• Sonuç bulunamadı

4. 1. Basra Seferi ve Urban Eşkıyası

Urban eşkıyası Bağdat ve Basra’da faal olan eşkıyalar için kullanılan bir terimdi. Genellikle hac kervanlarına saldırarak, hacıların mal ve paralarını yağmalarlardı.125 Hem bu

eşkıyaların zapt edilmesi hem de bu dönemde Arap yarımadasında bazı yerel beylerin isyanının bastırılması için doğuya seferler düzenlendi. Şehr-i Zor mutasarrıfı Bebe Süleyman’ın İran’a ait bazı yerleri ele geçirmesi, Suriyeli Arap kabile reislerinden Hüseyin el-Abbas’ın isyanı ve Huveyze hâkimi Ferecullah’ın Basra’yı ele geçirmesi doğuya seferi zorunlu kıldı. 1699’da Bebe Süleyman üzerine Bağdat valisi Hasan Paşa gönderildi ve Bebe Süleyman Hakkari’ye kaçtı. Ferecullah için 1701’de Basra halkının mahzarları sonucunda, Bağdat valisi Daltabanlı Mustafa Paşa gönderildi. Bu sayede Basra ve Kurna zapt edildi. Ziyab Nehri bölgesi tekrar Osmanlı’ya geçti.126 Hükümlerde Basra Seferi’ne görevlendirilenlere gönderilen hükümler ve Ziyab Nehri

üzerine inşa edilecek set için kalyon, kereste gibi mühimmatın tedariki ile ilgili belgeler bulunmaktadır.

Ayrıca Basra seferine katılan timar sahipleri, vezirler, sancakbeyleri gibi Nehr-i Ziyab’ın seddi tamamlanmadan yerlerine geri dönmemeleri istendi.127 Halep, Diyarbakır,

Karaman ve Sivas eyaletlerinin zeamet ve timar sahipleri, sancak beyleri ile bütün askerleri sefere memur edilmişti. Bağdat valisi Mustafa Paşa’dan yoklama yaparak sefere katılan ve katılmayanların belirlenmesi ve defter edilerek payitahta göndermesi istendi. Ayrıca Musul valisi Vezir İbrahim Paşa’ya gönderilen hükümde, Basra Seferi’nden sonra, Ziyab Nehri’nde set yapılması görevini terk eden askerleri yakalarsa görev yerlerine tekrar göndermesi istendi.128

Bağdat valisi Mustafa Paşa, Basra Seferi’ni tamamladıktan sonra Bağdat’a geldi. Ziyab Nehri üzerine yapılacak seddin tamamlanması, Basra’da isyan sırasında yaşanan kayıpların tamiri, urban eşkıyasının zaptı gibi hususlarda Vezir Ali Paşa’ya yardım için Anadolu valisi Vezir Abdi Paşa129 ve Diyarbakır valisi Vezir Yusuf Paşa görevlendirildi.130 Bağdat valisi

124 Hüküm, 2430. (Fî evâsıtı R sene 1701/15-24 Eylül 1701). 125 İlgürel, eşkıya, s. 468.

126 Abdülkadir Özcan, Mustafa II, DİA, C. 31, İstanbul 2006, s. 278. Anonim Osmanlı Tarihi (1099-1116/1688-

1704), Yay. Haz. Abdülkadir Özcan, TTK Yay, Ankara 2000, s. 154,155, 158, 159, 160, 161.

127 Hüküm, 1879. (Fî eva’ili Za sene 1112/9-18 Nisan 1701). 128 Hüküm, 1919. (Fi evâhiri Za sene 112/29 Nisan-8 Mayıs 1701). 129 Hüküm, 2179. (Fî eva’ili M sene 113/9-18 Nisan 1701). 130 Hüküm, 2004.

