• Sonuç bulunamadı

1.7-EMREAMADE GÜÇ VE KAPASİTE KULLANIMI

TÜKETİM-KURULU GÜÇ DEĞİŞİM ORANLARI %

1.7-EMREAMADE GÜÇ VE KAPASİTE KULLANIMI

Bir ülkenin kurulu gücü elektrik sistem güç talebini karşılamakta önemli olmakla birlikte mevcut kurulu gücün üretmeye hazır olması daha büyük önem arz etmektedir. Üretmeye hazır olan santraller emreamade santraller olarak kabul edilmektedir. Bir santralin emreamade olmaması arıza veya arıza dışı nedenlerle olmaktadır. Arıza dışı nedenler genel olarak kaynak yetersizliği veya kalitesizliğinden kaynaklanmaktadır. Arıza nedeni ile emre amade olmama

24 durumu geçici olup giderilebilmektedir. Arıza dışı nedenler yenilenebilir kaynaklardan elektrik üreten tesislerde genellikle birincil kaynak düzensizliği (Barajlı ve akarsu santrallerinde doğal su gelirlerindeki değişkenlik, rüzgâr hızı değişimi, güneşlenme süresi vs) olarak kabul edilmektedir.

Termik santrallerde ise arıza dışı nedenlerin ana kaynağı yakıt yetersizliği ve kalitesizliğidir.

Aşağıda Şekil-26’da TEİAŞ tarafından Haziran 2020 yayınlanan Üretim Kapasite Projeksiyonu 2020-2024 isimli yayından alınan 2017 -2024 yılları arasındaki Emreamadelik oranları (%) gösterilmiştir. Bu tablodaki 2017-2019 yılları arası için verilen rakamlar gerçekleşen rakamlar olup 2020-2024 arası kurumun projeksiyonudur.

Şekil-26: 2017-2024 Yılları Arasındaki Emreamadelik Oranları (%) (Kaynak: TEİAŞ Üretim Kapasite Projeksiyonu 2020-2024)

Bu tablodan (Şekil-26) görüleceği üzere 2017-2019 yılı sonu arasındaki üç yıllık devrede ülkede mevcut kurulu gücün %48 ile %41’i çeşitli nedenlerle devre dışı olup elektrik üretemez durumdadırlar.

Emreamade konusu incelenirken elektrik üretim tesislerinin gerçekleşen kapasite oranlarını (gerçekleşen ortalama çalışma oranlarını) incelemek bu konuda bazı ilave bilgiler vermektedir.

TEİAŞ yukarıda bahsi geçen Üretim Kapasite Projeksiyonu 2020-2024 raporunda Türkiye’deki santrallerin 2015-2019 yılları ortalama çalışma oranlarını paylaşmıştır (Şekil-27).

25 Şekil-27: 2015-2019 Yılları Arasındaki Santrallerin Ortalama Çalışma Oranları (%) (Kaynak: TEİAŞ Üretim Kapasite Projeksiyonu 2020-2024)

Yukarıdaki tablo ve açıklamaları içeren görselde görüldüğü üzere Türkiye’de elektrik üretim tesislerinde ortalama çalışma oranları %8 ile %68 arasında değişmektedir.

2019 yılı üretim değerleri incelendiğinde kapasite kullanım oranları ile ilgili olarak ithal kömür termik santrallerinin durumu dikkat çekmektedir. 2020 yılı ithal kömür santralleri kurulu gücü 8.987 MW olup 2020 yılı boyunca aynı kalmıştır. 2020 yılında ithal kömür santrallerinden üretim 62.466 GWh olmuştur.

Bu rakam %79,3 kullanım oranına (kapasite oranı) tekabül etmektedir. Bu oran kömür santralleri için maksimum kullanım oranına çok yakındır ve 2020 yılında elektrik üretiminde önceliğin bu tür santrallere verildiğini işaret etmektedir.

Yakıtı ithal olan ve sera gazı salımı nedeni ile ülkemizde iklim değişikliğine çok önemli zararlı etkisi bulunan bu tür santrallere bu denli önemli oranda öncelik verilmesi anlaşılır değildir ve mutlaka fazla kapasite arasında kullanım oranlarına yenilenebilir yerli kaynaklara öncelik verilerek işletme yapılmalıdır.

Kapasite oranlarında karşılaştırma yapabilme amacı ile diğer iki gelişmiş ülke gerçekleşen çalışma oranları (gerçekleşen kapasite oranları) aşağıda verilmiştir.

26 Şekil-28: ABD’deki Santrallerin 2019 Yılı Kaynaklara Göre Ortalama Çalışma Oranları (Kaynak EIA)

Plant Type/Santral Tipi Capacity Factor (%)

Nuclear power plants /Nükleer Santraller 73.8

Combined cycle gas turbine stations/Kombine çevrim doğal gaz 27.9

Coal-fired power plants/Kömür Santralleri 58.4

Hydroelectric power stations/Hidroelektrik Santraller 31.7

Wind power plants/Rüzgâr Santralleri 32.3

Photovoltaic power stations/Güneş Santralleri (Fotovoltaik) 10.2

Marine (wave and tidal power stations)/Deniz Santralleri

(Dalga-Gelgit) 9.7

Bioenergy power stations/Biyo enerji santralleri 58.0

Şekil-29: Büyük Britanya 2013 yılı kaynaklara göre ortalama çalışma oranları

27 Öteki ülkeler gerçekleşen kapasite oranları ile Türkiye gerçekleşen kapasite oranları Şekil- 30’da verilen tabloda karşılaştırılmıştır.

