• Sonuç bulunamadı

1.3. AraĢtırmanın Önemi

2.2.2. Empati ile Ġlgili AraĢtırmalar

Litaratür incelediğinde empati ve empatik becerinin geliĢtirilmesine yönelik pek çok çalıĢmaya rastlanmıĢtır.

Türkiye’de yapılan çalıĢmaların çoğunluğu, empatik beceri düzeyleri ile empatik eğilimleri belirleme ve diğer değiĢkenlere göre empatik becerilerin karĢılaĢtırılması Ģeklindedir.

Dökmen (1987), empati kurma becerisi ile sosyometrik statü arasındaki iliĢkiyi incelediği araĢtırmasında, empati kurma becerisi ile sosyometrik statü arasında iliĢkiye rastlamıĢtır. Öğrencilerin sorunlarını anlatmayı tercih ettikleri kiĢilerin empati kurma becerilerinin yüksek olduğu ortaya çıkmıĢtır.

PiĢkin (1989); empati, kaygı ve kiĢiler arası çatıĢma eğilimi arasındaki iliĢkiyi incelemiĢ ve öğrencilerin sürekli kaygı puanları ile çatıĢma eğilimi puanları arsında pozitif yönde bir iliĢki, sürekli kaygı çatıĢma eğilimi puanları ile empatik eğilim puanları arasında ise negatif yönlü bir iliĢki olduğunu belirlemiĢtir.

Akçalı (1991), kaygı düzeyinin empatik beceriye etkisini incelemiĢ ve araĢtırma sonucunda süreksiz kaygının empatik beceriyi olumsuz yönde etkilediğini, sürekli kaygı

50 ile empatik beceri arasında iliĢki olmadığını belirlemiĢtir. ÇalıĢmada ayrıca 1. ve 4. sınıf öğrencilerinin empatik beceri puanları arasında anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiĢtir.

Eroğlu (1995: 94), empatik eğilim düzeyleri farklı annelerin, çocuklarını uyum ve baĢarı düzeyleri arasındaki iliĢkiyi incelediğinde; empatik eğilim düzeyleri yüksek olan annelerin çocuklarının genel uyum ve kiĢisel uyum düzeyleri ile sosyal uyum düzeylerinin, empatik eğilim düzeyi düĢük grubun çocuklarından yüksek olduğu sonucuna ulaĢmıĢtır.

Rehber öğretmenlerin empatik eğilim ve empatik beceri düzeylerini çeĢitli değiĢkenler üzerinde inceleyen Yıldırım (1991), kadınların empatik beceri düzeylerinin erkeklere, bekârların empatik beceri düzeylerinin evlilere, psikolojik danıĢma ve rehberlik mezunlarının empatik beceri düzeylerinin diğer programlardan mezunlara, mesleğe isteyerek girenlerin empatik beceri düzeylerinin isteyerek girmeyenlere göre yüksek olduğunu belirlemiĢtir (Akt: ġimĢek, 1995: 24).

Köksal (1997: 2) yaptığı araĢtırmada müzik eğitimi alan ve almayan ergenlerin empatik beceri ve uyum düzeyleri arasındaki iliĢkinin saptanması ve cinsiyet, sınıf düzeyi, kardeĢe sahip olmama, doğum sırası, anne ve baba öğrenim düzeyi gibi değiĢkenlerin ergenlerin empatik becerileri ile uyum düzeyleri üzerindeki etkisini incelemiĢtir. AraĢtırma sonucunda müzik eğitimi alıp almamanın, cinsiyetin, sınıf düzeyinin, kardeĢe sahip olmamanın, doğum sırasının, anne ve baba öğrenim düzeyinin ergenlerin empatik beceri puanları üzerinde istatistiksel açıdan önemli bir farklılığa neden olmadığı bulunmuĢtur. Ayrıca ergenlerin empatik becerileri ile kiĢisel, sosyal ve genel uyumları arsındaki iliĢkinin önemli olmadığı belirlenmiĢtir.

Dökmen (1988), empatinin yeni bir modele dayanılarak ölçülmesi ve psikodrama ile geliĢtirilmesini ele aldığı bir çalıĢma yapmıĢtır. AraĢtırma sonucunda psikodrama eğitimi alan deney grubundaki öğrencilerin empatik becerilerinde artma olduğu fakat empatik eğilim düzeylerinde bir artıĢ olmadığı belirlenmiĢtir.

51 Yaratıcı drama eğitiminin, empatik beceri ve empatik eğilim üzerindeki etkisini inceleyen Okvuran (1993); araĢtırması sonucunda, yaratıcı drama eğitimi almanın deneklerin empatik beceri ve empatik eğilim düzeylerinde anlamlı bir fark oluĢturmadığını ortaya koymuĢtur.