30

Daltabanlı Vezir Mustafa Paşa, Basra’yı zapt edip, asker ve mühimmat ile ilgili konuları hallettikten sonra Bağdat’a geldi. Ziyab Nehri’nde inşa edilecek set için kereste gibi mühimmat tedariki konusunda hızlı davranılmadığını payitahta arz etti. Merkezden gönderilen hükümde, seddin kerestesi için Rakka ve Maraş’tan ağaç kesilmesi konusunda Rakka vâlisi Vezir Hasan Paşa’ya ve Maraş beylerbeyi Halil’e ferman gönderildi. Bağdat ve Basra’nın nizamı, urban eşkıyasının zaptı ve Ziyab Nehri’nin seddi için Mustafa Paşa’nın bizzat memur olması istendi.131

Köy (?) sancağı mutasarrıfı Ali Paşa bazı sebeplerden dolayı Basra Seferi’ne gitmedi. Bu sebeple sancağından azledilecekti. Ancak kendisi pişman olduğunu bildirdi. Merkezden gönderilen hükümde bu seferlik kendisinin affedildiği, bir an evvel kalkıp Ziyab Nehri’nin seddi için Bağdat’a gitmesi istendi. Eğer bu sefer de gitmezse azl cezasıyla yetinilmeyecekti.132

Urban eşkıyasının Bağdat ve Basra’daki özellikle hacılara saldıran eşkıyalar için kullanılan bir terim olduğu yukarıda belirtilmişti.133 Şam, Kudüs, Gazze ve Nablus civarında

urban eşkıyası zuhur ettiği, reayaya ve yolculara eziyet ettikleri için zapt edilmeleri gerekiyordu. Şam valisi Hasan Paşa’nın komutasında, Kudüs mutasarrıfı Mehmed, Nablus mutasarrıfı Arslan ve Cebel-i Aclun sancağı mutasarrıfı Boz Receb kapıkulları, timar sahipleri, iş erleri vesaire askerleriyle urban eşkıyası ile mücadelede görevlendirildi.134

Yukarıda adı geçen sancaklar dışında Halep eyaletinde de urban eşkıyası ortaya çıktı. Buradaki eşkıyanın def edilmesi için Halep valisi Vezir Mehmed Paşa tayin edildi. Halep alaybeyine ve Halep eyaletinde olan bütün kale neferlerinin ağalarına ve iş erlerine gönderilen hükümde, eşkıyalar ile mücadelede Halep valisine katılmaları istendi.135 1112/1700-1701 ve

1113-1701-1702 senelerinde Arap yarımadasında ortaya çıkan urban eşkıyası hac kafilelerin yolunu kesip eşya ve paralarını yağmalıyordu. Çaldıkları malları Şam’da satıyorlardı veya yiyecek ile değiştiriyorlardı. Şam valisine gönderilen hükümde bu eşkıyalara yiyecek satılmaması istendi. 136 Hükmün bir sureti Kahire’ye, Halep valisine, Kudüs, Gazze ve Remle

mutasarrıfları ile kadılarına gönderildi.

131 Hüküm, 2261. (Fî evâhiri S sene 113/28 Temmuz-5 Ağustos 1701). 132 Hüküm, 2354. (Fî evâhiri Ra sene 113/26 Ağustos-4 Eylül 1701). 133 Hüküm, 2158.

134 Hüküm, 2045, 2050, 2158. (Fî evâsıtı M sene 113/18-17 Haziran 1701). 135 Hüküm, 2274. (Fî evâhiri S sene 113/28 Temmuz-5 Ağustos 1701).

31

4.2. Kale ve Palanka Tamir ve Tahkimi

Arap yarımadasında olan eşkıya için urban eşkıyası denildiği gibi, belgelerde görüldüğü kadarıyla, Rumeli’ndeki eşkıyalar için de haydud eşkıyası denilmiştir. Rumeli’de sükûnet, Belgrad muhafızı Vezir Hasan Paşa, Belgrad Kalesi neferleri ile derbentçiler sayesinde sağlanmıştır. Kale askerlerinden yirmi kişi, özel olarak Dolyan Deresi civarında görevlendirildi. Belgrad kazası pazarlarında güvenliğin artırılması ve bütün Belgrad’ın eşkıyadan temizlenmesi istendi. Bu hususta reayaya da görev düşüyordu. Reayanın ele geçirmeye gücü yetiyorsa kendi imkânlarıyla eşkıyayı yakalaması, yetmiyorsa en yakın derbent veya palankalarda olan zabitlerden yardım alması kararlaştırıldı. Köylerinden veya kazalarından haydutluğa giden veya gitme düşüncesi olan reayanın bildirilmesi istendi. Hangi kaza, palanka, kale, köy ve derbent sınırları dâhilinde yolculara veya reayadan birine eşkıyadan zarar gelirse, zararın onlardan karşılanacağı bildirildi.137

