• Sonuç bulunamadı

5. ARAŞTIRMA BULGULARI

5.3 Ekonometrik Analizler

5.3.3 Model çalışmaları

5.3.3.1 Fındık üretim alanları modelleri

1964 yılından itibaren devletin alım garantisi ve fiyat desteği ile fındık üretim alanlarındaki sürekli artış eğilimi daha önce görülmüştü. Günümüzde yaşanan dikim alanlarının taban arazilere kayması, talep fazlası neticesinde ortaya çıkan stok sorununun vb ana nedeni olarak görülen bu desteğin etkisi nedensellik çerçevesinde incelenerek uzun ve kısa dönem denge modelleri oluşturulmuştur.

Fındık çok yıllık bir ürün olup, bahçe tesisinden 5 yıl sonra ürün vermeye başlamaktadır. Analiz dönemi gözlem verilerinin 1970 yılı itibariyle başlaması ile uygulanan desteklemelerin etkileri, analiz kapsamına baştan itibaren alınmış olmaktadır.

Fındık üretim alanları, destekleme alım miktarı ve destekleme alım fiyatı arasındaki ilişki araştırılmıştır.

5.3.3.1.1 Fındık üretim alanları uzun dönem denge modeli

Johansen Eş-Bütünleşme Yöntemi

Üretim alanları değişkeninin kırılma yılı Peron 1997 testine göre 1991 olarak bulunmuştu (Çizelge 5.46). Üretim alanları değişkenindeki yapısal kırılma nedeni ile modele kukla değişen (TADUM) ilave edilmiştir.

Johansen Eş-Bütünleşme yöntemi için gecikme uzunluğu, durağan zaman serileri verileri kullanılarak VAR sisteminde AIC değerleri dikkate alınarak belirlenmiştir.

Gecikme uzunluğu için AIC değerleri Çizelge 5.3.21’da verilmiştir.

Çizelge 5.63 Üretim alanları modelinin Johansen Eş-Bütünleşme Analizi için gecikme uzunluğu ve Akakie Bilgi Kriteri (AIC) sonuçları

Gecikme Uzunluğu k = 1 k = 2 k = 3 k = 4 k = 5

AIC -2,665 -2,474 -3,181 -3,131 -2,882

Uygun gecikme uzunluğu Çizelge 5.63’de görüldüğü üzere AIC’ye göre k = 3 olarak bulunmuştur. Bu gecikme uzunluğunun seçimi yapılırken ilk minimum değer alınmıştır.

Bu gecikme uzunluğuna göre yapılan Johansen Eş-Bütünleşme Analizi sonuçları Çizelge 5.64’de verilmiştir.

Çizelge 5.64 Üretim alanları modelinin Johansen Eş-Bütünleşme Analizi sonuçları

Seriler: LTA LAF LDA Dışsal Değişken: TADUM Gecikme aralığı: 1 - 3

H0:Eş bütünleşme

yoktur hipotezi

Öz Değer İz İstatistiği

% 0.05 Kritik Değer

Olasılık Maksimum Öz Değer İstatistiği

% 0.05 Kritik Değer

Olasılık

None * 0.489258 32.90609 24.27596 0.0032 22.84429 15.3.79730 0.0080 At most 1 0.177633 10.06180 12.32090 0.1161 6.649319 11.22480 0.2816 At most 2 0.095495 3.412478 4.129906 0.0767 3.412478 4.129906 0.0767

* İz istatistiği ve Maksimum Özdeğer test sonuçlarına göre % 5 anlamlılık düzeylerinde 2 eş-bütünleşme vektörü bulunmuştur.

Gecikme uzunluğuna bağlı olarak hesaplanan Johansen modelinin güvenirliliğinin sınanmasında kullanılan İz istatistiği ve Maksimum Özdeğer istatistiği test sonuçlarına ait değerler Çizelge 5.64’de verilmiştir. Her hangi bir eş-bütünleşme vektörünün bulunmadığını (None) öne süren H0 hipotezi için İz istatistiği 32,90 ve Maksimum Özdeğer istatistiği 22,84 olarak hesaplanmıştır. Bu değerlere göre %1 anlamlılık düzeyinde eş bütünleşmenin bulunmadığını öne süren H0 hipotezi İz ve MED test istatistiği tarafından da ret edilmektedir. İz İstatistiği ve Maksimum Özdeğer test sonuçlarına göre %1 anlamlılık düzeylerinde 1 eş-bütünleşme vektörü bulunmuştur.

Üretim alanı değişkenine ait olan Johansen Eş-bütünleşme yönteminden elde edilen 1.

eş-bütünleşme denklemi kullanılmıştır. Bu bulgulara göre, Türkiye’de fındık üretim

alanları, destekleme alım miktarı ve destekleme alım fiyatı arasında uzun dönemli bir denge ilişkisi varlığını, normalize edilmiş eş-bütünleşme vektöründe incelenecektir.

