• Sonuç bulunamadı

II. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.2. Ev Okulu

2.2.5. Ev Okulu Uygulaması ve Yasalar

ABD'de 4181 alternatif okulun 1998-1999 öğretim yılında bulunduğu Ulusal Eğitim İstatistikleri Merkezi’nin verilerine göre kayıt altına alınmıştır (NCSL). Günümüzde ise bu sayı gittikçe artmaktadır. Bu alternatif okullardan biri olan ev okullarına karşı Amerika’da Ulusal Aile-Öğretmen Derneği (PTA) ve Ulusal Eğitim Derneği (NEA) sert düzenlemelerin yapılması gerektiğini benimsemektedir. Etkili bir eğitim için resmi kuruluşların olması Ulusal İlköğretim Müdürleri Derneği (NAESP) tarafından savunulmaktadır. 1983 yılından beri ev okulları çeşitli biçimlerde eleştirilere maruz kalmaktadır (Lines, 1999).

Ev okulları 19. ve 20. yüzyıllarda bütün Avrupa ülkelerinde eğitimin doğal bir formu olarak düşünülmüştür. Bazı hükümetler eğitimin bu formuna sınır getirmek için 20. yüzyılda bazı arayışlara girmiştir. Almanya gibi yerlerde ise bazen sınırlar politik nedenlerden kaynaklanmaktadır. İspanya ve Fransa’da ise uygulamaya yönelik çok katı kanunlar çıkarılmıştır (Taylor ve Petrie, 2000). Yapılan uygulamalar veya çıkarılan

40

yasalar ülkeden ülkeye hatta eyaletten eyalete birçok farklılık göstermektedir. İngiltere’de ve İrlanda Cumhuriyeti’nde aileler uygun eğitimi sağlamaktan sorumludur. Norveç’te, diğer bazı kaynaklardan eğitime karşılık alınmıyorsa öğrenciler için temel okula katılmak zorunluluk ve hak olduğunu yasalar söylemektedir. Portekiz ve Norveç’te evde eğitilen çocuklar yerel okullara da kayıt yaptırmak zorundadırlar. Avusturya’da öğrenciler ulusal programı takip etmek zorundadırlar. Ayrıca öğrencilere yıllık değerlendirme yapılır. Lüksemburg’da öğrencilerin eğitimi okullarda olanlar ile eşit olmalıdır. İtalya’da ise çocuğunu eğitme konusunda Tanrıya karşı sorumlu olan kişi olarak baba görülmektedir (Taylor ve Petrie, 2000). İsveç’te ise ev okulu uygulamalarına rehberlik eden ve kanunları canlandıran yerel politikalar tarafından düzenlemeler yapılmaktadır (Villalba, 2009).

Pierce tarafından 1925 yılında ev okullarına yönelik öncü bir yasal uygulama yapılmıştır. Pierce, ailelerin çocukları için istediği eğitimi seçebileceklerini söylemesi üzerine açılan dava ile Amerika ev okullarını yasal hale getirmiştir. Ayrıca 1972 yılında da Winconsin V. Yoder zorunlu eğitim ile ailelerin dini eğitimlerini özgürce gerçekleştiremediklerini ve bunu engellemek adına alternatif eğitim anlayışının getirilebileceğini savunmuştur. Bu görüş ve dini inançları gerçekleştirebilme anlayışı dikkate alınarak ev okulu uygulaması yasal hale getirilmiştir (Hess, 2002). 18 Aralık 1998’de Fransa’da ise bu durumun tam aksi bir dava açıldı. Dava sonucu evde eğitimin rolünü sınırlayan bir yasa kabul oldu. Bu yasaya göre evde eğitim verecek kişiler 8-10 ve 12 yaşına gelen her bireye uygun bir eğitim sağlamayı başarabilmelidir. Yerel belediye binasında zorunlu olan kayıtlar yapılmalıdır ve bir psikolog, bir sosyolog ve bir uzman tarafından evler ziyaret edildikten sonra değerlendirmeye başlanılmaktadır. Eğer aileler bu düzenlemelere uymayı kabul etmezlerse, 50 bin frank para cezasına veya 6 ay hapis cezasına çarptırılmaktadırlar (Taylor ve Petrie, 2000).