Bosna’da olan kaza ve nahiyelerin, kalelerin, sınırların ve buralarda yaşayan reayanın düzenine önem verildi. Sınırdaki kale ve palankaların tamirine, burada aktif olan eşkıyaların yakalanmasına önem verildi. Venedik ile yapılan antlaşmada Osmanlı’ya bırakılan yerlerde düzenin sağlanması, bu yerlerde olan köprü ve palankaların tamiri, bazı yerlere yeniden palanka inşasına önem verildi. Burada olan reayanın hem Avusturya hem de eşkıyaların tacizinden korunması için muhafazacılar tayin edildi. Bosna’da olan nahiyelerin reayası bir yerde toplanmadığından ve birbirlerine uzak oldukları için tehlikelere çok açıktı. Bazı reaya, savaş esnasında bulundukları yerleri terk etmişti. Bundan dolayı sınıra yakın yerlerin etrafının sınır kılınmasına ve muhafaza için asker görevlendirilmesine önem verildi.138

Hisarcık’ın sınır boylarında olan yerlerin haydut eşkıyasından korunması, ticaret kervanlarının, tüccarın ve yolcuların korunması için Hisarcık naibi, Hisarcık palankası neferat ağaları ve derbentlerde olan zabitler görevlendirildi. Semendre’de olan Kullar ve Hasan Paşa Palankası askerleri Semendre dâhilinde olan yerleri ve kaza sınırını korumada, iki palanka arasında kalan köprü beş asker Kullar Palankası’ndan, beş asker Hasan Paşa Palankası’ndan ve on asker Semendre Kalesi’nden olmak üzere toplam yirmi asker koruyacaktı. Köylüce, Güvercinlik, Fethülislam, Alacahisar, Resve kazalarının eşkıyadan temizlenmesi için ayrı ayrı fermanlar gönderildi.139

137 Hüküm, 2056. (Fi evâsıtı M sene 113/18-27 Haziran 1701). 138 Hüküm, 1903. (Fî evâsıtı Za sene 112/19-28 Nisan 1701).

139 Hüküm, 2057, 2058, 2059, 2060, 2061, 2062, 263, 2064, 2065, 2066, 2067, 2068, 2069, 2070, 2071, 2072, 2073, 2074.

32

Rodoscuk’ta otuz haydut eşkıyası ortaya çıktı. Yakalanmaları için otuz kırk bostancı başı görevlendirildi. Bostancıların teşkilatlanması için de Edirne bostancıbaşına ferman gönderildi.140 Edirne ile İstanbul arasında görülen haydutların teftişi için görevliler tayin edildi.

Mahmud Paşa Hassı, Rodoscuk, Baba-yı Atik, Bergos, Ereğli, Çorlu, Silivri, Çatalca, Vize, Debre, Saray ve Kırkkilise kadılarına, iş erlerine, yeniçeri serdarlarına, eşkıyaların bulunup yakalanması için emirler gönderildi. Ayrıca yeniçeri ocağının on üçüncü cemaati görevlendirildi.

