• Sonuç bulunamadı

Dua ve Zikir Öncelikli Yaklaşımı (El-Ezkar Örneği)

2.4. Taabbudi Ve Ahlaki İçerikli Yaklaşımı

2.4.1. Dua ve Zikir Öncelikli Yaklaşımı (El-Ezkar Örneği)

Yüce Allah der ki: “Öyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım.227

Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” 228

bu ayetlerden anlaşılan kulun en faziletli işlerinden biri yahut en faziletli hali, alemlerin rabbini anma hali ve resullerin efendisi Allah Resulünden (s.a.s) varid olan zikirlerle iştigal etmesidir.229 Yine Yüce Allah der ki. “Halbuki onlara ancak, dini yalnız O’na has kılarak ve hanifler olarak Allah’a kulluk etmeleri emrolunmuştu.”230

“Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvânız ulaşır”.231

İbn Abbas der ki: bunun manası “fakat O’na niyetler ulaşır!” a gelir.232

Zikrin kendisi müstehap olduğu gibi zikir meclislerinde oturmakta müstehaptır. Zikir kalple de olur, dille de olur. En üstünü kalp ve dille beraber olanıdır. Bu ikisinden biriyle yetinecekse kalple olanı daha faziletlidir. Ayrıca kalple beraber dille edilecek zikirden riya olur endişesiyle kaçınmakta doğru değildir. Bilakis her ikisiyle beraber zikreder ve ancak Yüce Allahın vechini kasteder. Nitekim Fudayl -Allah ona rahmet eylesin- insanlar için ameli terk etmekte riyadır demiştir. Şayet insan, insanların mülahazalarını gözetme ve batıl zanlarının önünü alma kapısını açarsa pek çok hayırlı işin kapısı ona kapanır ve dinin mühim işlerinden pek çoğunu kaçırmış olur ki bu ariflerin yolu değildir.

Sahiheynde rivayet olunana göre Hz. Aişe, Namazında yüksek sesle okuma; onda sesini fazla da kısma; ikisinin arası bir yol tut.233ayeti dua hakkında inmiştir

demiştir. Şunu da bilmek gerekir ki zikrin fazileti tesbih, tehlil, tahmid ve tekbirle sınırlı değildir, bilakis herhangi bir taatla Allah için amel eden her bir kişi Yüce Allahın bir

227 Bakara, 2/152. 228 Zariyat, 51/56. 229 Nevevi, Ezkar, s. 7. 230 Beyine, 98/5. 231 Hac, 22/37. 232 Nevevi, Ezkar, s. 9. 233 İsra, 17/110.

72

zakiridir. Bu Said bin Cübeyr’in ve ondan başka alimlerin de görüşüdür. Ata –Allah ona rahmet eylesin!- , zikir meclislerinin helal ve haramın öğrenildiği meclisler olduğunu söyler: Nasıl alıp nasıl satacağını, nasıl namaz kılıp nasıl oruç tutacağını, nasıl nikahlanıp nasıl boşanacağını, nasıl haccedeceğini ve bunların benzerini öğrendiğin her ortam, zikir meclislerinden addedilir! der.234

Yüce Allah der ki: Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.235

Duanın adaplarında İmam Gazali’nin onlu maddelendirmesini göz önüne alan Nevevi onları şöyle sıralar: Değerli vakitleri kollamalı, secde hali gibi kalbin inceldiği zaman dilimlerini ve şerefli tavırları fırsat bilmeli, kıbleye yönelip elleri kaldırmalı, dua sonrasında ellerle yüzü mesh etmeli, sesi gizliyle açık arasında düşükçe bir tonda olmalı ve kişi seci ve kafiyelere kendini zorlamamalıdır.236

En iyisi me’sur dualarla yetinmelidir. Çünkü herkes uygun biçimde dua edemez. Bu nedenle haddin aşılmasından korkulur. Bazıları: “Zillet ve ihtiyaç diliyle dua edilmeli, fesahat ve talakat diliyle değil!” demişlerdir. ( ki doğrudur. )

Denilmektedir ki: Ulema ve Ebdal, dualarında yedi kelimenin ( ifadenin ) üstüne çıkmazlar. Bu görüşü, Yüce Allah’ın Bakara süresinin sonunda zikrettiği “Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla!”237bu dualarda destekler ki Yüce Allah başka

bir yerde kullarının dualarından bunlardan daha fazlasını bir arada zikretmemiştir. Derim ki: bu duanın bir benzeri de İbrahim süresindedir “Rabbim! Bu şehri (Mekke’yi) emniyetli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut!" 238

Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki -cumhuru ulemanın da görüşü olan- duada sınırlama

234 Nevevi, Ezkar, s. 11. 235 Ahzab, 33/35. 236 Nevevi, Ezkar, s. 304. 237 Bakara, 2/286. 238 İbrahim, 14/35.

olmaması tercih olunan görüştür. Yani bu yediden fazlası mekruh olmaz; Bilakis mutlak olarak duayı çokça yapmak müstehaptır.239

Duanın edeplerinden biride duanın tederruyla, huşu ve ürpertiyle olmasıdır. Yüce Allah der ki “Onlar (bütün bu peygamberler), hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler.”240

“Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez.”241

İsteyeceğini kesin istemeli, duasının kabul olunacağına yakini olmalı, duadaki ümidini tasdik etmelidir. Bunun delilleri pek çok olup meşhurdur. Süyfan bin Uyeyne: (r.a) Sizden biriniz, kendi nefsinden (istediğini bildiği herhangi) bir şeyi duasından esirgemesin. Çünkü Yüce Allah mahlukatın en şerlisi olan iblisin çağrısına bile icabet etmiştir. “İblis: Bana, (insanların) tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver, dedi. Allah: Haydi, sen mühlet verilenlerdensin, buyurdu.”242

Duada ısrarcı olmalı, üç kez tekrar etmeli ve duasına Yüce Allah’ın zikriyle başlamalıdır. Derim ki Yüce Allah’a hamd ve sena ettikten sonra Resulullah’a (s.a.s.) salat getirmeli ve duasını yine böyle sonlandırmalıdır. Tüm bunların en önemlisi de icabet olunması istenen dua için öncelikle tevbe etmeli, haksızlıkları gidermeli, yüce Allah’a yönelmelidir.243

İmam Nevevi, Gazali’nin, kader değişmeyeceğine göre duanın faydası nedir sorusuna verdiği şu cevabı da aktarır: ‘Şunu bil ki, kaza ve kaderin bir parçası da belanın dua ile defolunmasıdır. Bir kalkanın kesici silaha karşı savunma sağlaması, suyun yeryüzünden yeşilliklerin bitmesine sebep olması gibi dua da belanın savılmasına ve rahmetin oluşmasına bir sebeptir. Allah Tealâ, şöyle buyurmuştur: “Onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar.”244

Böylelikle Yüce Allah, işi takdir etmiş o işin sebebini de takdir etmiştir. Ayrıca duada –önce zikrettiğimiz- kalbin huzuru ve (Yaradan’a) gereksinimi vardır. Bu iki husus ise ibadet ve marifetin varacağı nihai yerdir. En doğrusunu Yüce Allah bilir.245

İnsanın Yüce Allah’a salih amellerini vesile ederek dua etmesi bağlamında

239 Nevevi, Ezkar, s. 304. 240 Enbiya, 21/90. 241 Araf, 7/55. 242 Araf, 7/14-15. 243 Nevevi, Ezkar, s. 305. 244 Nisa, 4/102. 245 Nevevi, Ezkar, s. 305.

74

seleften gelen en güzel niyazlardan biri de Evzai’nin r.h şu aktardığıdır: Bir keresinde insanlar yağmur duasına çıktılar. İçlerinden Bilâl İbni Sa'd kalktı. Allah’a hamdu senada bulunduktan sonra “Ey burada bulunanlar! Sizler kötülüklerinizi kabullenmiyor musunuz? Dedi. Onlar, evet (kötülüklerimizi) itiraf ediyoruz, deyince o, “ Ey Allah’ım! Bizler senin "iyilik edenlerin aleyhine bir yol (sorumluluk) yoktur.”246dediğini işittik.

Bizler de günahımızı itiraf etmiş haldeyiz. Senin bağışlaman bizim gibilere olmalı değil mi? Ey Allah’ımız, bizlere mağfiret et, bizlere acı, bizlere yağmur ver! diyerek el kaldırdı onlar da el kaldırdılar ve yağmura kavuştular.247

2.4.2. İslami ve Ahlaki Eğitim Yaklaşımı (Riyazu’s-Salihin Salihlere Has