• Sonuç bulunamadı

Diyanet Đşleri Başkanının Doğu Kiliseleri Başkanıyla Görüşmesi

BÖLÜM 3: DĐYANET ĐŞLERĐ BAŞKANLIĞI VE DĐNLERARASI DĐYALOG . 55

3.3. Vatikan’da Diyanet Đşleri Başkanı ve Papa Buluşması

3.3.3. Diyanet Đşleri Başkanının Doğu Kiliseleri Başkanıyla Görüşmesi

Kardinal Arinze ile yapılan görüşmeden hemen sonra Diyanet Đşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz beraberindeki heyetle birlikte Papalık Doğu Kiliseleri Kongregasyonu Başkanı Kardinal Achille Silvestrini’yi de ziyaret etmiştir. Silvestrini; Diyanet Đşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz beraberindeki heyetin Vatikan’ı ziyaretinin kendileri için büyük bir fırsat olduğunu belirtmiştir. Bu bölümün Ortodokslarla Katolik dünyasının ilişkilerini sağlamakla görevli olduğunu bir müddet önce Türkiye’de Diyanet Đşleri Başkanlığı tarafından organize edilen toplantı sonucunda yayımlanan Tarsus Deklarasyonu’nu büyük bir memnuniyetle incelediklerini bu deklarasyonu çok önemli bir adım olarak değerlendirdiklerini zaman içerisinde iki taraf arasındaki münasebetlerin

artarak gelişeceğine inandıklarını laikliğin ve globalleşmenin gelişmesiyle birlikte diyalog çalışmalarının da hız kazanacağını ifade etmiştir.

Diyanet Đşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz da; “Dünyadaki gelişmeler karşısında diyalogun kaçınılmaz hale geldiğini bu ikili ilişkilerin geliştirilmesinin faydalı olacağını karşılıklı ziyaretlerin devam etmesi gerektiğini belirtmiştir. Buna ilave olarak da Dinler arasında barış olmadan, dünya barışının bir hayalden öteye gidemeyeceğini ifade etmiştir.

Daha sonra Silvestrini; Din hürriyetinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda temel haklardan biri olarak bulunmasının çok memnuniyet verici olduğunu ancak, Katolik Kilisesi’nin Türkiye’de resmen tanınmamış olmasının da kendileri için bir sorun olduğunu, Kilisenin tanınarak mallarının tüzel kişiliğe verilmesinin kendilerini memnun edeceğini vurgulamıştır. Silvestrini, dinlerarası diyalogun önemine de değinmiş, bu konuda işbirliği önermiş, öğrenci ve uzman değişimi, dünyadaki fakirler yararına çalışma gibi sosyal faaliyetlerde, Katolik kilisesi olarak her türlü yardıma açık olduklarını belirtmiştir. Dünyada çeşitli milletler ve dinlerin bulunduğunu belirten Silvestrini, globalleşen dünyada diyalog kurulması, nefrete yer olmayan sevgi temelli olan dinlerin mesajlarını dünyaya ileterek yeni bir dünya oluşturulması gerektiğini belirtmiştir.

Diyanet Đşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz da bu görüşmede; Katolik Kilisesi’nin tanınmasıyla alakalı problemin Lozan Barış Antlaşması ve buna bağlı olarak yapılan kanunlardan kaynaklandığını, meselenin siyasi girişim gerektirdiğini, çözüm için yardımcı olmak adına meseleyi yetkililere ileteceğini belirtmiştir. Sosyal adaletin temininden din adamlarının da mesul olduğunu belirten Yılmaz, Hz. Đsa’nın Dağ Vaazı olarak bilinen konuşmasıyla Hz. Peygamberin Arafat’ta yaptığı konuşmada aynı mesajlar vardır; temelde dinler aynı mesajı veriyor; Tarsus’ta yaptığımız toplantıyı düzenleme nedenlerinden biri de budur demiştir. Ateizm ve Materyalizmin desteklenemeyeceğini, Rusya’nın bile bundan vazgeçtiğini, bunlarla mücadele edilmesi gerektiğini vurgulamıştır (Yılmaz, 2000:13). Son olarak Silvestrini; Başkanın söylediklerinin tamamına katıldığını, fikir alışverişinde bulunmak için daha sık bir araya gelerek, insanlığın daha ileriye götürülmesi için birlikte çalışmak istediklerini

söylemiştir. Görüşme sonunda karşılıklı işbirliği konusunda heyetler arasında mutabakata varılmıştır (Özdemirci, 2000:12-13).

