• Sonuç bulunamadı

Doktorlar Tarafından Verilen Ölüm Nedeni Raporları ve Hastane Kayıt

Belgede Yayın no: NEE-HÜ ISBN X (sayfa 119-122)

Özellikle proje koordinatörleri/doktorları ile yapılan odak grup görüşmeleri ile diğer Bakanlık yetkilileri ve TUİK uzmanları ile yapılan görüşmelerde ölüm nedenlerinin düzgün olarak kaydedilmesi ve hastane kayıt sistemleri konusuna vurgu yapılmıştır. UAÖÇ nedeniyle SKKİF doldurmak için hastane kayıtlarını incelemek durumunda kalan proje doktorları genellikle bu kayıtların düzgün tutulmadığını belirtmişlerdir. Özellikle anne ölümü kavramının kadın doğum bölümleri dışında oturmadığını, defalarca yazı yazılmasına rağmen bu konuda sıkıntı yaşadıklarını dile getirmişlerdir.

“Tabi bir diğer sorun da –bunu belki daha ilerid ekonuşucaz hepsini birden ben söylmiyim- hastanelerde, diğer kliniklerin, arkadaşımın dediği gibi bu tanımları algılamaması, yani Kadın Doğum bölümü dışındakilerin Anne Ölümü tanımını çok iyi bilmemesi. Bunu içlerinde hissetmemesi. Kayıt bildirim sisteminin belki tıp fakültelerinden itibaren daha farklı ele alınması gerekiyo.” (İl proje koordinatörü, odak grup görüşmesi, Ankara)

“...Hastaneler ‘anne ölümlülüğü’ kavramını bilmiyor! Zannediyolar ki sadece doğum sırasında olan ölüm. Bunun tariflerini biz iki defa yazıp göndermemize rağmen, halen tesadüfen hastanelerde yakaladığımız, işte bu proje sayesinde yakaladığımız, anne ölümlerine rastlıyoruz.

Daha üniversite hastanesinde iki ay önce Mehveş hanım yakaladı ‘anne ölümü yoktur’ diye kayıt gelmesine rağmen o ay anne ölümü gerçekleşmiş”

Proje çerçevesinde muhtarlara yönelik eleştirilerini dile getiren doktorlar, aynı durumun sağlık personeli için de geçerli olduğunu ifade etmişlerdir.

“Sonradan gördük ki aslında olay sırf muhtarlar değil. Muhtarlar tamam eğitimsizlikleri ve duyarsızlıkları sonucu yapmıyolar ama, bizim kendi sağlık personelimiz bile hastanelerde bu bildirimleri doğru olarak yapmıyolar. Hastanelerdeki dosyalar da çok yetersiz bir.” (İl proje koordinatörleri, odak grup görüşmesi, Ankara)

108 | Niteliksel Çalışmanın Sonuçları

Bu konuyla ilgili olarak, sağlık personelinin de yeterli bilgiye sahip olmadığının farkına varılması, sağlık eğitimi konusunu gündeme getirmiştir. İlçe koordinatörü olan katılımcı kendisinin de defin ruhsatları konusunda bu proje öncesinde çok da duyarlı olmadığını belirtmiştir. Bunun üzerine tıp eğitiminde bu konunun çok da dikkate alınmadığına vurgu yapılmıştır.

“Ya ilk geldiğimizde ilçe sağlık grup başkanlığını topladınız biz böyle bir projeyle ilgili baya bir tepki gösterdik, mayıs ayında. Ve burda farklı bir yöntem vardı. Biçok arkadaşımız tepki gösterdi ama ben o kadar tepki gösterenlerden biri değildim. Ya dediğiniz gibi yani muhtarların yasal zorunluluğu, normalde defin ruhsatını onlar veriyo köylerde. Ama biz bunu da bilmiyoduk. Yani kendimiz bile bilmiyoduk. Mesela köyden adam geliyodu ben şey veriyodum yani ölüm raporu veriyodum. Ne zaman öldüğünü sormadan soruşturmadan veriyodum.” (İl proje koordinatörü, odak grup görüşmesi, Ankara)

“Yani eğitimimizin bu anlamda güçlü olması gerekiyor ve belki korkuyla olucak bundan sonra, Türk Ceza Kanunu bu gelişmeleri takip edicek ama eğitim tabi herşeyden önce gelir. Bu anlamda tıp eğitimine de bunu heralde biraz daha dikkatlice müfredatına almalı diye düşünüyorum.” (İl proje koordinatörü, odak grup görüşmesi, Ankara)

Hastane arşivlerinin iyi olmaması konusunda bölgeler arasında farklılık olmadığının anlaşılması, özellikle Doğu illerinde gelen katılımcıların şaşırmasına neden olmuştur denilebilir.

“Biz bu tür sorunlar sadece bizde var sanıyoruz ama sizde de varmış, sonuçta Türkiye’nin herhangi bir yeri diğerinden çok farklı değil yani, evet sıkıntı.” (İl proje koordinatörleri, odak grup görüşmesi, Ankara)

“Ama biz sağlıkçı olarak işin hastane boyutuna baktığınızda tamam adı Ulusal Anne Ölümü, onların en azından ilgilenmesi gerekir ama hastane boyutunda da aynı sorun var, çok farklı değil ki muhtarlardan. Yani ordaki maalesefhekim arkadaşlar da maalesef sahiplenmiyo, dosyalar korkunç yetersiz (//evet yok) yok hatta. (//bilinmeyeni işaretlemek zorundayız, bilinmiyor, bilinmiyor, bilinmiyor,yok) yani benim ilçem itibariyle.Evet dosyalar yok, bulunanlar yetersiz.

