• Sonuç bulunamadı

Ergenler İçin Duygudurum Bozuklukları Ebeveyn Formu (EDBÖ-

9. TARTIŞMA

9.5. Ergenler İçin Duygudurum Bozuklukları Ebeveyn Formu (EDBÖ-

EDBÖ- E iç tutarlılık katsayısı, Cronbach α .77 olarak saptandı. Ölçeğin orjinal formunun değerlendirildiği çalışmada bu değer .83 (79) olarak saptanmıştır. DBÖ’nün Çince versiyonunun kullanılarak 15-17 yaş arası ergenlerde yürütülmüş bir çalışmada .61 olarak saptanmış (165) yine Çince versiyonun yetişkinlerde uygulanmasıyla değerlendirildiği bir başka çalışmada Cronbach α .82 saptanmıştır (150). Kore’ de yapılan bir çalışmada iç tutarlılık .88 olarak bulunmuştur (158). 2008 yılında yapılan bir çalışmada ise Cronbach α .90 olarak saptanmıştır (154). DBÖ’nün Brezilya ve Portekiz için geçerliliğinin yapıldığı çalışmada iç tutarlılık .87 olarak bulunmuş (166) olup değerlerin farklı çalışmalarda farklı elde edilmiş olması, çeviriden kaynaklanmış olabileceği gibi kültürel farklılıklardan da kaynaklanmış olabilir. Ergenler İçin Duygudurum Bozuklukları- Ebeveyn Formu (EDBÖ-E)’nin toplam ortalama puanı 6.59 (SD; 2.8) idi. Wagner’ in yapmış olduğu orjinal ölçek çalışmasında toplam ortalama puan ve standart sapma 6.0 SD; 3.5) olarak saptanmış olup bu değerler bizim çalışmamızda elde ettiğimiz verilerle uyumlu görülmektedir (79).

EDBÖ-E’nin toplam ortalama puanı ikili gruplar şeklinde birbiri ile karşılaştırıldığında; İLKbaşvuru grubu ve kontrol grubu toplam puanları arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır. Bipolar grubu diğer gruplarla karşılaştırıldığında hem İLKbaşvuru grubuyla hem de sağlıklı kontrol grubuyla ölçekten alınan toplam puan anlamlı olarak farklı saptanmıştır. Bu sonuç ölçeğin özellikle tanı alan grupta ayırt edici olabileceğini düşündürmektedir.

İLKbaşvuru grubu ve kontrol grubu arasında distraktibilite, irritabilite, enerji artışı, cinsel ilgide artış ve riskli davranışları sorgulayan maddelere olumlu cevap verme durumu anlamlı farklılık göstermiştir. Özellikle distraktibilite, irritabilite ve riskli davranışlara katılma hem duygudurum bozukluğunun mani döneminde hem de dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunda (DEHB) örtüşen belirtilerdendir (8,119,167). Bu maddelerin İLKbaşvuru grubunda kontrol grubundan farklılık göstermesi bu grupta saptanan DEHB tanısının yüksek olması ile açıklanabilir. Yüksek duygudurum, özgüven artışı, insomnia, para harcama, alkol madde

kullanımı, fikir uçuşması, etkinlik artışı ve birden fazla sevgiliye sahip olma durumlarını sorgulayan maddeler için anlamlı farklılık saptanmamıştır. Bu belirtilerden özellikle özgüven artışı, insomnia, aşırı para harcama ve fikir uçuşması bipolar bozukluk için daha spesifik (110,168) bulgular olduğu için iki grup arasında farklılık saptanmamış olabilir.