16 Haziran 2000 Cuma günü ise saat 11.00’de Diyanet Đşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ile Papa II. Jean Paul arasındaki görüşme gerçekleşmiştir. Birçok basın organında da tarihi buluşma olarak nitelendirilen bu görüşmenin ilk bolümü, iki din adamının baş başa görüşmesi şeklinde olmuş, ikinci bölümde de Diyanet Đşleri Başkanı birlikte olduğu heyeti Papa’ya takdim etmiştir.

Papayla görüşmek için Vatikan’a girişte, Diyanet Đşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz’a Vatikan’ın, ziyarete gelen Devlet Başkanları için uyguladığı resmi karşılama töreni uygulanmış, bu tutum Vatikan geleneklerini bilenler tarafından Papa’nın Türkiye’ye ve Diyanet Đşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz’a verdiği önemin bir göstergesi olduğu

şeklinde yorumlanmıştır. Sağlık nedenleri ile baş başa, üst düzey görüşmelerini 15 dakika ile sınırlı tutan Papa, alışılmış uygulamaların dışında Diyanet Đşleri Başkanıyla görüşmesini 25 dakika sürdürmüştür. Bu görüşmenin ardından, beş dakikalık bir süre de heyetin Papa’ya takdimine ayrılmıştır. Dolayısıyla görüşme, her iki bölümü ile birlikte 30 dakika sürmüştür. Yine alışılmış uygulamaların dışında bir uygulama da, ilk defa böyle bir görüşmede Vatikan’ın kendi kameraları ve fotoğrafçıları dışında Diyanet Đşleri Başkanlığı’nın kamerasının da bulundurulmasına müsaade edilmiş olmasıdır (Özdemirci, 2000:13).

Görüşme sonrası Diyanet Đşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz açıklamasında “Papa ile baş başa görüşmemiz sıcak ve yakın bir ilgi ortamında gerçekleşmiştir. Papa, 1979 yılında Türkiye’yi ziyaret ettiğini, o zaman 59 yaşında olduğunu ve genç sayıldığını, Türkiye’nin büyük bir devlet olduğunu, kendisinin orada çok sıcak karşılandığını, unutamadığı hatıralarının bulunduğunu, bunlardan birinin de Atatürk’ün kabrini ziyaret etmek olduğunu, tarihte Osmanlı’nın Polonya’nın (Lehistan’ın) bölünmemesi için sergilediği tavrı hiç unutmadıklarını, Hıristiyanların Türkiye’yi ziyaret etmelerini isteyeceğini belirtmiştir.

Bu görüşmede Papa, tarafımdan dile getirilmiş olan dinlerarası diyalog çalışmalarının geliştirilmesi, açlık, şiddet ve terörizme karşı her iki dinin de ortak mücadele vermesi hususlarında bizimle hemfikir olduğunu, bu görüşmeyi çok meyve verici bulduğunu, en kısa süre içerisinde tekrar karşılaşmak istediğini söylemiş ve Türk-Vatikan ilişkilerinin

en üst seviyede seyretmesi arzusunda olduğunu vurgulamıştır. Anadolu topraklarında bulunan Efes ve Milet’in kendileri açısından çok önemli olduğunun altını çizen Papa, bu yerlerin korunmasında Türkiye’nin gereken gayreti gösterdiğine inancının tam olduğunu da sözlerine eklemiştir.” diyen Mehmet Nuri Yılmaz, bu açıklamalarının sonunda Papa ile görüşmenin yararlı geçtiği, Diyanet hizmetleri ve ülkemiz açısından önemli katkılar sağlayacağı, bu ilişkilerin devam etmesi gerektiği şeklinde değerlendirmede bulunmuştur (Yılmaz, 2000:14).

Papa buluşmasının hemen ardından Cuma namazını eda etmek üzere Avrupa’nın en büyük cami olarak kabul edilen ve ülkemiz de dahil, birçok Đslam ülkesinin katkılarıyla inşa edilmiş olan Roma Camii’ne gidildi. Burada cami ve kültür merkezi yöneticileri ile de görüşen Başkanlık Heyeti, camide incelemeler yaptı.