• Sonuç bulunamadı

IV. ALİ EKREM BOLAYIR’IN “ŞİİR DEMETİ” ADLI ESERİNİN BİÇİM VE

5. ALİ EKREM BOLAYIR’IN “ŞİİR DEMETİ” ADLI ESERİNİN TÜRKÇE

5.9. Duygular

Duygular, insanı diğer canlılardan ayırmakta ve insan yaşamına her zaman eşlik etmektedir. Türkçe Ders Programında da duygulara yer verilmiş, okuma parçaları aracılığıyla bir durum veya olay karşısında hissedilen duygular örneklendirilmiştir. Umut, mutluluk, heyecan, korku, özlem, üzüntü, yalnızlık, takdir etme, bağışlama, mizah gibi duygular “duygular” temasının alt başlıklarını oluşturmaktadır. Duygular temasını başlıklar hâlinde ele almak bu temayı incelemeyi kolaylaştıracaktır.

5.9.1. Şefkat

Ali Ekrem, kitabının ilk şiirini çocuklara armağan etmiştir. O, bu şiiri çocuklara armağan ederken onlara duyduğu sevgi ve şefkati şu dizelerde dile getirmiştir:

Yüreğime nazlı nazlı Bakışların manaları İşleyince o pek tatlı, Pek yumuşak edaları,

O ipekli handeleri,

Toplar kalbim, sonra sarar,

………… (Yavrulara)

5.9.2. Üzüntü

Küçük Halayık Türküsü adlı şiirde, çocuğun annesinin ölümünden duyduğu derin üzüntü ve bu ölümle değişen düzeni görülmektedir:

Anneciğim hangi yerde yatıyor? Onsuz gönlüm koynuna can atıyor… Bilmem insan nasıl insan satıyor? El evine düştüm küçük yaşımda.

………… (Küçük Halayık Türküsü)

Aşağıdaki dörtlükte ise çocuğun meleklerden yardım isteyişine ve yaşadığı çaresizliğe yer verilmiştir.

…………

Söyleyin ey güzel yüzlü çiçekler, Beni ninem hangi toprakta bekler? Bana bir yol gösterin ey melekler Siz annemi gördünüz gözyaşımda

Küçük Mezarı Ziyaret adlı şiirde de duyulan üzüntü, ölümden kaynaklanmaktadır. Bu şiirde kardeşin ablasıyla yaşadığı güzel günler, sonrasında ise ölümün soğuk yüzü görülmektedir. Küçük kardeşin yer yer kadere sitem ettiğine de rastlanır:

…………

Küçük mezar, tombul tombul Duruyorsun, sen bana bul Tombul elli kardeşimi… Beni gelsin de okşasın İpek ablam,

Nasıl aldın sen eşimi? Bırak benimle yaşasın Melek ablam.

Kara toprak ne hainsin , Açıl, ablam bana gelsin!

………… (Küçük Mezarı Ziyaret) 5.9.3. Mizah

Eserde Nasreddin Hoca’nın fıkralarına yer verildiği şiirler, mizah temasının en yoğun işlendiği bölümleri oluşturur. Nasreddin Hoca’nın hazırcevaplı oluşu ve kıvrak zekâsı bu şiirlerin başlıca konularındandır.

Söz konusu şiirlerden biri olan Nasreddin Hoca ile Leylek şiirinde, Nasreddin Hoca leyleğin bacakları ve gagasını normalden uzun bulur ve bir bıçak ile onları keser. Buradan Nasreddin Hoca’nın yaratıcı ve cesur bir kişi olduğu anlaşılır:

…………

Bir arşın gaga, üç arşın bacak, Hilkatinde bir yanlış olacak!” Bir bıçak almış, bacaklarıyla Gagayı kesmiş, o zaman hele

Memnun olarak demiş:“ Aferin,

İşte şimdi bir kuşa benzedin!” (Nasreddin Hoca ile Leylek)

Nasreddin Hoca’nın Cübbesi Merdivenden Yuvarlanmış’ta ise Nasreddin Hoca’nın esprili ve uyanık bir insan olduğu görülür. Merdivenden düşmeyi gururuna yediremeyen Hoca, komşusunun sorusu üzerine merdivenden düştüğü gerçeğini açıklamak zorunda kalır:

Nasreddin Hoca bir gün kahveye Girince demiş komşusu “ Akşam

Evinden gelen gürültü neydi?”

