• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.2. Yabancı Sermaye Yatırım Çeşitleri

2.2.3. Doğrudan Yabancı Yatırımlar

Doğrudan yabancı yatırımlar, bir şirketin üretimim, kurulu bulunduğu ülkenin sınırlarının ötesine yaymak üzere, ana merkezinin dışındaki ülkelerde üretim tesisi kurması veya mevcut üretim tesislerim satın alması şeklinde yapılan yatırımlardır.

Doğrudan yabancı yatırımlar aynı zamanda, bir ekonomide üretim faktörlerinin mal ve hizmet üretimini çoğaltmak, özellikle gelecek dönemlerde tüketim ve ihracat imkanlarını artırmak amacıyla, belli bir dönem içinde reel sermayenin artırılması, korunması ve düzenlenmesi için kullanılmasına hizmet eder. Herhangi bir ürünün üretilmesi için yapılan ve bu faaliyetin sonucunda yatırımcının servetinin maksimum kılınmasını amaçlayan yatırımlardır. Diğer bir ifade ile yatırım, ülkenin üretim gücüne yapılan eklemelerdir. Bu yatırımlar, gittiği ülkede uzunca süre kaldığı, yatırıma katkıda bulunduğu, istihdam yarattığı için arzu edilen bir sermaye hareketi Doğrudan yabancı yatırımlar, gelişmekte olan ülkelerin sadece büyümeleri için yapılan bir finanslama yolu olarak düşünülmemelidir. Doğrudan yabancı yatırımlarla

85 Müge İşeri ve Zeynep Aktaş, “İMKB’de Yabancı Portföy Yatırımlarındaki Hareketler (1997-2005 Dönemi)”, Yaklaşım Dergisi, Sayı: 151, Temmuz 2005, s. 373.

86 www.tcmb.gov.tr/odemedenge/uypmet.pdf. (Uluslararası Yatırım Pozisyonu Metodolojisi ve Türkiye Uygulaması) 27.11.2009

aynı zamanda yeni teknolojiler, yeni yönetim teknikleri ve yeni bir pazara giriş söz konusudur. 87

Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının amacı, ana ülkedekinden daha yüksek kâr geliri sağlamak ve mal olarak geçemediği gümrük duvarlarının arkasına sermaye olarak geçmektir. Bu nedenle doğrudan yatırımcılar, gidecekleri ülkelerin, maliyet koşullarını (ücret, faiz, enerji, altyapı, hammadde, mevzuat vs.) ve Pazar genişliğini dikkate alırlar. Bunlar için önemli olan kâr maksimizasyonu değil, maksimum bir pazardır.88

Doğrudan yabancı yatırımlar, faaliyetlerini birden fazla ülkede sürdüren ve üretim ile ilgili kararları bir merkezden alan veya çeşitli yollarla bağlı şirketlerin (iştirakler) kararlarını etkileyebilen çok uluslu şirketler tarafından yapılmaktadır. Doğrudan yabancı sermaye yatırımları şirket evlilikleri, özelleştirme, ortak girişimler, sıfırdan yapılan yatırımlar ve mevcut operasyonların genişletilmesi gibi farklı şekillerde bir ülkeye girebilir.

İşletmecilik bilgisi ve know how’ı beraberinde getirmekte, ayrıca rekabet faktörünü de ülkeye sokmaktadır. Diğer bir tanım ise şudur: Ülkelerin doğal kaynaklarını kullanabilir hale getirmek, mevcut üretim faktörlerini etkin bir şekilde kullanabilmek için gerekli olan fakat ülke içi kaynaklar tarafından yeterli ölçüde sağlanamayan, bu sebepten dolayı bir ülke sınırları dışındaki gerçek ya da tüzel kişiler tarafından o ülke sınırları içinde gerçekleştirilen yatırımlar Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarıdır. Bu yatırım karşılığında yatırım yapan ülkenin, yatırım yaptığı ülke üzerinde mülkiyet hakkı doğar ve ülke karşılığında kâr eder.

