• Sonuç bulunamadı

1.DOÇENTLİK KADROSUNA ATANDIRILMAMA

-131-

ÖZETİ: Etiğe aykırı davranışlar hakkında TÜBİTAK Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu Çalışma Esasları’nın 9 ncu maddesi ve Doçentlik Sınav Yönetmeliğinin 11 nci maddesinde çok ağır yaptırımlar öngörüldüğü dikkate alındığında bilirkişi raporları ve YÖK Başkanlığınca bildirilen görüşe göre etiğe aykırı davrandığı tespit edilen davacının Genelkurmay Başkanlığınca GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi doçentlik kadrosuna atandırılmaması işleminin tüm yönleriyle hukuka uyarlı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Davacı, 24 Kasım 2005 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kayda geçen dava dilekçesinde özetle; 07.12.2004 tarihinde YÖK tarafından gerçekleştirilen doçentlik sınavında başarılı olup Genel Cerrahi Doçenti unvanını aldığını, 08.02.2005 tarihinde Gnkur. Bşk.lığınca ilan edilen GATA Haydarpaşa Eğitim Hastahanesi genel cerrahi doçent kadrosuna başvurduğunu, 16.11.2005 tarihinde atamasının uygun bulunmadığının kendisine tebliğ edildiğini, atama süreci devam ederken kendisinin tez danışmanlığını yaptığı ihtisas öğrencisinden izin almadan yabancı bir tıp dergisinde makale olarak yayınlanmış olduğu gerekçesiyle hakkında şikayette bulunulduğunu, bunun üzerine GATA Etik Kurulunca, tez danışmanlığını yaptığı bir ihtisas öğrencisinin tezini, tezi hazırlayana ihtisas öğrencisinden izin almadan yabancı bir tıp dergisinde makale olarak yayınlamasının, araştırma ve yayın etiğine aykırı bulunduğuna karar verildiğini, bu nedenle doçent kadrosuna atamasının yapılmadığını, işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek, öncelikle yürütmenin durdurulmasına ve doçent kadrosuna atandırılmama işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacının yürütmenin durdurulması istemi, AYİM İkinci Dairesinin 18.01.2006 gün ve Gensek No:2005/3031 Esas No:2005/815 sayılı kararı ile reddedilmiştir.

Dava dosyası ile davalı idarece ”Özel” gizlilik derecesi ile gönderilen belgelerin ve davacının özlük dosyalarının incelenmesinden; davacının 1996 yılında Genel Cerrahi uzmanı olduğu, 1998 yılında yardımcı doçentlik sınavında başarılı olarak Genel Cerrahi Yardımcı Doçenti unvanını aldığı, 6 yıl süreyle GATA Haydarpaşa Eğitim Hastahanesi Genel Cerrahi Hastahanesinde öğretim üyesi olarak görev yaptığı 1999 yılında genel

cerrahi uzmanlık öğrencisi olan Dr……’in ihtisas bitirme tezi olan Kolan Anastomozlarının İyileşmesine Hiperbarik Oksijen Tedavisinin Etkisi isimli tezinin tez danışmanlığını yaptığı, 2004 yılında YÖK tarafından gerçekleştirilen sınavda başarılı olara Genel Cerrahi Doçenti unvanını aldığı, Gnkur. Bşk.lığınca 08.02.2005 tarihinde boş doçentlik kadrolarının ilan edildiği, davacının GATA Haydarpaşa Eğit.Hst.Genel Cerrahi Servis Şefliğindeki doçent kadrosuna başvurduğu, başvurusunun Gülhane Askeri Tıp Akademisinde görevli üç profesör tarafından uygun bulunduğu, sırada Hv.Tbp.Bnb…’in 08.03.2004 tarihli dilekçesinin GATA Komutanlığına gönderilmiş olduğu, söz konusu dilekçede … tarafından, kendisinin Genel Cerrahi ihtisas bitirme tezi olan Kolon Anastomozlarının İyileşmesine Hiperbarik Oksijen Tedavisinin Etkisi isimli tezinin davacı tarafından kendisinin izni ve bilgisi olmadan Undersea Hyperbaric Medicine 2003 adlı bir yabancı dergide yayınlandığını bu durumun etik olmadığını ileri sürdüğü, dilekçenin GATA Etik Kurulunca gönderildiği, GATA Etik Kurulunun 26.04.2005 gün ve 36 sayılı raporuyla; Dr…..’in, 1999 yılında kabul edilen Genel Cerrahi Uzmanlık Tezi ve Undersea Hperbaric Medicine dergisinde yayınlanan “Effect of hyperbaric oxygen on anastomoses created under the inflnence of 5-FU” başlıklı makaledeki bilgilerin Kolon Anastomozlarının İyileşmesine Hiperbarik Oksijen Tedavisinin Etkisi adlı tezden üretildiğinin belirlendiğine, sonuç olarak bu makalenin tezi hazırlayan Dr…’den izin alınmadan yayınlanmasının araştırma ve yayın etiği açısından uygun bulunmadığına karar verildiği, davacının doçentlik kadrosuna atanması GATA Komutanlığında görevli üç profesör tarafından uygun bulunması üzerine, GATA Tıp Fakültesi Dekan tarafından doçentlik kadrosuna atamasının uygun bulunduğu, GATA Komutanı tarafından, davacı hakkında bir başkasının tezini yurtdışı yayın olarak kullanması olayı ile ilgili olarak davacının suçsuz olduğunun ispatlanması halinde, doçentlik kadrosuna atandırılmasının uygun olacağı yönünde kanaat belirtildiği, bilahare GATA Komutanının 11.08.2005 tarihli mütalaasında; davacının doçentlik kadrosuna atandırılmasının uygun olacağının belirtildiği, Genelkurmay Başkanlığının 18.10.2005 tarihli emri ile davacının doçentlik kadrosuna atandırılma başvurusunun uygun olmadığının belirtildiği, bu emrin 22.11.2005 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 24.11.2005 tarihinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanununun, işlem tarihinde yürürlükte olan “Doçentliğe atama” başlıklı 21 nci maddesi (Değişik madde:

