• Sonuç bulunamadı

2. DOKUSUZ YÜZEYLERİN KURAMSAL TEMELLERİ

2.2. Dokusuz Yüzeylerin Sınıflandırılması

2.2.2. Endüstriyel Dokusuz Yüzeyler

Son yıllarda teknolojinin gelişmesi köklü el sanatlarımızdan olan keçeler, dokusuz yüzey endüstrisinde farklı hammaddeler teknikler kullanılarak yerini alması sebebiyle günlük hayatımızda birçok alanda karşımıza çıkmaktadır ve çeşitli teknikler ile üretilen bu ürünler;

- Tafting yüzeyler - Yapıstırma yüzeyler

- Mali teknigiyle üretilen yüzeyler

- Tülbent esaslı dokusuz (nonwoven) yüzeyler olarak sınıflandırılmaktadır.

2.2.2.1. Tafting Yüzeyler

Tafting yüzeyler görünümleri çimeni andırdığından İngilizce çimen anlamına gelen ‘Turf’ adı verilmiştir. Bu deyim zamanla ‘taft’ şeklini almıştır. Türkçede ise ‘Tafting’ şeklinde kullanılmaktadır. Tafting yüzeyler; çok iğneli dikme makinesinde bir taban doku üzerine havı oluşturacak ipliklerin dikilmesi ve bu ipliklerin taban dokuya alttan yapıştırılmasıyla elde edilen yüzeylerdir ((Duran, 2004: 6-7; Ergür, 2002).

Şekil 6. Tafting Tekniği (Dalcı, 2006: 16).

Önceleri tafting yüzey yapımında hammadde olarak sadece yün, kıl, rejenere selüloz ve bunların karışımları kullanılmaktayken tafting halı yapımında istenen kalite sağlanamadığından son yıllarda poliester, poliakrinitril, polipropilen lifleri kullanılmaktadır (Duran, 2004: 7).

Tafting, oldukça basit, hızlı ve pahalı olmayan bir yöntemdir. Makinede hav ipliklerinin olduğu bir cağlık sistemi bulunmaktadır. Delikli destek tablası üzerinde zemin dokusu taşınmaktadır. Kumaş genişliğinde aşağı yukarı hareket edebilen bir tabla üzerine yerleştirilmiş hav ipliğini taşıyan iğneler zemin kumasın içine dalarak delikli tablayı geçer ve sonra geri çıkarak dokuyu oluşturur. Zemin kumasın altına dalan iğnenin taşıdığı hav ipliğini ilmek tutucular belli hav yüksekliğinde tutarak ilmek oluşumunu sağlamaktadır. Kesik havlı halı üretimi için ilmek oluştuktan sonra bıçak yardımıyla kesilmektedir. Zemin tabaka olarak Dokuma veya tülbent esaslı dokusuz (nonwoven) yüzey kullanılmaktadır. Zemin tabaka; polipropilen, polyester veya jütten yapılabilmektedir. Havı sabitleyerek kalıcı hale getirmek için halının sırtı doğal veya sentetik lateks ile kaplanmaktadır. Halının boyutsal stabilizesini ve sertliğini arttırmak için jüt veya sentetik liften dokunmuş bir ikinci taban halının sırtına yapıştırılabilir. İkinci sırt kaplaması için lateks köpük kullanımı halının esnekliğini arttırmaktadır (Dalcı, 2006: 16; Duran, 2004: 7).

2.2.2.2. Yapıştırma Yüzeyler

Bu tür yüzeylerin üretimi prensip olarak uygun bir zemin tabaka üzerine, hav tabakasının çeşitli yöntemlerle bir yapıştırıcı madde ile yapıştırılması ile üretilmektedir. Yapıştırma yüzeyler aşağıda görüldüğü gibi 4 şekilde üretilebilir;

- Zemin tabakalı ve tek taraflı yapıştırma - Zemin tabakalı ve iki taraflı yapıştırma - Zemin tabakasız ve tek taraflı yapıştırma

- Zemin tabakasız ve iki taraflı yapıştırma yöntemi(Duran, 2004: 137-144).

Zemin (taşıyıcı) olarak doğal veya sentetik liflerden dokunmuş veya dokusuz kumaşlar kullanılabilir. Zemin tabaklı ve zemin tabakasız olmak üzere tek yönlü ve çift yönlü üretilmektedir.

Zemin tabakalı ve tek taraflı yapıştırma yöntemleri, Bu tür halıların üretiminde prensip olarak uygun bir zemin üzerine önce bir yapıştırıcı madde sürülmesi ve bunun üzerine kesikli elyaf veya ipliklerin yapıştırılması, daha sonra da kurutulması esasına dayanmaktadır.

