• Sonuç bulunamadı

1.7. İş Etiği Kavramı

1.7.1. İş Etiğinin Tanımı

İktisadi faaliyetlerin sürekli artması, gelişmesi ve toplum hayatıyla entegre olması iktisadî hayatta yaşanan ahlâkî sorunların önemini artırarak bu durumda yaşanan sorunların daha dikkatli ele alınmasını beraberinde getirmektedir. Uygulamalı etiğin bir kolu olarak iş etiği, işverenlerin çalışma koşullarının iyileştirilmesini, iş güvenliğini, işe yeni alımlarda fırsat eşitliğini, malî konularda şeffaflığı, sosyal sorumluluk bilinciyle birlikte çevreye duyarlı olmayı hedeflemektedir. Buna ilaveten çalışanların işverenle ve kendi aralarındaki ilişkileri, karşılıklı sorumluluklarını, toplumsal sorumluluğu da ele alarak bu konuların azami ölçüde iyileştirebilmektedir (Arslan, 2001:7). İş etiğinin temeli; bireysel etik, örgütsel etik ve sosyal etikten oluşmaktadır. Ayrıca toplum, müşteriler, rakipler, yasal düzenlemeler, sosyal ve siyasi çevre de iş etiğini etkileyen dış faktörlerdir (Başpınar ve Çakıroğlu, 2014:62).

İş etiğini belli bir alanla sınırlandırmak oldukça zordur. Bu yüzden iş etiğini tanımlarken, bazı unsurları dışarıda bırakarak alanını daraltabileceğimiz gibi, birçok konuyu kapsayan bir değerlendirmeyle de geniş bir alanı kapsayacak şekilde tanım yapmak mümkün olabilir. Bayrak’a (2001:3) göre iş etiği, ekonomik faaliyetlerde topluma da destek olacak şekilde dürüst, güvene dayalı, saygılı ve adaletli davranmayı

ilke edinmektir. İş etiği, iş dünyasına yol gösteren etik ilke ve standartlar olarak da ifade edilmektedir.

İş etiği, işletmelerde ve organizasyonlardaki çalışanların davranışlarını ele alan bir etik alanıdır. Kişiler kendilerinin ve başkalarının iş hayatındaki davranışlarını değerlendirirken, bildikleri doğru veya yanlış davranışlara ve ahlaki ölçütlere göre değerlendirme yapmaktadırlar. Bu değerlendirmeye; yöneticiler, çalışanlar, müşteriler, paydaşlar, yatırımcılar, hukuk sistemi ve toplum da katılabilir. İşletmelerde iş etiği kapsamında üç farklı konu ele alınmaktadır. Birincisi; işletmeyle ilgili olan ekonomik, politik ve yasal konuları kapsayan sistematik konulardır, ikincisi; işletme politikaları, örgüt yapısı ve iş akışının olduğu işletme ile ilgili konular, üçüncüsü ise işletme çalışanlarını ilgilendiren bireysel karar ve davranışların yer aldığı bireysel konulardır (Karabay, 2015:21). Adil rekabette, toplumun beklentilerinde, pazarlamada, halkla ilişkilerde, sosyal sorumlulukta vb. birçok farklı konuda doğru ve dürüst davranışlar ve uygulamalar arzulanmaktadır. Bu nedenle iş yaşamında haklı ve haksız, doğru ve yanlış davranışlar ile ilgili ilke ve kurallar belirlenir. Bu kurallar işteki davranış, tutum ve bütün ahlaki sorunların iş etiği açısından sorgulanmasında dayanak oluşturmaktadır. İş etiğiyle birlikte, yöneticilerin yasa dışı ve gayri ahlaki davranmaları engellenebileceği gibi, günlük işlerde yaşanacak ahlaki sorunların ve çıkar çatışmalarının da önüne geçmek amaçlanmaktadır. İş yaşamında sergilenen kimi davranışlarda, çeşitli nedenlerin de etkisiyle örgütler etik dışına çıkabilmektedir. Hiç de arzulanmayan bu tür olumsuzlukların giderilmesi, davranışlarda etik açıdan bir bütünlük sağlanması her yönetimin temel görevidir (Başpınar ve Çakıroğlu, 2014:60-61).

Örgütler özellikle de son dönemlerde sosyal sorumluluk ve müşteri odaklılık kavramlarını çok sık kullanmaktadırlar. Bu söylemlerin etik ile doğrudan bağlantısı olmasına rağmen etik olmayan uygulamaların arttığı görülmektedir. Örgütler, imajlarına zarar veren bu çelişkiden kurtulmak için yazılı etik ilkeler belirlemeli, yönetimin bu ilkelerin uygulanmasında öncü ve takipçi olmalıdır. Böylece çalışanların motivasyonu sağlanacak ve örgüt içinde bu uygulamalarla ilgili bir felsefe oluşturulacaktır (Tekin, 2017: 819-820).

Hukuk, kamusal yaşama hakim olduğundan iş hayatındaki etik ile ilgili her konuyu ele almaz. Çünkü etik daha özel bir konudur. Bazı durumlarda karar mekanizması sedece hukuka göre işlemez. Kişiler yasalarda belirtilen hususlar dışında iş yaşamında genel kabul görmüş bazı ilkelere göre kararlar almaktadırlar. Bu nedenle

şirketlerde, çalışanlarda, ortaklarda ve toplumda hukuki açıdan ele alınmayan fakat saydığımız bu kesimleri etkileyebilecek bazı konular iş etiği kapsamında ele alınmaktadır. Böylece çalışma hayatının işlerliğini engelleyecek boşlukların oluşma ihtimali ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır (Karabay, 2015:6-8).