Hoca demiş ki:“ Duydun mu? Tamam Cübbem düşmüştü merdivenlerden!” -Cübbe gürültü yapar mı böyle?

-Evet yapmaz… Ben lakin cübbemin

Kalıvermiştim içinde şöyle. (Nasreddin Hoca’nın Cübbesi Merdivenden Yuvarlanmış)

Nasreddin Hoca’nın Aklı Başına Gelir’de, Hoca tabiatın düzenine karışmaya kalkışır ve doğal düzeni eleştirir. Bunun üzerine, tabiat ananın cevabı gecikmez ve sert bir kozalak Hoca’nın kafasına düşer:

………….

“Bu nasıl iştir? mader-i fıtrat Meğer ne bunak bir ana imiş! Küçüğe küçük, büyüğe büyük: Dala kozalak, ağaca kabak Layık değil mi?” derken serviden Bir koza kurşun gibi koparak Tırak hocanın burnuna düşmüş, Ta can evine işlemiş acı,

…………..

Şiirin sonunda, Hoca söylediklerinden pişman olur ve doğadaki her şeyin bir düzeni olduğunu anlar:

………….

Demiş “Yarabbi çok hata ettim: Koza yerine servi ağacı

Kabak vereydi… Tuz buz olurdu

Kafamın tası! (Nasreddin Hoca’nın Aklı Başına Gelir)

5.9.4. Yalnızlık

Yalnız Kalmış adlı şiirde, evde yalnız başına kalmış bir çocuğun yaşadıkları konu edilmektedir. Çocuğun penceresinden yalnızlığı gidermenin yolu ise kendi başına oyun oynamaktır. Ali Ekrem, çocuğun yalnız kalmasını kırlangıçların kafeste tutulmasına benzetmiştir:

Yalnız kalmış, gözler dönüyor fır fır Ateş böcekleri uçar havada!

Nasıl kırlangıçlar kafeste kalır?

Nasıl yıldızlar oturur yuvada? (Yalnız Kalmış)

Kibirli Guguk’ta, kibirli insanların kendilerini topluma ait hissetmedikleri ve bireysel yaşadıkları görülür. Şiirde toplumdan kopuk yaşamanın kişiyi mutsuz edeceği ve yalnızlığa iteceği de belirtilmiştir:

Fitnat” gayet kibirli bir Kızcağızdı, her gün gelir Mektebine ağır durur, Kendi kendine oturur,

Kimseye söz söylemezdi. Onda büyük olma derdi

Çocuklar, geceleri yalnız başlarına uyumaktan korkabilirler. Çocuk böyle bir durumda annesini, babasını veya ona güven veren birisini yanında ister. Fikri’nin Masalı adlı şiirde de, Fikri yalnız başına uyumak yerine annesiyle uyumak ister. Büyük Anne’de de aynı durum görülür. Çocuklar büyük annelerinden ayrılmak istemez, ona geceleri yalnız başlarına yatmaktan korktuklarını söylerler:

…………

Şimdi Fikri yatağından Kollarını annesinin Boynuna sarmış, güvercin Diyordu, çok yaramazmış

Annesiz hiç uyumazmış! (Fikri’nin Masalı) ………….

