• Sonuç bulunamadı

Garfik 1.1 : Farklılıkların Yönetiminin Örgüte Etkis

1.6. Farklılıklarla Ġlgili YaklaĢımlar ve Kuramlar

1.6.2. Farklılıklarla Ġlgili Sosyo-Psikolojik Kuramlar

Farklılıkların yönetiminin konusu birçok bilim dalı ile kesiĢmektedir. Sosyoloji, psikoloji, sosyal psikoloji, endüstri ve örgüt psikoloji, antropoloji, hukuk,

iĢletme, yönetim bilimleri ve insan kaynakları yönetimi bu bilimlerden bazılarıdır. Bazı yazarlarca " kurumsal altyapıdan yoksun bakir bir alan" olarak değerlendirilen farklılıkların yönetimi kavramının geliĢebilmesi için, bu bilimler arası iĢbirliğine ihtiyaç vardır (Sürgevil, 2010: 33-34).

1.6.2.1. Sosyal Kimlik Kuramı

1970'lerin ortalarında Henri Tajfel ve John Turner tarafından geliĢtirilmiĢ olan Sosyal Kimlik Kuramı, grup üyeliğim, grup süreçlerini ve gruplar arası iliĢkileri ele alan bir sosyal psikoloji kuramıdır (DemirtaĢ, 2003: 124). II. Dünya SavaĢı'nda, Fransa'da ve Almanya'da esir kamplarında yaĢamıĢ olan Henri Tajfel, gruplar arası çatıĢma kaynakları hakkında oldukça önemli deneyimler edinmiĢtir. Tajfel, din ve ırk grupları gibi büyük örneklemli gruplarla ilgili psikolojik süreçlerle ve gruplar arası çatıĢmanın sonuçlarıyla ilgilenmiĢtir. Paris'teki Moscovici'den ve Bristol Üniversitesi'ndeki arkadaĢlarından destek alan Henri Tajfel ve John Turner, birlikte yürüttükleri çalıĢmalar sonucunda 1970'li yılların ortalarında Sosyal Kimlik Kuramı'nı geliĢtirmiĢlerdir (DemirtaĢ, 2003: 128).

Kimlik içinde bulunduğumuz zamanda en etkili ve en ilgi çekici kavramlardan biridir. Kimlik, bir özellik, bir nitelik belirtisidir. Böyle belirtiler gösteren kimlikler her Ģeyden önce farklılıkları da ortaya koyar. Kimlikler sınıflama iĢlemine tabi tutulur ve bu iĢlem farklılıkları belirtir. Kimlik tanımlayacak olursak, en geniĢ tanımıyla, bireyin tüm özelliklerini kapsayan; hem kiĢinin kendisini nasıl gördüğü, hem de toplum tarafından nasıl görüldüğü anlamaya çalıĢan bir kavramdır. KiĢilik bir örgütlenmedir. KiĢilik, bireyin kimlikler içinde ve kimliklerle bir örgütlenmesidir. Çünkü birey, kimlikler aracılığıyla toplumsal çevreye uyum sağlar. Sosyolojik teorilerde, insan her Ģeyden önce sosyal bir

varlık olduğu için kimliğin ortaya çıkmasında ve Ģekillenmesinde insanın iç dünyasının yanında, sosyal yaĢamın da belirleyici fonksiyonları vardır (AĢkın, 2007: 213).

Sosyal Kimlik Kuramı Ģunu ifade etmektedir; bireyin üyesi olduğu sosyal grupların, bireyin duygu, düĢünce ve davranıĢlarını belirlemede önemli bir etkisi olduğunu öne sürer, kısacası bu kuram, sosyal kimliğin bireyin ait olduğu gruplara bağlı olarak geliĢtiğini öngörmektedir (AĢkın, 2007: 214).

1.6.2.2. Sosyal KarĢılaĢtırma Kuramı

Benlik kavramı bireyin kendini nasıl anladığının, kiĢisel söylemlerinin, yaĢam tecrübesinin, gelecekle ilgili hedeflerinin, sosyal rollerinin onun zihninde temsil ediliĢi ve zihinde kavramsal ben olarak odaklaĢmasıdır. Bireylerin sahip oldukları benlik Ģablonları ve kapsamı, söz konusu Ģahsın algılarını, bellek ve değerlendirmelerini etkileyen bir husustur. Her kiĢinin benlik kavramında kendine özgü yönlere sahiptir (Sayıner ve diğ. 2007: 254).

Ġnsanlarda var olan benlik bilinci kendisi ile ilgili düĢünceleri ve algılamalar içerir. Ancak benlik bilinci her zaman gerçeği yansıtmayabilir. BaĢarısız olduğumuz halde kendimizi baĢarılı değerlendirebiliriz. Benlik bilinci kendimizi nasıl konumlandırdığımızı ifade etmektedir (Cüceloğlu, 2002).

