• Sonuç bulunamadı

Bu başlık altında, araştırmanın değişkenleri olan etik liderlik, örgütsel güven ve yıldırma arasındaki ilişki irdelenmeye çalışılmıştır. Hosmer (1995) liderlik ile güven arasında güçlü bir ilişki olduğunu öne sürmektedir. Yavuzyılmaz (2008) yöneticinin uyguladığı liderlik stilinin örgütteki güven düzeyini etkilediğini ve okul yöneticisinin onaylayıcı bir tutum içinde olmasının okula ve yöneticiye olan güveni arttırdığını savunmaktadır. Yılmaz (2004) okul yöneticilerinin göstermiş oldukları destekleyici liderlik davranışları ile birlikte öğretmenlerin okul müdürüne, meslektaşlarına, öğrencilere ve velilere olan güvenlerinin artacağını savunmaktadır. Karşılıklı ve etkili iletişim, örgüt içi ilişkilerde saydamlık, dürüstlük ve tutarlılık örgüt ortamında gerekli olan güvenin sağlanmasında, geliştirilmesinde ve devamında önemli görülmektedir. (Kaya ve diğerleri, 2003: akt; Yılmaz, 2006).

Arslantaş ve Dursun (2008) etik liderlerin ahlaki açıdan örnek olacak davranışlar sergilemesinin, doğruluk ve dürüstlükten ödün vermemesinin ve vaatleri ile uygulamaları arasında bir tutarsızlık görülmemesinin örgütteki güven ilişkilerine katkı sağlayacağını ifade etmektedirler. Örgütte güven ortamının sağlanmasından ve güvene dayalı ilişkilerin kurulmasından birinci derecede sorumlu olan yöneticidir. Örgüt yöneticisi, etik değerleri benimseyip bunu sözlerinde ve davranışlarında gösterebilirse, örgütteki güven ortamının bundan olumlu yönde etkileneceği tahmin edilmektedir.

Etik bir liderden, karşılaştığı durumlarda etik bir çerçevede hareket etmesi ve sahip olduğu etik değerleri kararlarına yansıtması beklenir. Etik değerleri kendisine prensip edinmiş bir okul yöneticisi daha doğru kararlar alma ve daha tutarlı davranışlar sergileme yolunda meslektaşlarının önüne geçebilir. İş arkadaşlarının ve astlarının, yöneticinin etik değerlerini kabul etmesi, yöneticiyi eylem ve işlemlerinde dürüstlüğünün tartışılmasından ve çeşitli imalardan korur (Aydın, 2002). Tüm bu özelliklere sahip bir okul yöneticisine olan güvenin yüksek olacağı tahmin edilebilir. Ponnu ve Tennakoon (2009) etik liderlik ve işgören çıktıları arasındaki ilişkiyi inceledikleri araştırmalarında, etik liderlik ile örgütsel bağlılık ve çalışanların yöneticiye duydukları güven arasında pozitif yönlü bir ilişkinin olduğunu ortaya koymuşlardır. Buradan hareketle, okul yöneticilerinin etik liderlik davranışları sergilemelerinin iş görenlerin örgüte bağlılığını ve güvenini arttırdığını söylemek mümkündür.

Demircan ve Ceylan (2003) bir örgütte güvene dayalı ilişkilerin kurulmasının, bir bütün olarak iş görenlerin örgütlerine daha fazla güvenmelerini, örgütlerine duygusal açıdan daha fazla bağlanmalarını, yaptıkları işten daha fazla haz duymalarını ve örgütten ayrılmak istememelerini sağlayacağını öne sürmektedirler. Özer, Demirtaş, Üstüner ve Cömert (2006) yöneticinin örgütü hedeflerine ulaştırabilmesi ve örgütü geliştirebilmesi için birbirine güven duyan iş görenlere ihtiyaç duyduğunu savunmaktadırlar.

Etik ilkelere uygun bir yönetim sergileyen yöneticinin, yönetimde karar alırken tarafsızlık ilkesine göre hareket etmesi, örgüt içi çatışmaları bireyin yararına olacak şekilde çözmesi, eşit ve adil görev dağıtımı yapması ve örgüt kaynaklarını örgütün amaçları doğrultusunda kullanması beklenmektedir (Kentsu, 2007). Bu şekilde bir yönetim sergileyen yöneticinin örgütündeki güven ortamına katkı sağlaması ve bu ortamı geliştirmesi beklenebilir.

