• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

1.1. YAZILIŞ ÖZELLİKLERİ

1.3.5. EDATLAR

1.3.5.1. Bağlanma Edatları

Bağlama edatları, cümleleri veya cümle içindeki kelimeleri ve kelime gruplarını ya mânâ bakımından, yahut şekil itibariyle birbirine bağlayan sözlerdir. Bilindiği gibi Eski Türkçede bağlama edatı yoktur. Gerçi daha çok tekit vazifesi gören oú/ ök, ma/ me, taúı, erki vb. ile cümle açıcısı olan úaltı, úalı, ulatı, ulayu, ançula,

45 Muharrem ERGİN, age, s. 273

68

ançulayu gibi sözleri bağlama edatı olarak kabul etmek mümkündür. Ancak Türkçe cümlenin bünyesine sonradan girmiş çok çeşitli bağlama edatları ile mukayese edildiği zaman, bu yukarıdakilerin bağlama vazifelerinin zayıf olduğu anlaşılır. Onun içindir ki, Türkçede bağlama edatlarının teşekkülü, Karahanlı devresinden itibaren kendini belli eder. Eski Türkçede olmadığı halde, sonradan çok sayıda bağlama edatının başka dillerden alınması veya dilin kendi imkânları tesiri ile hususiyle Arapça ve Farsçanın tesiri ile izah edilmektedi.46

ammÀ

üç yıl ol daòı beglik eyledi ammÀ şol úadar èadl eyledi (177a/12), dört yaña úonşuları eyitdiler ammÀ ne oàlanduàını kimesne (184a/07) bilmedi, İskender daòı nÀçÀr olup at arúasına geldi ammÀ DÀrÀdan gönlü úorúmış ıdı (190b/05), saña er Àdem yapışmış degüldür ammÀ Óaúú TeèÀlÀ ya bu nesne asÀndur (212b/13), siórle aramızdan àayb oldı ammÀ siórüñ åebÀtı olmaz (235b/03), anuñ adı èÖmer olısardur ammÀ ol èÖmer seni öldürmeyiserdür (254b/10) belki

òarÀb eyle belki evvelkiden biter eyle (175b/07), ata belinden gelmiş ola ve nuùfeden yaradılmış ola belki hevÀéi laùìfden (212b/06) olmış ola, bu mÀide gökden inmiş degüldi belki bir gün Óavariyyÿna èÌsÀ eyitdi (230b/09), èÌsÀ Tañrınuñ oàlı degüldür belki Tañrı kendüsidür (239a/11)

çün

Çin iúlimine yüz döndi çün Çin óaddına yetişdi (181b/03), Behmen òÀtırçün pÀdişÀhlıàa (183b/12) taèarruø itmediler, anuñçün İskender òarÀc göndermedi (188a/08), ben sizüñçün sedd yapayın (196b/06), èibÀdet içün neõr eyledüm (205a/06), çün (213b/03) bu ãıfatları óaøreti Meryem CebrÀéìlden işitdi, armaàÀn virmekçün tuófeler getürdiler (219a/08), bize óaúúı iôhÀr itmekçün Óaúú TeèÀlÀ göndermişdür didiler (239b/13)

çünkim

46 Necmettin HACIEMİNOĞLU, Türk Dilinde Edatlar, MEB Yayınları, İstanbul, 1992, s. 113 69

Behmenüñ elçüsini öldürdi çünkim Behmen anı işitdi úaúıdı (175b/03), èIrÀúa gelüp oturdı Aòşanÿş çünkim ol vilÀyete geldi (178a/06), Úaylaúÿs çünkim Yÿnan daòı dutdı (186a/01), İskenderüñ yüzine baúdı eyitdi çünkim óÀl böyle oldı (191a/07), çünkim Meryemi ùoàurdı gördi kim úız ùoàdı (205a/03), muècizeler gösterecegini òalÀyıúa bildürdi çünkim Óaúú TeèÀlÀ anuñ óaúúında buyurdı (224a/09), mumlar yaúarlar ve şÀĢılıúlar iderler çünkim ãabÀó oldı (237b/04)