Bir firmanın yabancı bir ülkede hiçbir ortaklığa girişmeksizin kendi başına bir üretim tesisi kurmak sureti ile ürün ve hizmetlerini üretmesi ve satması şeklinde gerçekleşebilen bir yatırım şekli olduğundan; Pazar bilgisi az, pazarlama kanallarına hakim olmayan yabancı ülkenin kültürünü tanımayan firmalar için bu strateji en riskli, en pahalı olanıdır. Ancak yabancı ülkedeki yatırımın tüm kontrolü yabancı firmadadır.89

87 Gürel Konuralp, Sermaye Piyasaları Analizler, Kuramlar ve Portföy Yönetimi, Alfa Yayınları, İstanbul 2005, s. 3.

88 Hüseyin Çeken, Küreselleşme, Yabancı Sermaye ve Türkiye Turizmi, Değişim Yayınları, İstanbul 2003, s. 32.

89 Oğuz Çalışkan, “Dünya Yatırım Raporu-2002 Çerçevesinde Doğrudan Yabancı Yatırımlar Üzerine Değerlendirmeler”, DTM Dergisi, Ocak 2003, s. 1.

Doğrudan yabancı yatırımları portföy yatırımlarından ayıran dört önemli özellik aşağıda yer almaktadır.

• Doğrudan yabancı yatırımlarda yatırım ve üretim süreci tamamen yatırımı

yapan şirket tarafından kontrol edilir. Denetimi daha etkin şekilde gerçekleştirebilmek için çoğu kez üst yönetim kadrolarını yatırım yapan şirket seçer. Oysa uluslararası portföy yatırımlarında bir şirkete ait hisse senedi ya da tahvillerin satın alınması yatırımcıya şirketin yönetimine doğrudan katılma hakkı vermez. Yatırımın hisse senetlerine yapılması durumunda genel kurulda oy verme hakkına sahip olmak, şirket yönetimini doğrudan kontrol etmek anlamına gelmemektedir. 90

• Doğrudan yatırım uluslar arası sermaye transferi olmakla birlikte, aynı

zamanda geldiği ülkeye teşebbüs, teknoloji, risk taşıma ve organizasyon aktarımı da sağlamakta, bu sebeple işletmelerin sadece kuruluş ve teçhizatın finansmanı olarak değerlendirilmemektedir. Doğrudan yatırım bu rolünden dolayı işletmecilik ustalığı (manoperial skills) ve know-how’ı da beraberinde getirmekte, ayrıca rekabet faktörünü de ülkeye sokmaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde doğrudan yatırımlar, hisse senedi ve tahvil ihraç etmek, tanınmış hisse senedi ve tahvilleri uluslar arası piyasalara satmak ve çeşitli kısa vadeli kredi araçlarından yararlanmak şeklinde ortaya çıkan diğer uluslar arası sermaye hareketlerinden ayrılmaktadır.91

• Portföy yatırımlarını tasarruf sahibi gerçek kişiler de yapabilirler. Oysa

dolaysız yabancı sermaye yatırımlarını yapanların hemen hemen tamamı çok uluslu şirketlerdir.92

• Doğrudan yabancı yatırımlarından elde edilen gelirin transferi yatırım

yapılan işletmenin verimliliğine bağlı olarak, yatırımın yapıldığı ülkedeki yabancı para transferi ile ilgili uygulamalar kapsamında gerçekleştirilmektedir.

Doğrudan yabancı yatırımların nedenleri ile ilgili olarak birçok ekonomik, stratejik ve davranışsal etken üzerinde durulmaktadır. Bu etkenlerin başlıcaları; hammadde kaynakları, ticaret unvanının korunması, sırların korunması, aktarılmayan

90 Erol Eren, Yönetim ve Organizasyon-Çağdaş ve Küresel Yaklaşımlar, Beta Basım Yayın Dağıtım A.Ş. 5. Baskı, İstanbul 2001, s. 129.

91 Rıdvan Karluk, Türkiye’de Yabancı Sermaye Yatırımları, 1983, s. 14.

92 Nihat Batmaz-Halil Tunca Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ve Türkiye (1923-2003), Beta Yayınevi, Mayıs 2005, s. 7.

bilgiler, ithalatçı ülkenin koyduğu tarife ve kotalardan kaçınma, yurt içi kısıtlamalardan kurtulma, müşterileri izleme, ucuz yabancı faktör kullanımı, yabancı teknoloji kullanımıdır.

Bir ülkenin ekonomik kalkınmasında DYS yatırımlarının rolü çok çeşitlidir. Bunlar;93

• İç ve dış tasarruf açığını azaltır,

• Teknoloji transferi ve istihdam artışı sağlar,

• İşgücü verimliliğini ve mal - hizmet üretiminde kalitenin artmasına katkıda

bulunur,

• İhracatı artırarak döviz kazancı ve tasarrufu sağlar,

• İşletmecilik ile iç ve dış pazarlamanın gelişmesine katkıda bulunur, • Ülke ekonomisinin dünya ekonomisiyle bütünleşmesini sağlar.