• Sonuç bulunamadı

Tam Fikirler ve Açık-Seçik Fikirler

2. Çalışmanın Amacı ve Kapsamı

1.2. Ethica'da Bilgi Türleri ve Sub-Specie Aeternitatis Olarak Dünya

1.2.2. Tam Fikirler ve Açık-Seçik Fikirler

Spinoza eksik fikirlerle bulanık fikirlere değindikten sonra eksiklik ve bula- nıklığın nedeninden bahseder. Böylelikle fikirleri nasıl tam ve açık-seçik kılacağımı- zı ortaya koyar. Spinoza'ya göre insan zihni, şeyleri 'doğanın genel düzenine göre' algılarsa ne kendisi ne bedeni ne de dışındaki cisimler hakkında tam ve açık-seçik bilgi sahibi olamaz, ancak bulanık ve eksik bilgi sahibi olur.152

Peki, şeyleri 'doğanın genel düzenine göre algılamak' ifadesinde kast edilen nedir? Spinoza bu ifadeden kastının, zihnin şu ya da bu şeye dışarıdan, başka bir deyişle kör bir rastlantı sonucu bakmaya zorlanması olduğunu söyler. Ona göre 'doğanın genel düzeni içinde algıla- mak', bir şeyi dış etkenlerin belirlemesi sonucu ya da rastlantısal olarak izlemeye girdiğimiz zaman edindiğimiz doğal algılamadır.153

Bu, bir anlamda, zihnin en pasif ve edilgin halini temsil eden salt duyusal algılamadır. Şöyle ki, zihin nesnelere yöne- lir ve onları bedenin aldığı çeşitli etkiler ölçüsünde algılar. Zihin, bu noktada edil- gindir; bedenin etkilenmelerini izlemekten ve bu etkilenmeleri kör bir rastlantı sonu- cu algılamaktan başka bir şey yapmaz. Yani zihnin eksik ve bulanık bilgilerinin ne- deni olan algılamanın bu tarzında beden etkin, zihin ise edilgin pozisyondadır.

Peki, bu durumu aşmanın, yani zihni etkin kılıp bedenin tavırlarını daha yük- sek bir bilgi düzeyinde algılamasının bir yolu var mıdır? Spinoza'ya göre zihni edil- gin pozisyonundan kurtarıp etkin bir konuma getirmemiz mümkündür. Bunun yolu ise fikirlerin oluşumundaki nedensel bağlantıları titiz bir şekilde belirlemekten geçer. Şöyle ki, açık-seçik bir fikir edinmemizin tek yolu, fikrin oluşmasını zorunlu kılan

