• Sonuç bulunamadı

Allah Rasûlü’nün Yüz İfadeleri

1. Takrîr Yöntemi (Metodu)

1.4. Allah Rasûlü’nün Jest ve Mimikleri

1.4.8. Allah Rasûlü’nün Yüz İfadeleri

Rasûlüllah (s.a.v.) ashâbını, genç sahâbîlerini uyarırken ciddiyetle davranmış ve bunun belirtileri yüzünden okunmuştur. Vazifesini en güzel surette ifa etmiş ve kızması gereken yerde Allah için kızmış, gülmesi gereken yerde gülmüş ve ağlaması gereken yerlerde de gözlerinden yaş gelmiştir. Bütün bunları mimikleri ile ve yüz ifadeleriyle izhar etmiştir. Onu dinleyen kimseler de anlatımından, jest ve mimiklerinden ve samimiyetinden etkilenmişlerdir.

َِهَّللاََدْبَعَ تْعِمَسََةَداَتَ قَْنَعَ ةَبْع شَاَنَرَ بْخَأَِهَّللاَ دْبَعَاَنَرَ بْخَأَ ناَدْبَعَاَنَ ثَّدَح

-

َ

ََلْوََََةَبْت عَىِبَأَ نْباََو ه

َ سَنَأَى

-

َ

َُّىِبَّنلاََناَكََلاَقَ ىِرْد خْلاَ ديِعَسَىِبَأَْنَع

-

َ

َملسوَهيلعَللهاَىلص

-

َ

َِفَِءاَرْذَعْلاََنًََِءاَيَحََّدَشَأ

َاًئْيَشَىَأَرَاَذِإَفَ،َاَهِرْدِخَى

َِهِهْجَوَىِفَ هاَنْ فَرَعَ ه هَرْكَي

Tahrîc:

Buhârî, Edeb, 72; Müslim, Fedâil, 67.

Tercüme:

444 En‘âm 6/153.

445 İbn Mâce, Mukaddime, 1. Benzer rivayet için bk. Hâkim, el-Müstedrek, II, 348; Ahmed b. Hanbel, el-

Müsned, I, 435, 465; III, 397; Dârimî, İlim, 8.

Hz. Peygamber Ebû Sa‘îd el-Hudrî Abdullah (İbn Ebû Utbe Mevlâ Enes) Katâde Şu‘be

Abdulah Abdân Buhârî

Babası

112

Bize Abdân tahdis etti. (Dedi ki) Bize Abdulah, Şu‘be’den, O da Katâde’den, O da Abdullah’dan (İbn Ebû Utbe Mevlâ Enes), O da Ebû Sa‘îd el-Hudrî’den haber verdiğine göre, O şöyle demiştir:

“Allah Rasûlü, örtüsü içindeki (kendi köşesinde oturan) bakire kızdan daha hayâlı idi. Kerih gördüğü (hoşlanmadığı) bir şey gördüğünde bunu yüzünden

anlardık.”446

Tahkik:

İmam Buhârî, “insanları azarlama ile karşılamayan kimse” bab başlığı altında bu hadisi nakletmiştir. Genç sahabi Hz. Peygamber’in hoşlanmadığı bir şey gördüğü zaman hayâsından dolayı bir şey söylemediğini, bunun yerine yüzünün değiştiğini onun bir

şeyden hoşlanmadığını yüzünden anladıklarını ifade etmiştir.447 Allah Rasûlü o kadar

hayâ sahibi ve şefkatlidir ki hoşlanmadığı bir şey karşısında dahi hayâsı karşısındakini incitecek bir şey söylemesine, sitem etmesine engel olmuştur. Ancak bunun tesiri yüzünde görülmüştür, böylece hal dili ile o şeyden hoşlanmadığını izhar etmiştir. O şahsına karşı yapılan hataları daima affetmiştir. Ancak Allah Teâlâ’nın yasakladığı bir şey gördüğü zaman gerekli uyarıda bulunmuştur.

Bu hususta Hâfız İbn Hacer, Allah Rasûlü’nün (s.a.v.) hoşlanmadığı bir şey gördüğünde o kimseye teveccüh etmediğini bilakis yüzünün renginin değiştiğini böylece

ashâb-ı kiramın o şeyi kerih gördüğünü anladığını zikretmiştir.448 Yine Hz.

Peygamber’in hayâsının meydana geldiği mahallin Allah Teâlâ’nın hadleri (yasakları)

dışındaki yerler olduğunu belirtmiştir.449 Hâfız Bedreddin Aynî ise hayânın Hz.

Peygamber’in yüce sıfatlarından biri olduğunu söylemiştir.450 Ayrıca üstün hayâsından

ötürü kimsenin yüzüne karşı çıkışmadığını, hoşlanmadığı bir fiili işleyen kimsenin şahsını belirleyerek onu azarlamadığını, bilakis umum (genel) konuşarak (dolaylı yoldan) o kimseyi uyardığını ifade etmiştir. Bunun da O’nun ümmetine olan rıfkından

(şefkatinden) kaynaklandığını belirtmiştir.451

446 Buhârî, Edeb, 72.

447 Nevevî, el-Minhâc, XV, 11. 448 İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, VI, 577. 449 İbn Hacer, age., VI, 577.