Johansen testi sonucu elde edilen eş-bütünleşme denkleminin fındık üretim alanına göre normalize edilmiş değeri aşağıdaki gibidir. Katsayıların altında yer alan t istatistikleri incelendiğinde; bağımsız değişkenler t istatistiğine göre (%1 anlamlılık düzeyinde 2,326) anlamlı bulunmuştur. Denklem iktisadi açıdan incelendiğinde destekleme alımı ve destekleme alım fiyatı değişkenlerinin işaretlerinin beklendiği gibi pozitif olduğu görülmüştür. Johansen testinden elde edilen normalize edilmiş 1. eş-bütünleşme denklemi aşağıda verilmiştir.

LTA = 0,26 LDA + 0,84 LAFİY t (4,663) (17,956)

İstatistiki testlere ve iktisadi beklentilere göre anlamlı bulunan eş-bütünleşme denklemi yorumlanmıştır. Destekleme alımının %1 artması, fındık üretim alanlarını %0,26 artırmaktadır. Destekleme alım fiyatlarının %1 artması ise fındık üretim alanlarını

%0,84 artırmaktadır. Destekleme alım ve fiyat uygulamasının, fındık üretim alanlarının artmasına neden olduğu, anket görüşmesi yapılan sanayici, ihracatçı ve üreticiler tarafından da belirtilmiş ve fındık ile ilgili sorunların ana nedeni olarak gösterilmişti.

1970-2007 yılları arasında Türkiye fındık dikim alanları, fındık destekleme alım miktarı ve destekleme alım fiyatı değişkenlerinin verileri Şekil 5.11’de verilmiştir. Fındık dikim alanları sürekli artış eğilimi gösterirken, destekleme alım miktarı ve alım fiyatı değişkenleri uzun dönemde dalgalı bir seyir izlemektedir.

Şekil 5.11 Türkiye fındık dikim alanları, fındık destekleme alım miktarı ve destekleme alım fiyatı değişkenlerinin 1970-2007 dönemi verileri (Anonim 2008)

Fındığa verilen destekleme alımı ve fiyatında bazı yıllar önemli düşüşler görülmüş, bazı yıllar da ise çok yükselmiştir. Bu yükselmeler çok yıllık bir bitki olan fındık üreticisinde beklentiler oluşturmakta ve çiftçileri dikim alanlarını artırmaya yönlendirmektedir.

5.3.3.1.2 Fındık üretim alanları kısa dönem denge modelleri

Vektör Otoregresif Modeller (VAR)

Granger Nedensellik Testleri

Değişkenler arasında nedensellik ilişkilerini görmek amacıyla Granger Nedensellik Testleri yapılmıştır. Granger Nedensellik Tesleri için uygun gecikme uzunluklarının belirlenmesinde Akaike Bilgi Kriteri (AIC) testinden yararlanılmıştır (Çizelge 5.63).

Çizelge 5.65 Üretim alanları modelinin Granger Nedensellik Testi sonuçları

K F-İSTATİSTİĞİ P DEĞERİ

LDA  LTA 3 4.96004 0.00693

LTA  LDA 3 0.74208 0.53597

LAF  LTA 3 2.40312 0.08865

LTA  LAF 3 3.65245 0.02436

LAF  LDA 3 1.28194 0.29982

LDA  LAF 3 3.30959 0.03442

-200 0 200 400 600 800 1000

1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2010

Destekleme Alım Miktarı Bin Ton

Destekleme Alım Fiyatı (1994 Sabit Fiyatları İle) Türkiye Fındık Dikim Alanları

LDA LAF

LTA

Şekil 5.12 Üretim alanları modelinin nedensellik diyagramı

Çizelge 5.65’deki nedensellik test sonuçlarına göre çizilen nedensellik diyagramı Şekil 5.12’deki gibi oluşmuştur. Destekleme alım miktarı ve destekleme fiyatının, fındık üretim alanının nedenseli olduğu görülmektedir. Destekleme alım fiyatının ve üretim alanlarının, destekleme alım miktarına nedensel olmadığı, destekleme alım miktarının her iki değişkenden bağımsız olduğu görülmektedir. Destekleme alım miktarının ve üretim alanlarının, destekleme alım fiyatına etkili olduğu yani nedensel olduğu görülmektedir. Nedensellik sonuçları iktisadi olarak anlamlı bulunmuştur. VAR modelinde açıklanmak istenen fındık üretim alanları üzerinde, değişkenlerin kısa dönem etkilerini belirlenmek ve değişkenlere verilen şoklara üretim alanları değişkeninin tepkisi, etki-tepki fonksiyonları ile görebilmektir.

