• Sonuç bulunamadı

1. FAHRĠ ERDĠNÇ‟ĠN HAYATI-EDEBÎ KĠġĠLĠĞĠ-ESERLERĠ

2.2. Fahri Erdinç‟in Öykülerinde ĠĢlenen Ġzlekler

2.2.4. Ezen-Ezilen Mücadelesi

Toplumcu gerçekçi bir anlayıĢa sahip olan Fahri Erdinç, eserlerinde ezen-ezilen kavramları üzerinde sıklıkla durmuĢtur. Bu mücadele hoca-öğretmen, patron-iĢçi, ağa- köylü, cezaevi müdürü-mahkum gibi zıt kutuplar tarafından meydana gelir. „MarĢal Katırı, Ġksir, Grev Gözcüsü, Ayçiçeği ve Ġftira‟ gibi öykülerde sıkça bu mücadeleye yer verilir. Güçlü, her zaman gücünü kullanarak zayıf tarafı ezer ve sömürür.

Fahri Erdinç yaĢadığı kuĢak olarak köy ve köylüyü sıklıkla öykü ve romanlarında iĢler. Bu durum ağa-köylü, muhtar-köylü mücadelesi olarak karĢımıza çıkar. 1950‟li yıllarda Türkiye‟de baskın olan güçlü sınıf ağalardır. Yazar, ağalar ve ağalıkla mücadele ederek insanların özgürlüğe kavuĢacağını vurgulamak ister. “sınıf kavgaları, toplumu sınıflara bölen bir üretim biçiminin kaçınılmaz sonucudur. Bu sınıflardan birisi doğrudan doğruya üretimde bulunan bir sınıf (köle, serf ya da ücretli işçi), diğeriyse (köle sahibi, toprak ağası ya da kapitalist işveren) ilk sınıfın ürünlerinden bir kısmına hiç çalışmadan sahip çıkan sınıftır. Fakat her dönemde bu sınıfların yanında diğer sınıflar da mevcuttur. Geri bırakılmış ülkelerde (sömürge ya da yarı sömürge) serflerden büyük farkı olmayan köylülerle feodal toprak ağaları, gelişmeye çalışan bir kapitalist sınıf, dış kapitalistler ve büyüyen bir işçi sınıfı vardır…” (Burns, 2015: 59). Yazar, özellikle ağa-köylü arasındaki mücadele üzerinde durur. Bu

mücadelede ezen tarafın kollayıcısı olarak ise dönemin siyasi iktidarını ön saflara yerleĢtirir.

„MarĢal Katırı‟ adlı öykü ağa-köylü mücadelesinin iĢlendiği bir öyküdür. Burada ezen tarafı temsil eden ağanın yanında „Demokrat Parti‟ ve „Amerika‟ vardır. Köylüyü karın tokluğuna çalıĢtıran bir ağa ile köylünün mücadelesi anlatılır. Ağa kendi malı gördüğü köylüyü, ekin zamanı kullanır. Fakat temsil ettiği güce yaranabilmek ve ekonomik gücünü arttırmak için bir traktör alır. Bu traktör ise en büyük gücü temsil eden „Amerika‟nın yardımı ile gelen traktördür. Yazar, yıllarca köylüyü ezen ağanın traktör alarak köylüyü tamamen sefalet içine sürüklemesini anlatır. Fakat ağa kaybeder. Çünkü „Marshall Yardımı‟ ile gelen traktörün sadece adı traktördür. Eski ve bakımı zor bir araçtır; “II. Dünya savaşı sonrasında ABD tarafından önerilen bir ekonomik yardım paketidir. 1947'de önerilen bu paket 1948 ve 1951 yılları arasında yürürlüğe konmuş ve

bu yardım paketinden 16 ülke faydalanmıştır.”( http://www.tarihiolaylar.com/tarihi-

olaylar/marshall-plani-372 15.05.2018). Türkiye Cumhuriyeti de bu 16 ülke arasında yer alır ve Marshall Yardımından yararlanır. Bu yardım ile “II. Dünya savaşından sonra ağır asker kaybı ve ekonomik kayıplar veren Avrupa ülkeleri bozulan ekonomilerinden dolayı ve önlerinde gördükleri güçlü Sovyetler Birliği profilinden dolayı komünizme doğru bir eğilim sergiliyorlardı. Avrupa'daki ekonomik çöküntüyü gören Sovyetler Birliği de komünizm propagandalarını artırmıştı. Bunun üzerine ABD 1945 Haziranı ile 1946 sonu arasında Batı Avrupa ve beraberindeki 16 ülkeye 15 milyar dolarlık bir yardım yaptı. Fakat bu yardım ülkelerin ithalat ihtiyaçlarına ve bütçe açıklarının kapanmasına gitti, kalkınma adına kullanılamamıştı. Bunun üzerine Avrupa'da büyüyen komünizm ideolojisini durdurma ihtiyacı hisseden ABD, yeni

planlar arayışına girmişti. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı George Marshall, 5 Haziran