KAYNAK TÜRKİYE (%) ABD(%) İNGİLTERE (%) TEORİK (%)

TERMİK 47-52 47,5-56,8 27,9-58,4 70-85

HİDROLİK 24-36 39,1 31,7 30-60

RÜZGÂR 29-33 34,8 32,3 30-40

GÜNEŞ 8-19 24,5 10,2 20-30

JEOTERMAL 62-68 veri yok veri yok 80-90

BİYOKÜTLE 40-45 veri yok 58 80-90

Şekil-30: Bazı Ülkelerde Santrallerin Kaynağa Göre Ortalama Çalışma Oranlarının Karşılaştırması

Şekil-30 incelendiğinde kapasite kullanım oranlarında paralellik görülmektedir. Termik dışındaki kaynaklar genellikle teorik kapasite alt sınırları seviyelerinde gerçekleşirken, termik santral kapasite kullanım oranı (Türkiye’de ithal yakıtlı termik santraller hariç) alt sınırın da altında kalmıştır.

Gerçekleşen ortalama çalışma oranları ile emreamadelik oranlarının aynı tablo içerisinde karşılaştırılması (Şekil-31) elektrik sisteminin kurulu güç açısında değerlendirmesinde önemli olacaktır.

KAYNAK (%) EMRE AMEDELİK ORANLARI

(%)GERÇEKLEŞEN

KAPASİTE ORANLARI (%) FARK

TERMİK 59-67 42-52 17-15

BARAJLI HES 75-79 24-36 51-43

AKARSU HES 19-32 24-36 BELİRSİZ

RÜZGÂR 32-80 31-33 1-47

JEOTERMAL 59-78 66-67 -7-11

BİYOKÜTLE 57-62 41-44 16-18

GÜNEŞ 10-18 10-18 0

Şekil-31: 2017 ile 2019 Yılları Arası Emreamadelik Oranları ve Gerçekleşen Ortalama Çalışma Oranları Tablosu

28 Bu tablonun (Şekil-31) incelenmesinden anlaşılacağı üzere;

-Kapasite kullanım oranları tüm kaynaklarda emre amade oranlarının altında kalmıştır yani arz güvenliği büyük oranda sağlanmıştır.

-Emre amade olduğu halde en az çalıştırılan santraller barajlı hidroelektrik santraller olmuştur (Akarsu kullanımı verileri belirsiz olduğundan dikkate alınmamıştır).

-Termik kaynaklar emreamadelik oranına en yakın oranda kapasite kullanımına sahiptir yani santrallerin çalıştırılmasında öncelik termik santrallere verilmiştir (Gücü çok düşük olduğu için bu sonuca varılmasında jeotermal santraller göz ardı edilmiştir).

-Türkiye kurulu gücü genellikle genç santrallerden oluşmaktadır. Toplam kurulu gücün kuruluş itibarı ile yaşlılık durumu aşağıdaki gibidir. Görüldüğü üzere kurulu gücün %52 si 0 ile 10 yaş arasındadır. Bu denli genç bir yapıya sahip olan üretim tesislerinin oldukça düşük kapasite oranlarına sahip olması yapım aşamasındaki planlama ve fizibilite çalışmalarındaki eksiklikleri gündeme getirmektedir.

Bu bölümde genel bir bakışla incelenmeye çalışılan emreamadelik ve kapasite kullanım konusunda mevcut veriler kurulu gücün arz güvenliğini sağlamak açısından sorunlu olmadığını ve kapasite fazlası olduğunu açık olarak göstermektedir. Emre amade oranlarının düşük olması nedeni ile arz güvenliği sorunu olabileceği hususu mevcut verilerle görülmemektedir. Bu nedenle yapılacak yeni santrallerin planlı, çevreye ve insana dost, ucuz enerji üretme kapasitesine sahip, kurulduğu bölge insanının onayını almış olan ve bir kaza halinde çevre felaketi yaratabilecek nükleer santraller dışındaki kaynaklardan ve özellikle yenilenebilir kaynaklardan faydalanarak kurulması ülke yararı açısından birinci planda olmaktadır.

Bunun yanında; kaynağı tükendiği/azaldığı için devreye işletilmesi sorunlu olan, teknik olarak proje gücüne ulaşması mümkün olmayan, sürekli arızalı, finansal zorlukları nedeni ile yakıt satın alma sıkıntısı kronikleşmiş üretim tesisleri ayrı bir şekilde sınıflandırılarak mevcut kurulu güç tarifinden ayrılmalı ve kurulu güç verisi gerçekçi bir seviyeye getirilmelidir. 95.890,6

29 MW’lık kurulu güç rakamı varken günlük emre amade listeleri açıklayarak sürekli olarak mevcut kapasitenin %40-50 arasındaki bir kapasiteyi üretemez olarak göstermek Türkiye kurulu gücü ve gerekli yedek kapasite ihtiyacı için gerçekçi bir değerlendirme yapmayı güçleştirmektedir. Bu durum aynı zamanda plansız yatırımlar için de zemin hazırlamaktadır.