• Sonuç bulunamadı

Fab Lab’da açık tasarım deneyimleri

Belgede Bir Üretim Merkezi Önerisi (sayfa 83-87)

4. DİJİTAL ÜRETİM ARAÇLARI VE FAB LAB PROJESİ

4.3 Fab Lab’da açık tasarım deneyimleri

Fab Lab'ların açık tasarım projelerine çeşitli şekillerde dahil olduğu örneklerden bahsetmek mümkündür. Bu şekilde tanımlanabilecek projelerden biri Endonezya'da geliştirilen 50 dolarlık bacak protezi projesidir. Proje, Endonezya'nın Yogyakarta şehrinde faaliyet gösteren medya ve sanat laboratuvarı HONF (The House of Natural Fiber) ile Fablab Amsterdam'ın ortaklığında yürütülmektedir (Shaub vd., 2011).

Proje, HONF'un 9 yıldır birlikte çalıştığı engelli insanlar için bir rehabilitasyon merkezi olan ve protez üreten Yakkum'un tanımladığı ihtiyaçla şekillenmiştir. Bu tanıma göre bölge insanları için oldukça pahalı olan protezlerin üretimi de çok uzun sürelerde gerçekleşmekte; batı için tasarlanan protezler, hastaların hayat şartlarının ve coğrafi koşulların gerektirdiği ihtiyaçları karşılayamamaktadır. Ayrıca, bu protezlerin gerekli ayarlamalarını yapabilmek üst düzeyde uzmanlık gerektirmekte ancak bölgede bu uzmanlıktaki kişi sayısı yetersiz kalmaktadır (Url-22).

Projenin sitesinde belirtildiği üzere gelişmekte olan ülkelerde 125 dolardan 1875 dolara değişen maliyetlerle üretilebilen protezlerin 41 dolara mal edilmesi, dijital teknolojilerin sayesinde çok daha hızlı üretilebilmesi ve ürünü bölge koşullarına uygun hale getirebilecek bir tasarım süreci hedeflenmiştir (Url-22). Fab Lab'da 2009'da yürütülen uzmanların da katıldığı kullanıcıların tasarımcılara deneyimlerini aktardığı ilk atölye çalışması, yöntem, teknik ve malzemeler üzerine de tartışma imkanı sağlamıştır. 2010'da gerçekleştirilen ikinci atölye çalışmasında ise maliyetin düşürülmesi ve verimli üretim yöntemleri üzerinde durulmuş, bu doğrultuda bambu gibi yerel malzemelerden yararlanılabileceği ortaya konulmuştur (Shaub vd., 2011). Shaub vd. (2011), Fab Lab işbirliğiyle gerçekleştirilen ürün geliştirme sürecinde, Yakkum'da çalışan uzmanlar, HONF ve Fab Lab Amsterdam bünyesindeki

tasarımcılar, kimi akademik danışmanlar ve ortopedi konusunda özelleşmiş üreticilerin bilgisi biraraya getirilerek ortak bir havuz oluşturulduğundan açık inovasyon prensipleriyle buluşulduğunu belirtmektedir. Bu örnek hem yerel bir sorunun yerel kaynaklarla çözülebilmesinde Fab Lab'ın olanaklarına başvurulmuş olması açısından, hem de sosyal sorumluluk projesi olarak da adlandırılabilecek bir çalışmanın açık kurgulanmış süreçlerle işbirliği içinde yürütülmesinde Fab Lab'ın oynadığı rolü göstermesi açısından önem taşımaktadır.

Şekil 4.5 : Düşük maliyetli protez projesinde geliştirilen parçalar. (Url-23)

.

2009'da bir açık tasarım deneyi olarak hayata geçirilen (Un)limited Design Contest Fab Lab'ın açık tasarımla buluşmasına bir diğer örnek olarak gösterilebilir. Bu yarışma, katılımcıların tasarımlarını Creative Commons lisanslarıyla paylaşmaları; diğerlerinin üzerinde değişiklik yapabilmesi; ve ertesinde bu tasarımların Fab Lab'lar kullanılarak üretilebilmesi öngörülerek kurgulanmıştır (Abel vd., 2011). Bu yarışma açık tasarım fikrinin üretimle buluşabilmesinde dijital teknolojilere önem verildiğini ve bu teknolojilerin merkezi Fab Lab'ın süreçte ne şekilde yer alabileceğini göstermesi açısından önem taşımaktadır.