eger

ezber ögretdi eyitdiler eger Tevrìti ezber oúursañ (172b/08), bu deñizden geçmeklige hevez itmeyesiz ki eger gerçmek mümkìn (180a/05) olsa ben geçerdüm, şöyle kim eger kendü ãınacaú olursa (181b/05), şimdi eger òÀcetüñ varsa baña vaãiyyet eyle (191a/03), YÀ Rabbi eger bu òatun er oàlan (203b/05) ùoàuracaú olursa, èÌsÀ peyàamber eyitdi eger tövbe úılsa (236b/08), úanuñuz úapudan ùaşra çıúup aúa eger eyle idersem (242a/12)

gerçi

çoú èibÀdet idici idi gerçi Óaúú TeèÀlÀya ùapardı (182a/06) MÿsÀ şerìèatinde àayrı bir şerìèat daòı gösterdüm gerçi MÿsÀ şerìèatni daòı óaúdur (226a/13), bu Hirdÿs gerçi bu Yÿnanìlerden idi (234a/09)

gibi

ol úavm şöyle ãu gibi aúardı (179b/10), ArastaùÀlìs gibi BaúrÀù óakìm gibi EflÀtÿr gibi SeúırÀt gibi Hürmesin gibi óakìmler cümle ol vilÀyetden durmış (186a/05,06), úanı ırmaú gibi olup aúardı (241a/09), gördi kim topraàı ùaà gibi yıàmışlar (241b/10), her ne yere kim gönderseler úuş gibi varurdı (262a/13) hem

bu benüm hem senüñ oàluñ olsun (184b/01), óakìmliú hem anlara lÀyıúdur (186a/05), hem küçükden Beytü’l-Muúaddes mezkìdine götürdiler (202b/04), bir kişi daòı vardı hem anlaruñ neslinden idi (204b/02), kimesneye söz söylemeyem hem Tevrìt şerìèatinde eyle idi (215b/13), Ál Naãr oàlanlarını hem Baóreyne ve hem Bereyyeye pÀdişÀh eyledi (258b/10)

içün

èibÀdet içün neõr eyledüm (205a/10), ol mÀide bizüm içün bayrÀm ola (229b/06), èÖmer içün sÀàu saàar aàlardı (249a/05), Cezime içün naùè döşediler (254a/01), aña úahr içün senüñ úatuna geldüm (255b/12)

işbu

işbu úış günlerinde (207b/06), cümlesinden bir nicesi işbu Àyetlerdedür (208a/02), işbu òurmÀ aàacını depret (215b/01), işbu derede SÀmuñ úabri vardur (225b/02), èÖmer işbu beytleri söyledi (248a/05), işbu àarÀrlar içindeki òayrlu nesne degüldür (258a/07), fikriñüz nedür işbu güce ãabr ider úatlanur mısız (259b/13), çoban eyitdi işbu ùaàda bir èaceb maàÀra vardur (264b/12)

ki

ol melik SencÀriåle olurdı ki Beytü’l Muúaddese bile geldi (174a/07), ol pÀdişÀhı ki dutsaú eylemiş idi (176b/12), Dadanÿş èÀlim ki BÀbilde ölmişdi (178a/01), èIrÀú zemninde otur ki iş ve il ortasıdur didi (178a/04), şöyle rivÀyet olundı ki ol vaút ki Belúıs dünyÀdan gitti (179b/03), baña bir oàul vir ki peyàamberlıú benden ve daòı al (208b/09)

kim

hiç şübhemüz yoúdur kim peyàambersin (172b/08), Kirşiden destÿr istedi kim Beytü’l-Muúaddese geldi (178b/13), her pÀdişÀhla kim cenk eyledi (180a/13), bu ol DÀrÀdur kim İskender Õülúarneyn birle cenk eyledi (187a/06), pes bildiler kim degillisinden ÕekerryÀ óaúúdur (206b/01), cehd eyle kim óükmini òalúa yetişdüresin (210a/09), nebì Allah ne fÀyide kim ne úadar yaşarsam Àòir yine ölümdür (226a/02), kim bu BuyÿrzÀd ãoñra MüslümÀn oldı (242b/11)

