• Sonuç bulunamadı

Dokuzuncu İran Cumhurbaşkanlığı Seçimleri

BÖLÜM 3: AHMEDİNEJAD DÖNEMİ

3.1. Ahmedinejad’ın İktidara Gelmesi

3.1.1. Dokuzuncu İran Cumhurbaşkanlığı Seçimleri

Ġran‟da 17 Haziran 2005 tarihinde CumhurbaĢkanlığı seçimleri yapılmıĢ ve bin civarında aday seçimlere iĢtirak edebilmek maksadıyla baĢvurmuĢtur. Ancak bu adaylardan yedi tanesinin adaylıkları AKK tarafından onaylanmıĢ ve sadece bu adaylar seçime iĢtirak etmiĢlerdir. Bu kadar fazla adayın cumhurbaĢkanlığı için baĢvurması, “Ġran‟da cumhurbaĢkanı adayı olma özgürlüğü var” esprisine neden olmuĢtur (Aras, 2005:60).

Seçimlerde yarıĢan tüm adaylar genel olarak seçim propagandalarını benzer temeller üzerine kurmuĢ, Muhafazakarlar ile Reformist adaylar tarafından iĢlenen temalar benzerlik arz etmiĢtir. 1979 yılında yapılan devrimin ihtiyaç duyduğu reformlar ve bu reformlar kapsamında özellikle kadın ve gençlerin talepleri, demokratikleĢme ve kısıtlanmıĢ özgürlüklerinin artırılması, enflasyon, iĢsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik, kadınların ve azınlıkların siyasi katılım hakları, baĢta ekonomik yönden olmak üzere dıĢa açılımlar ve yine 1979 sonrasında güdülen “ne Doğu ne Batı felsefesi” sonrasında bozulan uluslararası iliĢkilerin iyileĢtirilmesi ve dünya ile entegrasyon

konuları cumhurbaĢkanlığı seçimi sırasında çoğu aday tarafından gündeme getirilen konular olmuĢtur. Bu söylemlerin yanısıra Ġran Ġslam devriminin bugün geldiği noktanın arzu edilen düzeyde olmadığı da adayların söylemleri arasında yer almıĢtır. Ayrıca eleĢtirilen sisteme rengini veren Ġslami rejim ve merkezi unsurunu teĢkil eden “Velayet-i Fak“Velayet-ih‟e” karĢı alternat“Velayet-if üret“Velayet-ilmemekle b“Velayet-irl“Velayet-ikte, h“Velayet-içb“Velayet-ir Ģek“Velayet-ilde güçlü eleĢt“Velayet-ir“Velayet-iye de rastlanmamıĢtır. Rejimin içeriden değiĢimi öngörülmekle birlikte dini otorite ve devlet içerisindeki kurumsallaĢmıĢ uzantılarının izin verdiği ölçüde değiĢim ve yenilik çağrıları yapılmıĢtır. (Aras, 2005:58).

Seçimlerden önce Ġran resmi haber ajansı ĠRNA‟nın yaptığı kamuoyu araĢtırması sonuçlarına göre, adaylardan Muhammed Bagır Galibaf % 20.4, HaĢimi Rafsancani % 20.1, Mustafa Moin % 17.3, Mehdi Kerrubi %10.8, Mahmud Ahmedinejad % 7.7, Muhsin Mehrelizadeh % 5.9 ve Ali Larijani % 4.7 oranında oy alacağı tahmininde bulunulmuĢtur (Veliev, 2005). Ancak 17 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan tablo ĠRNA tarafından yapılan anketi yalanlar nitelikte olmuĢtur.

Ġran‟da yapılan dokuzuncu cumhurbaĢkanlığı seçimlerinin ilk turuna halkın %62‟si iĢtirak etmiĢtir. 17 Haziran 2005 günü yapılan birinci tur seçimleri sonunda; HaĢimi Rafsancani: % 21.01, Mahmud Ahmedinejad: %19.48, Mehdi Kerrubi: %17.28, Muhammed Bagır Galibaf : %13.90, Mustafa Moin: %13.83, Ali Larijani: % 5.94, ve Muhsin Mehrelizadeh : %4.40 oy almıĢlardır (Aras, 2005:59).

