• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.8 Eleştirel Düşünme ve Öğretmen

Eleştirel düşünme ve problem çözmenin geliştirilebilmesi için öğrencinin bağımsız düşünme ve davranmasına fırsat verilmeli; kitaplara bağlı kalmak yerine onlardan yararlanma yollarını öğrenmesi sağlanmalı; inceleyebileceği, test edebileceği ve gerçekten yansımalarını gösterebileceği durumlar yaratılmalıdır (Schilpp, 1951: 182 akt: Saylan, 1992:137).

Öğretmen yetiştiren programlarda öğretim yöntem ve tekniklerine ilişkin derslere önem verilmektedir. Öğretmen adayının derste metot ile içeriği kaynaştırma becerisini kazanması sağlanmaktadır. Bunun dışında meslekte yer alan öğretmenlerin ise hizmet içi öğretim programları ile yeni yöntem ve teknikleri kazanmaları sağlanmalıdır (Gutek, 2001).

Öğrencilerin düşünme süreçlerini geliştirmek amacıyla öğretim ortamında fiziki ve entelektüel bir çevre düzenlemesinin yapılması gerekmektedir. Fiziki çevrenin öğrencilerin birbirleri ile yakın ve sürekli etkileşim halinde olmalarını sağlayacak şekilde düzenlenen bir çevre oluşturulması önemlidir. Öğretmenler

yöntemlerine karar verip uygulamalıdır. Tercih edilen yöntemler edinilen yeni bilgilerin açıklanması, anlaşılması ve hatırlanmasını kolaylaştırmaktadır. Süreçte öğrenciyi etkili düşünmeye sevk edecek yollardan biri de öğretim materyalleridir. Öğrencilerin akıl yürütmeleri ve düşünmeleri, öğretim materyalini anlamalarına bağlıdır. Örneğin; grafikler, şemalar kullanmak bireylerin problemi zihinlerinde canlandırmalarında etkili olmaktadır. Derste kullanılan materyaller öğrenciler için soyut olan bilgilerin somutlaştırılmasına ve anlamlandırılmasına yardımcıdır. Öğrencilerin öğrendiği bilgileri karşılaştığı benzer durumlara transfer edebilmesi halinde deneyimlerinin arttığı dikkate alındığında gerçek durumlara ait içerikler ile öğrencinin etkileşim haline geçmesinin sağlanmasının önemi ortaya çıkmaktadır. Öğrencilerin materyal ve içerik ile ilgili düşüncelerini dile getirmeleri, bu düşünceleri önceki bilgiler ile ilişkilendirmeleri, mevcut bilgiler arasındaki benzerlik ve farklılıkları görmeleri, öğrendiklerini genellemeleri, ötelemeleri ve öğretim materyaline ilişkin sorular sormaları düşünme stratejilerini kullandıklarının göstergesidir (Beydoğan 2003).

Konu alanında, toplumda, bireyin ihtiyaçlarında, dünyada ve eğitimde meydana gelen değişikliklere paralel olarak öğretmenden beklenen sorumluluklar ve yeterlilikleri de değiştirmektedir. Öğretmenlerin istenilen bu yeterliklere sahip olup olmama durumu öğrencilerin öğrenmelerini ve beraberinde öğrenmelerin kalıcılığını etkilemektedir (Gözütok, Karacaoğlu, 2007).

Bireylerin, eleştirel düşünme ve problem çözme yeteneği, konu ile ilgili olarak, bireyin geçmiş yaşantılarından elde ettiği başarılarına ve kendine güvenine bağlıdır. Bu sebeple, eleştirel düşünme ve problem çözme yeteneğinin geliştirilebilmesi ve “yapıcı, yaratıcı, verimli” bireylerin yetiştirilebilmesi için eğitim – öğretim sürecinde onlara düşüncelerini yansıtabilecekleri çok çeşitli öğrenme yaşantıları sunulmalıdır (Saylan, 1991:137).

Eleştirel düşünme, “etkili bir biçimde farklı perspektifleri ve özgür tartışmayı kabul eden bir sınıf dilini teşvik eden bir zemin kurmaya dayanır” (Epstein,2008: akt: Slavin, 2013:242). Öğretmen çocuğun geçmiş yaşantılarına, ilgilerine, ihtiyaçlarına ve davranış özgürlüğüne uygun birçok öğrenme yaşantısı sağlarsa onun eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirebilmesinde yardımcı olacaktır (Dewey, 1916:179, akt: Saylan, 1991:137).

Öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini sergileyebilecekleri eğitim sistemi, okul ve sınıf ortamının demokratik özellik göstermesi gerekmektedir. Dolayısıyla

öğretmelerin öğrencilerine demokratik bir sınıf ortamı hazırlaması eleştirel düşünmenin gerçekleşmesi için olmazsa olmazdır.

Eğitim sisteminin demokratikleştirilmesinin eleştirel düşünen birey niteliklerinin geliştirilmesinde önemli yeri vardır. Türk Milli Eğitimin Sistemi’nin hedefleri arasında yer alan demokratik eğitim sistemi; bireylerde ezbere dayalı, kalıplaşmış davranışlar ve bilgiler yerine; eleştirel ve yaratıcı düşünme becerilerine dayanan öğrenme ortamları sunan, öğrendiği bilgileri yorumlayan ve tarafsız düşünebilen bireyler yetiştirme temeline dayanmaktadır (Şahinel, 2002).

Demokratik eğitim sistemi, “öğrencilere demokrasiyi yaşayarak yetişmelerine olanak tanıyan öğrenme-öğretme sürecini içermektedir” Ertürk (2002 :29). Bu süreçte öğretmene düşen görevler şöyle sıralanmaktadır. a) Herkesi değerli ve önemli kabul etmek b) Ortak kararların gücüne inanmak c) Gençlerin yaşadıkları problemlerinin farkına varma ve çözme becerilerine inanmak, d) Demokratik işleyişin görünüşte ki yavaşlığı karşısında sabırlı olmak (Ertürk, 2002).