Abel (2011) yarışmaya projeleriyle katılan tasarımcıların deneyimlerini kaleme almıştır. Lazer kesici kullanarak bir meyve kasesi tasarlayan Sylvie van de Loo (SEMdesign), bu yarışmadan önce de Fab Lab'da bulunduğunu ancak o zaman burayı yaratıcılıktan uzak, fazla teknik bir mekan olarak algıladığını söylemiştir. Yarışma için çalışırken ise buradaki teknolojinin ilham verici yönlerini keşfettiğini dile getirmiştir. Herşeyi üretebilecekmiş gibi görünen, hassas işleme becerisine sahip lazer kesicinin sunduğu olanaklardan bahseden van de Loo, tasarımcı olarak doğrudan prototip teknolojisiyle çalışabilmesinin son ürüne değerli bir katkı yaptığını ve bu ön üretim sayesinde elde ettiği deneme şansının son tanımlanan form ve seçilen malzemede rolü olduğunu vurgulamıştır (Abel, 2011).

Şekil 4.6 : Fruit Bowl “128” projesi, Sylvie van de Loo (Url-24).

Van de Loo'nun deneyimi, Fab Lab'ın sahip olduğu teknolojinin tasarımcı ile buluşmasına bir örnek oluşturmakta, bu teknolojinin olanaklarının tasarım sürecine katkısını ortaya koymaktadır. Ancak bunun ötesinde tasarımcının makineyle kurduğu ilişkide yeni malzemeler denemesi ve tasarladığı formlar için taktikler geliştiriyor olması, teknolojinin kullanımında başka projelerde de yararlanılabilecek yeni öneriler sunması anlamına da gelecektir. Bir başka deyişle, bu deneysel ortamda, teknolojinin kullanımı ile tasarım arasında karşılıklı yarar ilişkisi kurulabileceğini öngörmek mümkündür.

Yarışmadaki bir başka katılımcı Alexander Rulkens (Studio Ludens) ise insanların tasarım sürecine nasıl dahil olabileceği ve makinelere erişiminin nasıl mümkün olabileceği üzerinde durmuş ve yarışma için bir ürün önermektense herkesin kolaylıkla kendi tasarımını geliştirebileceği bir yazılım sunmuştur (Abel, 2011). Rulkens'in bu öneri ile tanımlamış olduğu ihtiyaç, açık tasarımın üretim aşamasında gerçekleştirilebilmesi için kullanılması öngörülen Fab Lab'daki teknolojilerin erişilebilirliğini tartışmaya açmaktadır.

Fab Lab'da bulunan makinelerin kullanımının kolaylaştırılması, gerekli teknik becerinin asgariye indirilmesi, arayüzlerin olabildiğince anlaşılabilir kılınması, dijital teknolojilerin kişisel kullanıma izin verecek şekilde evrilmesiyle daha da önem kazanmıştır. Erişilebilirlik konusunda Fab Lab topluluğu tarafından desteklenen bir diğer proje de bu dijital üretim araçlarının yine Fab Lab'da bulunan olanaklarla düşük maliyetli üretilebilecek versiyonlarının geliştirilmesini amaçlamaktadır. The Machine that Make (MTM) isimli proje çerçevesinde Şekil 4.7’de görülen freze, üç boyutlu yazıcı ve vinil kesiciyi bir çanta içinde birleştiren portatif üretim aracı POP Fab projesi gibi çözümler geliştirilmektedir. Fab Lab'daki araçlarda kullanılmak üzere

yazılımların geliştirildiği Fab Modules (kokompe) projesi de benzer şekilde Fab Lab topluluğu tarafından desteklenmektedir. Bu proje aynı zamanda The Machine that Make projesi ile de eş güdümlü çalışmakta ve bu projenin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yazılımlar geliştirilmesini de amaçlamaktadır.

Şekil 4.7 : POP Fab tanıtım filminden (Url-25).

Fab Lab'lar biraraya gelerek çeşitli ölçeklerde topluluklar kurmuşlardır. Hollanda'daki Fab Lab'ları bünyesinde toplayarak yerli bir iletişim ağı kurma amacındaki Benelux FabLab Foundation, Birleşik Devletlerdeki Fab Lab'ların iletişim kanalı olmayı hedefleyen USFLN (United States Fab Lab Network) ve ilk Fab Lab'ın Hindistan'da kurulduğu Asya bölgesindeki Fab Lab'ların işbirliğini ve yardımlaşmasını hedefleyen FabLab Asia Network bunun örnekleri olarak sayılabilir. Ayrıca, bu toplulukların, FabLab Asia'nın Mayıs 2014'te ilkini düzenlediği sempozyumunda olduğu gibi bölgesel ihtiyaçlar, sorunlar ve gelişmeler üzerine yoğunlaşan çeşitli etkinliklerinden de bahsetmek mümkündür.

Bu örgütlenmelerin yanı sıra dünya çapında Fab Foundation adıyla bütün Fab Lab'ların ortaklaştığı bir platform, her sene bütün Fab Lab'ların seçilen bir şehirde biraraya geldiği ortak bir organizasyon ve Fab Lab'larda düzenlenen çevrimiçi derslerle bütün dünyada aynı anda yürütülen Fab Academy isminde bir eğitim programı da bulunmaktadır.

Belgede Bir Üretim Merkezi Önerisi (sayfa 83-87)