• Sonuç bulunamadı

2. Đ LGĐLĐ LĐTERATÜR

2.7. FORMULA 1

Formula 1 dünya çapında tanınan bir marka olmanın yanı sıra, Formula 1, tek koltuklu yarış otomobilleriyle ilgili olarak FIA tarafından her yıl yayınlanan yönetmeliklerin genel adıdır. Bu yönetmelikler maksimum ve minimum ölçüleri, motor kapasitelerini, teknik olarak neye izin verilip verilmediğini ve belki de en önemlisi, sürücüyü korumak amacıyla otomobilde bulunması gereken güvenlik önlemlerini belirler. Bu düzenlemelere uygun olarak imal edilen otomobiller de Formula 1 otomobili adını alır (Formula 1 Dergisi, 2005, s.94).

Kısaltması F1 olan, Grand Prix Yarışları olarak da bilinen Formula 1; tek kişilik, açık tekerlekli otomobil yarışlarının en yüksek düzeyini oluşturan yarışlar dizisidir (Formula 1, 2008, <www.msxlabs.org>).

F1 yarışlarının kökeni 1920ler ve 1930lar da yapılan Avrupa Grand Prix motor yarışlarına dayanır. Formula tüm katılımcıların ve arabaların uymak zorunda oldukları kurallar bütünüdür. Formula 1, 2. Dünya Savaşından sonra 1946 yılında üzerinde anlaşılan yeni kuralların adıdır. Savaştan önce Dünya Şampiyonası için pek çok Grand Prix yarış organizasyonu düzenlenmiştir, ancak Dünya Sürücüler Şampiyonası 1947’den önce biçimlendirilememiştir (Anonim, 2007, <http://www.modifiyeliarabalar.net/yazi/Formula1Tarihi.html>).

F1; bir yıl boyunca, her birine Grand Prix adı verilen ve genellikle değişik ülkelerde özel yollarda koşulan yarışlardan oluşur. Yıl sonunda toplanan puanlara göre Dünya Sürücüler Birinciliği ile Dünya Takımlar Birinciliği (Otomobil Yapımcıları Birinciliği) ödülleri verilir (Formula 1, 2008, <www.msxlabs.org>).

FIA tarafından her yıl tek sürücülü otomobiller için açıklanan bir dizi teknik kurallarda, azami ve asgari boyutlar, motor kapasitesi, teknik olarak izin verilen ve verilmeyen hususlar ile pilotu korumak açısından araçta bulunması gereken güvenlik önlemleri yer almaktadır. Đşte bu kurallara göre yapılan otomobil ise bir Formula 1 otomobilidir (Anonim, <www.f1turkiye.com>).

2.7.1. Formula 1 Tarihçesi

Dünyanın en büyük organizasyonlarından biri olan F1 1950’de, Đngiltere’nin efsanevi pisti Silverstone’da start aldı. Sonraki 57 yıl boyunca, onlarca takım, yüzlerce pilot ve binlerce marka, F1 ’de kıyasıya mücadele etti. F1, kıyasıya mücadelenin yanı sıra kendi içinde de radikal bir değişim yaşadı. Önce pilotlar arasındaki yarış, takımlar arasındaki yarışa dönüştü (Anonim, 2007a, Kobifinans dergisi).

1953’de Arjantin’de start alan sezon hiç beklenmedik büyük bir kaza ile başladı. Farina’nın aracıyla kalabalığın arasına girmesi ve 10 kişinin ölümü ile Formula 1 dünyası ilk büyük şok yaşandı. Yaşanan kazalardan sonra 1958 yılında kurallarda birtakım değişiklikler yapıldı. 1958 sezonu için kurallarda yapılan değişiklikler hemen etkisini gösterdi, katılan takım sayısında gözle görülür artış oldu. Đngilizler, Đtalyan egemenliğini kırmak için yeni takımlarla GP’lerde yer aldı (Anonim, 2006, <www.forumti.com>).

Bu tarihten itibaren özellikle Ford’un atılımlarından sonra bir marka yarışı başladı. Otomotiv liderleri kendi markalarını duyurmak için önemli yatırımlar yaptı. Kendi markalarının güvenirlik ve hız bakımından üstün olmasını hedefleyen otomotiv şirketleri Formula-1 de yer aldı ve kaynaklar ayırdılar.

Gelişen otomotiv sanayisi teknolojisiyle birlikte daha hızlı giden ve yüksek güce sahip motorlar üretilmeye başlandı. Artık otomotiv şirketleri için bu gelişmeyle birlikte güçlü lastiklere olan ihtiyaç ortaya çıktı.

Bunun sonucunda Grand Prix’lerde artan hız ile birlikte lastiklerin önemi de giderek önem kazandı. Goodyear, belirgin bir üstünlük elde etti ancak en büyük rakip olarak bu kez karşısında Michelin vardı. Motor sporlarının zirvesi olarak kabul edilen ve dünyada en fazla izleyici toplayan spor etkinliği olan Formula 1'de 1970’ler, Ford’un çıkış yaptığı dönem olarak kayıtlara geçti. 1970’li yıllarda Lotus, Tyrell ve McLaren takımlarına motor veren Ford, 6 yıl şampiyonluk podyumuna çıktı. Grand Prix’lerde giderek artan hız, pilotların ve takımların başarısında lastik faktörünü önplana çıkarmaya başladı (Anonim, 2006, <www.forumti.com>).

Yeni teknolojiler sayesinde gücüne güç, hızına hız katan takımlar ve pilotlar saatte 350 km sınırını zorlamış ve dünya da giderek artan bir izleyici kitlesini bu organizasyona çekmiştir.