Cemaloğlu (2007d) okul yöneticilerinin uyguladığı liderlik stillerinin örgüt sağlığının oluşmasında önemli bir etken olduğunu öne sürmektedir. Eğitim örgütlerinde yapılan araştırmalarda, okul yöneticilerinin liderlik davranışları ile öğretmenlerin güdülenme, moral ve iş doyumu düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (Kabadayı, 1982). Gökçe’ye (2006) göre, öğretmenler okulda en çok sözlerinin kesilmesi, yaptıkları işin haksızca eleştirilmesi ve başarılarının küçümsenmesi gibi olumsuz davranışlarla karşılaştıklarını bildirmektedirler. Cemaloğlu (2007c) genel anlamda, eğitim örgütlerinde öğretmenlerin yaşadıkları stres, tükenmişlik ve yıldırmanın en önemli ve belirgin nedeni olarak okul yöneticisinin liderlik davranışlarının gösterildiğine işaret etmektedir.

Bunlara ilaveten, literatürde etik liderliğin ve etik örgüt ikliminin örgüt sağlığını olumsuz etkileyen ve yıldırmaya neden olan davranışlarla ilişkili olduğunu ortaya koyan çalışmalara rastlanabilir. Bulutlar ve Öz (2009) yaptıkları bir araştırmada, etik bir örgüt ikliminin yıldırma davranışlarının görülme sıklığını azalttığını, fakat örgütsel bağlılık düzeyini arttığını ortaya koymuşlardır. Peterson (2002) etik örgüt ikliminin örgütte görülen ve örgütün işleyişini olumsuz etkileyen davranışları azalttığını vurgulamaktadır. Mulki, Jaramillo ve Locander (2008) etik ilkelerle yönetilen bir örgütte çalışanların yaşadığı stres düzeyinin düştüğünü ortaya koymuşlardır. Bartels vd. de (1998) etik bir

iklime sahip olan örgütlerde örgütsel sorunların daha az yaşanacağını ve etik bir örgütün örgütsel sorunları çözmede daha başarılı olacağını vurgulamaktadırlar.

Araştırmada, okul yöneticilerinin etik liderlik davranışları gösterme düzeyleri ile öğretmenlerin yaşadıkları örgütsel güven ve yıldırma arasındaki ilişki irdelenmeye çalışılmıştır.

BÖLÜM III YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeli, evreni ve örneklemi, veri toplama araçları ile toplanan verilerin değerlendirilmesinde kullanılan istatistiksel yöntemler bulunmaktadır.

1. Araştırmanın Modeli

Bu araştırma, ilişkisel tarama modelindedir. Karasar’a (1994) göre, tarama modelleri, geçmişte ya da halen var olan bir durumu, var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır. Araştırma modelinde ikisi bağımsız biri bağımlı olmak üzere üç değişken bulunmaktadır. Ancak, örgütsel güven yıldırma üzerinde doğrudan ve dolaylı etkiye sahip olduğu için hem bağımlı hem de bağımsız bir değişken olarak düşünülmüştür.

Etik liderliğin alt boyutları (iletişimsel etik, iklimsel etik, davranışsal etik ve karar vermede etik) araştırma modelinin bağımsız değişkenlerinin bir parçasını oluşturmuştur. Araştırmanın diğer bağımsız değişkenleri, okuldaki örgütsel güvenin alt boyutları olan çalışanlara duyarlılık, yöneticiye güven, iletişim ortamı ve yeniliğe açıklıktır.

Araştırmanın bağımlı değişkeni ise yıldırma davranışlarının alt boyutları olan görev ve sosyal ilişkilerdir. Araştırmada, öğretmenlerin etik liderliğin, örgütsel güvenin ve yıldırmanın alt boyutlarına ilişkin algıları incelenmiştir. Bununla birlikte, ilköğretim okulu yöneticilerinin etik liderlik davranışları gösterme düzeylerinin öğretmenler algıladıkları örgütsel güveni ve yıldırmayı hangi düzeyde ve yönde etkilediği incelenmiştir.