4.3. Anadolu’daki mücadele

Anadolu’da da eşkıyalarla mücadele sancakbeyleri, beylerbeyleri, iş erleri gibi devlet memurlarına bırakılmıştı. Anadolu’da olan vilayet, sancak ve kaza yöneticilerine herkes kendi kaza ve sancağında olmak üzere eşkıyalarla mücadele etmeleri, reayaya gelecek zararları önlemeleri için ferman gönderildi. Anadolu valisi Vezir Abdi Paşa, Basra Seferi’nde olduğu için Anadolu eyaletindeki eşkıyalar fırsattan istifade edebilirdi. Kengırı, Hüdavendigar, Aksaray, Karahisar-ı Sahib mutasarrıflarından dikkatli olmaları istendi.141 Sivas beylerbeyi Mustafa Paşa, Sivas eyaletinin eşkıyalardan temizlenmesi, reayanın korunmasında görevlendirildi.142

Yüz kadar türedi eşkıyası, Niğde, Ulukışla ve Karapınar taraflarında gezerek reayaya zulüm ediyordu. Anadolu valisi Vezir Abdi Paşa, Basra Seferi’ne gideceği sırada, bu güzergâhtan geçeceği için bu eşkıyaların bertaraf edilmesi için tayin edildi. Karaman beylerbeyi Ali Paşa’dan bu hususta Abdi Paşa’ya yardım etmesi istendi. Eğer Vezir Abdi Paşa bir şekilde görev için uygun durumda olmazsa Sivas beylerbeyi ile Karaman beylerbeyi birlikte hareket edecekti.143 Kırkkilise, Baba-yı Atik, Çorlu, Bergos, Mahmud Paşa Hassı, Gelibolu, Şarköy, Rodoscuk ve Keşan kazalarında dağ ve köylerde zuhur eden eşkıyanın yakalanması için kethüda yerleri, yeniçeri serdarları, iş erleri görevlendirildi. Haber alınan eşkıyaların takip edilip, yakalanması istendi. Başka bir kaza veya sancağa gittiklerinde, takibin bırakılmaması istendi.144 Eskişehir civarındaki eşkıyaların yakalanıp cezalandırılması için de Karaman beylerbeyi Ali Paşa, Sultanönü sancakbeyi Mehmet Paşa, Adana beylerbeyi ile Akşehir sancağı mutasarrıfı Ali görevlendirildi.145

140 Hüküm, 1917. (Fî eva’ili Z sene 112/9-18 Mayıs 1702). 141 Hüküm, 2388, 2389, 2390, 2391, 2392.

142 Hüküm, 2101 143 Hüküm, 2366, 2367. 144 Hüküm, 1999, 2000, 2001. 145 Hüküm, 2124, 2125, 2126, 2127.

33

4.4. İskân Siyaseti

Uzun zamandan beri devleti uğraştıran meselelerden biri zaman zaman huzursuzluk çıkaran aşiretlerin iskânıydı. Bu dönemde Yörükler İçil sancağına, Mamalu Türkmenleri vs. diğer Türkmen aşiretleri Rakka’ya, Nogaylar ise Bucak’tan çıkarılıp Kırım topraklarındaki Özi kıyılarına iskân edildi.146

Rakka’ya iskân edilen Türkmenler Hüseyin el-Abbas’ın isyanını fırsat bilerek yerlerini bırakıp Erzurum, Karaman, Anadolu, Sivas, Maraş, Adana, Şam veTrablusşam eyaletlerine ve Hama ve Humus sancaklarına gelerek yerleşti.147 Örneğin Rakka’ya iskân olunan

Türkmenlerden Şermipare (?) aklamından Peçeli Cemaati’nden Kalenderoğlu Hasan iki yüz kadar eşkıya ile Eski-il sancağında olan köylere gelip, reayanın meralarını, kışlaklarını ele geçirip, mahsul ve otlaklarını kendi yük hayvanlarına yedirdi. Reayadan zorla ve ücretsiz zahire topladı. İskândan kaçan Mamalu, Karapeçeli, Yahudani, Karanlı, Arcılar, Kulak, Kızılca Şarlı ve Devesili aşiretlerinden beş yüzden fazla Türkmen buraya gelerek Hasan’a katıldı. Bu köylere yerleşip, reayanın çiftlik, mera, yaylak ve kışlak yerlerine el koydu.148 Bazıları da valide