Zemin tabakalı ve iki taraflı yapıştırma yöntemleri: Bu yöntemde hav iplikleri iki özel bastırıcı çubuk tarafından zik – zak seklinde, birbirine paralel şekilde hareket eden ve üzerlerine yapıştırıcı sürülmüş iki zemin tabaka üzerine sırayla yapıştırılır. Kurutma işleminden sonra bir bıçak tarafından ortadan kesilerek iki ayrı velur elde edilmiş olur

2.2.2.3.Mali Tekniği İle Üretilen Yüzeyler

Dokuma ve örmenin dışında kalan tekstil yüzeylerinin diğer bir ana üretim tekniği mali tekniğidir. Esası dikmeye dayanan bu tekniği de kendi içinde üretim yöntemleri açısından 5grupta sınıflandırmak mümkündür;

-malimo -malipol -maliwatt -voltex - malivlis

Mali tekniği doğu blok ülkelerinde, özellikle Doğu Almanya’da oldukça gelişmiş durumdadır. Malimo tekniğini bulan Heinrich Mauersbergerdir. Bu tekniğe verilen malimo isminin doğusu ise Mauersberger (bulan adamın ismi), Limbach Himbach (oturduğu yer), Mauesberger Molton esinin (dokunun cinsi) çeşitli giysileri yamarken dokuları dikerek ve incelmiş doku kısımlarını dikiş tekniği ile sağlamlaştırdığını görmüş ve malimo tekniğinin prensibini bu fikirden yararlanarak bulmuştur. Mauersberger bu esastan hareket ederek tekstil yüzeyleri meydana getirmeyi başarmıştır. Atkı ve çözgü ipliklerinin yan yana ve üst üste yerleştirilerek dikilmesi ile bu iplik sistemleri sabitlendirilmiş ve yani bir yüzey meydana getirilmiştir (Duran, 2004: 378; Özen, 2001: 108).

2.2.2.4.Tülbent Esaslı Dokusuz (Nonwoven) Yüzeyler

Tülbent esaslı dokusuz (nonwoven) yüzeyler, kesikli ya da filament halindeki liflerin: mekanik, kimyasal veya termik yöntemlerle uygun bir birleştirme işlemi sonucunda bir birine tutturulması ile elde edilen tekstil yüzeylerdir. Bunun içerisinde iğnelenmiş keçeler, battaniyeler ve elyaf karışımlarından üretilen halılar tülbent esaslı dokusuz (nonwoven) yüzeyler tanımının kapsamının dışında kabul edilmektedir. Aynı zamanda ıslak serme tekniği ile üretilen cam lifleri, lif dolgularından üretilen kumaşlar ve elyaf tabakaları da kapsam dışında yer almaktadır (Duran 2004:164; Özen, 2001: 2).

Malzeme Testleri Birliği’nin (American Society for Testing Materials- ASTM D 111780) tanımı su şekildedir: “Nonwoven tekstil malzemeleri, mekanik, kimyasal, ısıl işlemler yardımıyla veya çözücülerle liflerin birbirine bağlanması veya birbiriyle karışması ile oluşturulan tekstil yapılarıdır” ( Philip, 2000:141-145).

ISO standartlarına göre (ISO 9092: 1988 & CEN Standart: EN 29092), Tülbent esaslı (nonwoven) dokusuz yüzeyler tanımına kağıt, dokunmuş, örülmüş, tafting yüzeyler, dikişle birleştirilmiş iplik veya filament keçeler ve/veya yüzeyler girmemektedir. Yine bu standarda göre nonwoven; kesikli veya filament halde, doğal ya da yapay liflerden oluşturulmuş, liflerin yönlendirildiği veya rastgele düzenlendiği ve birçok bağlama tekniklerinden herhangi birisi ile bağlanmış tabaka veya yüzeyler seklinde tanımlanmaktadır (Philip, 2000: 141-145).

Avrupa Dokusuz/Örgüsüz Kumas Üreticileri Birligi, EDANA, (European Disposables and Nonwovens Association / Avrupa Tek Kullanımlık Ürünler ve Nonwoven Birliği) tarafından dokusuz/örgüsüz kumaş tanımı söyle yapılmıştır. “Doğal ya da suni elyaflardan mamul, kesik ya da sonsuz filamentler ile imal edilmiş; sürtünme, sıcaklık, adhezyon yöntemlerinden birisi ile birleştirilmiş kağıt, dokuma, örme, taft ve dikişli kumaşların dışında kalan ag ya da yüzeylere dokusuz örgüsüz kumaş, non- woven, adı verilir” (www.edana.org).

Amerika Dokusuz/Örgüsüz Kumaş Üreticileri Birliği, INDA (Associaiton of the Nonwovens Fabrics Industry/ € Nonwoven Kumaş Endüstrisi Birliği) tarafından ise dokusuz/örgüsüz kumaş tanımı söyle yapılmıştır: "Kağıt hariç olmak üzere, iplik haline getirilmemiş, doğal ya da suni elyaf ya da filamentlerden mamul, bir çok birleştirme yöntemlerinden birisi ile birbirine bağlanmış ağ, keçe ya da yüzeylere dokusuz örgüsüz kumaş adı verilir (www.inda.org).

Tülbent esaslı dokusuz (nonwoven) yüzeyleri kağıttan ayırtedici özellik olarak yaygın bir şekilde yoğunluk kullanılmaktadır. Bir yüzeyin tülbent esaslı dokusuz (nonwoven) olarak tanımlanabilmesi için yoğunluğunun 0,40g/cm³ ’den az olması gerekir ayrıca dokusuz yüzeyi oluşturan elyaf miktarıda %30’dan fazla olmalıdır. (Hutten, 2007: 4-5)

Benzer Belgeler