Büyük anne, sen gidersen ikimiz Uyumayız…

…………

Büyük anne, gitmeyiniz biz yalnız

Pek korkarız! (Büyük Anne)

5.9.5. Merak

Başkasının Yardımı adlı şiirde iki kırlangıcın yuva kurup çoğalması anlatılır. Anne ve baba kırlangıç sabahları yem bulmak için yuvadan ayrılır, yavrular ise onların dönmelerini bekler. Ebeveyn kırlangıçlar yuvaya döndüklerinde yavruları için endişe ederler ve yokluklarında onlara kötü bir şey olup olmadığını merak ederler:

………

Anne, baba sorarmış: Ne var ne yok? Bu gece

Uyumadan bize siz Bir şey varsa söyleyin. -Hayır anne, bir şey yok. -Bir şey yoksa ne için

Demin biraz ürktünüz

………. (Başkasının Yardımı)

5.9.6. Mutluluk

Mutluluk, çocuk edebiyatı ürünlerinde yer verilmesi gereken önemli temalardandır. Çünkü, çocukları olumlu duygulara yönelten şiirler çocuğa göredir ve onları olumlu duygulara yöneltir.

Nasıl Eğlenmeli adlı şiirde, iki kardeş bir yaşlı için sürpriz hazırlarlar. Yaşlı, ummadığı bir anda gelişen bu olay karşısında oldukça duygulanır ve mutluluktan ağlar:

Saklandıkları yerden Bunu görmüş çocuklar. Abla demiş: Kardeşim Bak gördün mü ihtiyar

Sevincinden ağlıyor! Bu ne güzel bir şeydir, İnsan olan dünyada

İşte böyle eğlenir. (Nasıl Eğlenmeli?)

5.10. Doğa ve Evren

6. ve 7. Sınıf Türkçe Öğretim Programında yer alan bu tema; mevsimler, doğa olayları, doğadaki canlılar, doğadaki fiziksel değişiklikler, çevrenin korunması gibi alt temaları içerir.

Ali Ekrem, bu üç sınıfta da işlenen bu tema kapsamında şiirler yazmıştır. Tarla Kuşu, Nasreddin Hoca’nın Aklı Başına Gelir, Kelebek, Öküz, Karınca, Başkasının Yardımı, Beş Kuruşa Kalkan Bu Kadar Oynar bu tema çerçevesinde kaleme alınan şiirlerdendir. Bu şiirlerden birkaçına yer verilecek olursa:

Şair Tarla Kuşu’nda, bir kuş türünün fiziksel tasvirini benzetmelerden yararlanarak yapmış ve kuşun bakışının güzelliğinden etkilendiğini dile getirmiştir:

……..

Siyah, ince başcağızı, Kanadı elmas yağızı, ………

Gözlerini süzerek sen

Bana öyle bir baktın ki Mini mini ruhundaki Mana düştü can evime,

Sakın bütün bütün gitme. (Tarla Kuşu)

Kelebek adlı şiirde ise, doğadaki kelebeklerin ne kadar güzel, özenle yaratılmış, çiçekten çiçeğe konan hareketli hayvanlar olduğuna yer verilmiştir. Kelebeklerin kanatları yıldızlar kadar güzeldir. Ayrıca kelebekler narin oluşlarıyla da bilinirler. Şair, son dizelerinde kelebeğin yanından uçup gitmesiyle duyduğu üzüntüyü dile getirmektedir

………

Kelebek kanadın yıldız, Bakmış yüzüne bir kız: Pek naziksin… Yalnız Çok yaramazsın a melek, Yavrum kelebek, kelebek. ……...

Kelebek, a cicim dur ya! Bak dinler mi hoppa… Mini mini gönlü asla Bilmez durmak, düşmek,

Yavrum kelebek, kelebek (Kelebek)

Ali Ekrem Bolayır’ın Şiir Demeti adlı eserinde, diğer disiplinlere de malzeme sağlayacak şiirler görülmektedir. Eserde yer alan bu şiirler; Türkçe, Sosyal Bilgiler, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi gibi derslerde kullanılabilirler. Bu şiirler, sınırlı sayıda da olsa disiplinler arası bağ kurma noktasında önemlidir.

ALTINCI BÖLÜM

Benzer Belgeler