lÀkin

lÀkin şimdiki zamÀnda ol şehrler külli yıúılmışdur (186a/08), lÀkin bu úadar vilÀyet Decleden tÀ Rey iúlimine varınca MülÿkÙavÀif elinden çıúmış ıdı (201a/10), gördügüñüz nesneéi ben gönderiserin lÀkin her ki ol ùaèÀmdan yine döne (229b/13), aãmadılar ve lÀkin şübheye düşdiler (236a/01)

meger

DÀrÀya òarÀç virürlerdi meger bu Úaylaúÿs virmezdi (186b/01), óaøreti Meryemüñ úatına varmazdı meger èİmrÀnuñ úardaşı Yaèúÿbuñ bir oàlı vardı (211b/04), didiler kim èÌsÀéi aãalar meger ol cehÿdlaruñ bir uluları vardı (235a/13), meger Cezimenüñ úatında bir begi kişi varıdı (251a/10)

nekim

evvelden Àòir nekim olmışdur ve olacaúdur (193b/13), andan ãoñra fermÀn senüñ nekim maúãÿd olursa (251a/06)

nitekim

nitekim anlar èAcem pÀdişÀhları ıdı (180b/03), aña Baùlamyÿs dirler nitekim èAcemde àÀyetde ulu pÀdişÀh olsa Kibri dirlerdi (199a/08), nitekim Óaúú TeèÀlÀ ÚurÀnda buyurdı (209a/01), nitekim İbrÀhim Nemrÿd elinden ŞÀma hicret eyledi (218b/01), nitekim bu oàlan dükeli maòlÿúÀtuñ yigregidür (219b/05), destÿrsuz hiçbir iş itmezdi ve nitekim işlese YaóyÀ peyàamber ùanışmaàıla daòı işlerdi (240a/10)

pes

ırÀúda bulunmaú yekdür didi pes DÀrÀdan destÿr istedi (185a/09), pes Óaúú TeèÀlÀ ÕekeriyyÀyı anlara peyàamber gönderdi (203a/10), pes Meryem ayaàı altına naôar úıldı (215a/12), Àòir Hirdÿs öldi pes YaóyÀ ùaşra çıúdı (224a/06), ZebbÀ eyitdi pes nice itmek gerek Zeyneb eyitdi (249b/04), pes pÀdişÀh kendüsi atlandı (267a/10)

şÀyed

elçü hÀ dimege úorúdı şÀyed bunlara ùamaè eyleye diyü iótiyÀù eyledi 181a/07), şÀyed siórle aàacuñ (224a/03) içine girmiş ola, şÀyed Óaúú TeèÀlÀnuñ òışmına uàrayasız dirlerdi (233a/04), size mühlet olsun şÀyed èaúluñuz başuñuza gele (264a/03)

şöyle / şöyle kim

èulemÀéi taàyìr şöyle dimişlerdür (203a/04), Meryem şöyle diyecek ayaàı altında bir ÀvÀz işitdi (215a/09), şöyle kim anlar MüslümÀn (227b/13) olurlardı,

şöyle kim bir ucundan bir õerre kesilmemiş (231a/04), pÀdişÀhuñ óükmi budur kim sizi şöyle úıram ve şol úadar úan dökem (242a/11), pÀdişÀhlarda yoúdur imdi şöyle gerekdür kim (251a/03), şöyle kim hiç kimesne bilmeye (256a/09) tÀ ki