Bipolar bozukluk grubu ve kontrol grubu karşılaştırıldığında yüksek duygudurum ve enerji artışı maddeleri için anlamlı farklılık saptanmazken; özgüven artışı, insomnia, distraktibilite, para harcama, alkol madde kullanımı, irritabilite, fikir uçuşması, etkinlik artışı, birden fazla sevgiliye sahip olma, cinsel ilgide artış ve riskli davranışları sorgulayan maddeler için iki grup arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir. Yüksek duygudurum ve enerji artışı maddelerinde farklılık çıkmamış olması ergenliğin normal gelişim sürecinde özellikle enerji artışının olağan olmasından kaynaklanmış olabileceği gibi bu iki maddenin ebeveynler tarafından doğru anlaşılmamış olmasından da kaynaklanıyor olabilir.

Bipolar bozukluk grubu ve İLKbaşvuru grubu EDBÖ-E’nin 1. Sorusunda yer alan 13 maddeye olumlu cevap verme açısından karşılaştırıldığında; yüksek duygudurum, insomnia, distraktibilite, para harcama, alkol madde kullanımı, irritabilite, enerji artışı, etkinlik artışı, birden fazla sevgiliye sahip olma, cinsel ilgide artış ve riskli davranışları sorgulayan maddeler açısından anlamlı farklılık saptanmış olup, özgüven artışı ve fikir uçuşmasını sorgulayan maddeler açısından istatistiksel anlamlılık saptanmamıştır. Yine burada da ölçeğin bipolara özgü sayılabilecek maddelerinin diğer ruhsal hastalıklardan ayrıştırıcı olduğunu söylenilebilir.

ÇDŞG-ŞY-T görüşmesi ile konulan bipolar bozukluk tanısına katkıda bulunan EDBÖ-E sorularının pozitiflik oranları %20.8 ile %76.9 arasında değişmekteydi (En yüksek %76.9 ile birden fazla sevgilisinin olması, %66.7 alkol- madde kullanımı, %59.5 irritabilite, %57.6 cinsel ilgide artış). Bu sonuçlara bakıldığında bipolar bozukluk için tipik sayılabilecek (cinsel ilgi artışı, alkol-madde kullanımı) gibi bulguların (110,168,169) tanıya en çok katkı sağladıkları düşünülebilir.

EDBÖ-E’nin özgün versiyonunun geçerlik çalışmasında da uygulandığı gibi (79) ölçek sonunda yer alan, duygudurum belirtilerinin aynı anda bir arada

bulunması “evet” olarak ve bu durumun yaşam üzerinde olumsuz etkisi olması, işlevselliğin etkilenmesine “orta düzeyde” yada “ileri derecede” cevaplarını vermek koşuluyla 13 alt maddeden oluşan 1.soru için teorik kesme puanları ROC analizi ile değerlendirildi. Receiver Operating Characteristic (ROC) eğrisinin altında kalan alan, testin hastalar ile hasta olmayan bireyleri ayırmadaki doğruluk oranını belirler. ROC eğrisinin altında kalan alanın büyüklüğü üzerinde çalışılan tanı testinin ayırma yeteneğinin istatistiksel olarak önemini gösterir. Üzerinde çalışılan tanı testinin hiç ayırma yeteneği olmadığı durumda ROC eğrisi altındaki alanın beklenen değeri 0.50’dir. Mükemmel bir test ise sıfır yanlış pozitif ve sıfır yanlış negatif ile alanın değeri 1.00 olacaktır. Test, bu iki değerin arasında bir alana sahip olmalıdır (170,171). EDBÖ-E, ROC analizi ile değerlendirildiğinde optimum kesme noktası olarak 6 elde edilmiş olup, elde edilen ROC eğrisine göre eğrinin altında kalan alan .821; %95 Güven Aralığı: 0.719-0.922 olarak saptanmıştır, bu değerler ölçeğin seçiciliğin yeterli olduğunu göstermektedir. Ölçeğin orjinal formunun değerlendirildiği çalışmada optimal kesme noktası olarak 5 alındığında eğri altında kalan alan .803 olarak saptanmış olup (79) bizim çalışmamızda elde ettiğimiz değerlere oldukça yakındır. EDBÖ- E ve Çocukluk Çağı Bipolar Bozukluğu Ölçeği (CBQ)’ nin değerlendirildiği bir çalışmada ise EDBÖ- E için eğri altında kalan alan 0, 83 (95% Güven aralığı 0.66–1) olarak saptanmıştır (110).

