• Sonuç bulunamadı

3. KÜMELENME YAKLAġIMININ TARĠHÇESĠ, KÜMELENME TÜRLERĠ

3.1 Kümelenme YaklaĢımının Tarihçesi

3.1.1 Kümelenme yaklaĢımının dünyadaki geliĢimi

3.1.1.3 Ekonomik coğrafya

Bölge Bilimi’nin temellerini belirlemede önemli bir role sahip olan ve yukarıda ifade edildiği gibi August Lösch’ün çalıĢmalarına dayanan yerleĢim ekonomisi benzer Ģekilde ekonomik coğrafya gibi farklı bir disiplinin oluĢmasına da zemin hazırlamıĢtır. Ekonomik coğrafya bu noktada daha eklektik ve deneysel çalıĢmalara yönelen bir disiplin olarak ĢekillenmiĢtir. Ekonomik coğrafya, ekonomi disiplininden Keynesyen iĢ döngüsü modelleri ve Marksist düzensiz yığılma gibi farklı kavramsallaĢtırmaları alarak neoklâsik temelli bir yapıya sahip olan yerleĢim teorisini farklılaĢtırmıĢtır (Martin, 1999, s.66).

Kümelenme anlayıĢına tarihi sürekliliği içinde katkı yapan bir diğer yaklaĢım ise ekonomik coğrafya yaklaĢımını farklı bir Ģekilde ele alan Yeni Ekonomik Coğrafya anlayıĢıdır. Mekânsal ekonomi anlayıĢına dayanan bu yaklaĢımının temelinde dört sürecin olduğu ifade edilmiĢtir. Bu süreçlerden ilki eksik rekabet modellerinin analizini mümkün kılan yeni endüstriyel organizasyonun ortaya çıkmasıdır. Ġkinci süreç artan getirilerin mevcut olduğu durumlarda uluslararası ticaret modellerinin oluĢturulması için analiz modellerini kullanan yeni ticaret teorisidir. Yeni büyüme teorisi ve artan getirileri ve eksik rekabeti modelleyerek ekonominin mekânsal yapısını dikkate alan yeni ekonomik coğrafya yaklaĢımı ise diğer iki süreci oluĢturmaktadır (Krugman, 1999).

Hirshman’ın dengesiz büyüme fikri belirli bir çevrede bazı sektörlerin diğerlerinden daha hızlı büyüyeceğini ve böylece büyümede eĢitsizliğin ortaya çıkacağını iddia eder. Son olarak Friedmann’ın merkez-çevre modeli ise bir mekânsal ekonomide sanayileĢmenin baĢlamasıyla yatırımların belirli bölgelerde yoğunlaĢacağını ve bunun da merkez ve çevre alanları arasında eĢit olmayan bir ekonomik faaliyet dağılımına neden olacağını ileri sürmektedir (Alexiadis, 2013).

38

Paul Krugman tarafından 1990’lı yıllarda ortaya konulan bu yaklaĢım temel olarak mekân kavramını iktisat disiplini bağlamında ele almakta ve firmaların coğrafi mekânda yoğunlaĢmalarını matematiksel modellerle ifade ederek coğrafi mekânda ekonomik yığılma formlarının oluĢumu açıklamayı amaçlamaktadır (Fujita ve Mori, 2005; Fujita, 2010).

Krugman tarafından geliĢtirilen bu model biri imalat ve diğeri tarım sektörü ile iki iĢçi sınıfını içeren iki bölgeden oluĢmaktadır. Ġmalat sektöründe tek girdi olarak iĢçiler kullanılmakta ve monopolcü rekabetin söz konusu olduğu Dixit-Stiglitz tipi sektör söz konusu olmaktadır. Tarım sektöründe ise çiftçiler vardır ve tam rekabetçi bir yapı söz konusu olmaktadır. Modele göre iĢçilerin bölgeler arasında hareketli çiftçilerin ise hareketsiz olduğu varsayılmaktadır. Tarım malları bölgeler arasında maliyetsiz taĢınmakta imalatın ticareti ise “aysberg” olarak adlandırılan taĢıma maliyetleri ile yapılmaktadır (Fujita ve Krugman, 2004).

