• Sonuç bulunamadı

Eğitim ve Öğretim Açısından Değerlendirilmesi

1. Takrîr Yöntemi (Metodu)

1.5. Eğitim ve Öğretim Açısından Değerlendirilmesi

Takrir yöntemi en eski,486 etkili487 ve en çok kullanılan488 yöntemlerden biridir.

Okullarda uzun yıllar kullanılmış gözde bir yöntemdir.489 Bazı eğitimciler tarafından,

yanlış kullanılması,490 öğretmenin aktif olup öğrencilerin ise derse katılmaması ve pasif

kalması gibi sebeplerden dolayı eleştirilmiştir. 491 Ancak yerinde ve etkili bir şekilde

tatbik edilirse başarılı sonuçlar alınacağı muhakkaktır. Yaygın anlayışın tersine bu

yöntem ciddi bir ön hazırlık ve etkin bir uygulama gerektirmektedir.492 Yükseköğretim

başta olmak üzere bütün öğretim kademesinde çokça kullanılmaya devam

edilmektedir.493 Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın her derste az veya çok bu

yöntemden istifade edilmeden konunun iyice anlaşılması mümkün değildir.494 En

önemli faydası öğrencinin kendiliğinden bulamayacağı bir takım hakikat ve olayları

ortaya koymaktır.495

Bu yöntem sadece basit bir anlatma ve bir olayı olduğu gibi nakletme yöntemi değildir. Yeterince aşikâr olmayan incelikleri, ilk bakıldığında fark edilmeyen meseleleri, sebep ve sonuç ilişkilerini, kolaylıkla idrak edilmeyen bazı fikir ve konuları misaller vererek beyan etmek, çözümlemek, tahlil yapmak, delil göstermek, önceden öğrenilen düşünce ve görüşlerden istifade ederek detaylıca bildirmek, bilinmeyenleri

öğretmek, ispat etmek vb. manalara gelmektedir.496

Zamandan tasarruf etmek, dersin başında konuya dikkat çekmek ve teşvik etmek, bilinmeyen, zor meseleleri açıklamak, dersin sonucunu özetlemek gibi diğer yöntemlerle birlikte kullanılmaktadır. Mühim olan da eğitim ve öğretimde sadece bir yöntemden

değil yeri ve zamanı geldiğinde her yöntem ve ilkelerden yararlanmaktır.497

486 Bayraktar, s. 176-177; Özbek, s. 125. 487 Akyürek, s. 126; Özbek, s. 125.

488 Akyürek, s. 125; Dodurgalı, Din Eğitimi ve Öğretiminde İlkeler ve Yöntemler (İstanbul: İFAV, 1999),

s. 288. 489 Aydın, s. 125. 490 Akyürek, s. 125. 491 Aydın, s. 125, Bayraktar, s. 176. 492 Akyürek, age., s. 125. 493 Aydın, s. 126.

494 Öcal, s. 203; Aydın, age., s. 127. 495 Özbek, s. 125.

496 Bayraktar, s. 177.

121

Takrir yöntemi muallim ve eğitimciler tarafından asırlardan beri günümüze kadar en elverişli öğretme yöntemi olarak kullanılmıştır. Günümüzde de önemini koruyan ve rağbet gören bir metottur. Hassaten okul seviyeleri yükseldikçe daha çok

kullanıldığı müşahede edilmektedir.498 Özellikle dinî ve sosyal konularda bu usûle

başvurmadan bir meselenin izah edilmesi neredeyse mümkün değildir.499

Hz. Peygamber de kendisine inen âyetleri, dini genç sahâbîlere tebliğ ve beyan etmiştir. Kur’ân’da haber verilen kıssaları insanlara nakletmiştir. Bunları en güzel şekilde yapmak ise ancak takrir yöntemi ile mümkündür. Bu sebeple Allah Rasûlü (s.a.v.) gençleri eğitirken bu yöntemi daha çok ve etkili bir şekilde kullanmıştır. Kendisinin ve etrafındaki insanların çoğunluğunun ümmî yani okuma yazma bilmeyen

bir toplum500 olması bu yöntemi daha çok kullanmasına sebep olmuştur.501

Hz. Peygamber bu yöntemi diğer yöntemlerle birlikte en güzel şekilde kullanmıştır. Birinci bölümde zikredilen kitap ve hikmeti (sünneti) tebliğ ve beyan etme, Kur’ân’ı usûlüne uygun, güzel okuma, tesirli anlatım, güzel söz, hatırlatma, nasihat, müjdeleme, uyarma, iyiliği emir, kıssa anlatımı gibi vazifeleri ekseriyetle takrir yöntemi ile ifa ettiği görülmektedir.