VAR Modeli:

VAR modelinden hareketle etki-tepki fonksiyonları ile öngörü hatası varyans ayrıştırmasının hesaplanmasından önce değişkenlerin en dışsaldan en içsele doğru sıralanması gerekmektedir. Bu sıralama Granger Nedensellik Testi sonuçlarına göre en az etkilenen ve en çok etkileyen değişkenden başlamak üzere yapılabilir. Ayrıca iktisadi teoriden hareketle önsel olarak da bu sıralama yapılabilir. Granger Nedensellik Testi sonuçlarına göre, değişkenlerin sıralaması destekleme alım miktarı (LDA), destekleme alım fiyatı (LAF) ve fındık üretim alanı (LTA) şeklinde yapılmıştır, bu sıralama destekleme alımı ve destekleme alım fiyatının fındık üretim alanlarının genişlemesine neden olduğu teori ile de bağdaşmaktadır. Üretim alanı artışında, destekleme alımı ve destekleme alım fiyatının etkili olduğu, iktisadi olarak da kabul edilmektedir. VAR modelinin tahmininde maksimum gecikme uzunluğu Akaike Bilgi Kriterine (AIC) göre tespit edilmiştir (Çizelge 5.63).

LTA değişkeni için VAR Analizinden elde edilen Varyans Ayrıştırması

Tahmin edilen üç değişkenli VAR modelinin LTA değişkeninin öngörü hatası varyans ayrıştırması ve etki-tepki fonksiyonları 10 dönem (yıl) için hesaplanmıştır.

LTA değişkeninin varyans ayrıştırmasına göre Türkiye fındık üretim alanı değişkenini açıklayan, en etkili değişken destekleme alım fiyatıdır. Destekleme alım miktarı değişkeninin, üretim alanına etkisinin daha zayıf olduğu görülmektedir.

LTA değişkeninin varyans ayrıştırmaları (%):

Döne m

S.E. LDA LAF LTA

1 0.010694 0.694952 14.51664 84.78840 2 0.017389 6.963868 18.32934 74.70679 3 0.022595 4.593545 15.14519 80.26127 4 0.028874 3.819367 15.3.68789 76.49275 5 0.035943 3.168833 28.73241 68.09876 6 0.042355 2.437786 34.97472 62.58749 7 0.048481 2.611879 35.3.61152 55.3.77661 8 0.053662 2.792049 41.93034 55.27762 9 0.058138 2.953186 42.97523 54.07158 10 0.062083 3.013282 43.16886 53.81786

Varyans ayrıştırmalarının sonuçları Eş-bütünleşme modeli ve Granger nedensellik sonuçları ile uyumludur. Eş-bütünleşme modelinde alım fiyatının etkisi, destekleme alım miktarında daha büyük bulunmuştu. Nedensellik testinde ise üretim alanı ve destekleme alım fiyatı karşılıklı olarak birbirinin nedenseli bulunmuştu. Destekleme alımı ve destekleme alım fiyatı, üretim alanının nedenseli idi ve varyans ayrıştırmaları sonucunda da 10 dönem sonunda üretim alanında, en fazla katkı payı %53,81 ile kendisine ait bulunmuş, destekleme alım fiyatının katkısı %43,16 ve destekleme alımının katkısı %3,013 bulunmuştur. Bu iki değişken arasında destekleme alım fiyatının, üretim alanlarını etkileyen önemli bir değişken olduğu bulunmuştur.

LTA değişkeni için VAR Analizinden elde edilen Etki - Tepki Fonksiyonları:

Etki- tepki fonksiyonu analizlerinde, destekleme alım miktarında meydana gelebilecek bir standart hatalık şok karşında üretim alanları değişkenin 5.3. döneme kadar denge arayışına neden olacağı ve 5.3. dönem sonrasında üretim alanlarının pozitif bir artışla yeni bir denge seyrinde olacağını görülmektedir (Şekil 5.13 (a)).

Destekleme alım fiyatında, meydana gelecek bir standart hatalık şokun, üretim alanlarında 5.3. döneme kadar azalan bir seyir başlatacağı ve 5.3. dönemde en düşük seviye ulaşacağını, göstermektedir. 5.3. dönem sonrasında tekrar yükselen bir seyir olacağını göstermektedir (Şekil 5.13 (b)). Varyans ayrıştırması sonucunda da üretim alanları üzerinde destekleme fiyatının önemli etkisi görülmüştür.

Üretim alanlarına verilen bir standart hatalık şokun kendi üzerinde önemli bir değişime neden olacağı ve daha yüksekte yeni bir seyir izleyeceği görülebilir (Şekil 5.13 (c)).

Şekil 5. 13 Üretim alanları modelinin VAR Analizinden elde edilen Etki - Tepki Fonksiyonları

Türkiye fındık sektörü yıllar içinde önemli bir değişim göstermiştir. 1970 yılında 326,34 bin hektar olan üretim alanları %93,66 artarak, 2007 yılında 632 bin hektara ulaşmıştır.