Benì İsrÀéìlden bir ulu kişiyi naãìb eyledi tÀ ki anlara şerìèat (199a/05) óükmini bildürdi, tÀ ki òalÀyıú (217a/12) benden èilm ve óikmet öğreneler, tÀ ki cümle èÀlem òalúı èÌsÀnuñ öldügini göreler (234b/01), tÀ ki Ermenileri èIrÀú zemìninden sürdiler (247b/05)

tÀ kim

Şabÿrı anlaruñ üzerne musallaù eyledi tÀ kim ŞÀmuñ (201b/06) üstine geldi, FırÀt kenÀrınca gitdi tÀ kim Ceziyere sınurına Reóbe şehrne yetişdi (252a/06), ZebbÀ çerisi Cezimeéi araya alup gitdiler tÀ kim (253b/01) ZebbÀnuñ sarÀyı úapusına iletdiler

u

taórìri hÀ úÀle Allah sübóÀne ve TeèÀlÀ kelÀm u úadìminde buyurur (204b/09), kelÀm u úadìminde Meryem sÿresinde tamÀm õikr eylemişdür (211a/03)

ve

aña ìmÀn getürdiler ve Tevrìti èazìz peyàamber dilinden yazdılar (172b/12), Buòtuén-naãr anı úatı tutadı ve òoş gördi ve òoş èizzet eyledi (176a/04), úorúdılar üşendiler ve aña armaàÀnlar ve hediyeler gönderdilerdi (181a/01), yanına bir nice filüri ve lÀèl ve inci úodı ve bir úâàıd yazdı (183b/08), bir nice filüri ve lÀèl ve inci úodı ve bir úâàıd yazdı (200a/09), Óaúú TeèÀlÀéi bildi ve peyàamberlere inandı ve èÌsÀ peyàamberi taãdìú eyledi (210a/13), Óaúú TeèÀlÀ Tevrìt ve İncìli aña bildürürmiş idi (214a/06), ŞÀmı ve ÓicÀzı ve Mıãırı ve diyÀr maàrib şehr şehr köy köy seyr eyledi ve ol òalÀyıúı dine daèvet eyledi (227b/12,13), ve çoú muóÀrebe itdiler ve anları ãıdılar (247a/04), oàlını kıznı esìr eyledi ve mÀlını ùavarını yaàma eyledi (261a/10)

uşde

uşde mÀl uşde leşker (175b/07) ne úadar óÀcetüñ olursa al, uşde senüñ elçüni öldüren budur (176b/06), saña yine yine kendü úavmüñden oldı ve uşde èömrnüñ Àòire erişdi (191a/02)

ya

birbirinden bir óarf artuú ya eksük bulunmadı (173b/04), bir kere ya iki kere vÀúıè olurdı (212a/04), bunları bu işleri üçinden helÀk idiserdür ya anlarèaõÀb ebed uàrarlar (233a/09), àayrı óÀcetüñ varsa anı söyle didi ya dendi yine ãordı (240b/07), ùaşlar ya demürler yulanmışdur (258a/02)

yÀòÿĢ

yÀòuĢ óÀni ki óelvÀ yedürler (215b/08), bu zinÀ itmiş ola yÀòÿĢ buña er Àdem yapışmış ola yÀòÿĢ andan eyitdiler (216a/13), AşikÀnìlerden yÀòÿĢ Rÿmìlerden bir pÀdişÀh ôÀhir (246b/03), eyitdiler bir gün eglendük ola yÀòÿĢ yarım gün zìrÀ şöyle ãandılar kim (266a/03)

yaènì

yaènì Yahÿd ùÀifesi eydürler (173b/05), degirmenci eyitdi dÀr yaènì dut dÀr dimek (184b/03), anı muóarrer eyledüm yaènì senüñ èibÀdetüñçün azÀd (203b/06) eyledüm, yaènì senüñ èÀlÀmetüñ ol ola (209b/08), murÀd söylemekdür yaènì ben bugün üzerme neõr eyledüm (215b/12), yaènì Óaúú TeèÀlÀ eyitdi (229b/12), laàımı ol òiãÀr içine iletdiler yaènì eger àafletle èÖmer şehri alursa (255a/07), yaènì bizüm Allahumuz işbu yerleri gökleri yaradan Allahdur (263a/11)

yine

DÀniyÀl peyàamber yine bu esìrler arasında bile idi (176b/13), Benì İsrÀéìl yine Beytü’l- Muúaddese geldiler mezkìdi yine èimÀret itdiler (179a/08), nicesini esìr eyledi yine Yÿnana geldi (187b/11), on sekiz gün tamÀm gitdi nesne bulamadı yine çıúdı andan yine èIrÀúa (192b/07) geldi, òazìneden altÿn gitmiş ne varsa alup kötürüm yine çeküp çıúarmış ıdı (222a/03), SÀm yine düşdi yer yine içine aldı (226a/06), vÀz geldiler yine istemediler (231a/13), yine ãordı úız yine

