• Sonuç bulunamadı

5. MODELLERİN UYGULANMASI

5.1 Hassasiyet Analizleri

5.1.1 Buğday bitkisi için hassasiyet analizi

5.1.1.3 Edirne-Buğday

Hassasiyet analizlerinde buğdayın, verim açısından anlam taşıma sırasına göre, dane verimi, toplam biyokütlesi, sap ağırlığı ve LAI değerleri Edirne ilinde de ele alınmıştır. Edirne, buğday üretimi bakımından da Trakya Bölgesi’nin önemli illerinden biri olup, belirlenen arazide CERES-Wheat Modeli tarafından buğdayın 1975-2005 yılları arası dane verimi 2453 kg/ha, toplam biyokütlesi 10191 kg/ha, sap ağırlığı ise 7738 kg/ha olarak hesaplanmıştır. Bu değerlerin meteorolojik parametrelerdeki olası değişimlere tepkileri, aşağıdaki Çizelge 5.11’de verilmektedir.

Çizelge 5.11 : Edirne’de Buğday için Uygulanan Hassasiyet Analiz Sonuçları (Dane Verimi Değişim Yüzdeleri).

Çizelge 5.11’de görüleceği üzere, sıcaklığın 1oC artması (T+1) durumunda (öteki meteorolojik faktörlerde bir değişimin olmadığı kabulüne göre), buğday bitkisinin dane verimi Edirne ilinde %15.4 artış gösterecektir. Sıcaklığın 2oC arttırılması (T+2) uygulaması, verim artışını %21.4 ile en yüksek seviyeye çıkarmaktadır. Ancak sıcaklığın 2°C’tan sonra her 1°C artışı verimdeki bu artışı azaltmakta ve sıcaklığın 5°C artması halinde ise verim, %1.4 azalmaktadır. Bu durum, sıcaklık ile bitki gelişimi arasındaki ilişkinin açık bir göstergesidir. Elde edilen sonuçlar sıcaklığın 2°C artması halinde ortaya çıkan iklim şartlarının, bu ilde bitki gelişimi için optimum sıcaklığın bulunduğu seviyeyi temsil ettiğini göstermektedir. 2°C’yi aşan artışlar Edirne’de kışlık buğday açısından dayanılabilir maksimum sıcaklık sınırının zorlanabileceği anlamını taşımaktadır. T+5 halinde bitki yüksek sıcaklıktan olumsuz etkilenmekte ve verimini düşürmektedir. Tek başına yağışta %10’luk azalma durumunda verimin %5.5 artması beklenmektedir. Her bir %10’luk yağış azalmasının verimde yaklaşık %2 azalmaya neden olabileceği, yine CERES-Wheat tarafından öngörülmektedir. Toplam güneş radyasyonunda olası %10’luk bir artış verimi %5.5 kadar attırırken, bu artışın %20’den %30’a çıkması durumunda önemli bir değişme beklenmemektedir. Yağıştaki azalmalara karşı verimde beklenmedik artışların meydana gelmesi, bu bölgede yağışın bitki gelişme döneminde, miktarının olduğu kadar dağılımının da bitki gelişimi açısından arzu edilen seviyenin üstünde olduğunun bir göstergesi olabilir. Dane verimi artmasına karşın, biyokütle değerleri

azalma göstermiştir. Bu durum da bitki fotosentezi ile radyasyon arasındaki ilişkinin bir göstergesidir; zira belirli bir radyasyon değerinden sonraki artışlar bitki gelişimine olumlu bir etki yapmazlar. CO2’nin %50 artması durumunda verimde

%7.1 artış beklenirken, 2xCO2 durumu oldukça önemli bir dane verimi artışına

(%46.8) neden olacaktır. Bu, karbondioksit gübrelemesi olarak tanımlanan ve bitkide fotosentezi arttırıcı etki yapan, olağan bir durumdur. Bu noktada unutulmaması gereken, yukarıda tek başına değişimleri dikkate alınan bu faktörlerin doğada öteki faktörleri de etkileyerek değiştirebileceğidir. Tez çalışmasında hassasiyet analizleri yapılırken yukarıda değinilen T, Rg, P ve CO2 deki değişimlerin birlikte (kombine)

etkilerinin de incelenmiş olmasının sebebi, budur. Çizelgelerde ekstrem sonuçlar koyu renkte gösterilmiş olup, yukarıdaki Çizelge 5.11’de Edirne-Buğday için T+5 ve P-%40 hassasiyet analizlerinin birlikte uygulandığı durum, ekstrem örneği temsil etmektedir. Buğday, Edirne’de seçili arazi üzerinde ortalama sıcaklık artışlarına T+5 uygulamasına kadar dane verimi açısından olumlu tepki vermekte; T+5 ise, artan sıcaklıkların bitki gelişimini olumsuz etkilemeye başladığı bir değeri temsil etmektedir. Hassasiyet analizlerinde seçilen uygulamalar gerek tek başlarına, gerekse kombinasyonlar halinde gelecekte gerçekleşmesi olası senaryolar arasından seçilmiştir. Bu sebepten, ortalama sıcaklık artışlarında 1oC’den başlayarak 5oC’ye kadar simulasyonlar yapılırken, sıcaklık azalış uygulaması olarak sadece T-1’in dikkate alınması söz konusu olmuştur. Dane verimi ele alındığında T+5; P-%40 kombinasyonu, buğday verimini minimize eden (%33 oranında) bir hassasiyet analiz sonucunu ortaya koymaktadır (Çizelge 5.11). Çeltiğin aksine buğday, bölgede sulama uygulanmaksızın, tamamen doğal yağış koşulları altında (kuru tarım) yetiştirilmektedir. Bu durum göz önüne alındığında T-1;4xCO2 kombinasyonu,

