• Sonuç bulunamadı

PİYASA ETKİNLİĞİ VE TEKNİK ANALİZİ

1.3. Teknik Analiz

1.3.2. Dow Teoris

Charles H.Dow aslında kendi gözlem ve beyanlarına herhangi bir isim vermemiştir.

Wall Street Journal’da finans piyasası muhabiri olarak gözlemlerini yazmıştır. Daha sonra The A B C Of Stock Speculation (1902) (Hisse Spekülasyonunun ABC’si) adıyla Dow’un Wall Street Journal yazılarını arkadaşı A.C.Nelson yapısal bir şekle büründürmüştür. Nelson “Dow

Teorisi” terimini ilk kullanan kişidir.

Dow 1902’de ölmüştür. Kendisinden sonra 1929 yılına kadar Wall Street Journal editörlüğünü W.P.Hamilton yapmıştır. Hamilton Dow teorisinin ilkelerini kullanarak yazı yazmaya devam etmiştir. Hamilton 1922’de Stock Market Barometer adlı kitapta teorinin temel bileşenlerinden de bahsetmiştir. R.Rhea Hamilton’ın makaleleri üzerinde çalışmış ve

The Dow Theory: An Explanation of its Development and an Attempt to Define its Usefulness as an Aid to Speculation (Dow Teorisi: Gelişiminin Açıklanması ve Spekülasyonda yararlı ve

yardımcı olduğunu Tanımlamaya dair çaba) adlı kitabında teorinin detaylı açıklamasını vermiştir:

1. Başlıca eğilim bozulmaz. Bu birinci eğilimin ikincisinden ve günü birlik fiyat hareketlerinden daha güvenilir olduğu anlamına gelir. Birinci eğilimden sonrakiler manipulasyon nedeniyle olabilir. Bu hipotez bugünün piyasa ortamında bile geçerli olabilir. Zira bugün bile piyasalarda manipulasyon olmaması söz konusu olmadığına göre birincil eğilim hissenin gerçek yönü olarak düşünülmelidir.

2. Ortalamalar her şeyi iskonto eder. Fiyat beklentileri, mevcut bilgilerin yorumunu ve piyasa katılımcılarının bilgisini temsil eder. Bu hipotez finans piyasaları teorisinde çığır açmıştır. Hamilton (1922: 42) bu görüşü “Piyasa bugün işlem koşulunun ne olduğunu ifade etmemektedir. Önümüzdeki aylarda koşulun ne olacağını göstermektedir” olarak anlatır.

3. Dow teorisi hatasız değildir. Bu da şu anlama gelir. Dow Teorisi para kazanmak için altın kural değildir. Yatırım kararları alınırken akıllıca davranmak gerekir. Hamilton (1992: 152) bu düşünceyi şöyle açıklar. “Hisse barometreleri (Dow Jones ortalamaları) en akışkan, tutarsız ve tahmin edilemez bileşen, insan mahiyeti gibi

her kavranabilir şeyi hesaba katar. Bu nedenle fizik biliminin mekanik kesinliği beklenemez”.

1.3.2.1. Dow’un Teoremleri

Dow finans piyasasıyla ilgili gözlemlerine dayanarak ilgili üç teorem geliştirmiştir. Birincisine göre ideal piyasa resmi yukarı, tepe, aşağı ve dip hareketlerinin birleşmesinden oluşur ve kendini tekrar eder. Dow’un ideal piyasası Şekil 1.2’de gösterilmektedir.

Şekil 1.2. Dow Teorisine Göre İdeal Piyasa Resmi

Dow’un ideal piyasası kesinlikle gerçek hayatta karşılaşılmayacak hipotetik bir piyasadır. Bu resim yalnızca tüm piyasa hareketleriyle ilgili bir fikir vermektedir. Uzun vadede ideal piyasa biçimini elde etmeyi ümit edebiliriz. Ancak kısa vadede elde edilmesi neredeyse imkânsızdır. Piyasaların işlem döngüsünü tekrarlamakta olduğu görülmektedir. Ancak piyasaların mı işlem döngüsüne yön verdiği yoksa zıddının mı gerçek olduğu konusunda fikir ayrılıkları bulunmaktadır.

