• Sonuç bulunamadı

Y. Ö.K DÖKÜMANTASYON MERKEZĠ TEZ VERĠ FORMU

3.3. TÜRKĠYE‟DE POPÜLER BĠR FORM OLARAK

4.1.3. Fotoğraf sanatında Kitsch

Tomas Kulka, Art and Kitsch isimli kitabında fotoğraf sanatında kitsch olgusunu açıklarken, kitsch bir ürün yapabilmek için uyguladığı üç koĢulun uygulanmasını önermektedir. Kulka‟ya göre, fotoğrafçılık, genellikle resmin taklit imkânlarının kusursuz hale getirilmesinden ibarettir.

1830‟larda fotoğrafçılığın icadı, sanat camiasında bir rahatsızlığa sebep oldu, çünkü yaratıcı sanatın alanına yapılan bir teknolojik saldırı olarak algılanıyordu. Sanat kavramını gerçekliği yeniden üretmek olarak algılayan sanatçılar bu küstah iĢgal tarafından tehdit edildiklerini hissettiler. Fotoğrafçılık tekniklerinin git gide geliĢmesiyle kameranın ressama yolladığı mesaj Ģöyleydi: ne yaparsan yap ben daha iyisini yapabilirim. Dolayısıyla görsel sanatların amaç ve yöntemleriyle ilgili iki yüzyıldan eski temel taklit varsayımlarına yapılan revizyonların fotoğrafçılığın ortaya çıkıĢına denk gelmesi tesadüf olmasa gerek. 90

Kulka‟ya göre fotoğraf alanında ki kitsch hiçbir özel sorun içemez ve kitsch üretimi için önerdiği koĢullardan biri olan tanınabilirlik ilkesi, sıradan fotoğrafların imge gücünü daha da güçlendirir. Anında tanınabilirlik, fotoğraf görüntüsünün en belirgin özelliğidir. Bu savın delili de pasaportlarda, fotoğraf kullanılmasının gerekmesi gerçeği ile açıklanmaktadır.

Kulka‟nın önerdiği bir diğer Ģart ise, kitsch tarafından tanımlanan nesnelerin hiç bir çabaya gerek olmaksızın, hemen algılanabilir olmasıdır. Ona göre bu Ģartı, fotoğraf diğer tüm araçlardan çok daha iyi yerine getirmektedir. Fotoğraf nesneyi olduğu gibi, normalde onu göreceğimiz gibi resmeder. Fotoğrafta görünenle, fotoğrafın çekildiği noktadaki nesne aynıdır. Fotoğrafın bu iki Ģartı yerine getirmesinden yola çıkarak, özne konusunda da genellikle güzel ya da aĢırı duygu yüklü olması koĢulunu da taĢıması gerekmektedir. Bu Ģartlar halinde ortaya çıkacak olan fotoğraf kesinlikle kitsch olacaktır. Böyle bir fotoğraf, aynı görüntünün resmi ile

karĢılaĢtırıldığında, fotoğraf, resim formatındaki görünümden daha az kitsch olmayacaktır.“Aile albümlerinde sık sık karĢılaĢabileceğimiz gibi sıradan ağlayan çocuk veya kucaklaĢan çift fotoğraflarını düĢünün. Bunları kitsch sayıyor muyuz? Veya bir güneĢ batıĢı fotoğrafını ele alın. Kitsch‟ten ziyade güzel olduğunu söylemez miyiz? Oysa resmi yapılmıĢ olsaydı kitsch demekten çekinmeyecektik.”91

Fotoğraf görüntüsüyle resmedilmiĢ karĢılıklarının tıpa tıp aynı göründükleri durumda bile ilk bakıĢta resmin kitsch olduğu düĢünülebilir. Aynı görünen renkli güneĢ batıĢı, kucaklaĢan çift, sevimli ufak kedi yavrusu ve benzeri bir görüntüde, bir tarafta bir fotoğraf, diğer tarafta ise bir resim olduğu düĢünülsün; bunların hangisinin kitsch olarak değerlendirildiğini Kulka Ģöyle açıklamaktadır.