06/07/2000 - KHK - 604/15 md); “Gülhane Askerî Tıp Akademisinde açık bulunan doçentlik kadroları; isteklilerin başvurması için Genelkurmay Başkanlığınca ilân edilir. Genelkurmay Başkanlığı, biri Gülhane Askerî Tıp Akademisindeki doçentlik kadrolarının boş olduğu birimin yöneticisi, diğerleri o birimin dışından olmak üzere, üç profesör tespit ederek bunlardan, adayların her biri hakkında yazılı mütalaa ister. Gülhane Askerî Tıp Akademisi Komutanı, profesörlerin adaylar hakkında mütalaalarına fakülte dekanı, eğitim hastahanesi komutanı, yüksekokul müdürü ve enstitü müdürünün adaylar hakkındaki görüşlerini alarak hazırlayacağı kendi

mütalaasını da ekleyerek, önerilen kadro miktarı kadarının atanması için Genelkurmay Başkanlığına teklifte bulunur. Genelkurmay Başkanlığı, yapacağı değerlendirmeyi müteakip, uygun olanları boş doçentlik kadrolarına atar. Doçent kadrosuna atamada askerî personele öncelik verilir.

Doçentliğe atamada aranacak şartlar şunlardır:

a) Doçentlik unvanını almış olmak.

b) En az üç yıl yardımcı doçentlik kadrosunda çalışmış olmak.

c) Bu Kanunun 19 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yazılı olan nitelikleri haiz olmak.” hükmünü amirdir.

Gülhane Askeri Tıp Akademisi Yönetmeliğinin 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında da Kanuna paralel bir düzenleme yapılmış; Genelkurmay Başkanlığı’nın, GATA Komutanlığının adaylar hakkındaki mütalaalarını da dikkate alarak yapacağı değerlendirmeyi müteakip boş doçentlik kadrolarına atama yapacağı hüküm altına alınmıştır.

Anılan mevzuat hükümleri incelendiğinde, adayların doçentlik kadrosuna atandırılması konusunda Genelkurmay Başkanlığı’na geniş bir takdir yetkisi tanındığı görülecektir.

İdarenin kamu hizmetlerinin nasıl yerine getirileceği, alacağı kararların içeriğinin ne olacağı hususlarını önceden yasalarla saptanma olanağı bulunmadığından, idareye ve dolayısıyla da kamu hizmetini yerine getirecek idare ajanlarına takdir yetkisi tanınmıştır. Ancak, bu yetkinin tanınması, idare ajanlarının keyfi olarak hareket edebileceği anlamına gelmemektedir.

Takdir yetkisinin eşit, adil, objektif ve hizmetin gereklerine uygun olarak kullanılması gerekmektedir.

Dava dosyasındaki bilgiler ile davalı idarenin savunmalarında, davacının doçentliğe atanma için mevzuatta belirtilen bütün şartları taşıdığı ancak atamasının, GATA Etik Kurul kararından belirtildiği üzere, Dr…..’in ihtisas tezini, Dr…..’den izin almaksızın, yabancı bir dergide makale olarak yayınlaması ve durumun araştırma ve yayın etiğine uygun olmaması nedeniyle Genelkurmay Başkanlığınca uygun bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Bu nedenle uyuşmazlığın çözümü için davacı hakkında alınan GATA Etik Kurul kararının hukuka ve mevzuata uygun olup olmadığının tespit edilmesi, bir başka deyişle davacının tez danışmanlığını yapmış olduğu Dr…..’in ihtisas tezini, Dr…..’den izin almaksızın, yabancı bir dergide makale olarak yayınlamasının, araştırma ve yayın etiğine uygun olup almadığının tespit edilmesi gerekmektedir.