Fındık üretim alanlarındaki bu artışının nedenleri olarak, fındık üreticisi, sanayicisi ve ihracatçısı ile yapılan görüşmelerde de ifade edilmiş olan, üretim maliyetinin çok üzerinde belirlenen fındık destekleme alım fiyatları (alım fiyatları 1970-2007 ortalamasında maliyetlerin %40 üzerinde belirlenmiş, ayrıca bazı yıllar bu oran %80 ile

%138 olmuştur) ve destekleme alım politikaları sonucu alternatif üretim imkânları olan Orta ve Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki taban arazilerinde fındık yetiştiriciliğin yayılmasıdır. Kısa ve uzun dönem denge modelleri ile de, Türkiye’nin en temel sorunu üretim alanlarının artmasında, destekleme alımı ve özellikle yüksek destekleme fiyatının etkili olduğu görülmektedir.

15201 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Hükümetçe kabul edilen “Yeni Fındık Stratejisi” ile Temmuz 2009’dan itibaren fındığın desteklemesi yeniden şekillendirilmiştir. Yeni Fındık Stratejisinde, artık devletin fındık müdahale alımında bulunmayacağı ve fındık fiyatlarının serbest piyasa koşullarına bırakıldığı açıklanmıştır.

Destekleme alımı ve fiyatı uygulamasına son verilmesi, devlete olan mali yükün ortadan kalkacak olması nedeniyle doğrudur. Ancak sadece tarımsal geliri olan (anket çalışmasına göre %48,37) küçük işletme sahipleri, özellikle fındık üretiminin fazla olduğu yıllarda, ailelerinin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli geliri sağlayamaya bilirler.

Yeni Fındık Stratejisinin temelini, alan bazlı destek ve alternatif ürün desteği sistemi oluşturmaktadır. 1983 yılında 2844 sayılı “Fındık Üretiminin Planlanması Ve Dikim Alanlarının Belirlenmesine İlişkin Kanun’a” ve “Alternatif Ürün Projesine” dayanan, bu politikaların uygulanabilirliği kuşkuludur.

2844 sayılı Kanunla belirlenen alanların dışında fındık yetiştiriciliği yasaklayan bu Kanun, günümüze kadar uygulanamamış ve dikim alanları sürekli artmıştır. Ayrıca 2844 Sayılı kanunla belirlenen yasal dikim alanları, 1993/3985 ve 2001/3267 Sayılı BKK’ları ve 2003/5495 Sayılı yönetmelik ile genişletilmiştir. Son olarak da Yeni Fındık Strateji’nin de yasal alan dışında bırakılan 1 il ve 5 ilçe ile 750 metrenin üzerindeki arazilerde 2009/15531 Sayılı BKK ile yasal alanlar kapsamına alınmıştır.

Fındık dikim alanlarının genişlemesinin sektörün temel sorunu olarak görülmesine rağmen, politik kaygılar ile yasal alanın sürekli genişletilmesi, yasaların yaptırım gücünü zedelemektedir. Yasal alanların genişletilmesi, fındık dikim alanlarının da

genişlemesini ile üreticilerin arazilerinin yasal alanlara dahil edilmesi beklentisi ve istediği oluşturacaktır. Ayrıca 2009/15531 Sayılı BKK ile ekonomik yetiştiriciliğin yapılamayacağı 750 metre üzeri arazilerin de (yaklaşık 82 Bin ha) yasal alan ilan edilmesi, orman arazilerinin tahribatını artıracaktır, özellikle kadastro çalışmalarının tamamlanmadığı bölgelerde çok ciddi tahribatlar olabilir.

Yeni Fındık Stratejisindeki, alan bazlı destekleme uygulaması Doğrudan Gelir Desteği (DGD)’ne benzer bir politikadır. DGD’nin üretim ve verimliliği artırıcı bir etkisi olmamış, ayrıca küçük ve büyük işletme sahipleri arasındaki gelir dağılımı dengesini sağlamada ve bölgesel farklılıkların azaltılmasında yetersiz kalmıştır. Alternatif ürün desteği uygulaması da daha önce denenmiş ve hedeflenen alanın %0,5’inden dahi az bir alanda uygulanabilmiştir.

Üretim alanlarının artışı mutlaka engellenmelidir. Fındık üretim miktarının artışı, üretim alanlarının artışıyla değil verimlilik ile sağlanmalıdır. Çiftçi gelirleri, yüksek fiyat yerine, verimlik artışıyla, maliyetlerin azaltılması ile sağlanmalıdır. Alan bazlı destekleme uygulaması yerine, verimlilik artışını ve çeşit standardizasyonu sağlamaya yönelik desteklemeler yapılması daha doğru ve gerçekçi olacaktır.