• Sonuç bulunamadı

4. TARTIŞMA

4.1. Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının ÖAYÇT’ye İlişkin Öz

Araştırma kapsamındaki birinci alt problem sorusuyla ilgili olarak öğretmen adaylarının ÖAYÇT’ye ilişkin öz değerlendirmelerine ilişkin bulgular Grafik 4.1’de şematize edilerek özetlenmiştir.

Grafik 4.1 incelendiğinde fen bilimleri öğretmenlerinin sahip olması gereken, teknolojiyle ilgili olarak belirlenmiş performans göstergelerine, çalışmaya katılan öğretmen adaylarının tamamına yakınının sahip olduğunu düşündüğü görülmektedir. Bu durum genel anlamda öğretmen adaylarının özel alan yeterlikleriyle ilgili olarak öz değerlendirmelerinin yüksek olmasının ve bu anlamda verilen eğitim kalitesinin yeterli olmasının bir sonucu olabilir. Şad ve Nalçacı (2015)’nın öğretmen adaylarının genel öğretmen yeterlikleri kapsamında bulunan bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik yeterlik algılarını ölçmeyi amaçladıkları çalışmalarında öğretmen adaylarının bilgi ve iletişim teknolojileri yeterlik düzeylerini genel olarak yeterli algıladıkları söylenmektedir. Sezgin, Erdoğan ve Erdoğan (2017) tarafından öğretmenlerin teknolojiye yönelik öz yeterliklerinin incelendiği çalışmada da öğretmenlerin teknolojiye karşı öz yeterliklerinin iyi düzeyde olduğu ortaya çıkarılmıştır. Literatürdeki farklı öğretmenlik alanlarında özel alan yeterlikleriyle ilgili olarak yapılan çalışmalarda da bu durumu destekleyen sonuçlar elde edilmiştir (Coşkun, Özer

ÖAYÇT'ye ilişkin öz değerlendirme

Yeterli Kararsız Yetersiz

107

ve Tiryaki, 2010; Kök, Çiftçi ve Ayık, 2011; Avcı ve Cinoğlu, 2012; Gül, 2012; Kahramanoğlu ve Ay, 2013; İskender, Yiğit ve Bektaş, 2015; Ekinci ve Kaya, 2016). Araştırmanın ikinci alt problem sorusuyla ilgili olarak katılımcıların ÖAYÇT’ye ilişkin öz değerlendirme dağılımları, akademik başarı, cinsiyet ve sınıf değişkenlerine göre dağılımları Grafik 4.2’de özetlenmiştir.

Grafik 4.2’den de anlaşılacağı üzere, öğretmen adaylarının özel alan yeterliklerindeki teknoloji kapsamlı performans göstergeleri konusundaki öz yeterlik dağılımları akademik başarılarına göre incelendiğinde, bütün başarı düzeylerinde, öğretmen adaylarının tamamına yakınının ilgili performans göstergesindeki öz yeterliklerinin yüksek olduğu görülmektedir. Çalışmadan elde edilen bu bulgularla birlikte bu hususta dikkati çeken başka bir durum ise başarısız olarak değerlendirilen katılımcıların söz konusu göstergelerde yeterli olma dağılım oranının başarılı ve çok başarılı olarak değerlendirilen katılımcılara göre daha yüksek olarak belirmesidir. Akademik başarı değişkeniyle ilgili olarak elde edilen her iki sonuçta çalışma grubundaki başarısız olarak değerlendirilen katılımcıların sayısının azlığından kaynaklanabilir. Bu durum Kahramanoğlu ve Ay (2013) ile Demiral, Baydar ve Gönen (2010)’in çalışmalarıyla çelişmektedir. Her iki çalışmada öğretmen adaylarının akademik başarılarının arttıkça ilgili konuda yeterlik düzeylerinin arttığını göstermektedir. Buna karşın bu araştırma kapsamında elde edilen bulgular Coşkun, Özer ve Tiryaki (2010)’nin Türkçe öğretmen