“TÜBİTAK Araştırma Ve Yayın Etiği Kurulu Çalışma Esasları”nın ,

“Etiğe Aykırı Davranışlar” başlıklı 8 nci maddesinin a fıkrasının 7 nci bendinde; Araştırma ve makalede ortak araştırıcı ve yazarların yazılı görüş birliği olmadan, araştırmada ve makalede aktif katkısı bulunanların isimlerini çıkarmak veya yazarlıkla bağdaşamayacak katkı nedeniyle yeni yazar(lar) eklemek veya yazar sıralamasını gerekçesiz veya uygun olmayan bir biçimde değiştirmek” hükmü aynı mevzuat’ın “yaptırımlar” başlıklı 9 ncu maddesinde ise “Etiğe aykırı davranışı kanıtlanan araştırmacılara/yazarlara/destek başvurusu sahiplerine aşağıdaki yaptırımlar uygulanır: a) Etiğe aykırı davranışı Kurulca tespit edilen ve Bilim

Kurulu’nca onaylanan araştırıcı veya araştırıcıların yürütmekte oldukları projeler iptal edilir veya proje başvuruları işleme alınmaz. b) Kurum dergilerinde yayımlanmış makalelerden yayın etiğine aykırı hususlar içerdiği kanıtlananlar geri çekilmiş sayılır ve bu husus dergide gerekçesi ile birlikte yayımlanır. c) Etiğe aykırı davranışı kanıtlayan araştırmacılara/yazarlara/destek başvurusu sahiplerine karar tarihinden başlayarak en az üç, en fazla beş yıl süreyle herhangi bir destek verilmez. Bu kişiler Kurum dergi ve kitaplarında yayın ve Kurum destekli toplantılarda sunum yapamazlar. d) Tespit edilen etik ihlalleri ve bunların niteliği, etiğe aykırı davranışı kanıtlanan araştırmacı/yazar/destek başvurusu sahiplerinin kurum ve kuruluşlarına Başkanlık tarafından yazılı olarak bildirilir. e) Tespit edilen yayın etiği ihlalleri ve bunların niteliği ilgili dergilere Başkanlık tarafından yazılı olarak bildirilir. f) Etiğe aykırı davranışı kanıtlananlardan Kurum personeli olanlar hakkında Başkanlık ilgili mevzuat uyarınca işlem yapar. Diğer kişilere beş yıl süre ile Kurum ile ilgili görev verilmez, varolan görevlerine son verilir.” hükmü bulunmaktadır.

Doçentlik Sınav Yönetmeliği’nin 11. maddesinin son fıkrasında da,

“Doçent adayının başvuru dosyasında yer alan eserlerinde, etik ihlali olduğuna dair jüri üyelerinden gelen gerekçeli raporlar ile etik ihlal iddialarını içeren belgelere dayanan ihbar ve şikayetler, Doçentlik Sınav Komisyonu’na bildirilir. Doçentlik Sınav Komisyonu, incelemeye değer bulduğu iddiaları, Etik Komisyonuna havale eder. Etik Komisyonu, etik ihlalinde bulunduğu iddia edilen doçent adayının, bu iddialara ilişkin yazılı görüşü aldıktan sonra konuyu inceleyerek, vardığı sonucu en geç (üç) ay içinde Üniversitelerarası Kurul’un bilgisine sunar. Ancak incelemenin tamamlanmaması durumunda, bu süre en fazla 1 (bir) ay daha uzatılabilir.

Etik Komisyonu, bu incelemeyi yaparken, gerektiğinde etik ihlalin konusuna göre oluşturacağı alt komisyonlardan yararlanabilir. Etik Komisyonu tarafından adayın etik ihlali yaptığına karar verilmesi durumunda, adayın doçentlik başvurusu reddedilir ve Komisyonca belirlenen etik ihlallerin derecesine ve olayın mahiyetine göre,. Adaya en az 1 (bir) yıl en çok 3 (üç) yıl doçentlik sınavına girememe ya da etik ihlalin intihal veya sahtecilik şeklinde olması durumunda ise bir daha doçentlik sınavına başvuramama yaptırımları uygulanır. Etik Komisyonu, bu yaptırımlardan hangisinin neden tercih edildiğini, de içeren gerekçeli raporunu, Üniversitelerarası Kurul’a sunar. Nihai karar Üniversitelerarası Kurul tarafından verilir. Karar adayın kendisine ve bağlı olduğu kuruma bildirilir.” hükmü düzenlenmiştir.