YaóyÀnuñ başın istedi (240b/08), ZebbÀ yine dönüp şehr içine girdi (258a/03), Allahdan dilediler kim yine rÿólarını yine úabø eyleye (267b/07)

yoàsa / yoúsa

bilmezüz ki yalan mıdır yoúsa gerçek midür (193a/08), Óaúú TeèÀlÀ úatında senüñ miúdÀruñ ve èizzetüñ var mıdur yoúsa yoú mıdur (229a/12), tiz èÌsÀéi bize göster yoàsa seni (235a/02) öldürürüz didiler, işbu güce ãabr ider úatlanur mısız yoúsa (259b/13) ben didügime uyar mısız

zìrÀ

zìrÀ Tevrìt-i Şerìf unudulmuş ıdı (172b/13), Meryeme töhmet itmeye zìrÀ eger úış ùaèÀmlarından görse idi (207a/11), İblìsi urdılar èÌsÀnuñ úatına getürtmediler zìrÀ Meryemi anası Allaha ıãmarlamış ıdı (217b/13), zìrÀ Buòtu’n-naãr Õüúarneynden öñdi geçmişdür (243a/05), èÖmeri şeklinden bildi zìrÀ ãıfatını naúş itdürmiş (258a/11), eyitdiler bir gün eglendük ola yÀòÿĢ yarım gün zìrÀ şöyle ãandılar (266a/03)

1.3.5.2. Kuvvetlendirme Edatları

Türkçede bağlama, seslenme, cevap, karşılaştırma v.b. çeşitli edatlar cümle içinde aslî vazifelerine ilave olarak tek’it vazifeside görürler. Bunlar arasında mutlaka sona gelen da/ de, daòı/ taúı, bile, ma/ me, oú/ ök, ki/ kim, yeme/ yime v.b. kelimeler aslî olarak kuvvetlendirme edatıdır. Diğerleri ise cümle içinde değişik durumlarda ve bazen tek’it vazifesi görürler.47 Metnimizde tespit edilen kuvvetlendirme edatları şunlardır.

èaceb

Óınne bugün èaceb iş eyledi (205b/10), MekliminÀ eyitdi èaceb ne miúdÀr yatduú ola (266a/02)

bile

47 N.HACIEMİNOĞLU, Türk Dilinde Edatlar, MEB Yayınları, İst.1992, s.218 75

cehÿdlardan birúaç muèteber èÀlimlerni bile alup Mekkeye geldi (193b/10), aña tÀbièolan kÀfirler daòı anuñla bile gitdiler (198a/07), Àdem arasında bile yürürlerdi (217b/09), èÌsÀ peyàambere uyup bile gitdilerdi (228a/01), èÌsÀ peyàamber bu nesneéi Óavariyyÿna ve ol bile olan úavme bildürdi (230a/02), úızı segitdiler úo ùaèÀma bile ãunsun didiler (248a/01), ol itcügez daòı bile uydu eyitdiler (265a/03)

da /de

bu Behmen àÀyet de èadil kişi idi (182a/05), ÕekeriyyÀ peyàamber anı àÀyet de severdi (204b/01), èÌsÀ bu vechile görcek incindiler ve àÀyet de perişÀn oldılar (218a/06), de daòı (229b/08) benüm gerçekligüm üzerine òalú içinde bir Àyet ve nişÀn ola, anları àÀyet de òoş dutardı (240a/08)

daòı

ol vilÀyeti daòı fetó eyledi yine geldi (182b/12), İskender daòı nÀçÀr olup at arúasına geldi (190b/05), kim Buòtu’n -naãr daòı ol úadar òarÀb itmemiş idi (201b/09), ÕekeriyyÀ peyàamber daòı èavrat daòı pìr olmışlardı (208a/07), küçükligi óÀlinde daòı büyüklügi óÀlinde daòı òalúa söyler (213b/01)

elbet

sizi diri úomaú maãlaóat degüldür elbette sizi öldürmek gerekdür (191b/04), elbette seni öldürürüz didiler (223b/04), anları dutdular dögdiler şunca itdiler elbette èÌsÀdan bìzÀr oluñ yoú (237b/09) dirseñüz şikenceyle öldürürüz didiler, BuyÿrzÀd inanmadı elbette ùoàrusın söylemek gereksiz didi (242a/01)