EDBÖ-E’de bipolar bozukluklar için hesaplanan kesme puanı 5 alındığında duyarlılığı %90,6 seçiciliği %56,7; kesme puanı 6 olarak alındığında duyarlılığı %84,4 seçiciliği %66,7; kesme puanı 7 alındığında duyarlılığı %71,9 seçiciliği %70 olarak bulundu. 13 soruya dayalı ilk sorudan alınan puan için seçilen kesim puanı yükseldikçe testin duyarlılığı düşmekte buna karşın seçiciliği artmaktadır. Ölçeğin orjinal çalışmasında optimum kesme noktası 5 olarak bulunmuş ve buna göre ölçeğin duyarlılığı %72, özgüllüğü ise %81 olarak saptanmıştır (79). Ölçeğin başka bir tarama ölçeği ile kıyaslandığında bir çalışmada ise kesme noktası 5 olarak alınarak elde edilen duyarlılık %87,5 ,özgüllük ise %63,2 olarak saptanmıştır (110). Yapılan erişkin ve ergen çalışmalarında farklı sonuçların saptanmış olması farklı popülasyonlarda (yatan hastalar, poliklinik hastaları veya sağlıklı toplum örneklemi gibi) uygulanmış olması ya da kültürel farklılıklar nedeniyle ortaya çıkmış olabilir. Tablo.38’de literatürde yapılmış ergen çalışmalarından çıkan sonuçlar verilmiştir.

Tablo.38. Ergenler İçin Duygudurum Bozuklukları Ölçeği- Ebeveyn Formu (Mood Disorder Questionnaire- Adolescent Version, MDQ-A)’nin Ergen Çalışmalarında Saptanmış Duyarlılık ve Özgüllük Değerleri

n Yaş Grubu BB prevelansı (%) Duyarlılık Özgüllük Wagner (79)* 104 12-17 39,4 0,72 0,81 Miguez (110)* 76 13-18 10,5 0,87 0,63 Pan (165)** 1151 15-17 25,5 0,57 0,64 Bu çalışma 200 12-18 16,5 0,84 0,66

*Kesme noktası 5 olarak alınmıştır ** Kesme noktası 7 olarak alınmıştır

DBÖ ve EDBÖ toplam puanı birbirleri ile pozitif ilişkili ve bu ilişki istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Her iki ölçek toplam 3 sorudan ve birinci soru için 13 alt maddeden oluşmaktardır. Ancak yetişkinler için Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmış olan DBÖ’ nün EDBÖ- E’ den farklı değerlendirdiği bazı belirtiler bulunmaktadır. DBÖ’ de hızlı konuşma belirtisini sorgulayan madde EDBÖ-E de bulunmamaktadır. EDBÖ- E’ de alkol- madde kullanımını sorgulayan madde ise DBÖ’ de yoktur. EDBÖ- E’ de cinsel ilgi artışını ve aynı anda birden fazla sevgiliye sahip olma durumunu sorgulayan iki ayrı madde mevcutken, DBÖ’ de bu belirtiyi sorgulayan bir madde bulunmaktadır. Bunlar dışındaki maddeler genel olarak aynı belirtileri sorgulamaktadır (79,84).