Voltan Acar (1992), modelden öğrenme ve rol oynama tekniklerini kullanarak yapmıĢ olduğu terapötik beceri eğitimi sonunda, bireylerin empatik beceri düzeylerinin terapötik beceri eğitimi vermeden önceki duruma oranla anlamlı düzeyde yükseldiğini ortaya çıkarmıĢtır.

Özbay ve ġahin (1997), üniversite öğrencilerinin empatik sınıf atmosferine iliĢkin algılamalarını farklı değiĢkenler açısından incelemiĢtir. AraĢtırma sonucunda Sanat Eğitimi bölümünde okuyan öğrenciler Fen ve Sosyal bölümlerine göre öğretim üyelerini daha fazla empatik olarak algılamaktadırlar. Ayrıca Sosyal ve Fen bölümlerindeki kız öğrencilerin sınıf içi öğretmen tutumlarını daha empatik olarak algıladıkları ortaya çıkmıĢtır.

Duru (2002), bazı psikososyal değiĢkenlere bağlı olarak empatik eğilim puanları açısından gruplar arasında fark olup olmadığını belirlemek amacıyla 402 (248 kız, 154 erkek) öğrenciye KiĢilerarası Tepkiverme Ölçeğini (KTÖ) (Interpersonal Reactivity Index -IRI-) uygulamıĢtır. Sonuçlar empatik eğilimlerin cinsiyet, algılanan kiĢisel değer yönelimi ve algılanmıĢ sorumluluk düzeyi ile iliĢkili olduğunu göstermiĢtir. Ayrıca perspektif alma, empatik ilgi ve kiĢisel sıkıntı duygusu bazı psikososyal değiĢkenlerle iliĢkili bulunmuĢtur. Ayrıca kız öğretmen adaylarının empatik eğilim puan ortalamalarının, erkek öğretmen adaylarından anlamlı Ģekilde yüksek olduğu ortaya çıkmıĢtır.

Ay (2006), hemĢirelik öğrencilerinin okul baĢarı durumları ile empati becerileri arasındaki iliĢkiyi ve empati becerisini etkileyen faktörleri belirlemek için 34 öğrenciye; okul baĢarı kayıtlarını, demografik özellikleri ve empati becerisini etkileyebileceği düĢünülen bazı yaĢam deneyimlerini sorgulayan anket formu ve empati beceri ölçeğini uygulamıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre I., II., III. ve IV. sınıf öğrencilerinin empati beceri puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıĢtır. Öğrencilerin

52 okul baĢarıları ile empati beceri puanları arasında anlamlı iliĢki saptanamamıĢtır. Mesleğini seven öğrencilerin okul baĢarıları, sevmeyen öğrencilerin okul baĢarılarından daha yüksek bulunmuĢtur.

Yurt dıĢında yapılan empati ile ilgili çalıĢmalar, Türkiye’de yapılan çalıĢmalardan biraz daha farklıdır. ÇalıĢmalar daha çok, empati ve benlik geliĢimi, sosyal geliĢim, akademik baĢarı, ahlaki yargı gibi özellikler ile, cinsiyet, meslekteki kiĢilerin empatik beceri düzeyleri arasındaki iliĢki ve empati eğitimi becerisinin geliĢtirilmesine yönelik araĢtırmalardır.

Davis’ in ( 1983: 171) psikoloji öğrencileriyle yapmıĢ olduğu bir çalıĢmada da bayan öğrencilerin perspektif alma giriĢiminde erkeklerden daha üstün oldukları ortaya çıkmıĢtır.

Roberts ve Strayer (2004a: 1), okul çağı çocukların empati düzeyleri ile öfke düzeyleri arasındaki iliĢkiyi incelediği araĢtırması sonucunda, empati becerisi yüksek olan çocukların öfke, fiziksel ve sözel Ģiddet düzeylerinin düĢük olduğu ve prososyal davranıĢları daha fazla yaptıkları ortaya çıkmıĢtır.

Robert ve Strayer’in (2004b: 229), çocukların öfke, empati ve duygusal ifadelerinin anne-babanın duygusal ifadeleri, empati ve anne baba davranıĢları arasındaki iliĢkisini incelediği araĢtırması sonucunda anne babaların bu özellikleri ile çocukların bu özellikleri arasında pozitif yönlü iliĢki bulunmuĢtur.

Carr (2000: 1) üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı bir araĢtırmasında gençlerin cinsiyetlerine göre empati ve karĢılık alma durumlarına bakılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda her iki cinsiyetin yardım etme kararları ile ilgili skorlarının yüksek olduğu ortaya çıkmıĢtır.

Benzer Belgeler