25 Haziran 2005‟de yapılan ikinci tur seçimlerde ise Rafsancani % 35.9, Ahmedinejad %61.69 oranında oy almıĢtır. Ġkinci turdaki seçim söylemlerinde ABD ile iliĢkileri düzeltme sinyalleri veren Rafsancani karĢısında, ülkenin iç sorunlarına yönelik daha somut söylemlerle halka seslenen Ahmedinejad‟ın seçimlerde oyların %61,69‟unu alarak cumhurbaĢkanı olması, Ġran halkının önceliğinin ekonomik ve sosyal sorunlar olduğunu göstermiĢtir. Ayrıca ABD‟nin Ġran üzerindeki baskılarını arttırması ve askeri müdahalede bulunacağına yönelik iddialar, Ġran‟da muhafazakar düĢünceyi güçlendirmiĢtir. Bu durumu, iyi günde bir araya gelemeyen bir toplumun olası bir kötü duruma karĢı bir amaç etrafında kenetlenmesi olarak yorumlayabiliriz.

Muhafazakar kanattan seçimlere giren Muhammed Bagır Galibaf, Ali Larijani ve Muhsin Mehrelizadeh‟ın daha önce devletin çeĢitli kademelerinde görev yapmıĢ, Humeyni ve Hamaney çizginde devam eden isimler olmaları sebebiyle güçlü bir lider

aday portresi çizmekten uzak kalmıĢlardır. Bu kiĢilerin adaylıklarının altında dini liderin onayı bulunması, güçlü siyasi lider imajı çizmelerini engellemiĢtir.

Reformist kanadın en önemli adaylarından eski Eğitim Bakanı ve “Ġslami Katılım Cephesi”ni temsil eden Mustafa Moin‟in adaylığı önce geri çevrilmiĢ ve daha sonra Ali Hamaney‟in devreye girmesiyle, AKK Moin‟in seçimlere katılabilmesi için gerekli olan izni vermiĢtir. Halktan gelen yoğun tepkiler sonucunda, Mustafa Moin‟e seçime girme hakkının verilmesi pozitif bir geliĢme olarak değerlendirilmiĢtir. Mustafa Moin‟i diğer adaylardan farklı kılan yanı ise, uranyum zenginleĢtirme çabalarına son verilmesini istemesi ve Avrupalılarla uzlaĢılması gerektiği görüĢünü savunması olmuĢtur (DurmuĢ, 2005).

Muhafazakar bloğun seçimlere tedirgin bir ortamda girdiği ve Rafsancani karĢısında bölündüğü de Ġran seçimlerinde dikkati çeken diğer bir husus olmuĢtur. Muhafazakar blok tepkisel tavırlar sergileyerek Rafsancani‟yi seçime girmeme yönünde ikna etmeye çalıĢmıĢ ve önceki dönemlerde popüler bazı reform söylemlerini seçim propagandalarına monte etmiĢtir. Ancak tüm bunlara karĢın Rafsancani aday olmuĢ, reformist ve muhafazakar bloklar bölünmüĢ bir Ģekilde seçime girmiĢlerdir.

Hem muhafazakar, hem reformist adayların seçime Rafsancani korkusuyla girdiğini söylemek mümkündür. Bu durum bazen Rafsancani‟ye karĢı karalama kampanyalarına dönüĢmüĢtür. Rafsancani geçmiĢ yönetimleri döneminde, reform yanlısı aydınların öldürülmesi, yolsuzluk, ekonominin kötü yönetimi, yurt dıĢında ĢiĢkin banka hesaplarına sahip olma gibi iddialar ile yıpratılmaya çalıĢılmıĢtır. Ġddialar sadece Rafsancani ile sınırlı kalmamıĢ, ailesini ve arkadaĢ çevresini kapsayacak Ģekilde geniĢletilmiĢtir (Sinkaya, 2006).