Dow’un ikinci teoremi ekonomik rasyonelin piyasa tepkisini açıklamak için kullanılması gerektiğidir. Bu teoreme dayanarak Dow sanayi ve demiryolu hisselerini içeren endeksleri geliştirmiştir. Dow sanayi ve demiryolu (veya ulaşım) sektörünün ekonominin gelişiminde hayati öneme sahip olduğuna inanmaktadır. Bundan dolayı ekonomik durumla ilgili en önemli göstergeler bu anahtar sektörlerin verileridir. Günümüz karmaşık piyasalarında bile bu bir dereceye kadar doğrudur.

Analizin üçüncü ve belki de en önemli kuramı fiyatlarda saklı bulunduğuna inanılan eğilimlerdir. Teknik analistler piyasa verilerini kullanarak eğilimlerin şifrelerini çözmeye çalışırlar; tek emin olduğumuz şeyin geçmiş olduğunu ve geçmişi kullanarak fiyatlardaki gizli kalıpların ortaya çıkarılıp karlı yatırım kararları verilebileceğini iddia ederler. Eğilimler yukarıya, aşağıya ve yana trendler olarak ve birincil, ikincil ve küçük eğilimler olarak sınıflandırılırlar.

1.3.2.2. Birincil Eğilimler

Birincil eğilimleri bir endeks ya da menkul kıymetin fiyatına ait uzun vadeli ve genel yöndür. Uzun yıllar içerisinde şekillenebilir. Şekil 1.3’den anlaşılacağı üzere Dow 30’un Birincil Eğilimleri on yıllık bir zaman dilimiyle netleşir. Birincil eğilimlerin bulunması fiyatın ana hareketini gösterdiğinden ve uzun dönemli yatırım kararları alınmasında hayati öneme sahip olduğundan teknik analizde çok önemlidir.

Birincil eğilimler iki tip olabilir. İlki birincil yükselme eğilimli trenddir. Şekil 1.3’de birincil yükselme eğilimli trend Dow 30 endeksinde görülebilmektedir. Bu tip trendin üç ayrı safhası olabilir. Birinci safhada önceki birincil eğilimde firma fiyatlarının düştüğü safha nedeniyle piyasa güvenini kaybetmiştir, ihtiyatlı davranmaktadır, ancak bir sonraki safhada artan kurumsal getirilerle olumlu tepkiler gelmeye başlar; son aşamada ise firmanın geleceğiyle ilgili piyasanın güveni artar ve sonuç olarak fiyatta spekülasyon başlar.

Birincil eğilimlerin ikinci tipi düşme eğilimli trenddir. Burada uzun bir aşağı yönlü hareket vardır. Geçici canlanmalar olabilir ama tüm davranış aşağı yönlüdür. Birincil yukarı yönlü trendler gibi birincil aşağı yönlü trendde de üç aşama vardır. İlk aşamada fiyat artışıyla ilgili ümit ve beklentileri kaybolur; ikinci aşamada düşük getiriden dolayı satış baskısı oluşur ve son olarak zarar realizasyonları ve ihtiyaçtan satma durumları başlar.

1.3.2.3. İkincil Eğilimler

Bu tür eğilim tüm trendler içinde en karışık olandır. Birincil eğilimlerin karşısına gider. Bir analiz uzmanı bunun birincil eğilimlerin zıddı olduğunu düşünüp zarara uğratacak pozisyon alabilir. Bu tip trendler kısa ya da uzun vade arası kalabilir ve tahmin edilmesi zordur. Eğer bir teknisyen bunu doğru olarak değerlendirebilirse karlı yatırım kararları verebilir.

Şekil 1.3’de gösterilen örnekte ikincil aşağı yönlü hareket saptanmıştır. Birincil eğilimlerin karşısına doğru gitmektedir ve 2008 ve 2009’da önemli zararlara yol açmıştır. Bu ikincil aşağı yönlü trendin nedeni global finans krizi olabilir. Trend orta vadede etkili olur birincil yukarı yönlü trend ile devam eder.

1.3.2.4. Küçük Eğilimler

Küçük eğilimler günü birlik fiyat hareketleri olarak değerlendirilebilir. Dow’a göre bu hareketler neredeyse tümüyle rassaldır ve oynanamayacak kadar risklidir. Fiyatların kısa süreli değişimleri belli bir rasyonele dayanmazlar, tahmin edilmeleri neredeyse imkânsızdır. Hamilton (1994) borsanın günü birlik hareketlerinin mantık aramanın anlamsız olduğunu söylemektedir.