Özbildirime dayalı ölçeklerle bipolar bozukluk tarama çalışmaları yapmanın zayıf yönlerinden biri hastaların içgörü durumlarıdır (147). Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde özbildirim değerlendirmeleri yerine ebeveyn değerlendirmelerinin daha faydalı olabileceği çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir. Örneğin çocuklar (5-10 yaş) ve gençlerle (11-17 yaş) pediatrik maniyi taramak amaçlı kullanılan 6 ölçek aracılığıyla yapılan iki büyük örneklemli çalışmada ebeveyn değerlendirmesinin öğretmen ve bireyin kendi değerlendirmesinden daha

yararlı olduğu saptanmış ve ebeveyn değerlendirmesinin özellikle yanlış pozitif tanı oranını düşürerek, 5 ila 17 yaş arasındaki gençlerde bipolar bozukluğun ayırıcı tanısını kolaylaştırabileceği söylenmiştir (172). 2004 yılında 7-14 yaşları arasındaki 93 çocuk ve 93 ebeveynin dahil edildiği başka bir çalışmada ise çocuklar ve ebeveynlerin temel mani semptomları (yükselmiş duygudurum ve grandiozite) ile ilgili verdiği bilgilerin konkordansının oldukça düşük olduğu saptanmıştır (173). Pediatrik maniyi tanımlamak ve hastalığın ciddiyetini ebeveyn bildirimine göre değerlendirmek için Ebeveyn Tarafından Değerlendirilen Çocukluk Çağı Mani Derecelendirme Ölçeği (Child Mania Rating Scale by parents, CMRS-P) ve Ebeveyn Genel Davranış Değerlendirme Ölçeği (Parent General Behavior Inventory) ile birlikte EDBÖ-E’nün kullanılabileceği belirtilmiştir (174). Bütün bu veriler ışığında ergenlik döneminde EDBÖ-E’ nin özellikle riskli grupların belirlenmesinde ve tarama amacıyla kullanımı uygun görünmektedir. Ancak tarama ölçekleri bu anlamda yararlı görünmekle birlikte tanı değerlendirmesinin birinci aşamasında tarama ölçeği ile değerlendirme yapan klinisyenler, ölçek üzerinde yanlış negatif olan hastalarda tanıyı gözden kaçırabilirler (175). Bu tarama ölçekleri evrensel tarama ölçekleri ve yarı yapılandırılmış klinik görüşmelerin yerini alacak kadar güvenilir değildir ancak yine de riskli grupların belirlenmesinde yarar sağlamaktadır (8).

Tüm örneklem grubu için EDBÖ-E toplam puanı, Beck depresyon envanteri toplam puanı, kısa semptom envanterinin anksiyete alt ölçek puanı, hostilite alt ölçek puanı, rahatsızlık ciddiyeti indeksi, belirti toplamı indeksi, duygudurum düzenleme güçlüğü anketi dürtü alt ölçeğinin puanı ile toplam puanı ve intihar olasılığı ölçeği düşmanlık alt ölçeği ile pozitif yönde ilişkili bulunmuştur. Bu sonuçlar bize duygudurum bozukluğu belirtileri arttıkça, depresyon, anksiyete belirtilerinin ve genel olarak ruhsal belirtilerin arttığını göstermektedir. Bu durum bipolar bozuklukta saptanan yüksek eş tanı varlığı ile ilişkili olabilir. Yine bu sonuçlar göstermektedir ki; duygudurum belirtilerinin artışı algılanan düşmanlık duygularını, dürtü denetiminde ve genel olarak duygudurum düzenlemede güçlüklerin artışını beraberinde getirmektedir. Literatür incelendiğinde duygudurum bozukluğu saptanan gençlerde yüksek oranlarda saptanan eş tanıların varlığı (16,50,52,54) çalışmamızda elde ettiğimiz bu sonuçlarla uyumludur. Ayrıca duygudurum bozukluklarının temel semptomlarından olan dürtü denetiminde güçlüklerin EDBÖ-E de saptanan

belirtilerin şiddeti arttıkça artmış olması da şaşırtıcı değildir. Literatürde duygudurum bozukluklarının ataklar arası dönemlerinde, özellikle manik atak sırasında dürtüsel davranışların ve dürtü denetiminde güçlüklerin oldukça belirgin olduğu pek çok çalışmada saptanmıştır(176–178).

