• Sonuç bulunamadı

Etik, insan davranışları ile ilgili sistematik sorgulamadır. Bu sorgulamanın amacı, insanın hareket ve amaçlarına çerçeve oluşturacak ilkeleri bulmaktır (Ay, 2003: 59).

Türkiye’nin en büyük sözlüğü olan Türk Dil Kurumu tarafından yayınlanan Büyük Türkçe Sözlük ve ABD’nin en kapsamlı sözlüklerinden biri olan Merriam-Webster’s Collegiate Dictionary içinde etik ile ilgili tanımlar şu şekildedir (Merriam-Webster, 2011; TDK, 2012):

 Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü.

 Ahlaki kurallar ve değerler bütünü.

 Ödev, yükümlülük, sorumluluk ve erdem gibi kavramları analiz eden, doğruluk veya yanlışlık ile iyi veya kötüyle ilgili ahlaki yargıları ele alan, ahlaki eylemin doğasını soruşturan ve iyi bir yaşamın nasıl olması gerektiğini açıklamaya çalışan felsefi bilim dalı.

Yukarıdaki tanımlardan anlaşılacağı üzere etik, bir bireyin ya da toplumun davranışlarına neyin doğru ya da yanlış olduğunu göz önünde bulundurarak rehberlik eden, ahlaki ilkeler ve değerlerden oluşan kurallar olarak tanımlanmaktadır (Daft, 2009: 389).

Etik kavramı günlük kullanımda çoğu zaman ahlak kavramı ile karıştırılmaktadır. Etik ile ahlak birbirinden farklı kavramlar olmasına rağmen, pek çok yazar bu iki kavramı aynı anlamda kullanmakta ya da genellikle ahlak kavramını kullanmayı tercih etmektedirler (Aydın, 2001: 6). Lagan ve Moran (2005: 10)’a göre etik, ahlak konusundaki araştırmaları ve toplumsal normları kapsayan, bireylerin neyin doğru ve neyin yanlış olduğuna nasıl karar verdiklerini inceleyen çok daha geniş bir kavramdır. Etik, olası faaliyetleri ve bunların olası sonuçlarını dikkate alırken; ahlak, davranışların önceden kabul edilen kurallara uygunluğuna bakmaktadır. Etik müzakereyi, ahlak muhakemeyi göz önünde bulundurmaktadır.

Etik, bireyin davranışlarını yönlendiren ya da bir davranışın nasıl gerçekleştirilmesi gerektiğini belirleyen, ahlaki değerlerin oluşturduğu bir inanç bütünü olarak tanımlanmaktadır. Ahlaki değerler ise genellikle bireyin iyiliğinin ve mutluluğunun sağlanmasını, en temel ve en çok arzulanan amaç olarak gören insani değerler olarak düşünülmektedir (Appelbaum vd., 2005: 68).

Ahlak, ahlaki ilkeler ve uygulamalarla ilişkilidir. “Karşılaşılan bir olayda ne yapmalı ya da ne yapmamalı?”, “Bir olayı ele alma biçiminde doğru ya da yanlış olan nedir?”, “Bireyler, politikalar ve ideallerle ilişkili olarak iyi ya da kötü olan nedir?” gibi ahlaki sorgulamaları içermektedir (Naagarazan, 2007: 2). Tablo 2.1’de ahlak ve etik kavramları arasındaki farklılıklar gösterilmektedir.

Tablo 2.1: Ahlak ve Etik Arasındaki Farklılıklar

AHLAK ETİK

Gelenekler ve görenekler üzerine kuruludur, daha genel ve kuralcıdır.

Spesifik ve betimleyicidir, ahlak üzerine eleştirel düşünmeyi içermektedir.

Yanlış bir davranış gerçekleşince, bu yanlış davranışın sonuçları ile ilgilenmektedir.

Herhangi bir davranış gerçekleşmeden, doğru davranışın ne olması gerektiği ve olası sonuçları ile ilgilenmektedir.

Gücünü, tanrı ya da kanunlar adına yargılama ve cezalandırma yaparak elde etmektedir.

Gücünü, ikna etme, eğitim verme, kodlar aracılığıyla öğretme, rehberlik etme ve bir şeyin doğrusunu gösterme yoluyla kazanmaktadır.

Etik ve ahlak arasında bir ikilem yaşandığında, eğer zarar büyük ise ahlak daha ön planda tutulmaktadır. Etiğe göre daha yaygın ve basittir.