Üniversitelerarası Kurul Etiğe Aykırı Davranışlar’ın 6 nci maddesi ise;

“6) HAKSIZ YAZARLIK:

Aktif katkısı olmayan kişileri yazarlar arasına dahil etmek, aktif katkısı bulunduğu halde bu kişileri yazarlar arasına katmamak, yazar sıralamasını gerekçesiz ve uygun olamayan bir biçimde değiştirmek.

(Yazarlık Hakkı, çalışmanın tasarımında; veri toplanması, analizi veya değerlendirilmesinde; yazımında katkı vermiş olmayı gerektirir.Başkalarının

çalışmasına sadece yazım aşamasında katkıda bulunmak yazarlık hakkı doğurmaz.)

DİĞER ETİK İHLAL TÜRLERİ

-Yayınlarında bilimsel kurallara uymadan makul ölçüleri aşan alıntılar yapmak.(Bilimsel yayınlarda ya da genel kamuoyuna dönük olarak yayınlanan her türlü makale, derleme, kitap ve benzeri yayınlarda daha önce yayınlanmış veya yayınlanmamış bir çalışmadan yararlanılırken, o çalışma bilimsel yayın kurallarına uygun biçimde kaynak olarak gösterilmelidir.

Evrensel olarak tanınan bilim kuramları, matematik teoremleri ve ispatları gibi önermeler dışında hiçbir yapıt tümüyle ya da bir bölümü ile izin alınmadan veya asıl kaynak gösterilmeden çeviri veya özgün şekliyle yayınlanamaz.)

-Yüksek lisans ve doktora çalışmalarından çıkan yayınlarda öğrencinin veya danışmanının ismini yazmamak,

- Destek alınarak yürütülen araştırmaların yayınlarında destek veren kişi, kurum veya

kuruluşlar ile onların araştırmadaki katkılarını açık bir biçimde belirtmemek,

- İnsan ve hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda etik kurallara uymamak,

- Yayınlarında hasta haklarına saygı göstermemek.

- Doçentlik başvurusunda jüri üyelerini yanıltıcı, yanlış ya da eksik beyanda bulunmak” hükmünü içirmektedir.

Davacının doçentlik kadrosuna atandırılmaması işlemenin iptali istemiyle açmış olduğu işbu dava ile yargılama devam ederken; davacının Dairemizin 2005/812 esas sayısında kayıtlı GATA Etik Kurul Kararının iptali istemiyle açmış olduğu davayla ilgili olarak yapılan yargılama sonucunda; AYİM İkinci Dairesinin 17.10.2007 gün ve ESAS NO:2005/812, KARAR NO.2007/826 sayılı kararıyla Etik Kurul kararının yetki sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka uygun olduğu, ancak kurula katılan üyelerden Doç.Hv.Tbp.Bnb…..’ın rütbece davacıdan daha kıdemsiz olması sebebiyle şekil yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle GATA Etik Kurul kararının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.

Her ne kadar GATA Etik Kurul kararı şekil yönünden hukuka aykırı ise de; mahkememizin 17.10.2007 gün ve ESAS NO:2005/812, KARAR NO:2007/826 sayılı kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, gerek Gazi Üniversitesinde görevli 3 öğretim üyesi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda, gerekse YÖK tarafından gönderilen bilirkişi raporu hakkında kurul görüşünde davacının davranışlarının; Üniversitelerarası Kurul Etiğe Aykırı Davranışlar Madde 6 ve TÜBİTAK Araştırma ve Yayın Etiği Çalışma Esasları Etiğe Aykırı Davranışlar Madde 8-A ‘ya göre değerlendirildiği, bu nedenle davacı hakkında verilen Etik Kurul kararının şekil yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesinin davacının etiğe aykırı davrandığı gerçeğini ortadan kaldırmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Yukarıda da belirtildiği üzere GATA Kanunu’nun 21 nci maddesi ile adayların doçentlik kadrosuna atandırılması konusunda Genelkurmay Başkanlığı’na geniş bir takdir yetkisi tanınmıştır. Etiğe aykırı davranışlar hakkında TÜBİTAK Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu Çalışma Esasları’nın 9 ncu maddesi ve Doçentlik Sınav Yönetmeliğinin 11 nci maddesinde çok ağır yaptırımlar öngörüldüğü dikkate alındığında bilirkişi raporları ve YÖK Başkanlığınca bildirilen görüşe göre etiğe aykırı davrandığı tespit edilen davacının Genelkurmay Başkanlığınca GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi doçentlik kadrosuna atandırılmaması işleminin tüm yönleriyle hukuka uyarlı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Bu itibarla;Yasal dayanaktan yoksun davanın REDDİNE, (AYİM 2.D., 17.10.2007; E. 2005/815, K. 2007/827)