1947'de Harvard Üniversitesinde verdiği bir nutukta "Marshall Planı"nı sundu Bu

nutuğa göre; Avrupa ülkeleri her şeyden önce kendi aralarında bir ekonomik işbirliğine girişmelilerdi ve birbirlerinin eksikliklerini kendileri tamamlamalılardı. Bu genel işbirliği sonunda bir açık ortaya çıktığında Amerika, bu açığın kapatılması için yardım etmeliydi. Bunun için de Avrupa ülkeleri öncelikle bir işbirliği programı yapmalılardı.”

(http://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/marshall-plani-372 15.05.2018). Amerikan emperyalizmine karĢı olan yazar, „Marshall Yardımı‟ ile elde edilen kötü mal ve ürünlerden dolayı dönemin hükümetini eleĢtirir. Çünkü o sosyalizme inanmıĢtır. Bunun

içinde emperyal bir devletin yardımına gerek yoktur. Ayrıca yardım diye verilen mallar, eski, iĢe yaramaz ve fazlasıyla masraflıdır. Fakat ağa, bunu bilmez. Ġnandığı partinin yardımı ile geldiği için ve diğer ağalar karĢısında ezilmemek için hemen bir traktör alır.

“Eh, ağalıkltaki akranları yarışırcasına birer «Kartpiller» edinirken, koca ovaya ün salan Geneci Mustafa‟nın kafası kel değildi ya, o da edinirdi.” (Diriler Mezarlığı, s. 61). Yıllarca ağa tarafından ezilen köylü artık traktör tarafından ezileceğinden korkar; “Geneci‟nin çiftesini az yemedik. Şimdi de bu gâvur katırının çiftesi gelecek.” (Diriler Mezarlığı, s. 64). Köylü traktörü istemez, ona „katır‟ adını takarlar. Ağa ise güçlüdür ve ezendir. Bu durum karĢısında köylüyü tehdit etmekten geri durmaz;

“O akşam Geneci‟nin odası kapı ardına, pabuçluğa kadar köylülerle dolmuştu. Çoğunluk da onun yarıcıları, sürücüleri…

«Bana bakın…» diye başladı Geneci. «Ağanız kapısındaki iti bile aç komuş adam değildir. Öyle mi, değil mi?»

Öyle diyen de yok. Değil diyen de. Tıs pıs. Hasıra bakıyorlar. Hak bölüştükleri harman yeri değil ki burası, lâfı üstüne lâf koyasın ağanın. Burası onun odası. Muhtar da o, Demirgırat Partinin başkanı da o, Vatan Cephesi‟nin komutanı da o. Kendi tatbik mühürünü de saydık mı dört mühürle dört Süleyman gibi konuşur adam.

«Benim traktora Marşal katırı diyeni toprağımdan koğarım. Zere bunun şakası bile hökümata hakarettir. Ve de bu işin içinde gayetle ince bi siyasat vardır… Şimdi biz Demirgırat olaraktan neden aldık bu tırakturu? İç düşmanımız İsmet Paşacılara ve de dış düşmanımız Moskoflara karşı birliği bozmamak içün. Medeliyete ayak uydurmak içün.»” (Diriler Mezarlığı, s. 65) .

Ezen (güçlü) olan ağa bu gücünü muhtarlık, parti baĢkanlığı gibi yan güçlerle kuvvetlendirir. Tüm gücü kendi elinde toplar. Bunun neticesinde ise köylüyü tehdit etmekten geri durmaz. Ezen-ezilen çerçevesinde aktarılan olay, yazarın karĢıtı olduğu „Demokrat Parti‟ ve „Amerika‟da ezen tarafı temsil etmektedir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. FAHRĠ ERDĠNÇ‟ĠN ROMANLARINDA YAPI VE ĠZLEK

Benzer Belgeler