Etik ve ahlak arasında bir ikilem yaşandığında, zarar ciddi değilse, etik ikinci önceliklidir ve daha az yaygındır. Ancak, günümüzün çağdaş toplumlarında görülen karmaşık ilişki ağı nedeniyle, etik daha yaygın hale gelmektedir.

Kişilik kusurları, yozlaşma, zorbalık ve

suçlar üzerine odaklanmaktadır. Hareket tarzı, zevkler, gelenekler ve kanunlar hakkındaki görüşler ve inançlar üzerine

odaklanmaktadır.

Kaynak: Naagarazan, 2007: 2.

Etik ve ahlak bakış açılarının karşılaştırılmasında şu örnek yararlı olabilecektir (Lagan ve Moran, 2005: 10):

Hayvanlara eziyet etmek doğru mudur? Hayvanların doğuştan gelen hakları var mıdır? Tıbbi araştırmalarda hayvanların kullanılması doğru mudur? Kozmetik ürünlerin geliştirilmesinde hayvanların denek olarak kullanılması doğru mudur? Bu sorular, hayvanlarla olan ilişkilerimiz dolayısıyla genelde karşılaştığımız etik tartışmaları içermektedir. Benimsenen ahlaki sisteme göre, insanlar çok farklı cevaplar verebileceklerdir. Örneğin, faydacı ahlak sistemini benimseyen bir birey, insan hayatının korunması ve sürmesi için hayvanların kurban edilmesini tercih edecek ve tıbbi araştırmalarda hayvanların kullanılmasına izin verecektir.

Diğer yandan hayvan haklarını savunan bir ahlak sistemini benimseyen bir birey ise hayvanlara gereksiz yere zarar verilmesini önlemek için hayvanların da insanlar gibi devredilemez haklara sahip olduğunu ve bu hakkın gasp edilemeyeceğini savunacaktır. Budist, Konfüçyüsçü, Hindu, Hristiyan, Yahudi ya da Müslüman gelenekten gelen bir birey de yukarıda sorulara farklı cevaplar verebilecektir.

Etik, belirli bir zamanda belirli bir toplum tarafından ya da farklı toplumlar tarafından benimsenen ahlak standartlarını değerlendirmektedir. Bu standartların nasıl oluştuğunu ve nasıl karar verilmesi gerektiğini araştırmaktadır. Ancak, toplum içinde yer alan ahlak standartları değerlendirildiğinde ve İslam, Budizm, Yahudilik gibi diğer bakış açıları ile karşılaştırıldığında, bireyler etik ikilem içerisine düşebilmektedirler (Lagan ve Moran, 2005: 10).

Billington (2003: 19)’a göre etik, doğru ve yanlış davranış teorisi olarak, ahlak ise bu teorinin uygulaması olarak tanımlanmaktadır. Etik, insanların davranış ilkeleriyle, ahlak ise belirli bir durumda bu ilkelerin uygulamasıyla ilgilenmektedir. Etik ilkeleri ile ahlak kuralları arasındaki temel fark; etik ilkeler insan davranışlarındaki amaçlarla ilgilenmekteyken, ahlak kuralları bu amaçların gündelik olaylardaki uygulamalarıyla ilgilenmektedir. Örnek vermek gerekirse; doğruluk, eşitlik ve iyilikseverlik gibi erdemler etik ilkeler arasında sayılmaktadır. İyilikseverlik ilkesinin bir uygulaması olarak, muhtaçlara yardım etmek ise ahlak kuralları içerisinde yer almaktadır.

İnal (1996)’a göre ahlak, kültürel değerler ve ideallerle ilgili doğru ve yanlışları ve bunlara uygun olarak nasıl davranılması gerektiğini yazılı olmayan standartlar çerçevesinde belirlemektedir. Etik ise daha soyut kavramlara dayalıdır ve kavramlardan ne anlaşılması gerektiğini tanımlamaya çalışmaktadır. Etik kuralların, açık ve belirli bir alanda yazılı kuralları içermesi beklenmektedir. Örneğin, eğitim etiği, iş etiği, sanat etiği, siyaset etiği, tıp etiği, hukuk etiği vb. alanlar için ortak ilkeler söz konusu olmakla birlikte, daha çok kendilerine özgü ilkeleri içermektedirler. Bu ilkeler, uyması beklenen

olarak geliştirilmektedirler. Ahlak ile etik arasında genişlik-darlık, kuram ve uygulama açılarından farklılıklar bulunmaktadır. Ahlak, günlük yaşam içinde bireylerin nasıl yaşamaları gerektiğini düşünürken, etik daha soyut ve kuramsal bir bakış açısını gerektirmektedir (Biçer, 2005: 7).