Kendisine iman ve itaat eden insanları, genç sahâbîleri etkili sohbetleriyle eğitmiştir. Bunun için onun sohbetine katılıp Müslüman olan ve o hal üzere vefat eden müminlere sahâbî-sahâbe denilmiştir. Onlar bu sohbetler vesilesiyle kemâlâta

(olgunluğa) ulaşmışlardır.502

Yukarıda zikredilen rivayetlerde görüldüğü üzere Allah Rasûlü (s.a.v.), gençlere dinî meseleleri ve hükümleri açıklarken tane tane sayılabilecek şekilde, sade, acele etmeden, anlaşılır ve ezberlenecek şekilde konuşmuştur. İslâm’ı kısa, özlü sözlerle, intizamlı, güzel, beliğ ve etkili bir şekilde beyan etmiştir. Kötü, katı ve sert söz ve hallerden kaçınmıştır.

Günümüz eğitimcilerine göre öğretmen dersi anlatırken tane tane, yavaş yavaş

ancak canlı konuşulmalıdır.503 Hızlı ve uzun cümleler ile ders anlatmamalı böylelikle

fikirler arasındaki bağı korumalıdır. Yine konuyu çok ağır veya süratli anlatmayarak

498 Bayraktar, s. 177. 499 Öcal, s. 203.

500 Bakara 2/78. Âl-i İmrân 3/20; Cum‘a 62/2.

501 Gözütok, Hz. Peygamber’in Hadislerinde Eğitim Metotları, s. 172. 502 Gözütok, age. s. 172.

122

dinleyenlere anlaması ve iyice kavraması için fırsat tanımalıdır.504 Böylece öğrencilerin

konuyu daha rahat anlayabilmeleri ve not tutmak isteyenlerin de not tutması

sağlanmalıdır.505

Yine bu yöntemi uygularken öğrencinin özellikleri dikkate alınarak basit kısa ve

belirgin cümleler kullanılması tavsiye edilmiştir.506 Bununla beraber verilecek örnekler

de açık ve seçik olmalıdır.507

Günümüz eğitimcilerince, cümleler kısa ve tam, ifadeler sade, açık olmalıdır. Bir

kelimenin yeterli geldiği yerde ikincisini kullanmaktan sakınılmalıdır.508

Eğitimciler etkili bir dersin önemli özelliklerinden birinin de dersin açık ve anlaşılır olması gerektiğini söylemişlerdir. Kavramlar açıklanırken doğrudan, basit, kurallara uygun bir dil kullanılmasını önermişlerdir. Derse katkısı olmayan idrak

edilmesi zor kelimelerden de kaçınmak gerektiğini belirtmişlerdir.509

Anlatım yaparken kelimeler iyi seçmeli ve konuşma diline uygun olmalıdır.510

Aynı kelimeleri devamlı kullanmaktan sakınmalıdır.511 Ayrıca kullanılan dil öğrencinin

seviyesinde olmalı ve dinleyenlerin lisanına uygun bir şekilde hitap edilmelidir. Zira

öğretmekten maksat muhatabın ve öğrencinin söylenenleri anlamasıdır.512

Diğer taraftan laf kalabalığından kaçınıp mesele kısa ve net bir şekilde

açıklanmalıdır.513 Zamanı iyi kullanmalı, mümkün mertebe anlatımı kısa tutmalıdır.

Araya uygun başka yöntem ve teknikler katmalıdır.514

Hz. Peygamber bu usûlü tatbik ederken yerinde ve konuşmaya uygun jest ve mimikler kullanmıştır.

Eğitimciler de gerektiğinde jest ve mimiklerden istifade edilerek konunun

kolaylaştırılması gerektiğini ifade etmişlerdir.515 Çünkü bunlarla verilecek konular

ancak takrir yöntemi ile verilebilmektedir.516

504 Bayraktar, s. 179. 505 Öcal, s. 206. 506 Bayraktar, s. 179. 507 Akyürek, s. 127.

508 Bayraktar, s. 179; Özbek, s. 126; Aydın, s. 133.

509 Robert E. Slavin, (çev. Ramazan Abacı, “Etkli Ders” [çev. ed. Galip Yüksel] Eğitim Psikolojisi

(Educational Psychology), Ankara: Nobel Akedemik Yayıncılık, 2013, s. 192.