Bu çerçevede öğretmen;

a) Öğrencilerin sınıf içi etkinlikler ve amaçların belirlenmesinde paydaş olmalarına izin vermeli,

b) Öğrencilerin kendi davranışlarını, kendi aldıkları kararlara dayandırabilmeleri için onlara olanak sağlamalı,

c) İstenilen davranış yollarının sıklıkla belirtmek yerine bu davranışları öğrencilere yeri geldikçe eleştiri, örnek ve açıklamalarla göstermeli veya yaptırmalı,

d) Öğrencilerin kişisel yeteneklerini ortaya çıkarmaları, geliştirmeleri ve faydalanmaları için fırsatlar yaratmalı,

e) Sınıf içi ve dışında gerçekleşmesi planlanan etkinliklere öğrenci katılımını sağlayabilmeli öğrencilerle işbirliği içinde hoş bir iklim içinde çalışmalı (Ertürk 2002)

Eleştirel düşünme becerilerinin öğrencilerde gelişmesinde öğretmene düşen en önemli rol, eğitim-öğretim ortamını eleştirel düşünme becerilerini kazandıracak etkinlik ve uygulamalarla zenginleştirmektir. Öğretmenlerin öğretim ortamında öğrencilerin konu, kavram, olgu ve olayları çeşitli açılardan yorumlamalarını ve

analiz etmelerini sağlayabilmesi öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini kazanmalarında önemlidir (Özdemir, 2005).

Öğretmen öğretim ortamında düşünmenin temel araçları olan kavramları ve sınıflamaları doğrudan vermek yerine örneklerden kurala giderek öğrencilerin benzerlik ve farklılıkları ve ilişkileri görmelerini sağlayacak ilke ve kurallar oluşturmaları için kurallar oluşturmalıdır. Öğrenme öğretme sürecinin temel görevi öğrencileri hazır düşünme kalıpları ile düşündürmek yerine eleştirel düşünme becerisi kazanmalarını sağlamaktır. Bunu sağlamanın yolu ise okuyan ve araştıran, gelişmeleri ve değişmeleri takip eden ve bu çerçevede zihinsel egzersizler yapan öğrenciler yetiştirmekle mümkündür (Beydoğan 2003).

Carr’a göre “öğretmenlerin eğitim sürecinde öncelikle düşünme becerilerinin değerine inanıp, öğrencilerine bu becerileri tanıtması ve kazandırmaya yönelik çaba göstermesi en önemli konulardan biridir” (Carr, 1988 akt: Özdemir 2005: 7). Yaratıcı ve eleştirel düşünmeyi önemseyen öğretmenler, öğrenme öğretme ortamında şunları uygulamalıdır (Klenz 1987 akt: Üstündağ, 2009).

 Sınıf içi uygulamalarda bireysel düşünme süreçlerini çözümleyerek, eleştirel ve yaratıcı düşünme çerçevesinde nelerin yapılabileceğini belirlemek.

 Öğrencilerin öğretmenlerin söylediklerini olduğu gibi tekrar etmemelerini sağlamak amacıyla onların kendilerine ait düşünce süreçlerini izlemeleri için yüreklendirmek ve bu konuda demokratik olmak

 Hatalar yapıldığında bunları söylemek ve gerektiğinde başkalarıyla sorumluluklarını değiştirme konusunda kararlı olmak.

 Öğrencilerin eğitim ortamındaki çeşitli etkinlikler ve değerlendirme biçimleri arasından, seçim yapmalarına olanak sağlamak.

 Öğrencilerin sahip olduğu ilgi, merak ve uğraşlar hakkında bilgi sahibi olmak ve onlara bunları sergileme fırsatı vermek.

 Öğretimin hedeflediği amaçlara ulaşmak için gerekli olan hazırlık ve düzenlemeleri yapmak.

 Eğitim –öğretim ortamında karşılaşılan problemlere hem imgesel, hem de etik açıdan uygun çözümler geliştirmek.

 Bireylerin sahip olduğu bilgi, duygu, kültür düzeylerine duyarlı olmak  Öğretim ortamında yapılan fiziksel düzenlemelerin ve bu düzenlemeler

sayesinde geliştirilebilecek fırsatların öğrenme çevresindeki önemli uyaranlar olduğunun farkında olmak.

 Öğrencilerin ölçme ve değerlendirme de dahil olmak üzere öğrenmenin tüm boyutlarına katılmalarını sağlamak.

Bir hedefin özellikle beceri özelliğinde ki bir hedefin öğrenciye kazandırılması onun sadece programlarda yer alması ile mümkün olmamaktadır. Programların uygulayıcısı olan öğretmenlerin hedeflerin kazandırılmasında oldukça etkili olduğu görülmektedir. Alanyazın incelendiğinde öğretmen kaynaklı bazı değişkenlerin süreç üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Bu değişkenler hedeflerin öğretmenlerce içselleştirilmiş olması, benimsenmesi gibi başlıklarda toplanmaktadır. Bununla birlikte öğretmenin kendisinin sahip olmadığı bir beceriyi etkin bir şekilde kazandırabilmesi bazı soru işaretlerini beraberinde getirmektedir. Eleştirel düşünebilen öğrencilerin yetiştirilmeleri ancak eleştirel sınıf, eleştirel okul, eleştirel öğretmen ve hatta yöneticilerle mümkündür. Bu çerçevede eleştirel düşünmenin öğretmen yetiştiren programlarda da yer alması önemli bir gerekliliktir.

Benzer Belgeler