Şekil 1.3. Dow Teorisi Üç Trend Tipi (Dow 30, Aylık: 2003-2014)

Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte gün içi anlık verilerin analizi ve aşırı riskli de olsa gün içi formasyonlar arayarak işlem stratejileri geliştirme olanakları ortaya çıkmıştır. Ancak, Dow Teorisi trendlerin keşfinin daha uzun ufukların analizi ile mümkün olabileceğini öngörmektedir.

1.3.2.5. Trendin Doğrulanması

Dow, trendin güvenilir olabilmesi için sanayi ve demiryolu endeksleri ile doğrulanması gerektiğine işaret eder. Dow’a göre eğer bir trend bu endekslerin her ikisiyle de desteklenmiyorsa doğrulanamaz. Eğer her iki endeks te birlikte yeni ve en yüksek seviyeleri görürse yukarı trend doğrulanmış olur. Her iki endeks birden en düşük seviyeyi gördüğünde ise aşağı trend doğrulanmış olur. Yeni en yüksek seviyelerin (veya yeni en düşük) her iki endekste de aynı olmasına gerek yoktur. “Bir endeksin diğerince onaylanmamış hareketi temelinde varılan sonuçların en sonunda yanıltıcı olması neredeyse kesindir” (Rhea, 1932). Bu kavram günümüz piyasalarında da önemini korumaktadır.

Şekil 1.4 ve Şekil 1.4’de Jow Jones Sanayi Ortalaması (DJIA) ve Dow Jones Ulaştırma Ortalamasının (DJTA) yakın tarihli verileri kullanılarak bir doğrulama örneği sunulmuştur. Şekilde görüldüğü üzere DJIA’daki en yüksek seviyeler DJTA’daki yeni en yüksek seviyelerle doğrulanmıştır.

1.3.2.6. Hacmin Önemi

Hacim de bir doğrulama aracı olarak düşünülebilir. Eğer bir trend ya da kalıp eğer hacimle de desteklenirse bu da bir doğrulama işaretidir. Artan hacmin yanında yukarı yönlü

bir hareket piyasa katılımcılarının fiyata güven duyduklarını gösterir. Aynı şekilde artan hacimle birlikte aşağı yönlü bir trend fiyata düşük bir güveni gösterir. Dow teorisi hacmi yalnızca ikincil bir doğrulama aracı olarak görmektedir. Birincil araçlar fiyat trendi ve doğrulamadır.

Şekil 1.4. Dow’un “Doğrulama” Teorisi. (DJTA, Weekly: 2009-2015)

Blume vd., (1994) de hacmin rolünü vurgulamışlar, hacmin bilgi rolüne odaklanan bir model geliştirmişlerdir. Bu modele göre gürültünün kaynağı işlemcinin bilgi kalitesidir ve hacim bize bunun hakkında bilgi verir. Bu nedenle hem fiyat hem de hacim analizi trend doğrulamasını sağlayabilir.

1.3.2.7. Dow Teorisine Dair Eleştiriler

Dow Teorisi teknik analizde hala güçlü bir araç olarak düşünülse de bu teoriyle ilgili bazı eleştiriler de vardır. Birincisi bir analistin bu teoriye dayanarak trendleri gerçekleşince ve doğrulandıklarında saptayabildiğidir. Halbuki trendler en yüksek ve en düşük seviyeyi görmeden belirlenebilmelidirler.

Diğer bir eleştiri de teoride birincil ve ikincil eğilimlerilerle ilgili net ayrımların bulunmamasıdır. Örneğin bir trend ikincil olarak görülebilir ama aslında birincil olabilir. Bu nedenle yanlış bir tespit yanlış yatırım kararlarına neden olabilir.

Üçüncü bir eleştiri de ne Dow ne de Hamilton’un bu görüşleri yapısal bir teori olarak sunmamaları ya da ana hatlarını ortaya koymak ya da teoriyi test etmek için herhangi bir akademik çalışma yayınlamış olmamalarıdır. Tüm fikirler Dow’un Wall Street Journal’daki köşesinden alınmış ve R.Rhea tarafından yapısal bir şekle sokulmuştur.