òoĢ

DestÀn henüz diri idi anı daòı öldürdi Rüstem òïĢ ölmiş (182b/09) hergiz

küçükliginde ve büyükliginde andan hergiz günÀh ãadır olmazdı (203b/13), aña dek hergiz mezkìde her gün úız oldugı yoàıdı (205b/01), buñca uyòu üzerimüze şol vechile àalib olmuşdur ki hergiz (234b/06) böyle olduàumuz yoàıdı, EnbÀrdan àayrı yere hergiz èArab yoàıdı (245b/02)

1.3.5.3. Seslenme Edatları

Bunlar isimlerden veya unvanlardan önce gelerek hitap hareketini bilhassa belirtmekten başka hiç bir mânâları olmayan sözlerdir. Bir kısmın taklidi kelimelerdir, bir kısmı ise kalıplaşmış diğer gramer unsurlarıdır. Bu sebeble menşeilerini tesbit etmek güçtür.48Metnimizde geçen seslenme edatları şunlardır.

iy

iy HÀrÿnuñ úız úardaşı (216b/01), iy Nÿó oàlı SÀmdur (225b/04), iy şunları kim Muóammede imÀn getürdüñüz (228a/04), iy úavm biz maàribden gelmiş kişilerüz (239a/02), Úaãìre eyitdi úorúarın ki iy Úaãìr senüñ tedbìrüñ rÀst gele (252b/05), YemleòÀ eyitdi iy kişi ben şehirden gitdüm (266b/04), YemleòÀya eyitdiler iy yigit beåÀret olsun ki (267a/04)

yÀ èÖmr işbu (179b/12) deñize gir geçid ara, yÀ İskender sen daòı (188a/10) atañdan büyük beg degülsin, YÀ Rabbi eger bu òatun er oàlan (203b/05) ùoàuracaú olursa, YÀ Rabbi işbu (204b/12) úarnumdaki oàlanı senüñçün azÀd eyledüm úabÿl eyle didi, yaènì YÀ Rabbi birlik èÀlemine yetişdüm (208a/10), yÀ ÕekerryÀ biz seni şimdiyedek (223a/13) peyàamber bilürdük ve saña inanurduú, yÀ Cezime benüm úatuma ne maãlaóat geldüñ (253b/06), yÀ Úaãìr bu óÀl ne óÀldür (255b/08)

1.3.5.4. Gösterme Edatları

İsimleri, şahısları veya eşyaları değil hareketleri işaret suretiyle gösteren sözlerdir. Onun için tek başlarına hiçbir mânâ ifade etmezler. Ancak bir cümlenin veya çekimli fiilin yanında vazifeleri belli olur. Bunlar umumiyetle, gösterme vazifesinin yanında kuvvetlendirme vazifesi de görürler.49

48 N.HACIEMİNOĞLU, Türk Dilinde Edatlar, MEB Yayınları, İst.1992, s.284

49 N.HACIEMİNOĞLU, Türk Dilinde Edatlar, MEB Yayınları, İst.1992, s.306 77

hevÀdan bir sofra indi tÀ èÌsÀ peyàamberüñ öñine úondı (230a/06), tÀ şuña degin kim èÌsÀ bir gece Óavariyyÿndan on iki kişile bile (234b/03) bir evde otururlardı, birisini daòı BÀbil ve èIrÀú iúlimine gönderdi tÀ óaddına varınca aña virdi (237a/05), tÀ Ardeşìr BabagÀn zamÀnı olunca ki (244a/03)

1.3.6. FİİLLER

Benzer Belgeler