Tahran eski Belediye BaĢkanı Ahmedinejad diğer adayların seçim söylemleri olan reform, dıĢa açılma ve entegrasyon konularını seçimler süresinde pek iĢlememiĢtir. Diğer adayların kendilerine dezavantaj sağlayacağına inandıkları hususları gündeme taĢımıĢ ve bu konular üzerine yoğunlaĢmıĢtır. Diğer bir deyiĢle Ahmedinejad farklı bir ses olmuĢtur. Ahmedinejad, Ġslami devrimin güçlendirilmesi ile rejimin ve dini otoritenin güçlendirilmesi söylemlerini fazlasıyla kullanmıĢtır. ABD ve Ġsrail ile ilgili söylemleri çok sert olmuĢ ve bu ülkeler ile yakınlaĢmanın Ġran‟ın mili çıkarlarına aykırı olduğunu gündeme taĢımıĢtır. Tahran‟ın varoĢlarında yetiĢen Ahmedinejad oldukça

sade bir yaĢam süren kiĢiliğiyle siyasilerin ve devlet adamlarının lüks yaĢantı sürdürmesini de eleĢtirmiĢtir. Seçim konuĢmalarında sosyal adalete diğer adaylardan daha fazla yer vermiĢtir.

CumhurbaĢkanı seçilmesinden sonra Ahmedinejad hakkında onun Devrim Muhafızları ve Besicler (gönüllü devrimci paramiliter güçler) tarafından desteklendiği Ģeklinde bir iddia ortaya atılmıĢtır. Seçim kampanyası giderleri devlet tarafından karĢılanan Ahmedinejad‟ın, Devrim Muhafızları ve Besiç‟lerin gizli desteği ile seçildiği iddia edilmiĢtir. Seçimlerin birinci turunda % 17 oy alarak üçüncü sırada olan Mehdi Kerrubi, dini lider Ayetullah Ali Hamaney‟e mektup yazarak ordunun seçimlere müdahale ettiğini, bu konunun araĢtırılmasını istemiĢ ve tepki olarak görevinden istifa etmiĢtir. Nitekim seçimler öncesinde AKK BaĢkanının, Devrim Muhafızları‟nın seçimlere müdahale yetkisinin bulunduğu yönündeki açıklaması, iddialar açısından dikkat çekici olmuĢtur. Kerrubi‟nin itirazı üzerine araĢtırma yapan AKK, dört kentte toplam 100 oy pusulasında usulsüzlük yapıldığını açıklamıĢtır. Ahmedinejad‟ın rakibi ikinci turdaki rakibi Rafsancani, yeni cumhurbaĢkanının Besiç ve Devrim Muhafızları‟nın organize müdahalesi sonucu seçildiğini iddia etmiĢ, fakat yazılı itirazda bulunmamıĢtır (Veliev, 2005). CumhurbaĢkanlığı seçimlerinin ikinci turunda güçlü pragmatist aday Rafsancani‟nin karĢısına ikinci turda yarıĢmak üzere çıkarak ulusal ve uluslararası gözlemcileri ĢaĢırtan Ahmedinejad, devrimden sonra Ġran‟ın altıncı cumhurbaĢkanı olmuĢtur. Ahmedinejad‟ın zaferinin uluslararası gözlemcileri ĢaĢırtmasının nedeni siyasi olarak fazla bilinmediği halde böyle bir baĢarı sergilemesi olmuĢtur. ġüphesiz onun siyasi tanınmamıĢlığı, siyaseten yıpranmamıĢ olmasını da beraberinde getirmiĢ ve özellikle ikinci turdaki rakibi, ailesiyle birlikte adı büyük yolsuzluk olaylarına karıĢan Rafsancani‟ye karĢı büyük bir avantaj sağlamıĢtır (Sinkaya, 2006).

Ahmedinejad‟ın seçilmesi ile birlikte Ġran‟da devrim sonrasında devam eden “cumhurbaĢkanının din adamları sınıfından gelmesi geleneği” sona ermiĢ, bunun yerine devrimden 24 yıl sonra devrimle büyümüĢ gençler iktidara sahip olmuĢlardır. Ahmedinejad‟ın seçilmesi, muhafazakar din adamlarının ellerindeki gücü devrimle büyümüĢ gençlere devrettiklerinin bir göstergesi olmuĢtur.