2.7.2. Formula 1 Organizasyonu

Formula 1 organizasyonu 1950 yılından beri her yıl yapılmakta ve bu organizasyona ev sahipliği yapmak için birçok ülke birbiriyle yarışmıştır. Geçmişten günümüze bu organizasyona: Đngiltere, Almanya, Đspanya, Indianapolis, Đsviçre, Belçika, Fransa, Hollanda, Arjantin, Đtalya, Monako, Pescara, Portekiz, Fas, ABD, Güney Afrika, Meksika, Avusturya, Kanada, Đspanya, Brezilya, Đsveç, Batı ABD, Japonya, San Marino, Detroit, Las Vegas, Avrupa Gp, Dallas Gp, Avustralya, Macaristan, Pasifik Gp, Lüxemburg Gp, Malezya, Bahreyn, Çin, Đstanbul, Singapur ve Birleşik Arap Emirlikleri pistleri Formula-1’e ev sahipliği yapan ülke ve şehirler arasında yer almıştır.

Formula 1 organizasyonu 2007 ve 2008 yıllarında 17 ülkenin pistinde yapılan yarışlardan oluşmuştur. Oysaki yukarıda Formula-1 pistine sahip ülke ve şehir sayısı 39’dur. Dünya da F1 pistinin fazla olmasının en büyük nedenlerinden birisi izleyici

kitlesinin fazlalığıdır. Ülkeler uluslar arası olarak düzenlenen F1 yarışlarına evsahipliği yapmak için büyük çabalar sarfetmektedirler.

Formula 1 organizasyonu Uluslar arası Otomobil Federasyonu (FIA) tarafından organize edilmektedir. FIA Uluslararası Otomobil Federasyonu dünya motor sporları ve dünyanın önde gelen otomobil kuruluşlarının federasyonu için yönetim organıdır. 1904 yılında Paris'te kurulan FIA kar amacı gütmeyen bir dernektir. Bu arada 219 ulusal motor sporları ve 130 ülkeden spor örgütlerini beş kıtada bir araya getirmektedir. Kulüplerine üye sayısı 100 milyon civarındadır (About FIA, <www.fia.com>)

Formula 1 yarışlarını, Max Mosley'in başkanlığını yaptığı FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) düzenlemektedir. F1'in geçmişinde yarışların çoğunluğu Avrupa'da yapılmış olmasına rağmen, son yıllarda artan sayıda yarışlar Avrupa dışına kaydırılmaya başlanmıştır. Bunda ana neden, FIA'nın gelişen yeni pazarlara açılmak istemesi olsa da, yasal düzenlemelerin AB ülkelerindeki kadar sıkı olmadığı ülkelerin çekiciliği de bu kararda etkili olmuştur (Formula 1, 2008, <www.msxlabs.org>).

FIA, Güvenlik, hareket, çevre ve tüketici yasa gibi konularda aktif olarak sürücülerin çıkarlarını korumakta, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kurumlar ile işbirliği içerisindedir. FIA’nın kural ve yönetmelikleri tüm uluslararası; FIA Formula Bir Dünya Şampiyonası, FIA Dünya Ralli Şampiyonası ve FIA Dünya Touring Car Championship dâhil motorlu sporları yönetmektedir (About FIA, <www.fia.com>). Ülkemizde ise Formula 1 Organizasyonunu Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu yürütmektedir.

2.7.3. Formula 1 Ekonomisi

Formula l, 1950 yılından bu yana, Dünya kupası ve Olimpiyat Oyunları'ndan sonra hiç şüphesiz Dünya’nın en ilgi çeken spor olayı olmuştur. F1 yarışları, her yıl

artan bir oranla, 200'ü aşkın ülkeden 1,5 milyarı aşkın kişiyi televizyon ekranlarına kilitlemektedir. Her yıl düzenli olarak 15 yarışın yapıldığı Formula l, 740 bin kişiye istihdam yaratırken, 3 milyar dolar civarında ekranlara bir gelir getirmektedir. Organizasyon, her yıl yan gelirleriyle birlikte 5 milyar dolara yakın bir büyüklüğe ulaşmaktadır. (Tahincioğlu, 2006, s. 67)

Đzleyicilerine görsel bir şölen yaratan F1, 2,2 milyar izleyiciye ulaşan bir kitleyle bu sektörde bir endüstri yarattı. Organizasyona ev sahipliği yapan ülkeler kadar, birçok iş kolu için önemli bir gelir kapısı oluştu. 10 takımın, 18 yarışlık maratonun en iyisi olmak için verdiği mücadelede yaptığı harcamalar bile "astronomik rakamlarıyla" dikkat çekiyor. Örneğin geçtiğimiz yıl takımların ulaştığı harcama 2.5 milyar Dolar oldu. Bu harcamanın yaklaşık yüzde 17’sini son yılların şampiyonu Ferrari tek başına yaptı. F1’de mücadele eden 10 takımın 20 pilota ödediği ücret ise 116 milyon dolardır (Anonim, 2007b, Kobifinans dergisi).

2008 yılında yaşana küresel kriz her ne kadar Formula 1 ekonomisini etkilemiş olsa da Formula 1 otomobil sektörü için önemlidir. Bu krizde ayakta durmak için yarışlardan çekilmek bir çözüm yolu olur mu bilinmez ama marka imajının korunması açısından Formula 1 de boy göstermeye devam etmek gerekmektedir.

Benzer Belgeler