• Sonuç bulunamadı

Envanter Tutulmasını İsteme Hakkı Sonucunda Envanterin Tutulması İlkesi

'' Envanter nedir?'' denildiğinde muhasebe terminolojisine ait bir terim anlaşılmakta olup; borçların, alacakların ve birtakım varlıkların miktarlarının ve değerlerinin sayım ve kontrol gibi belirli aşamalardan geçirilerek düzelmiş halinin sonucuna ulaşılmasını ifade eder23.

Envanter işlemi üç aşamada gerçekleştirilir24:

1) Varlık ve borçların fiili durumunun tespiti ( Muhasebe Dışı Envanter ) 2) Bulunan fiili durum ile kayıtların karşılaştırılması

3) Envanter kayıtlarının yapılması ( Muhasebe İçi Envanter)

Türk Medeni Kanununun 216.maddesine göre; '' Eşlerden her biri, diğerinden her zaman mallarının envanterinin resmi senetle yapılmasını isteyebilir''. Kanunkoyucu eşlere malvarlıklarının durumunu noter vasıtasıyla resmi senet şeklinde belirleme imkanı sunmuştur.

Maddenin ikinci fıkrası, resmi envanterin tutulmasına bir karine bağlamıştır. Buna göre, resmi envanter malların getirilmesinden itibaren bir yıl içinde yapılmışsa, envanterin doğru olduğu karine olarak kabul edilecektir. Burada, resmi envanterin

23 envanter.nedirki.org 24 www.muhasebedersleri.com

18

doğruluğu karinesi geçerli olacak; bunun aksini iddia eden eş, bu iddiasını ispatla yükümlü tutulacaktır25.

Yasanın getirmiş olduğu karine, kesin olmayıp, sadece ispat yükünü ters çevirme yönünde etkilidir. Buna göre, resmi envanterin aksini iddia eden eş, bunu ispatla yükümlü olacaktır26.

Envanterin tutulması malların kime ait olduğunun belirlenmesi açısından kolaylık sağlayacaktır. ''İspat'' başlığını taşıyan Türk Medeni Kanunu' nun 222.maddesine göre; '' Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür''. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılacaktır.( TMK md.222.f.2) Bu açıdan envanterin tutulması ileride doğabilecek ihtilafları önleme noktasında önemli bir araç olmaktadır. Aynı zamanda eşlerin malvarlıklarının korunması noktasında da önemli rol oynar.

D. Alacaklıların Korunması İlkesi

Mal rejimleri eşlerin malvarlıkları üzerindeki haklarını korumak amacıyla getirilen bir düzenlemedir. Ancak eşlerin malvarlıkları üzerindeki hakları korunurken alacaklılarının mağdur edilmemesi gereklidir. Eşler herzaman uygulanan mal rejimini değiştirme olanağına sahiptirler. Başka mal rejimine geçildiği takdirde eşlerin malvarlıkları arasında kaymalar söz konusu olabilmektedir. Bu gibi durumlarda eşlerden birinin veya her iki eşin ortak alacaklısının hakkının korunabilmesi ve malvarlıkları arasındaki kaymalardan etkilenmeden hakkını talep edebilmesi için kanunkoyucu TMK'nun 213. maddesini yürürlüğe sokmuştur.

Türk Medeni Kanunu' nun 213.maddesine göre; '' Mal rejiminin kurulması,

değiştirilmesi veya önceki rejimin tasfiyesi, eşlerden birinin veya ortaklığın alacaklılarının, üzerinden haklarını alabilecekleri malları sorumluluk dışında bırakamaz.Kendisine böyle mallar geçmiş olan eş, borçlardan kişisel olarak

25 Kılıçoğlu, s.91; Şıpka, s.53; Gençcan, s.193; Dural/Öğüz/Gümüş, s.205 26 Kılıçoğlu, s.92

19

sorumludur; ancak, söz konusu malların borcu ödemeye yetmediğini ispat ettiği takdirde, bu ölçüde kendisini sorumluluktan kurtarabilir.''

Tüm mal rejimleri için geçerli ve genel hükümler niteliğinde olan TMK' nın 206. ve 213. maddesindeki “ortaklık” ile kastedilen; ''bütün mal rejimlerinde geçerli olan ''eşlerin sahip olduğu ''tüm malvarlığı''dır27.

Madde metni incelendiğinde; borçlu olmayan eş kendisine geçen mal veya malların değeriyle sınırlı olarak sorumlu olacaktır28. Konuyu şöyle açıklayabiliriz:

Alacaklı önce borçlu eşe gidecektir. Alacaklı borçlu eşten alacağını alamamışsa, bu takdirde ancak diğer eşe gidebilecektir. Mal rejimi sözleşmesi ile başka mal rejimi seçildiyse ya da olağanüstü mal rejimine geçildiğinde önceki rejim tasfiye edilecektir. Bu halde, önceki rejimin tasfiyesi halinde, eşlerden birinin ya da mal ortaklığı rejiminde alacaklıların haklarını alabilecekleri malları sorumluluk dışında çıkarmayacaktır29.