Yeni Ekonomik Coğrafya yaklaĢımının amacı herhangi bir mekândaki ekonomik aktivitenin bütün ekonomik faaliyet bağlamındaki yerini tartıĢmayı mümkün kılacak bir modelleme tasarlamaktır. Genel denge adı verilen bu yaklaĢım ekonomik faaliyetleri çeken merkezcil kuvvetler ile bu faaliyetleri iten merkezkaç kuvvetleri eĢ zamanlı olarak ele almaktadır. Genel denge yaklaĢımı bir ekonominin coğrafi yapısının bu iki güç arasındaki gerilimle Ģekillendiğini ortaya koymakta ve buna ek olarak temel mikro kararları da açıklamaktadır (Fujita ve Krugman, 2004).

Teoride ifade edilen merkez-çevre yapısı merkezcil ve merkezkaç kuvvetler tarafından belirlenmekte ve bu iki zıt gücü mikro temeller bağlamında ele alınmaktadır (Krugman, 2000). Çizelge 3.3’te merkezcil ve merkezkaç kuvvetleri oluĢturan özelliklerden bazıları görülmektedir (Krugman, 1998, s.8).

Çizelge 3.3 : Coğrafi yoğunlaĢmayı etkileyen kuvvetler (Krugman, 1998, s.8).

Merkezcil Kuvvetler Merkezkaç Kuvvetler

Pazar ölçeği etkileri (bağlantılar) Yoğun Emek Piyasası

Saf DıĢsal Ekonomiler

Hareketsiz Faktörler Arsa Rantları

Saf Negatif DıĢsal Ekonomiler

Yığılmalar ya da ekonomik faaliyetlerin mekânsal olarak kümelenmesi yerel seviyede bir mahallede bir araya gelen küçük iĢletmelerin ekonomik faaliyetlerinden Ģehirlerin oluĢumunda ortaya çıkan farklı büyüklükteki kümelenme çeĢitlerine kadar pek çok coğrafi seviyede gerçekleĢmektedir. Artan getirilerin kaynaklarının

39

mekânsal yoğunlaĢma için modellenmesi vasıtasıyla bu getirilerin nasıl ve ne zaman değiĢebileceği dolayısıyla ekonomideki değiĢikliklerin nasıl gerçekleĢtiği anlamak amaçlanmaktadır (Fujita ve Krugman, 2004).

Fujita ve Mori (2005), Yeni Ekonomik Coğrafya yaklaĢımını dört özellikle beraber incelemektedirler. Bu özelliklerden birincisi bütün mekânsal ekonominin geleneksel yerleĢim teorisinden ve ekonomik coğrafyadan farklılaĢan genel denge anlayıĢı ile modellenmesi iken ikinci özellik ekonomi için temel özellikte olan bireysel üretici ya da firma seviyesindeki artan getiriler ya da bölünmezliklerdir. Bu ikinci özellik aynı zamanda eksik rekabet tarafından karakterize edilen piyasa yapısının oluĢmasına da katkı sağlar. Üçüncü özellik ise mekânın önem kazanmasında da önemli bir etkisi olan ulaĢım maliyetleridir. Dördüncü ve sonuncu özellik ise üretici faktörlerin ya da tüketicilerin mekânsal hareketlerinin yığılma için bir ön Ģart olarak ortaya çıkmasıdır. Yeni Ekonomik Coğrafya yaklaĢımında mekânsal yapı ile ekonomi arasındaki iliĢkiyi incelemek ve artan getirilerle eksik rekabet modelleyebilmek için bir takım teknik hileler geliĢtirilmiĢtir. Bu hileler Dixit ve Stiglitz tarafından 1977 yılında geliĢtirilen ve malların sürekliliğini varsayan “Dixit-Stiglitz modeli", taĢıma maliyetleri konusunu ele alan “Aysberg taĢıma maliyetleri”, üretim faktörlerinin en yüksek reel getirileri mümkün kılan mekânlara doğru evrimci bir Ģekilde hareket edeceğini ifade eden “evrim” kavramı ve son olarak ileri derecede matematiksel modellerin kullanımı temin eden “bilgisayar” kavramları Ģeklinde ifade edilmiĢtir (Krugman, 1999).