Amerika’daki çoğu eyalete ait zorunlu eğitim yasaları, ev okullarını kabul etmektedir. Ev okullarında çocukların eğitimlerinden sorumlu olacak kişilerin öğretmenlik sertifikasına sahip olmaları gerekliliğine dair bir zorunluluk bulunmamaktadır (Lines, 1995). Almanya’da var olan açık öğretim dışarıdan çocukların öğrenmelerine izin vermekte ancak Almanya’da yaşayan çocuklar için bu kurslar daimi okullara katılmaya bir alternatif olarak kabul edilmemektedir. Ev eğitimi, yasal olarak

41

okul kanunlarının ihlali olarak görülmektedir. Ev okuluna dair gerçekleştirilen uygulamalar sivil itaatsizlik olarak görülmektedir (Spiegler, 2009). Hollanda gibi ülkelerde de yaşam şekillerini ve kendi kültürlerini sürdürmelerini sağlamak için ev okulu uygulamasını gerçekleştirmek isteyen ailelere izin veren çok fazla esnek yaklaşım bulunmaktadır (Taylor ve Petrie, 2000).

Yapılan birçok düzenlemeye rağmen ABD’de ev okulu uygulamalarına dair yasalar eyaletten eyalete farklılık göstermektedir. Kimi eyaletlerde çocuklarını ev okullarında eğiten ailelerden hiçbir belge veya izin yazısı istenmezken, kimi eyaletlerde de çocukların genel bilgileri, sınav sonuçları ve gelişimlerine dair raporlar istenmektedir (hslda.org).

Nelson (1986)’ın belirttiğine göre eyaletler arasında üç farklı uygulama bulunmaktadır:

1. 14 eyalette sadece resmi ve özel okullar bulunmaktadır. Eğitim veren başka

kurum bulunmamaktadır.

2. 20 eyalette ev okuluna dair kanun maddeleri bulunmaktadır. Bu eyaletlerdeki

düzenlemeler, uygulamanın okul dışında olabileceğini ancak okul ile eşit eğitimi vermeleri gerektiğini vurgulamaktadır.

3. 20 eyalette ise, ev okullarının açıkça eğitim verilebilecek, istisnai bir durumu

kapsadığı belirtilmektedir.

Benzer şekilde Aydın (2002)’ın Dobson’dan aktardığı ev okulu uygulamasına dair yasal düzenlemeler:

1) Alabama, Alaska, California, Iowa, Illinois, Kentucky, Michigan, Nebraska,

Oklahoma ve Texas gibi eyaletler ev okullarını özel okul statüsünde kabul ederek bu yönde bir yasal düzenlemeler yapmıştır.

2) İkinci grup, denklik kavramına önem vermektedir. Zorunlu eğitime denk gelebilecek

içeriği başka bir biçimde alan öğrencilerin eğitimini kabul etmektedir. Bu grup içinde yer alan eyaletler: Connecticut, Delaware, Idaho, Indiana, Kansas, Massachusetts, New Jersey ve South Dakota'dır.

3) Üçüncü grup ise doğrudan ev okulu yasaları bulunan eyaletlerdir. Bu gruba dahil

olan otuzun üzerinde eyaletlerden bazıları şunlardır: Arizona, Arkansas, Colorado, Florida, Georgia vb. (Aydın, 2002).

42

Ev okulu uygulamasının sağlıklı işleyebilmesinde önemli bir unsur olarak ekonomi görülmektedir. Ev okulları uygulamasını gerçekleştiren ailelerin ekonomik durumlarına bakıldığında aileler arasında farkın olduğu görülmüştür (Nemer, 2002). Hem ekonomi açısından hem de ailelerin yaşam şekilleri açısından ele alındığında uygulamada birçok farklılığın olması kaçınılmaz bir sonuçtur.

Aileler genellikle yasal uygulamaya göre hareket etmeye özen göstermelerine karşın bazen “şemsiye program” diye ifade edilen paket programlarını tercih etmektedirler. Bu programlar kayıt tutma, test yapma, sınıflama yapma, transkript ve diploma verme gibi hizmetleri sağlar (Vender, 2004). Bu uygulamalar eşliğinde aileler nasıl hareket edeceklerini, ne zaman, ne uygulayacaklarını daha net şekilde bilmektedirler. Eğitim konusunda esnekliklerin bulunduğu İngiltere ve Wales’te de 5 ile 16 yaş arası tüm çocuklar için eğitim zorunludur. Ancak, eğitimin zorunlu olması okulları zorunlu kılmamaktadır. Eğitim okulların dışında da olabilmektedir (Taylor ve Petrie, 2000).

Yasalarda yapılan düzenlemeler veya değişiklikler ev okulu uygulamalarına dair esneklik sağlamaktadır. Bu ve benzer etkenler sayesinde yıllara göre ev okulu uygulayıcı sayısı hızlı bir artış göstermektedir. Devletlerin izlediği eğitim politikaları, yasalardaki düzenlemeler, ailelerin tercihleri, kişisel özelliklere uygun ortamların sunulabilmesi gibi avantajlar ev okullarını ön plana çıkarabilmektedir.

Benzer Belgeler