İş etiği; dürüstlük, sözünde durmak, verilen görevi yerine getirmek, çevreye duyarlı olmak, herkese adaletli davranmak gibi değerlerle ilgilenmekte, iş dünyasındaki doğru ve yanlış davranışları ele almaktadır. İş etiği, iş dünyasındaki davranışları yönlendiren etik prensipler ve standartlar toplamıdır. Bu tanıma göre iş etiği, genel etik kurallardan farklı olmayıp o kuralların iş hayatında uygulanmasıdır (Özkalp ve Kırel, 2003:232). İş etiğinin herkesçe kabul görecek tek bir tanımı olmamasına rağmen işletmenin kendi ekonomik çıkarları ile toplumun çıkarları arasında dengeyi kuracak seçimler yapmak için hem ilkelere hem de inançlara dayalı muhakeme ve hüküm gerektirdiği konusunda bir uzlaşma vardır.

Türkiye Etik Değerlendirme Merkezi (TEDMER) tarafından 12 ilde 1042 çalışan ile yapılan “Türk İşgücünün Meslek Etiğine Yaklaşımı” araştırmasından çıkan sonuçlar şu şekildedir (Akt. Başpınar ve Çakıroğlu, 2014:64):

 İş etiği en yüksek bulunan sektörlerden ilk üçü; %55 ile otomotiv, %50 ile dayanıklı tüketim, % 50 ile de turizmdir.

 Katılımcıların % 90’ı ekonomik iyileşme ile Türkiye’de iş etiğinin yerleşeceğini düşünmektedir.

 Bunun aksine katılımcıların %89’u ekonominin daha iyiye gitmesi için iş etiğinin iyileşmesi gerektiğini söylemektedir.

 Çalıştıkları örgütte yazılı ve yazılı olmayan etik standartların olduğunu söyleyenlerin oranı %54’tür.

 Çalıştığı örgütte iş etiği ile ilgili eğitim verilmediğini söyleyenlerin oranı 2002’de %62, 2005’te % 76 olmuştur.

 Katılımcıların %81’i iş etiğinin olduğu örgütte maaşın öncelikli tercihleri olmayacağını belirtmektedir.

 Bir örgütün etik olabilmesi için gereken özellikler: çalma, hırsızlık, sahtekârlık, dolandırıcılık gibi olumsuz davranışların olmaması ve çalışanlara değer verilerek ödemelerini zamanında yapılması gerektiğidir.

Aslında örgütlerdeki davranışların etiğe uygun olup olmaması genelde görecelidir. Bu nedenle örgütlerde etiğe ilişkin kararlar vermek hiç de kolay değildir. Örneğin; “sigara içilmez” yazılı bir ortamda çalışanların sigara içmesi, onlar açısından aykırı bir davranış şekli olmayabilir. Ancak işletme açısından son derece önemli bir konu olup etiğe aykırı bir davranış şekli olarak değerlendirilebilir (Özkalp ve Kırel, 2003:232).

İş etiği, iş yaşamının kuralları, düzeni, devamlılığı ile insani yargılar ve değerler üzerine yoğunlaşmak, karmaşık ve rekabetin yoğun yaşandığı ekonomik sistemde varlığını sürdürmek için, işletmelerin hedefledikleri nokta ile bulundukları konumu görmek ve nereye kadar gideceklerini anlamak için bir rehberdir (Tierney, 1997:7). Belirli bir dönemde kabul görmüş evrensel ya da belirli bir toplumda geçerli olan ahlaki değerler ve normlara göre iş yaşamına ait işletme içi ve işletme dışı etkenlerle etkileşime açık her türlü faaliyet ve davranışa yön veren ahlaki yargılar geliştirme ve uygulama biçimine iş etiği denir. İş etiğinin özelliklerini beş başlık altında aşağıdaki gibi sıralanabilir (Atlığ, 2006:5):

 Topluma, toplumdaki bireylere, şirketin çalışanlarına, rakiplere veya çevreye bir zarar verilmemelidir.

 İş ahlakı standartları herhangi bir otorite tarafından belirlenmez. Örneğin, ticaret hukuku gibi kesin kuralları yoktur.

 İş etiğine uygun hareket eden şirketler gerektiğinde kar, büyüme ve süreklilik gibi önemli amaçlarından bile yeri gelince feragat edebilmektedir.

 Şirketlerin türü, özelliği, büyüklüğü, bölgesi vb. farklar gözetilmeden iş etiği ile ilgili ilkeler bütün işletmeler için geçerlidir.

 İş etiği ile ilgili genel standartlara uymayan şirketler toplumda tasvip edilmez; müşterisi olmak veya orada çalışmak tercih edilmez.

Günümüzde örgütlerde, özellikle informal yapıların da desteklenmesiyle, gerek bireylerde gerek de örgütsel düzeyde stres ve çatışmaların yaşanma oranında artış olmaktadır. Önemli olan yaşanan bu olumsuzlukları iş etiği çerçevesinde belirlenmiş olan ilke ve standartlar ışığında ele almak, değerlendirmek, en uygun çözümleri bulmaktır. İş etiğini açıklamaya çalışan tüm tanımlar, belirli bir durumdaki "yanlış ve doğru”nun ne olduğu konusunda var olan kuralları, standartları ve etik ilkeleri kapsamaktadır. Spesifik bir davranışın etiğe uygun olup olmadığı, yalnızca bireylerin

kişisel etik ilkeleri ve değerleriyle değil, aynı zamanda kitle iletişim araçları, çıkar grupları, örgütleri kısaca tüm tarafları da içine alan toplum tarafından belirlenmektedir (Aydın, 2014:83).