bitkinin ortalama su tüketiminde bir kısıtlamaya gidilmeksizin sıcaklıktaki 1oC’lik bir azalışın ortalama CO2 değerinin 4 katına çıkmasıyla maksimum dane verimi

sonucunu ortaya çıkaracağını göstermektedir. Çeltikte olduğu gibi buğday da Edirne’de CO2 artışlarına olumlu tepki vermekte, söz konusu tepkinin oranı ise

CO2x3-CO2x4 arasında düşme göstermektedir. CERES-Wheat, Edirne buğdayının

ortalama sıcaklıklardaki 1oC’lik azalmalar neticesinde uzayacak gelişme dönemi nedeniyle daha uzun süre fotosentez yapabilecek olmasının, (ya da daha az su stresine girecek olmasının) verimi az da olsa artırabileceğini öngörmektedir. Sıcaklık artışlarının daha dikkat çekici oranlarda dane verimi artışı sonucu vermesinin temelinde ise, kısalmayla birlikte ivmelenen bitki gelişimi boyunca bitkinin daha çok

ihtiyaç duyduğu fenolojik aşamalara doğru yağışın çekilmesinin yattığı söylenebilir. Ancak burada unutulmaması gereken nokta bu değişimlerin buğday dane verimine kalite bakımından yapabileceği etkinin dikkate alınmadığıdır. Aşağıda verilen Çizelge 5.12, Edirne kışlık buğdayının toplam biyokütle açısından hassasiyet analiz sonuçlarını içermektedir.

Çizelge 5.12 : Edirne’de Buğday için Uygulanan Hassasiyet Analiz Sonuçları (Toplam Biyokütle Değişim Yüzdeleri).

Edirne’de buğday bitkisinin toplam biyokütlesinin, dane veriminden farklı olarak güneş radyasyonu artışı ve yağış azalışı kombinasyonuna en olumsuz tepkiyi vereceği, Çizelge 5.12’de görülmektedir. T+4;CO2x4 kombinasyonu ise, ortalama

yağış ve güneş radyasyonu değerleri sabit kalmak koşuluyla buğday biyokütlesinde %90’ı aşan artışlar meydana gelebileceğini ifade etmektedir. Burada da CO2 ve T

için verime olumlu etki için kritik değerler, sıcaklık için T+4 ile, CO2 için ise CO2x4

ile temsil edilmektedir. Söz konusu değerleri aşan simulasyon uygulamaları için model, biyokütle artış oranlarında azalma öngörmektedir. Buğday sap ağırlığı da hassasiyet analizlerine dahil edilen model çıktılarından olup, Edirne’de kışlık buğday için bu parametrenin göstermesi olası tepkiler, aşağıda Çizelge 5.13’te verilmiştir.

Çizelge 5.13 : Edirne’de Buğday için Uygulanan Hassasiyet Analiz Sonuçları (Sap Ağırlığı Değişim Yüzdeleri).

Edirne’de buğdayın sap ağırlığının olası iklim değişimlerine reaksiyonu, toplam biyokütleninki ile benzerlik göstermektedir. Bu benzerlik, en olumsuz sap ağırlığı değişiminin -%17.5 ile Rg+%30;P-%40 kombinasyonuna verilmesi ile belirginleşmektedir. Yine benzer biçimde, T+4;CO2x4 kombinasyonu buğdayın sap

ağırlığının iki katından fazlaya çıkacağını (%104.5) öngörmektedir. Buğday sap ağırlığı genel olarak modelin ele aldığı tüm meteorolojik değişkenlerdeki artışlara olumlu tepki vermektedir.

Çizelge 5.14 : Edirne’de Buğday için Uygulanan Hassasiyet Analiz Sonuçları (Maksimum LAI Değişim Yüzdeleri).

Maksimum LAI, gelişme dönemi boyunca tek bir gün tarafından temsil edilen bir değer olması itibari ile bitki gelişimi ve verimi açısından, dane ağırlığı ile toplam biyokütle ile karşılaştırıldığında ikincil öneme sahiptir.

Meteorolojik değişkenlerdeki artışlara verilen tepkinin, azalışlara verilen tepkilerden genel anlamda daha büyük olduğu, Çizelge 5.14’te görülmektedir. Bu durum, en olumsuz senaryo olarak simule edilen T-1;P-%10 kombinayonu (%10 oranında maksimum LAI azalması) ile en olumlu senaryo sonucu olan T+5;CO2+%40 (%83.7

oranında artma) arasındaki fark ile kendini göstermektedir.

CERES-Wheat Modeli’nin hassasiyet analizinde ele alınan öteki çıktılardan farklı olarak, maksimum LAI, Edirne’de buğday için artışını T+5 için de devam ettirebilmiştir. Bu kısımda çizelgeler halinde verilen oransal değişimlerin miktar karşılıklarının birlikte verildiği grafik, Ek Şekil A.3’te sunulmuştur.

Benzer Belgeler