu ortaya çıkacaktır. Bu durumda, telefon hatları vasıtası ile telefonda

105

ÖZBEK Veli Özer/ KANBUR Mehmet Nihat/ DOĞAN Koray/ BACAKSIZ Pınar/ TEPE İlker, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Eylül 2012, s. 801

32

yapılan ya da internet üzerinden gerçekleştirilen cinselliğe yönelik konuşmalar fuhuş sayılmayacağından, insanın vücudu dışındaki şeyler, örneğin bir kimsenin sesi veya görüntüsü bu suçun konusunu oluşturmayacaktır106.

2.2.2. Fuhuş Suçunda Fail

Fuhuş suçunun faili herkes olabilmektedir. 5237 Sayılı TCK’da bu suçun faili olabilecek kimsede belli bir nitelik aranmamıştır. Bu sebeple de suç, faili bakımından özgü suç niteliğinde değildir. Ancak maddenin 5. fıkrasında sayılan bazı kişiler (eş, üstsoy, kayın üstsoy, kardeş, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler ya da kamu görevi veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle suçu işleyenler) tarafından suçun işlenmesi cezanın arttırım nedeni olarak gösterilmiştir.

Fuhuş yapan kişinin fail olup olamayacağı, yani bizzat fuhşun suç teşkil edip etmediği konusu da tartışılmıştır. Fuhşun suç olmamasının, bu işe atılmak konusunda kişileri tahrik edeceğini, fuhşun diğer suçların işlenmesi hususunda da zemin hazırlayacağını, bu nedenle bizzat fuhşun suç sayılmasını savunan taraftarlar olsa da bu eylemin kişilerin vücutlarını başkalarına zarar vermemek şartıyla istediği gibi kullanabilmesi hakkından yola çıkıldığında suç teşkil etmemektedir ve hukukumuzda da suç sayılmamaktadır107. Fuhuş yapan kimse işin mağduru olduğundan fuhuş yaparken yakalandığında hastaneye sevk edilmekte ve ilgili tüzük hükümleri uygulanarak ahlak bürosu tarafından tescil edilmektedir. Bu kişiye para vererek onunla cinsel duygularını tatmin eden kişinin eylemi ise 227. maddede tanımlanmadığından fail konumunda olmayacaktır108. Fail ve mağdur kavramlarının ayrılması önem taşıyan bir husustur ve uygulama açısından sorun yaratabilecek niteliktedir; çünkü fuhuş yapan kimsenin bu eylemi kendi rızası ile gerçekleştirdiğinin ya da buna zorlandığının tespiti her zaman kolay olmamaktadır. TCK hükümleri uyarınca bizzat fuhuş eylemi suç olmamakla birlikte, Fuhuşla Mücadele Tüzüğü109 uyarınca genel kolluk gizli fuhuş yapanları tespit etme ve bu durumu

106

YAŞAR/ GÖKCAN/ ARTUÇ, a.g.e, s. 6420 107

DÖNMEZER, a.g.e, s. 334 108

YAŞAR/ GÖKCAN/ ARTUÇ, a.g.e, s. 6431 109

Genel Kadınlar ve Genelevlerin Tabi Olacakları Hükümler ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü

33

delillendirme yetkisine sahiptir. Fuhuş yapanların ve onlarla birlikte olan müşteri konumundaki kişilerin yakalanıp savcılığa sevk edilmesinin amacı, haklarında ceza soruşturması başlatmak değil, gizli olarak fuhuş yapanların zührevi hastalıkları yayma ihtimaline karşı kamu sağlının korunması ve tehdit edilmesinin önlenmesi ile bu kişilerin haklarında ilgili tüzük hükümleri uyarınca işlem yapılmasıdır. Fuhuş fiiline ilişkin delilin doktor raporuna dayanması esastır, ancak bazı durumlarda zaman ve yerin şartları uyarınca fuhuş yapıldığı kanaatinin kesin olarak verilebilmesini sağlayan durumların tutanak ile belirlenmiş olması durumunda doktor raporu alınması mümkün olmasa da tutanağa dayanılarak işlem yapılması mümkün görülmektedir110.