4. Sınıf 3. Sınıf 2. Sınıf 1. Sınıf Sınıflar Erkek Kadın Cinsiyet Çok Başarılı Başarılı Başarısız Akademik Başarı

Yeterli Kararsız Yetersiz

Grafik 4. 2. Öğretmen Adaylarının ÖAYÇT’ye İlişkin Öz Değerlendirmelerinin Değişkenlere Göre Dağılımları

108

adaylarının özel alan yeterlik algılarını değerlendirdikleri çalışmada akademik başarıya göre anlamlı bir fark bulunmaması sonucuyla uyum göstermektedir.

ÖAYÇT’ye ilişkin öz yeterlikler, cinsiyet değişkeni açısından incelendiğinde bayan öğretmen adaylarının tamamına yakını bu yeterliklere sahipken, bu konuda erkek öğretmen adaylarında bayan öğretmen adayları kadar yüksek bir oran görülmemekle birlikte erkek öğretmen adaylarının da büyük bir çoğunluğunun yeterli düzeyde olduğu söylenebilir (bkz. Grafik 4.2). Bu duruma çalışmadaki erkek katılımcı sayısının, bayan katılımcı sayısının yarısından daha az olması neden olabilir. Özel alan yeterlik algılarının cinsiyete göre değerlendirildiği çalışmalarda genellikle bayan ve erkek öğretmen adayları arasında anlamlı bir fark bulunmadığı konusunda birleşilmektedir (Coşkun, özer ve Tiryaki; 2010; Ergün, Yurdatapan ve Tiryaki, 2013; Avcı ve Cinoğlu, 2012; Gül, 2012; Kahramanoğlu ve Ay, 2013; Dönmez ve Uslu, 2014).

Söz konusu performans göstergelerine sahip olma konusunda sınıflar birbirleriyle karşılaştırıldığında, bütün düzeylerde öğretmen adaylarının büyük çoğunluğunun, bu performans göstergelerine sahip olma konusunda yeterli düzeyde olduklarını düşündükleri anlaşılmıştır. Ayrıca araştırma bulguları incelendiğinde üçüncü sınıfta öğrenim gören öğretmen adaylarında ÖAYÇT’ye ilişkin öz yeterlikleri yeterli olan birey sayısının oranının, diğer sınıflardaki bireylere göre daha yüksek olduğu, bununla birlikte üçüncü ve dördüncü sınıf öğretmen adaylarında konuyla ilgili öz değerlendirmesi “yetersiz” olan katılımcının bulunmadığı görülmüştür (bkz. Grafik 4.2). Bu durum araştırmanın yapıldığı lisans programında “Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme”, “Özel Öğretim Yöntemleri” gibi derslerin üçüncü sınıfta veriliyor olmasıyla ilgili olabilir. Bu bulgular Dönmez ve Uslu (2014) tarafından yapılan çalışmadaki Sosyal bilgiler öğretmen adaylarının özel alan yeterlikleri konusundaki öz yeterlik inançlarının birinci sınıfta öğrenim gören öğretmen adayların lehine farklılaşması bulgusuyla farklılık göstermektedir. Bu durum araştırmacılar tarafından birinci sınıfa öz-yeterlik inancı yüksek şekilde başlayan sosyal bilgiler öğretmen adaylarının öğrenim süreci içerisinde sınıf seviyesi değiştikçe öz-yeterlik inanç seviyelerinde bir azalma meydana geldiği şeklinde yorumlanmıştır. Bu farklılaşmanın sebebi araştırmacıların Sosyal bilgiler alanındaki bütün yeterlik

109

alanlarını çalışırken, bu çalışmada Fen ve Teknoloji alanındaki teknolojiyle ilgili yeterliklerin çalışılması olabilir.

4.2. Öğretmen Adaylarının NETS-T Boyutlarına İlişkin Aldıkları Mesleki