E. Edinilmiş Mallar veya Kişisel Mallar Yerine Geçen Değerlerinde O Mal Grubuna Dahil Edilmesi

Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi yapılırken kanun koyucu şartların varlığı halinde malları ikiye ayırarak edinilmiş mallar ve kişisel mallar olmak üzere malları gruplaştırma yoluna gitmiş ve bu mallar dikkate alınarak hak sahipliği tesis edilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. Edinilmiş malların ve kişisel malların neler olduğu TMK md.219, 220 ve 221' de tek tek sayılmıştır. Bununla birlikte bir mal edinilirken kullanılan maddi değer hangi mal grubundan karşılanmışsa edinilen malda o mal grubuna dahil olacaktır.

27 Özdamar /Kayış, s.30

28Y. 8.HD. 2016/10565 E. 2017/8506 K. 7.6.2017 T. www.kazanci.com 29 Mortaş, s.43

20

Türk Medeni Kanunu'nun 219.maddesine göre, ''Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.''denilerek edinilmiş malların tanımı yapılmış ve edinilmiş malların neler olduğu maddenin devamında 5 bent halinde sayılmıştır. TMK m.219/b.5' te edinilmiş malların yerine geçen değerlerin de edinilmiş mal olduğu belirtilmiştir.

Burada ikame olunan malın kullanım amacına değil, yerine geçtiği malın niteliğine bakılır. Örneğin; bir eşin evlendikten sonra kazandığı para (edinilmiş mal) ile, kendi şahsi kullanımı için bir araba almış olması durumunda da, alınan araba, edinilmiş mal sayılacaktır30.

Yargıtay 8.HD. 2016/5647 E. 2016/6710 K. 13.4.2016 T.sayılı kararına göre; “4721 sayılı TMK’nun 222.maddesi hükmüne göre; belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Aynı Kanun’un 219/5.maddesine göre ise; edinilmiş malların yerine geçen değerler edinilmiş mal, 220/4.maddeye göre de, kişisel malların yerine geçen değerlerde kişisel mal sayılır. Bu durum kanunkoyucunun kabul ettiği, mal rejiminin tasfiyesi davalarındaki ispat ve ikame kurallarıdır”31.

Açıklanan bu kanuni düzenlemelere göre; bireysel emeklilik sonucu yapılan toplu ödeme ya da irat şeklindeki maaş ödemelerinin hangi mal grubundan sayılacağı, bireysek emeklilik için ödenen primlerin ait olduğu mal grubuna göre belirlenir. Bireysel emeklilikte biriken para, primleri edinilmiş mal grubundan karşılanmışsa edinilmiş mal, kişisel mal grubundan karşılanmışsa da kişisel mal sayılacaktır.

Kişisel malların neler olduğu ise TMK md.220' de sayılmıştır. Bununla birlikle maddenin 4.bendinde kişisel mallar yerine geçen değerlerin de kişisel mal sayılacağı hükme bağlanmıştır. Eğer sahip olunan kişisel mal elden çıkarılarak başka bir mal edinilmişse; edinilen mal da kişisel mal olacaktır. Örneğin; evlilikten önce

30 Özdamar/Kayış, s. 40-41

21

edinilen bir arsa (kişisel mal) satılarak, ailenin kullanımı için alınan ev her ne kadar ailenin kullanımı için alınsa da kişisel mal niteliğinde olacaktır.

Bir eşin edinilmiş mallarını ve kişisel mallarını birlikte kullanarak yeni bir mal edinmesi de mümkündür. Bu durumda malın edinilmesinde hangi mal grubu (edinilmiş mal veya kişisel mal) daha çok katkıda bulunmuşsa edinilen malda o mal grubuna dahil olacaktır. Edinilen malın hangi mal grubuna dahil olduğu belirlendikten sonra diğer mal grubu lehine katkı oranında ''denkleştirme'' yapılacaktır.( TMK md.230)

Borçlar açısından da bir değerlendirme yapıldığı takdirde her borç ilişkin bulunduğu mal kesimini yükümlülük altına sokar. Hangi kesime ait olduğu anlaşılamayan borç, edinilmiş mallara ilişkin sayılır. ( TMK md.230/ II). Bunun sonucu olarak; eşlerin edinilmiş mallara ilişkin borçları da, edinilmiş mallara aittir32.

IV.

EDİNİLMİŞ

MALLARA

KATILMA

REJİMİ

BAKIMINDAN MAL GRUPLARI

A. Genel Olarak

Yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden herbirinin kişisel mallarından oluşmaktadır ( TMK md. 218). Edinilmiş mallara katılma rejimi tasfiye edilirken bu husus dikkate alınarak mallar gruplandırılacak ve tespit edilen edinilmiş mallar üzerinde eşlerin yarı yarıya şahsi

22

hak niteliğindeki alacak hakkı doğacaktır. Bu yüzden edinilmiş mallar ile kişisel malların tespiti iyi yapılmalı ve eşlerin hak kaybına uğramaları önlenmelidir.