• Sonuç bulunamadı

Erdoğdu Bey Vakfı ve Vakfiyesi

3. Araştırmalar

2.13. Erdoğdu Bey Vakfı ve Vakfiyesi

2.13.1. Câmii Selühisar Vakfiye Sûretinin Transkripsiyonu

1. Elhamdülillâhi hakka hamdihi ve’s-salâtü ‘ala nebiyyihî Muhammedin ve âlihi felemmâ fetehallâhü teczîl-i ‘inâyetihi ‘ale’l-emîri’l-kebîr zi’l-kadri’l-hatır el- mümekkenetü’l-muhtâr es-seyyidü’l-ümerâ’il-ebrâr

2. el-med‘uvvü Erdoğdu Beg ibni Turğud Beg ebvâbü’l-hayri ve’l-ihsân fectehede külle’l-ictihâdi ve em‘ani’n-nazarı bi-‘ayni’l-fü’âdi ilâ kavli seyyidü’l-verâ

3. hayrü men meşâ ‘ale’s-serâ Muhammedü’l-Mustafa sallellâhü ‘aleyhi ve sellem ve zâlike gavlühü ‘aleyhi’s-selâm el-mü’minü fî zılli sadakatihi yevmi’l-kiyâmeti hatta yükzâ beyne’n-nâsi

4. ve vakafa ve habese ve sebele ve tesaddeka ve ebbede ve zâlike cemî‘i min isnâ ‘aşerate sehmen ‘ala en yekûne sitte eshümin mine’t-tâhûneti’l-‘amireti

306 Cüzhân: Belli bir ücret karşılığında camilerde, dâru’l huffâzlarda veya türbelerde Kur’an-ı

Kerim’den bir cüz okumakla görevli hafız ya da tecvit bilen kimse. Bkz. M. Ali Ünal, Osmanlı Tarih Sözlüğü, Paradigma Yayınları, İstanbul 2011, s. 156.

307 Câbi: Vakfın icaresini ve gelirlerini tahsil eden görevlidir. Câbîler topladıkları gelirleri bir deftere

kayıt ederler, bu defterleri de vakıf mütevellisine gösterip onaylatırlar. Bkz. Şemseddîn Sâmi, a.g.e., s. 463; M. Zeki Pakalın, a.g.e., s. 253.

308 Kahraman, a.g.e., s. 103, 104. 309 Erdoğru, “Vakıflar I”, s. 157.

5. ’l-ma‘rifeti bi-tâhûneti İlhâni’l-vâki‘ati bi-karyeti Devlethân min tevâbi‘i mâ’i’t- Tu‘âri (To‘âri) minhâ erbe‘atü eshemün li-imâmi’l-mescidi’l-vaki‘i bi-karyeti Selvihisârı (Selühisârı)

6. min tevâbi‘i’l-mezbûr ve şartü’l-vâkıfı el-meşhûr en yekûne emrü’t-tevliyeti ve’n- nazarı li-veledihi min sulbihi’l-med‘uvvü Pîr Hüseyin Beg hubbu’s-sehmeyni ve ba‘dehü

7. li-ebnâ’ihi ve ebnâ-i ebnâ’ihi ve batnen ba‘de batnin ve neslen ba‘de neslin fe in inkarazû bi-haysü lem yebka minhüm ehadün e‘ûzübillâhi yekûnü emrü’t-tevliyeti ve’n-nazarı’l-mezkûreti

8. müfevvak ilâ re’yi’l-hâkimi’l-vakti ve şartü’l-vâkıfı eyzan fe-izâ lem yü’eddâ’s- sâlatü evkâte’l-hamsi fî zâlike’l-mescidi’l-mezbûri’l-harâbı ev harâbi

9. ’l-karyeti’l-mezbûr yentekilü’s-sehmi’l-erbe‘ati’l-mezkûreti li veledihi’z-zkûr Pîr Hüseyin Beg ve ba‘dehu li-ebnâ’ihi ve ebnâ-i ebnâ’ihi kemâ merre fe in

10. inkarazû bi-haysü lem yebkâ minhüm ehadün e‘ûzübillâhi yekûnü’s-sehmü’l- erbe‘ati’l-mezkûreti vakfen ilâ fukarâ’i’l-müslimîn mâ-dâmeti’s-semâvâti ve’l-arz tekabbel

11. allâhü hasenâtehü vakfen sahihan şeriyyen ve habsen mer’iyyen mü’ebbeden muhalleden mahkûmen bi-lüzûmihi ba‘de rücûi’l-vakfı’l-mezkûr ‘anhü ve ğayrü sübûti

12. s-sudûri ‘anhâ bi-şehâdeti’l-udûli vakfen lâzımen ‘alâ nüheci’ş-şer‘i mahsâben ‘alâ muktazi’l-aslı ve’l-fer‘i câmi‘an li’ş-şerâiti’s-sıhhati ve’ş-şedâd

13. hâliyen anil- mevani’i vel-fesadi bi-haysü la-yüba’ü ve la yühebü vela yüverhenü vela yümlekü vela-yürasü ila en yerisül-arza ve men aleyha

14. ve hüve hayrü’lvârisin ve lâ yehıllü li-ehadi müminin billahi vel-yevmil-ahiri mines-sultani vel-imami vel-vezirü vel-kadı vel-vülatü ve ğayrühüm

15. en yübeddilehü ve nassun fe-men beddelehü ba‘de mâ semi‘ahü fe-innemâ ismühû ‘alellezîne yübeddilûnehü ennellâhe semî‘un ‘alîm ve ecrü’l-vâkıfı ‘ale’l-cevâdi’l- kerîm ve ‘alâ hâza

16. vâki‘u’t-tahrîr fi gurreti rebî‘i’l-âhir min şühûri sene semânin ve tis‘iyn ve semâni mi’etin

17. Şühûdülhâl: Hasan bin ‘Abdülkerim Ramazân bin ‘Abdullah İbrahim bin ‘Abdî310(Ek-19).