İşin kötü tarafı biz en büyük sıkıntıyı onda yaşıyoruz; yani birinci basamak hekim arkadaş gidiyor karşısında muhatap olarak malesef hekim ya da hemşire, bir sağlık personelini değil müstahtemi buluyo. Bu çok ciddi sorun oldu bize yani en büyük problem oydu. Hastaneler bu işi hiç sahiplenmediler, hiç ilgilenmediler. Hala da sorun devam ediyo tam aşılmış değil de işte..birtakım kişisel ilişkiler devreye giriyo; yani ordaki, o hastanede çalışan bir doktoru ben tanıyosam kişisel anlamda, ben telefon edip rica ediyorum gibi şeyler oluyo. Ya da işte diğer ekipteki arkadaşlar arıyo. Malesef hastaneler de sahiplenmiş değil.” (İl proje koordinatörü, odak grup görüşmesi, Ankara)

“Doktor sirkülasyonu da fazla, o doktoru da bulamıyosun. İhtisası bitmiş oluyo, başka bölümde rotasyonan gitmiş oluyo, o gün orda olmamış oluyo,tayin olmuş oluyo, bebek izninde oluyo bir sürü şey çıkıyo. Kaç kere de doktora da ulaşılamıyo diye konuşmamız oldu.” (İl proje koordinatörü, odak grup görüşmesi, Ankara)

Niteliksel Çalışmanın Sonuçları | 109 Hastanelerin bu konuyu sahiplenmemelerine neden olarak da, denetlemeden korku olduğu dile getirilmiştir. Muhtarların kayıt konusuna yaklaşımlarındaki adli olayları çağrıştırmasına benzer bir şekilde, sağlık personeli içinde yanlış yapma ve soruşturma geçirme korkusunun hakim olduğu söylenebilir.

“Bi de şeyden de çok çekiniyolar, teftişlerden de çok çekindikleri için bilgi vermek istemiyolar.

Şimdi Neşe Hanım’ın dediği çok doğru, biz başımızı bu incelemelerden kaldıramıyoruz.” (İl proje koordinatörleri, odak grup görüşmesi, Ankara)

Doktorların bu konuya yaklaşımlarında sorumluluk almaktan çekindiklerini Diyarbakır ilçe koordinatörü şöyle ifade etmiştir:

“Her ölümlülük sonrasında bir sorumluluk doğuyo. Mesela serviste bir ölüm vakası oluyor, bütün doktorlar kayboluyor. Kimse sorumluluk almak istemiyor. Yani biran önce bu ölü burdan çıksın diyo; ne olursa olsun. Yani o şekilde bir yaklaşım var.” (İl proje koordinatörü, odak grup görüşmesi, Ankara)

Proje koordinatörleri ve il/ilçe doktorları sağlık sisteminde sağlık reformları konusunda da görüşlerini dile getirirlerken ‘Aile Hekimliği Sistemi’nin ülke koşullarına uygun olmadığını, bu sistem ile şu anda elde edilen bilgilere ulaşmanın daha da zor olacağını ve sağlık sisteminin ticarileşmesinin olumsuzlarını da dile getirmişlerdir.

“Yani bence, sağlıklı ilgili bu politikalar devam ederse, biz bugünkü bilgileri bile bulamayabiliriz. Çünkü tamamen ticarileşti sağlık. O zaman daha kötü olacak. Yani bu günleri de ararız yani. Çünkü ticarileştiği zaman, rekabet olduğu zaman, ölme ihtimali olan bi hastaya kimse bakmak istemeyecek. Yani bizim hastanelerimizde hep bu..o zaman ne olacak yani.” (İl proje koordinatörü, odak grup görüşmesi, Ankara)

Aile hekimliği sisteminin ülke gündemine girdiği ancak sonrasında yaşanacaklar konusunda dikkatli olunması gerektiği de vurgulanan konular arasındadır.

“Aile hekimliği sistemi geliyor. Bugünden yarına geliyor. Şimdi on il başlicak ama bir-iki sene içinde oturcak. Ve sevkler onların sayesinde olucak hastaneye, direkt başvuruda vatandaş kendi ücret ödemek zorunda. Sevk etmediği durumlarda ya evde ölücek ya belki sağlık ocaklarında ölüm de görücez o anlamda doğru da diyo arkadaşımız. Belki buna göre de birtakım yapılanmaların düşünülmesi gerekir. Yeni bir sistem getiriliyo ama, arkasından ne geliceği pek düşünülmüyo. O da bir öneri olarak belki...” (İl proje koordinatörleri, odak grup görüşmesi, Ankara)

Sağlıkta yürütülen işlerde daha çok kampanyaların ve de projelerin ön planda olmasının yarattığı sıkıntılardan da bahseden doktorlar, rutin işlerin yapılmasının önündeki engellerden birisi olduğunu dile getirmişlerdir. Sağlık personelinin kampanya ve projeler dışında kendi içinde yapılması gerekenleri konuşmasının önemine de değinmişlerdir.

“ Bu işi çok ciddi bir biçimde sağlık personeliyle, bizim kendi personelimizle oturup konuşmamız lazım... şeyi söylemek lazım lazım belki de Türkiye’de maalesef kampanyalarla ve projelerle iş yapıyoruz. Yani projelerin ve kampanyaların ortaya çıkma sebebi zaten rutin işlerimizin doğru

110 | Niteliksel Çalışmanın Sonuçları

düzgün yapılmaması. Yani bu projenin ortaya çıkış sebebi zaten bu”. (İl proje koordinatörleri, odak grup görüşmesi, Ankara)

Belgede Yayın no: NEE-HÜ ISBN X (sayfa 119-122)