227. maddenin 7. fıkrasında tüzel kişilerin fail konumunda olmasına ilişkin düzenleme yer almaktadır. Bu suçların işlenmesine yardım eden, katkı sağlayan ya da vasıta olan tüzel kişiler için TCK’nın 60. maddesinde yazılı olan güvenlik tedbirlerine hükmedileceği belirtilmiştir. Bu tedbirler iznin iptali ve müsadere şeklindedir, ancak bu yaptırımlar ile suçla etkin bir mücadele sağlanamayacağı düşünülmektedir. Dursun tarafından savunulan görüşe göre, bunun yerine etkinlik sağlanması bakımından olması gereken, bir tüzel kişilik üyesi tarafından tüzel kişilik adına ve/veya hesabına işlenen suçta tüzel kişilik için para cezasının düzenlenmesi ve suç failinin cezai sorumluluğuna gidilmesidir111.

Şirket yönetimi için kayyım tayinini düzenleyen 5271 S. CMK’nın 133. maddesinin 4. fıkrasında sayılan katalog suçlar arasında fuhuş da yer aldığı için, bu suçun şirket faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde CMK düzenlemesi gereğince şirketin işlerinin yürütülmesi için kayyım atanabilecektir. Atama işlemi hakim veya mahkeme tarafından yapılacaktır; ancak bunun yapılabilmesi için iki şartın birlikte bulunması gereklidir. Bunlar; kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için bunun gerekli olmasıdır.

2.2.3. Fuhuş Suçunda Mağdur

Fuhuş suçunun mağduru herkes olabilmektedir. Her ne kadar 765 S. kanunda ilgili maddelerde cinsiyet açısından kız ve kadın vurgusu yapılmış olsa da 5237 S. TCK’da

110

GÜNDOĞAN Kadir/ KOÇ Cihan/ ÖZBUDAK Coşkun, Kolluğun Önleyici ve Adli Görevleri, Ankara 2009, s. 996

111

34

hiçbir biçimde cinsiyet ayrımı yapılmadığından ve doktrindeki hakim görüş çerçevesinde bakıldığında, maddedeki suçların oluşması bakımından mağdurun kadın, erkek veya diğer cinsiyetlerde olması önem taşımamaktadır.

Dönmezer tarafından erkeklerin de fuhuş yapabileceği kabul edilmektedir112; ancak polis genellikle erkek fahişeler hakkında bilgi sahibi değildir. Bunlar hakkında bilgi sahibi olunması, genellikle eşcinsellikle ilgili bir cinayet işlendiği zaman mümkün olmaktadır. Bununla birlikte, polisin erkek fahişeler hakkında bilgi sahibi olamaması, erkek fuhşunun olmadığı anlamını taşımamaktadır. Polisin erkek fuhşu hakkında bilgi sahibi olamamasının çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Bunlardan ilki, erkek fahişenin müşterileriyle kolaylıkla irtibat kurması ve sonra ortadan çabuk bir şekilde kaybolmasıdır. Bundan başka erkek fahişe, bazı kadın fahişeler gibi sürekli bir şekilde, sokakta müşteri bekleyerek fuhuş yapmamaktadır. Bu sebeple de sokakta müşteri bekleyen kadın fahişe gibi kolaylıkla fark edilmemektedir. Bunlara ilave olarak erkek fahişeye, ilk teklifin kadından geldiği durumlarda, erkek fuhşu daha da gözle görünmez bir hale gelmektedir113. Karşı cinsellik şeklinde görülen erkek fuhşunun bir türünü de özellikle zengin ve genellikle yaşlı kadınlarla çıkar karşılığı yapılan cinsel birliktelikler oluşturmaktadır. Bu durum “jigololuk” olarak da adlandırılmaktadır114. Heteroseksüel erkek fuhşu, yani bir erkeğin kadınlara satılması az dikkat çeken ama bilinen bir olgu olmakla birlikte, homoseksüel erkek fuhşu da özellikle büyük şehirlerde yaygınlaşmaya başlayan bir olgu haline gelmiştir115.