2.13.2. Cami-i Selühisar Vakfiye Sûretinin Değerlendirmesi

Vakıflar Genel Müdürlüğü 2178. defterde Erdoğdu Bey’e ait olan bir adet vakfiye sûreti yer almaktadır. 1 Rebiülâhir 898/20 Ocak 1493 tarihli vakfiye Turgutoğlu ailesine ait olan son vakfiyedir. Vakfiye on yedi satırdan müteşekkil olup incelemiş olduğumuz en kısa vakfiye sûretidir.

Mukaddime: Baştan ilk dört satırda hamdele, salvele ve vakfın/sadakanın ehemmiyetine dair hadisi şerif zikredilmektedir. Sonra vâkıfın adı “Turgut Bey oğlu ve hayırsever büyüklerden ve değerli kumandanlardan olan Erdoğdu Bey” şeklinde övülerek ifade edilmektedir.

Asıl Metin: Beşinci satırdan on dördüncü satıra kadar vakfedilen yer ve şartları yazmaktadır. Vakfedilen yer ve şartları ise şu şekildedir: Devlathan köyünde Toarı suyuna tabi İlhan Değirmeni adıyla söylenen değirmenin 6/12 sehmini değirmenin imarına, 4/6 Selühisar (Selvihisar) Câmii imamına ve bakiye 2/6 sehmini tevliyet hissesi olarak oğlu Pir Hüseyin Bey’e ve sonra nesilden nesile evlatlarına vakfetmiştir. Nesilde kimse kalmazsa zamanın hâkiminin görüşüne bırakılmıştır. Eğer cami veya köyü harap olursa imama bırakılan dört hisse mütevelliye yani Pir Hüseyin Bey’e veya evlatlarına, bunlardan da kimse kalmazsa Müslümanların fakirlerine kalacaktır.

Hâtime: On dördüncü satırdan son satıra kadar “vakfın hükmü değiştirilirse bunun günahı değiştirenlerin boynunadır” şeklinde beddua yer almaktadır. Son kısımda da vakfiyenin tarihi 1 Rebiülâhir 898/20 Ocak 1493 ve şahit olan Abdülkerim oğlu Hasan, Abdullah oğlu Ramazan, Abdi oğlu İbrahim’in isimleri yazılıdır (Ek-20).

2.13.3. Cami-i Selühisar Vakfiye Sûretindeki Tarihi ve Coğrafi Bilgiler

Vakfiyenin banisi Erdoğdu Bey Pir Hüseyin Bey’in torunudur. Vakfiyede “emîri’l-kebîr, es-seyyidü’l-ümerâ’i’l-ebrâr” elkabı ile Erdoğdu Bey büyük emir, emirlerin büyüğü olarak ifade edilmektedir311. 898/1493 tarihinden önce Karaman

Beyliği son bulmuş, Karaman Vilâyeti’nin hâkimi Osmanlı Devleti olmuştur. Bundan

310 VGMA, d 2178, 68/124.

dolayı bu elkabın Erdoğdu Bey için kullanılması doğru değildir. Bu noktada Silleli Said Bey vakfiyenin tarihi 798/1396 olduğunu söylemektedir312. Erdoğdu Bey’in 1483

yılında bütün Saidili vilâyetinin köy ve mezralarını zeamet şeklinde tasarruf ettiği bilinmektedir313. Dolayısı ile Silleli Said Bey’in vakfiye tarihi hakkındaki söyleminin mesnetsiz olduğu açığa çıkmaktadır.

Konya Şer’iyye Sicilleri’nde bir davada Selühisar/Selvihisar Câmii Vakfı ile ilgili iki vakfiyeden bahsedilmektedir. Birincinin tarihi 898 tarihli vakfiyeden kırk yıl öncesine ait olduğu söylenilmektedir. Birinci vakfiyenin bu elkab için daha uygun olduğu akla gelmektedir. Dolayısı ile vakfiyenin Osmanlının Karamanoğullarına son verdiği yıllardan önce yazılmış olması muhtemeldir. Yalnız 21-30 Zilhicce 1071/17- 26 Ağustos 1661 tarihli kadı kararı ile 898 tarihli vakfiye şahitler huzurunda kabul edilmiştir314. Hatta Erdoğdu Bey Vakfı ve vakfiyesi ile ilgili incelediğimiz XVI.

yüzyılın başına kadarki vakıf defterlerinin hiçbirinde kayıt bulunmamaktadır.

İnsuyu Kazasında Devlethân315 karyesi bugünkü Cihanbeyli ilçesinde bir köy,

İlhan Değirmeni ise Toâri/İnsuyu Deresi üzerinde kurulu bir su değirmenidir316. 38º

40’ 16’’ K, 32º 51’03’’ D koordinatlarında yer alan, tek taşlı olan değirmen, İnsuyu sınırları içinde, İlhanların Yaylası’nda, İnsuyu Deresi üzerindedir. 1972 yılındaki sel sularından tamamen yıkılmıştır. Günümüze su arkı ve metal oluğu ile yapıya ilişkin bazı duvar kalıntıları gelebilmiştir317.