• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: ALTERNATİF TURİZM KAVRAMI

3.3 Konya’da Bulunan El Yazmaları Kütüphaneleri

3.3.6 El Yazması Kitaplarda Yer Alan Sanat Türleri

“Hatırlıyorum da, der Oscar Wilde, bir konuşmamızda Edward Burne-Jones bana modern bilim hakkında şöyle demişti: The more materialistic science becomes, the more angels shall I paint. ( Bilim daha materyalist hale geldikçe, ben daha çok melek resmi yapacağım.)” (Cündioğlu, 2012:20). El yazması kitapları matbu kitaplardan ayıran sadece elle yazılması değildir, aynı zamanda içerisinde barındırdığı sanat biçimleridir. Bu sanat biçimleri el yazması kitaplara ayrı bir değer katmıştır. Çünkü el yazması kitabın maddi/manevi değerini sadece içerisindeki bilgisel değerler belirlememektedir, aynı zamanda hattı, tezhibi, süslemesi, kâğıdının kalitesi, minyatürü, cildi, ebrusu gibi faktörler de belirlemektedir. El yazması kitapların manevi değerleri ise şöyle anlatılabilir: eğer meşhur bir hattatın yazdığı bir kitaba sahipseniz ve bu hattatta ölmüşse veya bir âlimin direkt kendi eliyle yazdığı kitaba sahipseniz veyahut da meşhur bir tezhipçinin son dönemlerinde tezhip yaptığı bir kitaba sahipseniz, bütün bunlar yazmaların manevi değerlerine birer örnektir. Elbette bu manevi değerlerin kitabın maddi değerine etkisi büyüktür, fakat hepsi el yazması kitabın değerini belirlemek için dönem içerisinde ayrı birer kriterdir. Bugün bile el yazmalarının değerini belirlemek için bu kriterleri kullanıyoruz. Oysa bugün bizler için, modern dünyada seri şekilde basılan kitapların sadece maddi değeri vardır ve bu değeri de çoğunlukla matbaalar belirlemektedir. Çeşitli çevrelerde Osmanlı’ya matbaanın geç gelmesinin sebebini dinsel olgulara veyahut katiplerin işsiz kalma korkusuna bağlasalar da, şurası göz ardı edilmemesi gereken bir gerçektir; el yazması kitaplara alışmış olan insanlar için matbu kitaplar iticidir, yavandır. Çünkü bir tarafta onca zahmet çekilerek ortaya çıkarılmış hem maddi hem manevi değere sahip olan bir kitap bir diğer yanda herkes için seri şekilde basılmış kitap. Bu el yazması kitaplarda sanatın ve estetiğin bir birleşimi vardı. Hattatların özenle kitapları yazmaları sayfaların ahenkle tezhiplenmesi ve bu kitaplar için seçilmiş deri ciltler.

Bütün bunların birbirini ahenkli bir şekilde tamamlaması elbette ki bu kitapları hem hazırlayanlar da hem okuyanlar da belirli bir düzeyde sanat ve estetik anlayışının olduğunun göstergesidir. Bu sebeple de Osmanlı insanının el yazmalarının yanında matbaaya pek de hoş bakmaması ihtimaller arasındadır. Tabi batı dünyasında da el yazması kitaplardan sonra matbu kitapların nasıl karşılandığını incelemek gerekir. İslam dünyası dışındaki çoğu el yazmasında da bu tip kriterler mevcut fakat onların bizdeki kadar yaygın olduğunu söylemek pek mümkün değil çünkü o dönemlerde bilim ve medeniyette uzun süre İslam dünyasının hâkimiyeti olduğu düşünüldüğü zaman bu değerlerin bizde belirli bir düzeyde hassasiyetle karşılanması daha mümkün. Çünkü bilgisiz bir toplumun cebren bile olsa bilim ve medeniyette hâkimiyeti olamaz. El yazmalarında bulunan sanatlar şu şekilde sıralanabilir:

“ – Hat Sanatı - Süsleme Sanatı - Tezhip Sanatı - Minyatür Sanatı - Cilt Sanatı - Kâğıt Sanatı

- Ebru Sanatı ” (yazmalar.gov.tr, 2018). 3.3.6.1 Hat Sanatı

Hat sanatı Arap harflerinin değişik formlarda yazılmasından meydana gelen bir sanat türüdür. Türkler İslam dinini benimsedikten sonra kullandıkları yazı biçimi ve dilleri değişmiştir. “X. Yüzyılda, Barthold’un da belirttiği gibi coğrafyacılar Harezmliler ve Türkler arasındaki benzerliklerin altını çizmekten hoşlanmışlardır. Üç yüz yıl sonra da bunların Türk olduklarını söylemeye başlamışlardır. Böylece Türkleşme süreci X ve XIII. Yüzyıllarda gerçekleşmiştir ve başarıyla tamamlanmıştır. Ama ülkenin resmi dili Farsça olarak kalmıştır; bu, Gaznelilerde de Selçuklulularda da böyledir”(Roux, 2001: 265). Arapça, Farsça gibi dilleri kullanmayı Osmanlı imparatorluğu da sürdürmüştür. Fakat Türkler her ne kadar dinleri değiştirdikten sonra birçok şeylerini de değiştirmiş olsalar bunları kendine özgü bir biçimde yapmışlardır. Kendi zevk ve anlayışlarını her olgu ne nesneye katmışlardır. Hat sanatı da bunlardan birisidir. “ Arap yazısını geliştiren ve onu

zirvesine çıkaran Türkler olmuştur. Türk hattatları, Müslümanların ortak yazısı olan bu yazıya yeni bir ufuk açmış, renk katmış ve ona milli sanat damgasını vurarak güzel bir sanat haline getirmiştir” ( yazmalar.gov.tr, 2018). Aşağıda meşhur Türk hattatı Karahisari’nin kendi tarzıyla yazdığı Kuranı Kerimden örnek resimler vardır. Bu Türk hattatı ortaya koyduğu ekol ile “ Şemsü’l Hat” yani yazının/hattın güneşi ve “Yakut-ı Rum” unvanlarını aldı.