Yukarıda ifade edilen dört özelliğe ek olarak yaklaĢımda bölgesel modeller, kentsel sistem modelleri ve uluslararası modeller gibi üç farklı model ortaya çıkmaktadır. Bölgesel modeller içinde yer alan merkez-çevre modelleri yeni ekonomik coğrafya için temeldir ve genel olarak firma seviyesindeki artan getiriler arasındaki etkileĢimler, ulaĢım maliyetleri ve faktör hareketliliğinin mekânsal ekonomik yapıda nasıl ortaya çıktığını ve bu yapıları nasıl değiĢtirdiğini açıklar. Yeni ekonomik coğrafyanın kentsel sistem modellerinde ise esas amaç yığılmaların mekânsal dağılımına odaklanmaktır. Uluslararası modeller ise merkez-çevre yaklaĢımının kaynakların yığılmasından coğrafi yoğunlaĢmaya olacak Ģekilde değiĢtirilmesiyle elde edilir (Fujita ve Mori, 2005).

40

Yeni Ekonomik Coğrafya anlayıĢıyla gelen bu tür yeniliklere ve farklı bakıĢ açılarına bir takım eleĢtiriler de getirilmiĢtir. Bu eleĢtirilerden ilki Yeni Ekonomik Coğrafya yaklaĢımı tarafından vurgulanan artan getiri kavramını kullanan bir coğrafi geleneğin zaten var olduğuna yöneliktir. YaklaĢımda ifade edilen coğrafya kavramının gerçek bir coğrafya olmadığı, gerçek ekonomik mekâna uygulanmaya çalıĢılan soyut matematiksel modellerin politika konusunda baĢarılı olamadığını vurgulanmaktadır. Buna ek olarak yeni ekonomik coğrafya yaklaĢımı tarafından ifade edilen esas düĢüncenin ekonomik coğrafya olmadığı, yeniden ele alınmıĢ bir bölge bilimi ve bölgesel ekonomi olduğu ifade edilmektedir. Yeni Ekonomik Coğrafya yaklaĢımına yönelik eleĢtirilerde Lösch tarafından ifade edilen ekonominin mekâna nasıl uygun hale getirileceği sorusunun soyut ve matematiksel modeller vasıtasıyla gerçekleĢtirilemeyeceği olgusu önemli bir nokta olarak ortaya çıkmaktadır (Martin, 1999).

Krugman tarafından ifade edilen bu yaklaĢımın pek çok açıdan yeni bir bölge bilimi ve buna bağlı olarak geleneksel yerleĢim teorisine ait kavramların ve modellerin yeniden değerlendirildiği vurgulanmıĢtır. Buna ek olarak her ne kadar Krugman ekonomik sürecin tarihi ve yol bağımlı tabiatındaki coğrafyanın rolünü vurgulama konusunda haklı olsa da bu rolün etkisini ve önemini açıklama konusunda baĢarısız olmaktadır (Martin ve Sunley, 1996).

Buna benzer bir biçimde Krugman tarafından geliĢtirilen bu yaklaĢımın bir takım orijinallikleri barındırmakla beraber temel olarak mekânsal analiz ve bölge bilimi geleneğinin devamı olduğu ileri sürülmektedir. Buradan hareketle Yeni Ekonomik Coğrafya yaklaĢımının “yeni” bölge bilimi olarak adlandırılmasının daha doğru bir yaklaĢım olacağı vurgulanmaktadır (Scott, 2000, s.488).