765 S. TCK’nın 436. maddesi bakımından travestilerin, ameliyatla cinsiyet değiştirenlerin ve homoseksüellerin toplumda cinsel bakımdan gerçekleştirdikleri faaliyetler de, anılan maddenin kapsamında sayılmamaktaydı. Yargıtay 5. CD’ nin bu hususa ilişkin olarak verdiği bir kararında şu ifadelere yer verilmiştir; “Oluşa uygun

kabule göre sanığın, travesti olduğu belirtilen E., erkeklere para karşılığı fuhuş için tedarik ettiği, eylemin TCK 436. madde kapsamında değerlendirilmesi ve bu nedenle suç unsuruna etkisi nazara alınarak, adı geçen polis tarafından çıkarılan nüfus cüzdan örneğinde yazılmayan cinsiyetin ne olduğunu da içerek şekilde onaylı nüfus kayıt 112 DÖNMEZER, a.g.e, s. 340 113 DURSUN, a.g.m, s. 406 114 DURSUN, a.g.m, s. 407 115

35

örneğinin getirtilmesinden sonra sanığın hukuki durumun tayin ve takdiri gerekirken noksan soruşturmaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm…116”.

Şu da önemli bir husustur ki, fuhuşla ilgili suç teşkil eden eylemlerde mağdur olan kişinin zaten daha önce veya fiil anında fuhuşla iştigal eden bir kimse olması, fail açısından suçun oluşumuna engel değildir. Bu doğrultuda bir Yargıtay kararında mağdurenin fuhşa alışık olmasının, failin eylemi bakımından fuhşa teşvik suçunun oluşumuna engel olmayacağı belirtilmiştir117.

5237 S. TCK’da 227. maddenin 1. fıkrasında çocuğun fuhşa teşviki ve diğer eylemler, 2. fıkrada çocuk dışındaki diğer bir kimsenin fuhşa teşviki ve diğer eylemler düzenlenmiş olup yaş sınırı bakımından başkaca bir ayrım gözetilmemiştir. Yani çocuklar ve 18 yaşını dolduranlar şeklinde ikili bir düzenlemeye gidilmiştir. Çocuk tabiri ile 18 yaşını doldurmamış kişiler kast edilmektedir118.

765 S. TCK’da ise mağdurun yaşı bakımından 15 yaşından küçükler, 15 yaşını doldurmuş ancak 21 yaşını bitirmemiş kişiler ile 21 yaşını bitirmiş kişiler olarak 3 farklı sınır gösterildiği ve cezaların buna göre tayin edildiğigörülmektedir119.

765 S. TCK’nın fuhuşla ilgili olan 436. maddesinde 21 yaşını bitiren kişinin herhangi bir cebir söz konusu olmadan kendi rızasıyla fuhuş yapmak için temin edilmesi suç sayılmamaktaydı120. 5237 S. TCK’daki düzenlemede, mülga kanundan farklı olarak 21 yaşını doldurmuş kişilere rızalarıyla da olsa fuhuş yaptıranlara cezai sorumluluk getirildiğini vurgulamak gerekir121.

116

10.02.1999 tarihli 4837/304 numaralı karar. Karar için bkz. MALKOÇ İsmail, Açıklamalı-İçtihatlı 5237 Sayılı yeni Türk Ceza Kanunu, 2008, 2. Cilt, s. 1970

117

GÖRGÜN Mehmet, Asliye Ceza Davaları, Ekim 1999, s. 691 118

5237 sayılı TCK’ nın tanımlar başlıklı 6. maddesine göre ceza kanunları uygulanırken çocuk deyiminden; henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi anlaşılır.

119

SOYASLAN, a.g.e, s. 398 120

AYDIN Devrim, Türk Ceza Kanununda Kadın bedeni ve Cinsellik, s. 13

http://www.huksam.hacettepe.edu.tr/Turkce/SayfaDosya/turk_ceza_kanununda_kadin_bedeni.pdf (erişim tarihi: 04.08.2012)

121

36 2.2.4. Fiil

2.2.4.1. Genel Olarak

Ülkelerin çoğunda kanun koyucular doğrudan doğruya fuhşu suç haline getirmemiş olmakla beraber, fuhşu kolaylaştırmayı sağlayacak her türlü fiili ve hatta fahişenin fuhşa doğrudan doğruya davet edici hareketlerini suç haline sokmuştur. Ülkemiz mevzuatında da görülmektedir ki, esas prensip bizzat fahişeye ceza vermemek, fakat onun fiilinden yararlandıkları için ne sıfatla olursa olsun fuhşun icrasına yardımda bulunan kişileri şiddetle cezalandırmaktır122

.