Örneklemimizde EDBÖ-E toplam puanı, Conners Ebeveyn Ölçeği sosyal problemler alt ölçek puanı ile pozitif yönde ilişkili bulunmuştur. Buna göre duygudurum belirtilerinin artışı ile sosyal problemlerin artışı arasında ilişki olduğu söylenebilir. EDBÖ-E aracılığıyla 15-17 yaşlar arasındaki gençlerde sosyal uyum ve dürtüselliğin araştırıldığı bir çalışmada duygudurum bozukluğu belirtilerinin şiddeti arttıkça sosyal uyumun bozulduğu saptanmıştır (165). Kanada’ da birinci basamak sağlık merkezlerinde 1416 yetişkinin DBÖ (MDQ) aracılığı ile değerlendirildiği bir çalışmada DBÖ pozitifliği olan grubun sağlıkla ilişkili yaşam kalitesinin, okul/ iş üretkenliğinin, sosyal ve ailesel işlevselliğinin belirgin olarak kötü olduğu saptanmıştır (179). Çalışmamızda elde ettiğimiz bu veri literatürle uyumlu gözükmektedir.

EDBÖ-E toplam puanı kısa semptom envanteri olumsuz benlik alt ölçek puanı ile pozitif yönde ilişkili bulunmuştur. Buna göre duygudurum belirtileri şiddetlendikçe kişinin benliğine ilişkin olumsuzluk algısı artmaktadır. EDBÖ-E toplam puanı İntihar Olasılığı Ölçeği kendini olumsuz değerlendirme alt ölçek puanı ile negatif yönde ilişkili bulunmuştur. Bu sonuçlara bakıldığında kendini olumsuz değerlendirme duygudurum belirtilerinin artışı ile ilişkili görünmektedir. Literatür bu açıdan incelendiğinde bipolar bozukluğu olan kişilerde düşük benlik saygısının, içsel damgalanmanın artmış olduğu(180,181) bulgusuna ulaşılmış olup çalışmamızda elde ettiğimiz bu bulguların literatürle uyumlu olduğu söylenebilir.

EDBÖ-E toplam puanı İntihar Olasılığı Ölçeği umutsuzluk alt ölçek puanı ile pozitif yönde ilişkili bulunmuştur. Buna göre duygudurum belirtileri arttıkça gencin algıladığı umutsuzluk artmaktadır. Bu sonucun duygudurum bozukluklarında artmış oranda saptanan intihar düşünceleri, girişimleri (182–184) ile ilgili olabileceği düşünülmüştür.

negatif yönde ilişkili bulunmuştur. Duygudurum belirtilerinin şiddeti arttıkça yaşam kalitesi ve işlevselliğin olumsuz olarak etkilendiği söylenebilir. Duygudurum bozukluğu olan gençlerde genel değerlendirme ölçeği ile değerlendirilen yaşam kalitesi ve işlevsellik puanlarının düşük olduğu (179,185,186) diğer çalışmalarda da bizim çalışmamızda elde ettiğimiz bulgularla uyumludur.

Ülkemizde halen ergenler için, bipolar bozukluğu taramaya yönelik, Türkçe geçerliliği ve güvenilirliği yapılmış bir ölçek bulunmamaktadır. Dünya’ da da ergenler için geliştirilmiş bipolar bozukluğu taramaya yönelik ölçek sayısı sınırlıdır. Wagner tarafından yetişkin grupta kullanılan Duygudurum Bozuklukları Ölçeği ve DSM 4 mani kriterleri baz alınarak geliştirilen Ergenler İçin Duygudurum Bozuklukları Ölçeği- Ebeveyn Formu, 12-18 yaş grubu ergenlerde kullanımının uygun olduğu bildirilen (79,174) kapsamlı, kolay anlaşılır ve basit olması nedeniyle tercih edilmiş ve bu nedenle araştırma kapsamında “Ergenler İçin Duygudurum Bozuklukları Ölçeği- Ebeveyn Formu”’ nun Türkçe sürümünün geçerliliği değerlendirilmiştir.

Benzer Belgeler