450 Aynî, Umdetü’l-Kârî, XVI, 113. 451 Aynî, age., XXII, 156.

113

Hz. Peygamber’in öfkelendiğinde veya bir şeyden hoşlanmadığında yüzünün kızarması yüz ifadesinin değişmesinin bir örneğidir. Sahâbenin hoşlanmadığı bir soru

sorması karşısında yüzünün kızarması,452 yine kader üzerine konuşulduğunu duyunca

yüzünün nar gibi kızarması,453 kızdığı zaman alnının ortasındaki damarın şişmesi,454

hutbede ashâbını uyardığı zaman gözleri kızarması,455 Hz. Âişe’nin yanında yabancı

birini görmesi üzerine yüz hatlarının değişmesi bunun üzerine Hz. Âişe’nin onun

sütkardeşi olduğunu açıklaması.456 Keza Hz. Âişe’nin Hz. Peygamber’e resimli yastık

getirmesi üzerine yüzünün renginin değişmesi,457 yine Hz. Peygamber’in Hz. Ali’ye

ipek işlemeli bir elbise vermesi, onun da bu elbiseyi üzerine giyip dışarı çıktığında bunu gören Allah Rasûlü’nün kızdığını yüzünden anlaması üzerine genç sahâbînin elbiseyi

kadınlar arasında kesip bölüştürmesi bunun en güzel örneklerindendir.458 Hz.

Peygamber, genç sahâbîsini öyle terbiye etmiştir ki bu terbiye, O’nun kızdığını

yüzünden anlamasına ve hemen hatasından dönmesine yetmiştir.459

Allah Rasûlü (s.a.v.) bir şeyden hoşlanmadığında bunu dili ile söylemekten hayâ ettiği için bunun belirtisi yüzünde belli olmuştur.

Ebû Dâvûd’un rivâyet ettiği bir hadiste Allah Rasûlü (s.a.v.) bir yere tahsildar göndereceği ve bir köye girdiği zaman önce bunların isimlerini sorardı, şayet ismini beğenirse bu isimden memnun olur ve bu sevinç yüzünde görülürdü. Şâyet beğenmez ise hoşnutsuzluğu yüzünde zahir olurdu. Ancak böyle hoşa gitmeyen bir isimle

karşılaşmayı kötüye yormazdı.460

Abdullah b. Seleme’nin Hz. Ali veya Zübeyr b. Avvâm’dan (r.anhüm) şöyle naklettiğini rivâyet edilmiştir.

“Allah Rasûlü (s.a.v.) bize hutbe verdi. Hak Teâlâ’nın geleceğini vaad ettiği günleri hatırlatırdı. Öyleki ki bu anlattıkları yüzünden anlaşılırdı. Sanki sabah erkenden

452 Buhârî, İlim, 28; Müslim, Fezâil, 138. 453 Tirmizî, Kader, 1.

454 Tirmizî, Şemâil, Beyrut: Dârü’l-İhyâi’t-Turâsi’l-Arabî, t.y., s. 12. 455 Müslim, Cuma, 13.

456 Buhârî, Nikâh, 21. 457 Buhârî, Bedü’l-halk, 11.

458 Buhârî, Hibe, 27; Nafakât, 11; Libâs, 30.

459 Nitekim diğer bir rivayette Hz. Peygamber, Hz. Ömer’e ipek işlemeli bir elbise göndermesi üzerine

Hz. Ömer: “Ben bu elbiseyi nasıl giyebilirim sen bu elbise hakkında gerekeni söylemiştin” demesi üzerine Hz. Peygamber: “Şüphesiz ben o elbiseyi, giymen için sana vermedim. Ancak onu satman yahut (uygun

birine) giydirmen için verdim” buyurmuştur. Bk. Buhârî, Cum‘a, 7; İdeyn, 1; Müslim, Libâs, 6-9.

114

baskına uğrayacak bir topluluğu uyaran kimse gibi Cibrîl (a.s) kendisine yeni bir şey

getirdiğinde, yanından ayrılıp yükselinceye kadar ne güler ne de tebessüm ederdi.”461

Yine Sahîhayn’da Adî b. Hâtim’den (r.a) rivâyet edilen hadisi şerif, Hz. Peygamber’in takrir usûlü ile anlatım esnasında yüz ve baş hareketlerini kullandığını göstermektedir:

“Rasûlüllah (s.a.v.) cehennem ateşini hatırlattı. Sonra yüzünü çevirdi ve (ondan sakınır gibi) uzaklaştırdı ve ondan Allah’a sığındı. Ardından “Yarım hurmayla bile olsa

cehennemden sakının. Her kim bunu bulamazsa o halde güzel söz söylesin” buyurdu.462

Rasûlüllah (s.a.v.) sözleriyle uyardıktan sonra bununla yetinmemiş ve yüzünü de çevirerek ashâbın dikkatini çekmiştir. Yüzünü çevirerek anlatması kuşkusuz daha çok akılda kalıcıdır ve dikkat toplayıcıdır. Rasûl-i Kibriya el ve yüz hareketlerini, beden

dilini en mükemmel şekilde kullanan bir muallimdir.463

1.4.9. Gülmesi

Benzer Belgeler