152

Benedictus De Spinoza, Ethica, s. 153-154, (29. Önermenin Sonucu). 153

nedensellik sürecini anlamaktır.154 Meseleyi bir örnek üzerinden izah edecek olursak, kahverengi bir kedi gördüğümüzü düşünelim. Kediyi gördüğümüz ana kadar zihni- mizde, 'kediye dair' karmaşık bağlantılar kurulmakta ve bu bağlantılar 'kahverengi kedi' fikrini zihnimizde tasavvur edebilmemizi sağlamaktadır. Zihnimizde, yer kap- layan varlığın bir varyasyonu olan 'kahverengi kedi'nin bedenimize yapmış olduğu etkilenmelerden doğan bir kahverengi kedi resmi, fikri oluşur. Bu resim ya da fikir, yer kaplayan varlık olan Tanrı'nın yer kaplama sıfatının bir tezahürü olarak çeşitli nedensel bağlantıların bir araya gelmesiyle varlık sahasına bir şekilde çıkmıştır ve Tanrı'nın düşünce sıfatının bir tezahürü olarak insan zihni, çeşitli nedensel bağlantıla- rın bir araya gelmesi sayesinde kahverengi kediyi algılar. Böylelikle zihinde kahve- rengi kediye dair bizim nesne-bağımlı dediğimiz bir fikir oluşur. Eksik ve bulanık bilgi aşamasındaki zihin, işbu kahverengi kediyi doğanın genel düzeni içersinde edil- gin bir pozisyonda algıladığı için bilgisi de bölük pörçük ve bulanıktır. Ancak yuka- rıda izah ettiğimiz üzere, kahverengi kedi resmini ya da fikrini veyahut imgesini do- ğuran nedensel süreçleri belirlemeye başlayan zihin, etkinleşmeye de başlar. Burada etkinleşmekten kasıt, zihnin, duyguların etkilenmelerine kendisini bırakmayıp, bede- nin etkilenmelerinin zihinde doğurduğu fikirlerin nedensel yapısını çözümlemeye çalışmasıdır. Etkinleşmeye başlayan zihin, bedenin tavırlarının fikirlerinin yapısal çözümlemesini, fikirlerin nedensel bağlantılarını analiz ederek yapar. Şeylerin düzen ve bağlantısı ile fikirlerin düzen ve bağlantısı aynı olduğu için de zihin fikirlerin ya- pısal çözümlemesini yaparken aynı zamanda fikirleri doğuran beden ve cisimlerin de yapısal çözümlemesini yapar. Bu noktada yanıtlanması zorunlu olan soru zihnin ne- densel bağlantıları nasıl olup da analiz edebildiğidir. Zihin, eksik bilgi aşamasında bedenin tavırlarını kör rastlantılar sonucu algılamaktayken nasıl oluyor da nedensel- lik takibi yapmayı kavrayabiliyor? Spinoza'nın bu soruya cevabı bunun ortak kav- ramlar sayesinde olduğudur. Peki, nedir ortak kavramlar? Ona göre ortak kavram, Her şeyde ortak olan ve hem parçada hem de bütünde eşit olarak bulunan öğeler- dir.155 Başka bir deyişle ortak kavram; herkes tarafından tam ve açık-seçik biçimde algılanan, kendiliğinden apaçık olup kanıtlanması gerekmeyen aksiyomlardır.156

Or-

154

Moris Franses, Spinoza'nın Tao'su, s. 164. 155

Benedictus De Spinoza, Ethica, s. 161, (38. Önerme). 156

tak kavramlar, insan bedeni de dahil olmak üzere bütün varlıklarda ortak olarak var- dır ve bu yüzden de ayırt ediciliği yahut beden tarafından kendisinde etki uyandırıl- ması mümkündür. Çünkü bunlar hem insan bedeninde hem de bedenin etkilendiği cisimlerde ortak olarak vardır.157

Örneğin 'hareket' bir ortak kavramdır ve beden ken- disinin de kimi kısımlarında bu özellik olduğu için varlıklarla temasında bu kavramı ayırt edip tavrını oluşturduğu zaman zihin, nesnesi olan bedende oluşan bu tavrı be- den diğer varlıklarla ortak olarak paylaştığı için, algılamakta zorlanmaz. Ortak kav- ramları algılamaya başlayan zihin, bunlar tüm varlıklarda ortak olan özellikler oldu- ğu için, başlangıçta içinde bulunduğu eksik bilgi aşamasından sıyrılmaya başlar. Çünkü eksik bilgi aşamasında bedenin tavırlarını ve etkilenmelerini kör rastlantılarla karmakarışık ve tasnifsiz bir şekilde algılayan zihin, ortak nosyonların farkındalığını kazandıkça bunların nedensel takibini de yapma becerisini kavrar. Böylelikle bede- nin tavır ve etkilenmelerinden edindiği bilgileri sınıflamaya ve nedensel bağlantılar kurmaya başlar. Ortak kavramların bilgisi de doğası gereği tam olduğu için fikirler eksik ve bulanık bilgi aşamasından tam ve açık-seçik bilgi aşamasına yükselmeye başlar. Özet olarak şu şekilde tekrar ifade edecek olursak; zihin ortak kavramların nedensel bağlantıları üzerinde durdukça ortak kavramların fikirleri doğası gereği tam olduğu için, fikirler eksiklik ve bulanıklıktan kurtulup tamlık ve açık-seçiklik ka- zanmaya başlar. Spinoza fikirlerimizi tam ve açık-seçik kılmak ve böylelikle bizleri kutlu bir yaşama ulaştırmak amacı güden bu epistemolojik süreci Ethica'da bilgi tür- leri üzerinden kurar.