TCK’nın 227. maddesinde bu suça ilişkin olarak birden fazla fiil sayılmış olması, bu suçun seçimlik hareketli suç vasfı taşıdığını göstermektedir. Belirtilen hareketlerden yalnız birinin yapılması ile suç oluşup tamamlanmaktadır. Seçimlik hareketlerden birden fazlasının yapılması suç çokluğu meydana getirmez, ortada yine de tek suç bulunur; ama seçimlik hareketlerden birden fazlasının yapılması cezanın belirlenmesini düzenleyen TCK’nın 61. maddesine göre temel cezanın alt sınırın üstünde belirlenmesine yol açabilmektedir123.

227. maddenin bir ve ikinci fıkralarında sayılan bu fiiller; fuhşa teşvik etme, bunun yolunu kolaylaştırma, bu maksatla tedarik etme veya barındırma, fuhuş için aracılık etme veya yer temin etmedir. Ayrıca maddenin ikinci fıkrasında fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması da fuhşa teşvik olarak sayılmıştır124.

1. fıkrada yalnızca çocuğun fuhşa sürüklenmesi ile ilgili olarak seçimlik hareketler sayılmıştır. Bu düzenleme 18 yaşından büyük mağdurlar için geçerli olmayacaktır. Buna göre 1. fıkrada suçun harekete ilişkin unsurları; çocuğun fuhşa teşvik edilmesi, fuhuş yapmasının yolunun kolaylaştırılması, fuhuş maksadıyla tedarik edilmesi, fuhuş maksadıyla barındırılması ve fuhşuna aracılık edilmesidir. Sayılan bu hareketlerde

122

DÖNMEZER, a.g.e, s. 335 123

MALKOÇ, Türk Ceza Kanunu, s. 1971 124

765 S. TCK döneminde 227. maddeye karşılık gelen 435 ve 436. maddelerde sayılan fiiller ise 435. maddede; fuhşa teşvik etme ve bunun yolunu kolaylaştırma, 436. maddede; başkası için iğfal veya tedarik veyahut sevk veya bir yerden diğer yere nakil şeklindedir. 5237 S. TCK’da söz konusu suça ilişkin fiiller daha geniş biçimde sayılmış olduğundan ve bu fiillerin her birinin suçun işlenişi bakımından önem arz ettiği göz önüne alındığında yeni yasadaki düzenlemenin daha isabetli olduğunu söylemek mümkündür.

37

çocuğa cebir, tehdit veya hile gibi hukuka aykırı davranışlar uygulanmamaktadır. Başka bir deyişle çocuk fuhşa isteği yani rızası ile sürüklenmektedir. Aksi durumun varlığı halinde, aynı maddenin 4. fıkrasındaki ceza arttırım nedeni söz konusu olacaktır125. Çocukların fuhşa sürüklenmesi suçunun işlenmesine yönelik hazırlık hareketlerinin de tamamlanmış suç olarak cezalandırılacağı 1. fıkranın ikinci cümlesinde belirtilmiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere suçun mağduru bir çocuk olduğunda hassassiyet gösterilerek ve konuya ilişkin milletlerarası sözleşmeler dikkate alınarak suçun hazırlık hareketleri de tamamlanmış suç gibi cezalandırılmıştır126.

Bir kimsenin sadece cinsel ilişkide bulunması değil, vücudu ile gerçekleştirdiği şehveti tatmin edici diğer davranışlar da, örneğin istimna (mastürbasyon) yaptırmak, bu kapsamda değerlendirilmektedir127. Fakat pornografik ürünler için poz vermek, fotoğraf çektirmek gibi faaliyetler fuhuş kapsamında değerlendirilemez128.

Bir kimseye fuhuş yaptıran failin karşılık olarak bir yarar elde etmesi suçun düzenlendiği madde metninde suçun oluşumu bakımından bir şart olarak aranmamıştır; ancak fuhşun tanımı yapılırken, duygusallıktan yoksunluğunu vurgulamak adına bir karşılığın elde edilmesinden bahsedilmektedir129. Karşılık olmadan gerçekleştirilen birlikteliklerin hukuki açıdan fuhuş olarak değerlendirilemeyeceği kabul edilmektedir130. Uygulamada da zaten bu eylemlerin karşılık alarak gerçekleştirildiği bilinmektedir. Bu karşılık da neredeyse her zaman para olmaktadır. 227. maddenin 2. fıkrasında fuhuş yapan kişinin kazancından yararlanma, suçun bir şekli olarak düzenlenmiş olduğundan, kanun koyucu tarafından da fuhuş karşılığında kazanç sağlama unsurunun kabul edildiğini söylemek mümkündür.