Farklı kiĢilerden aldığım yanıtlar hep aynı yönde oldu. Bazıları fotoğraf temsillerine kitsch demekten çekindi, hatta diyenler bile resimlerin fotoğraflardan daha kitsch olduklarını düĢündü. Fakat durum neden böyle olmalı? Resimlerin yapılıĢlarının farklı olması nedeniyle mi? Dikkat edilmelidir ki, insanlara çizimlerle gravürleri ya da yağlı boyalarla akriliği karĢılaĢtırmalarını söyleseydik bu fark oluĢmayacaktı. Bu nasıl bizim fotoğraf temsillerine resimlerden daha çok kitsch demeye yatkın olduğumuzu anlamamıza yardımcı olabilir? Fotoğrafçılığın doğasıyla ilgilenen filozoflar fotoğrafların çok özel bir tür gerçekçilik ürettiğini, fotoğrafın bir açıdan doğaya özellikle yakın olduğunu ortaya koymuĢlardır. Fotoğrafçılığın bizi etkileme Ģekli, sıradan “el yapımı” resimlerin etkilemesinden büyük ölçüde farklıdır. Varlıkların kendilerine bakıyormuĢ gibi hissederiz. Suç fotoğrafları mahkemede delil olarak kabul edilir. Resimler değil. Fotoğraflar "Ģantaj için daha çok iĢe yarar; Bay X‟in Bayan Y ile – tam renkli bir yağlı boya tablo da olsa – yatakta olduğu bir resim pek dehĢet verici değildir.” Bu fotoğrafların genellikle daha ayrıntılı, doğal ve gerçekçi olmasından kaynaklanmaz, bulanık veya kötü resmedilmiĢ olduklarında da bu etki sürmektedir.92

91 a.g.y, s. 89.

Walton, güneĢin batıĢını bir fotoğraftan görmemizin, bir resimde gördüğümüzden daha çok, pencereden görmemize benzer olduğunu söylemektedir. Walton, fotoğraf görüntülerinin temsil iĢlevi görmediğini iddia etmez fakat Roger Scruton‟un böyle bir iddiası vardır. Scruton‟a göre, fotoğrafçılık sanat sıfatını alamaz. Scuton‟ın “Fotoğrafçılık ve Temsil” isimli makalesindeki temel savı, fotoğrafların, fotoğrafı çekilen nesnelerin temsilleri değil, vekilleri olarak görülmesi gerektiğidir. Scruton‟a göre esas mesele, fotoğrafların “el yapımı” resimlerle, onları temsil olarak algılatan estetik özellikler aynı değildir. Scruton‟a göre fotoğraf ve resimler arasında üç temel fark vardır: (1) Fotoğraf her neyin fotoğrafıysa, o var olmak zorundadır, (2) fotoğraftaki obje (aĢağı yukarı) gerçekte olduğu gibi görünmektedir ve (3) fotoğraf ile objesi arasındaki bağlantı kasıtlıdan çok nedenseldir. Bu üç Ģart fotoğrafçılığın özünü, ya da Scruton‟un söylediği gibi, “bir fotoğrafın mantıksal idealini” tanımlamaktadır. Ġlk Ģart kurgusallığa engel olmakta, ikincisi ayrıntıları kontrol etmeye engel olmaktadır ve üçüncüsü de, Scruton'a göre, fotoğrafları, fotoğrafı çekilen obje hakkında bir fikir ifade ediyor gibi görmemizi engellemektedir.

Resim 3 : Gün Batımı resmi

http://www.resimresimler.com/postcard.img591.html

Fotoğrafların bu özel nitelikleri, fotoğrafların, neden en gerçekçi resimlerden bile doğaya yakınlık hissin verdiğini açıklar. Doğanın kendisi asla kitsch olamayacağından güneĢin batıĢının resminden çok, fotoğrafının kitsch olma olasılığı düĢüktür.

Öyleyse fotoğrafçılık teknikleriyle ikna edici bir kitsch çalıĢma üretmenin imkânsızlığı sonucuna mı varmalıyız? Bu biraz aĢırı olacaktır. Birçok fotoğraf, özellikle reklâmlarda kullanılanlar bize gerçekten kitsch gelirler. Kitschliğin derecesinin bu gibi durumlarda fotoğrafın ne kadar manipüle edildiğiyle ilgili olduğunu vurgulamak gerekir. Bir kural olarak, fotoğrafın kitschliği, “düz fotoğrafçılıktan uzaklaĢmasıyla baĢlar. Kitsch etkisine ulaĢmanın bir yolu da özneyi “sahneleme” yoludur. 93

Roger Scruton‟ın da belirttiği gibi, temsil eylemi fotoğrafın çekilmesinden bile önce gerçekleĢmektedir. Kitsch etkisinin sağlanabileceği diğer metotlar, fotomontaj, baskıyı rötuĢlama yoluyla fotoğrafın sürecini etkilemek, veya diğer laboratuar geliĢtirme tekniklerini kullanmak ve renkli filtreler veya özel ıĢıklandırma kullanarak özel efekt sağlamak dahil olabilir. BaĢka bir deyiĢle, kitsch etkileri temel olarak fotoğraf da, düz fotoğrafçılıktan uzaklaĢıldığı zaman elde edilir. Manipule edilmiĢ fotoğraflar bile, resme göre daha az kitsch etkisi taĢımaktadır

Sonuç itibari ile fotoğrafçı, açıyı, mesafeyi, ıĢık süresini ve benzerlerini seçebilir, ancak ortaya çıkacak resimde, ressamın sahip olduğu kontrole sahip değildir.

93 a.g.y, s. 93.