Resim 1: “Ahmed Şemseddin Karahisârî’nin satrançlı kûfî ve müselsel besmele kompozisyonu, TİEM, nr. 1443,” (islamansiklopedisi.org.tr, 2018).

Resim 2: Ahmed Şemseddin Karahisârî’nin muhakkak, sülüs ve nesih hatlarla yazdığı En‘âm sûresinden bir sayfa, TİEM, nr. 1443, (islamansiklopedisi.org.tr,2018)

3.3.6.2 Süsleme Sanatı

El yazması kitapların sayfalarını çeşitli renk ve motiflerle bezeme işine süsleme sanatı denir. Bu süsleme sanatı sadece el yazmalarında sınırlı kalmamıştır. Ayrıca camiler, medreseler, buralarda kullanılan çiniler de, minber ve mihrap gibi birçok yerde bu süsleme sanatının izlerini görmek mümkündür. Hatta bu süsleme sanatını dönem içerisindeki kıyafetlerden tutunda kullanılan silah ve zırhlara dair birçok şeyde görmek mümkündür.

Resim 3: Çeşitli motiflerle süslenmiş Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesinden bir el yazma kitap sayfası. ( yek.gov.tr, 2018).

3.3.6.3 Tezhip Sanatı

Tezhip sanatı kitap sayfalarının yine çeşitli motif ve desenlerle süslenmesidir fakat süsleme sanatından ayıran en önemli özellik bu süsleme işinin altın kullanılarak yapılmasıdır. Bu altın kullanılma işine yaldızlama denmektedir. Altın sıvı veya yaprak durumundaki bir hale getirilerek yazma kitap sayfalarına uygulanır. Oldukça zahmetli bir iştir.

Resim 4: Konya Yusuf Ağa Yazma Eser Kütüphanesinden tezhip edilmiş bir el yazma örneği. (yek.gov.tr,2018).

3.3.6.4 Minyatür Sanatı

Minyatür sanatı el yazması kitaplarda anlatılan bilgi veya olayı resme dökerek anlatma işidir. Bu olay kimi zaman olmuş bir eylemi gösterirken kimi zaman da bir işin nasıl yapılacağını göstermektedir. Bu minyatürlerde aynı zamanda hayvanlar, bitkiler, aletler ve hatta hesaplamalar bile resmedilmiştir.

Resim 5: Ayın, Güneşin ve yıldızların hareketlerini gözlemleyen müneccimleri anlatan bir Osmanlı minyatürü (aeon.co, 2018).

Resim 6: İbn-Sina hastalara ilaç hazırlarken. (aeon.co, 2018)

Resim 7: El- Kazvini’nin Acaibü’l-Mahlukat ve Garaibü’l-Mahlukat kitabının 55-56 sayfaları. ( wdl.org, 2018).

Bu kitap içinde hayvanların, bitkilerin çeşitli aletlerin ve birçok garip şeyin resmini içinde barındırmaktadır.

3.3.6.5 Cilt Sanatı

El yazması kitapların kapaklarını oluşturan ciltler çoğunlukla hayvanların derilerinden elde edilirdi. Dönemsel özellikler gösterse de çoğunlukla cilt kapaklarının üstünde oyma ve kakma usulü ile yapılmış desenler görmek mümkündür. Bu desenler yer yer altın ile sıvanmıştır.

Resim 8: Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesinde üzeri yazılı altınla sıvanmış bir cilt örneği. ( yek.gov.tr, 2018).

Resim 9: Konya Yusuf Ağa Yazma Eser Kütüphanesinden üzeri çiçek motifli ve altın sıvamalı bir cilt kapağı örneği. (yek.gov.tr, 2018).

3.3.6.6 Kâğıt Sanatı

El yazması kitaplarda kullanılan kâğıtlar dönemsel olarak farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar ancak dokunma yoluyla anlaşılabilecek farklılıklardır. Bazı dönemlerde daha kalın bazı dönemlerde daha ince kâğıt kullanılırken, bazı dönemlerde daha sert bazı dönemlerde daha yumuşak kâğıtlar kullanılmıştır.

3.3.6.7 Ebru Sanatı

“13. yüzyılda Türkistan'ın Buhara şehrinde yaşayan ve adı bilinmeyen bir usta tarafından ortaya çıkarılan ebru sanatı, uzun yıllar resmi mektuplardan kitaplara dek her türlü kâğıdın süslenmesinde kullanılmıştır. 18. yüzyılın yarısına kadar İstanbul'un her yerinde rastlanan ebru sanatçıları günümüzde çok azdır” (yazmalar.gov.tr, 2018). Ebru suya yapılan motiflerin kâğıt üzerine aktarılmasıdır. Ebrulu sayfalar genellikle karşımıza ciltlerin ilk ve son sayfalarında ve kitapların giriş sayfalarında karşımıza çıkmaktadır.

Resim 10: Bir cildin ebru sanatı uygulanmış arka kapağı. (yek.gov.tr, 2018). Bu sanat türlerinin hepsi kendi içerisinde birçok farklılık göstermektedir. Hepsinin farklı farklı türleri bulunmaktadır. Dönemsel olarak çoğunlukla kullanılan malzeme ve biçime bağlı olarak birbirlerinden ayrılmaktadırlar. Bu çalışmada bu sanat türleri en temel düzeyde ele alınmıştır.

Benzer Belgeler