510. Aydın, s. 133. 511 Bayraktar, s. 179.

512 Aydın, s. 134; Özbek, s. 126; Bayraktar, s. 191-192. 513 Gömleksiz, s. 90; Güven, s. 167.

514 Aydın, s. 135; Öcal, s. 207. 515 Bayraktar, s. 180; Güven s. 167. 516 Öcal, s. 209.

123

Öğretmenin uygun ve yerinde yaptığı jest, mimik ve vücut hareketleri bilgilerin aktarılmasında, dinleyicilerin benimsemesi, değerlendirmesi ve neticeye gitmesinde etkilidir. Üstelik bunlar etkili bir iletişim sağlar, dağılan dikkatleri toplar ve dinlenme süresini artırır. Onun için eğitim ve öğretim yapan kimse bunların öğrenciye tesir ettiği

bilinmeli ve bunun bilincinde olarak dersi anlatılmalıdır.517 Ayrıca hoca talebe ile göz

iletişimi kurmalıdır.518 Zira samimi bir yaklaşımla ne zaman ve nerede konuşacağını iyi

bilen, jest ve mimikleri ile cana yakın ve gayretli bir öğretmen daima kendisini dinleyen

bir öğrenci kitlesi bulur.519 Böylece muhataplarına duygu ve heyecan verilebilir.520

Yine Rasûl-i Ekrem söylediği söze göre ses tonunu iyi ayarlayarak meseleleri anlatmıştır. Gerektiğinde sesini yükseltmiş ve düşürmüştür. Yeri geldiğinde hislerini ses tonuna, hareketlerine yansıtmıştır. Bütün bunların dinleyenlere özellikle de gençlere tesir ettiği aşikârdır. Bunun yanında gençlerin tek düze anlatımlardan daha çabuk sıkıldığı, hareketli ve heyecanlı konuşmaları daha dikkatli dinlediği bilinmektedir.

Günümüz eğitimcileri de takrir yönteminde öğretmenin ses tonunu iyi ayarlaması ve sınıfın her yerinden rahatlıkla işitilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Öğretmen, yerine göre ses tonunu yükseltip alçaltmalı, vurgulara dikkat etmeli ve

monoton bir anlatımdan kaçınılmalıdır.521 Zira bu dinlenme süresinin artmasına

vesiledir.522 Ayrıca bu şekilde anlatılan bir konu, telkin edilmek istenen maksadı

canlandırmakta ve hatırdan çıkmayacak şekilde kuvvetlendirmektedir.523 Bununla

birlikte anlaşılmayan veya vurgulanması gereken kısımlar tekrar edilmelidir. Zira

eğitimde bunun faydası çoktur.524

Eğitici özellikle tarihi olayları canlı ve heyecanlı olarak sanki yaşıyormuş gibi

anlatmalıdır.525 Gözle görüyor ve kulağıyla işitiyormuş gibi tesir etmelidir.526 Çünkü

Güzel ve tesirli konuşmalar talebeleri olumlu etkiler.527 Üstelik hocaların yaşayarak

517Aydın, s. 135-136; Akyürek, s. 127. Öcal, s. 206-207. 518 Aydın, s. 136.

519 Öcal, s. 208; Aydın, s. 132; Gazzâlî, İhyâu ulûmi’d-dîn, s. 56. 520 Aydın, s. 131.

521 Güven, s. 167; Gömleksiz, 90; Bayraktar, s. 179; Öcal, s. 206. 522 Akyürek, s. 127. 523 Özbek, s. 126. 524 Bayraktar, s. 179. 525 Bayraktar, s. 179. 526 Özbek, s. 126. 527 Aydın, s. 127-128.

124

anlatmaları öğrencilerin dinî ve millî hislerinin terakki etmesine, mücerret (soyut)

kavramların daha iyi kavranmasına yardımcı olmaktadır.528

Yine öğretmen mevzuyu sakin, samimi, istekli,529 güler yüzle ve tatlı dille

anlatmalıdır. Çünkü asık surat öğrenciye ağır gelmekte, bundan hoşlanmamakta ve

öğretmeni dinlememesine neden olmaktadır.530 Hoca öğrenciye yumuşak ve güzel

davranmalıdır.531

Bu yöntem, öğrencinin yaş, seviye ve alakasına göre ayarlanmalıdır.532 Konular

öğrencinin zihinsel, bedensel ve içtimai seviyesine uygun olmalıdır.533 Ders planlı,

önceden hazırlanılmış olmalı ve anlamlı bir sıra ve düzen içinde anlatılmalıdır.534

Benzer Belgeler