125

GÜNDEL Ahmet, Yeni Türk Ceza Kanunu Açıklaması, Ankara 2009, IV. Cilt, s. 4523 126

GÜNDEL, Türk Ceza Kanunu Açıklaması, s. 4524 127

DÖNMEZER, a.g.e, s. 340 128

Türk Hukukunda İnsan Ticareti Suçu El Kitabı, Kasım 2009, Ankara, s. 15

http://gib.icisleri.gov.tr/ortak_icerik/gib/T%C3%BCrk%20Hukukunda%20%C4%B0nsan%20Ticareti%2 0Su%C3%A7u.pdf (erişim tarihi: 25.08.2012)

129

Çalışmamızın 1. sayfasında Yargıtay 5. CD’nin 30.10.1986 tarihli kararında fuhşun tanımı yapılırken “çıkar karşılığı” ifadesinin kullanıldığı, bunun maddi veya manevi yönden oluşuna ilişkin bir ayrım yapılmadığı belirtilmiştir.

130

38

Kimi zaman bu karşılık olarak para yerine maddi veya manevi diğer bir kazancın elde edilmesi de söz konusu olabilmektedir131. Bir kimsenin sürekli manevi kazanç sağlamak adına başkalarına fuhuş yaptırması pek mümkün görülemez olsa da, birkaç defa manevi kazanç karşılığı fuhşa aracılık yapılması eylemin suç boyutunda değişiklik yaratmayacaktır. Nitekim bu yola başvurularak başka yollar ile halledilemeyecek olan manevi çıkarların elde edilmesi sağlanabilir ya da en azından yolu kolaylaştırılabilir. Failin hiçbir çıkarı bulunmadan bu eylemleri gerçekleştirmesi halinde fuhuştan bahsetmenin mümkün olmadığı kabul edilmektedir. Doktrinde, Yargıtay kararlarında ve konuya ilişkin uluslararası metinlerde fuhuş bakımından üzerinde durulan bir husus eylemlerin “başkalarının cinsel duygularını tatmin” amacına yönelik olmasıdır. Başkaları ile kast edilen belirsiz kimselerdir. Bu arada failin kendi cinsel duygularını da tatmin etmesi ise sonuçta bir değişiklik yaratmaz; ancak yalnızca kendisinin ya da belli kimselerin cinsel duygularını tatmin için bu eylemleri gerçekleştirmesi halinde olayın niteliğinde değişiklik olacaktır132.

Failin yalnızca kendi cinsel duygularını tatmin için suç olarak düzenlenen eylemleri gerçekleştirmesi halinde, fiilin niteliğine göre, cinsel istismar ya da cinsel saldırı suçlarından biri oluşacaktır133. Fakat bir kimse, kendi cinsel duygularını tatmin için, bir kişiyi başkaları ile ilişkide bulunmaya teşvik eder, bunun yolunu kolaylaştırır ya da madde metninde belirtilen diğer eylemlerden birini gerçekleştirirse ve örneğin onların duyacağı cinsel heyecan hareketlerini seyretmek suretiyle kendini tatmin ederse, bu takdirde yine de suçun maddi unsuru gerçekleşmiş olacaktır; çünkü burada fiil kişisel ihtirasları tatmin amacıyla gerçekleştirilmiş olmakla birlikte, amaç fuhuş yapılmasıdır134.