sultanın mutasarrıf olduğu Rişvan Hassı’na gelmişti.149

Celebkeşan150 görevlileri Çıldır eyaletinden Halep’e giderken İbrahim ve Resul ile beraberindeki kişiler iskân olunan Karasaçlu ve Rişvan aşiretlerinden bazı eşkıyalar on beş bin koyun, on at, sekiz eşek ve baꜥı eşyalarını gasp etti. Türkmenlerden Topal Osman ve kardeşi yakalanıp sorgulandığında beş bin beş yüz koyunu kendilerinin aldıklarını, geri kalanların Rişvan Aşireti’nin aldığını itiraf etti ve ellerindeki sekiz yüz koyun sahiplerine geri verildi. Rişvan Aşireti mahkeme tarafından daveti kabul etmeyip ifade vermedikleri için Rişvan voyvodası ve kadısı; on beş bin koyun, on at ve sekiz eşeğin sahiplerine iadesi için memur edildi.151

Nogay adının Altın Orda emirlerinden Nogay’dan geldiği düşünülse de kesin bir delil yoktur. Nogayların yönetici kesimi Mangıt boyundan, yerel halk ise Kıpçak Türklerindendir. Aslında Deştikıpçak’ta yaşayan Nogaylar, XVI. yüzyılda bölünmeler yaşayarak bir kısmı

146 Özcan, agmd, s.278.

147 Hüküm, 2433. 148 Hüküm, 2132. 149 Hüküm, 2133.

150 İstanbul’un et ihtiyacını karşılamak için koyun getirmek ve İstanbul’da olan kasaplara satmakla görevli kimseler. M. Sait Türkhan “Celep” DİA, C. EK-1 İstanbul 2016 s. 255.

34

Bucak’a geldi.152 İncelenen belgelerde Bucak’ta oturan ve Özi kıyılarına yerleştirilen topluluk

Nogaylu olarak adlandırılmıştır.

Nogayların bulunduğu konum, Rus tüccarların kullandığı yol üzerindeydi. Bu sebeple çoğu zaman Nogaylar, Ruslar için tehlike arz ediyordu. Sadece Ruslar için değil, Osmanlı için de zaman zaman büyük zararlara sebep oluyorlardı. Örneğin, 1109/1697-1698 senesinde Rusya’dan ticaret maksadıyla İstanbul’a gelen Rus tüccar, Bucak’ta hapis ve beraberindeki mallar yağma edildi.153 Yine 1107/1695-1696 senesinde ve Bucak’ta, Rus tüccarlar dört ay

hapis tutulmuştu.154 Bu tür olaylar sonucunda Karlofça Antlaşması ile Nogayların Bucak’tan

çıkarılarak Kırım topraklarındaki Özi kıyılarına ve Halil Paşa yurduna nakledilmesi sağlandı.155

Bugün Moldova ve Ukrayna sınırları içinde kalan Halil Paşa yurdu isimli bölge Karadeniz hâkimiyeti, Kırım’ın kontrolü ve ticaret yollarının hâkimiyeti açısından oldukça stratejik bir konumdadır. Osmanlı, XVI. yüzyıldan itibaren Tatar kabilelerini buraya iskân ederek bölgede hâkim olmaya çalıştı. Köprülü Fazıl Ahmed Paşa döneminde Nogaylar, Halil Paşa yurduna iskân edildi. Nogaylar kendilerine ayrılan araziden dışarı çıkıp Boğdan voyvodalığına ve Lehistan’a ait topraklara yerleşmeye başladılar. Karlofça Antlaşması’nın maddelerinden biri Nogayların eski yurtlarına döndürülmesiydi.156 Bu madde bazı Kırım ileri gelenleri tarafından

hoş karşılanmadı. Gazi Giray, Kırım hanı Devlet Giray ile karşı karşıya geldi ve bunun sonucunda Rodos’a sürgün edildi.157 Bucak ve Nogayların düzeninin sağlanması için Kırım

hanına, Özi valisine, Eflak ve Boğdan voyvodalarına hüküm ve name-i hümayunlar gönderildi.158

Benzer Belgeler