Festinger‟in ortaya çıkardığı sosyal karĢılaĢtırma kuramı, benlik kavramının açıklanması için önemli bir kuramdır. Bu kuram, baĢarının oluĢumu, geliĢimi, çevremizi, çevremizdeki bireyleri (ve aynı zamanda kendimizi) anlamlandırma sürecinde, sosyal karĢılaĢtırmanın geliĢim aĢamaları, etkileri ve bu süreç zarfında geliĢtirmiĢ olduğumuz tutum ve yargıların nedenleri konusunda çok açıklayıcı olmuĢtur (Sayıner ve diğ. 2007: 254).

Ġnsan iliĢkileri açısından incelediğimiz zaman ise, insanlar birbirleri ile iliĢki kurarken; "bir yandan, baĢka insanlara benzemeye, onlarla bütünleĢmeye, onlar gibi olmaya, onlarla eĢit olmak için çaba gösterir; diğer taraftan da baĢka insanlardan farklı olmaya, onlarla aynı olamamaya, onlardan farklı ve üstün olamaya çalıĢır" Ģeklinde iki düĢünce vardır (Sürgevil, 2010: 36).

Ġnsanlar açısından gruplar, hem birbirlerine benzeme hem de birbirlerinden farklılaĢma alanlarıdır. Ġnsanları birbirine benzemesi nasıl bir sosyal olgu ise insanların birbirinden farklılaĢması da sosyal bir olgudur. Ġnsanların benzerlikleri ve farklılıklarını sosyal karĢılaĢtırma kuramı bir arada değerlendirmektedir. bir bireyin, bir grubun veya bir toplumun kimliği o birey, grubun yada toplumun baĢkalarından farklı olduğu anlamına gelmektedir (Sürgevil, 2010: 36).

Ġnsanların duygu ve talepleri baĢka bireylerle ister aynı olsun ister farklı olsun, her Ģeyden önce bu duygu ve istekleri baĢka bireylerle karĢılaĢtıracaktır. Ġnsanların kendini baĢka bireylerle karĢılaĢtırmaları sosyal psikoloji alanında "sosyal karĢılaĢtırma" olgusu ve unsurları kapsamında değerlendirilmektedir (Bilgin, 2007: 110; Sürgevil, 2010: 36).

Daha öncede bahsettiğimiz gibi bu konuda ilk çalıĢmaları ortaya koyan Festinger (1954), insanların kendi davranıĢlarını ve yeteneklerini değerlendirme güdüsüne sahip oldukları, bunun için diğer insanların davranıĢ ve yetenekleri ile kendi yetenek ve davranıĢlarını karĢılaĢtırmaktadırlar (Bilgin, 2007:110). Sosyal karĢılaĢtırma kuramına göre, insanların kendi özelliklerini ya da davranıĢlarını değerlendirmede insanlarda doğuĢtan gelen bir içgüdü bulunmaktadır. Ġnsanlar kendilerini değerlendirirken hafızalarında ve geçmiĢ deneyimlerinde bu konuyla ilgili bir bilgiye ulaĢmaları mümkün olmadığında kendilerini, kendilerine benzeyen baĢka bir bireyle karĢılaĢtırmaktadırlar.

Festinger'e göre, özellikle batı kültürü içindeki bireyler yeteneklerini ve diğer unsurlarını sürekli geliĢtirme konusunda kendilerini zorunlu hissederler. Bu yüzden kıyaslama yaptıkları bireylerden daha iyi olmak için çaba sarf ederler. Festinger'e bu süreç, insanların kıyaslama yaptıkları kendine benzeyen bireylerle sürekli bir rekabet içinde olmaları sonucunu doğurur (Pelled, Eisenhardt ve Xin, 1999: 5'den aktaran Sürgevil, 2010: 37).

1.6.2.3. Sosyal KategorileĢme Kuramı

Ġnsanlar çevrelerine daha fazla hâkim olmak isterler ve bu konuda tipolojiler oluĢtururlar. Bu tipolojiler vasıtasıyla insanlar çevrelerini daha tutarlı, ideolojik ve biliĢsel çevrelerde örgütlemekte ve yapılandırmaktadır. Bu durum kategorileĢme kavramı ile açıklanmaktadır. KategorileĢme kavramı; insanın, çevresini kategoriler (insan, olay, eĢya grupları) Ģeklinde sınıflandırmasına yönelik psikolojik evrelerdir. Kategoriler oluĢturmak ise, özellikleri aynı veya benzer olan Ģeyleri bir araya getirmek Ģeklinde tanımlanabilir (Bilgin, 1994:160, 172; Bilgin, 2007: 120). KategorileĢme, kendilerini bir gruba ait veya o gruptan birisi olarak hissetme sürecidir. bu bir sorgulama sürecidir.(Mannix ve Neale, 2005: 40). Kategorilime evreleri hayat içinde her zaman olan Ģeylerdir ve çevreyi sınıflandırmayı, benzer ve farklı öğeleri bir araya getirme yarar. KategorileĢtirmenin amacı çevreyi düzenli hale getirmektir. Bu Ģekilde insanların çevresel değiĢikliklerle daha kolay mücadele etmesini sağlamaktır. Böylece insanlar çevresel değiĢikliklere anında tepki vermekte ve bir düzen getirmektedir. (Bilgin, 2007: 120-121)