2.2.4.2 Fuhşa Teşvik Etme

Fuhşa teşvik, bir kimsede önceden var olmayan fuhuş yapma iradesinin oluşturulması için söz ve davranışlarda bulunma veya aynı davranışların kişide var olan fuhuş iradesini güçlendirme yönünde kullanılmasıdır ve bunun bir menfaat elde etme amacıyla

131

ÖZBEK/ KANBUR/ DOĞAN/ BACAKSIZ/ TEPE, a.g.e, s. 801 132

MALKOÇ İsmail, Açıklamalı-İçtihatlı 5237 Sayılı yeni Türk Ceza Kanunu, 2008, 2. Cilt, s. 1972 133

BAYTEMİR, a.g.e, s. 673-674 134

39

yapılmasıdır. Bu teşvikin manevi bir etki şeklinde yapılması, zorlama içermemesi gerekmektedir. Zorlama olması durumunda maddenin 4. fıkrasında düzenlenen cebir veya tehdit durumunun varlığı söz konusu olacaktır135. Fuhşa teşvik eden kişinin bu fiili mutlaka maddi bir menfaat karşılığı yapması gerekmemektedir, manevi bir menfaat sağlaması da yeterli olacaktır136.

Teşvik, sözle olabileceği gibi kişiye yazı veya resim göstermek biçimindeki bir davranışla da olabilmektedir137. Bir eylemin fuhşa teşvik sayılması için, mağdurun üçüncü kişi ile cinsel birlikteliğine yönelik bir teşvik olması gereklidir. Bu nedenle mağdurun kendi kendisinin cinsel duygularını tatmin etmesi için yollarının anlatılması veya gösterilmesi fuhşa teşvik olarak nitelendirilemez138. Fail konumundaki kişinin bizzat kendisinin de teşvik ya da sonrasında gerçekleşen fuhuş eylemi ile cinsel açıdan tatmin olması, fuhşa teşvik eyleminin varlığının kabulü açısından bir değişiklik yaratmayacaktır139.

Fuhşa teşvik edilen kimsenin daha önceden fahişelik yapmış olması da sonuç üzerinde etkili değildir. Daha önce fuhuş yapan, ancak bunu bırakmak isteyen veya bırakan kimsenin fikrinin değiştirilmesine yönelik hareketlerle de fuhşa teşvik mümkündür140. Mevcut durumda fahişelik yapan bir kişinin fuhuştan vazgeçmesini engelleyerek devam etmesini sağlama durumunda da bu suç oluşacaktır141. Üstelik bir kişinin zihninde fuhuş yapma fikri bulunuyor olsa da telkin ve etki ile bu fikrin bir karara dönüşmesi için hareketlerde bulunan kişinin eylemi de fuhşa teşvik olacaktır142. Bir kimseye yönelik sürekli ve tekrar edici nasihat ve sözleri fuhşa teşvik olarak kabul etmek gerekir; ancak müstehcen olmasına rağmen tekrarlanmayan bir iki sözün bu hususta yeterli olmayacağının kabulü gerekir143.

Fuhşa teşvikin anlamı kişi üzerinde sübjektif nitelikli bir etkide bulunmak, mağdura fuhşu övmek, fuhuş yapmanın iyi bir şey olduğunu söylemektir. Mağdurun fuhuş

135

ÖZBEK/ KANBUR/ DOĞAN/ BACAKSIZ/ TEPE, a.g.e, s. 803 136

GÜNDEL, Türk Ceza Kanunu Açıklaması, s. 4523 137

PARLAR Ali/ HATİPOĞLU Muzaffer, 5237 Sayılı TCK’da Özel ve Genel Hükümler Açısından Asliye Ceza Davaları, s. 834

138

YAŞAR/ GÖKCAN/ ARTUÇ, a.g.e, s. 6422 139

ÖNDER Ayhan, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 1985 İstanbul, s. 369 140

YAŞAR/ GÖKCAN/ ARTUÇ, a.g.e, s. 6420 141

MALKOÇ, Türk Ceza Kanunu, s. 1970 142

DÖNMEZER, a.g.e, s. 360 143

40

yapmaya karar vermesini sağlamak, fuhuş yapma fikir, niyet ve kararını kuvvetlendirmektir. Mağdurda fuhşa çok sıcak bakan eğilimler doğurmak, ahlaken bozulmamış birini bozulmaya itmek, bozulan birini ise daha fazla fuhşa itmektir. Fuhşa teşvik doğrudan fail ile mağdur arasında olabileceği gibi, dolaylı yoldan da gerçekleştirilebilmesi mümkündür. Teşvik eden ve teşvik edilenin birbirlerini tanımaları

Benzer Belgeler