• Sonuç bulunamadı

C. Ekzokrin Pankreas Hastalıkları G.İmmün İlişkili Diyabetin Sık Olmayan Formları

2.9. Diyabet Özyönetim Eğitim

Diyabette özyönetim eğitimi, bilgi, beceri ve gerekli bakım kabiliyetini kolaylaştıran bir süreçtir. ADA, diyabetli bireylerin tanıdan itibaren eğitim almaları gerektiğini vurgulamaktadır. Eğitimin amacı bireylere bakım tecrübesi kazandırmak, bireylerin ve toplumun sağlığını iyileştirmek ve diyabete bağlı sağlık harcamalarını azaltmaktır (23).

Diyabet eğitiminin azalmış HbA1c düzeyi ile ilişkili olduğu ve komplikasyon gelişimini azalttığı, yaşam kalitesini iyileştirdiği belirlenmiştir. Sağlıklı bir beslenme düzeni ve düzenli fiziksel aktivitenin hastalığa uyum sağlama sürecini kolaylaştırdığı, hastalığa bağlı stres sonucu oluşabilecek depresyon riskini ise azalttığı saptanmıştır (77).

Diyabet eğitiminde sağlık ekibi tarafından verilen hasta odaklı tıbbi, psikolojik ve davranışsal bir eğitimin hastalığın tedavisinde yarar sağladığı belirtilmektedir (78).

2.10. İyot

İyot, tiroid hormon sentezi için gerekli olan, besinler ve su ile dışarıdan alınan bir eser elementtir. 1811 yılında deniz yosunları ile yapılan deneyler esnasında bulunmuştur. Yetişkin bireylerin vücudunda ortalama 20-30 mg iyot bulunmaktadır ve büyük bir kısmı tiroid bezinin yapısındadır (79). İnsan vücudunda sinir sisteminin gelişimi ve vücut ısısının devamlılığı için gerekli olan tiroid hormonlarından tetraiyodotironin (T4, tiroksin) ve triiyodotironin (T3) yapımında kullanılmaktadır (80).

22

Günlük alınması gereken iyot miktarı yaş, fizyolojik ihtiyaçlar ve hastalıklara bağlı olarak değişebilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve İyot Yetersizliği Hastalıklarının Kontrol için Uluslararası Konsey (ICCIDD) tarafından önerilen günlük alınması gereken iyot miktarı Tablo 2.3’te belirtilmiştir (81).

Tablo 2.3. WHO, UNICEF ve ICCIDD tarafından önerilen günlük alınması gereken iyot miktarı

Grup Önerilen (µg/gün) Önerilen (µg/kg/gün) Prematüre - 30 0-6 ay 90 15 7-12 ay 90 15 1-6 yaş 90 6 7-12 yaş 120 4 >13 yaş 150 2 Gebeler 200 3.5 Emzirenler 200 3.5 2.10.1. İyot kaynakları

İyotun en önemli kaynakları okyanus ve denizlerdir. Deniz ve toprakta iyodür halinde bulunan iyot uçucu olduğu için gün ışığında atmosfere doğru buharlaşır ve yağmurla birlikte toprağa döner. Buzul, kar ve yağmurla birlikte toprak yüzeyinden alınarak rüzgar, ırmaklar ve sellerle tekrar okyanuslara taşınır ve döngü böylece devam eder. Buna bağlı olarak deniz ürünleri ve deniz yosunlarının iyot içeriği zengindir. Ancak seller ve erozyon nedeniyle toprakların iyot içeriği azalabilmektedir. Bu topraklarda yetişen besinlerin iyot içeriği yetersiz olmakta ve bu besinleri tüketen bitki ve hayvanlar yetersiz iyot almaktadır (6).

Deniz suyu yaklaşık 50 µg/L, yağmur suyu 1.8-8.5 µg/L, ırmak ve göl suları 5 µg/L iyot içerir. Topraktaki iyot düzeyi ise 50-9000 µg/kg civarındadır ve bölgelere göre değişkenlik göstermektedir. Deniz ürünlerinde yaklaşık 800 µg/kg iyot bulunurken, yumurta, et, süt ve süt ürünleri de yüksek oranda iyot içermektedir.

23

Ancak besinlerdeki iyot miktarı bölgenin iyot düzeyine ve mevsimlere göre değişebilmektedir (6, 82). Bazı besinlerin iyot içerikleri Tablo 2.4’te verilmiştir (79).

Tablo 2.4. Bazı besinlerin iyot içerikleri

Besin Ölçü Miktar g Guatrsız bölge İyot- µg Guatrlı bölge İyot- µg Su 1 çay bardağı 100 0.47 0.24 Süt 1 çay bardağı 100 4.15 2.5 Yumurta 1 adet 50 13.4 1.9 Tavuk 1 porsiyon 125 62.75 11.9 Et yemeği 1 porsiyon 100 3.0 1.3

Kuru baklagil 1 porsiyon 60 3.0 2.0

Beyaz peynir 1 kibrit kutusu 30 4.56 2.55

Ekmek 2 orta dilim 100 1.56 0.54

Ispanak 1 porsiyon 200 40.2 -

Elma 1 porsiyon 150 2.4 -

İçme suları da iyot kaynağı sayılmaktadır ancak iyot içeriği bölgelere göre değişkenlik göstermektedir. WHO içme suyu iyot düzeyi alt sınırını 5 µg/L olarak kabul etmektedir (83).

Guatrojenik ögeleri içeren bazı besinler (lahana, turp, şalgam, soğan, sarımsak vb.) tek başına uzun süre boyunca tüketildiğinde guatra neden olabilmektedir (84). Bununla beraber besinleri pişirme yöntemine göre içerdikleri iyot miktarı da azalabilir. Besinlerde kızartma ile %20, ızgara ile %23 ve suda haşlama ile %58 oranında iyot kayba uğramaktadır. Tuzdaki iyot uçucu bir element olduğu için ışık almayan, serin ve kuru yerlerde saklanmalı ve yemeğe piştikten sonra eklenmelidir (40) .

2.10.2. İyot metabolizması

Günlük iyot gereksiniminin %90’ı besinlerden %10’u içme suyundan sağlanır. Sağlıklı bir insanda iyotun %90’ı mide ve bağırsaklardan yaklaşık bir saatte

24

emilmektedir. Plazmada inorganik iyot halinde bulunur ve düzeyi 0,1-0,5 µg/dl arasındadır. Tiroid tarafından plazmadan alınır ve vücuttan böbrek yolu ile atılır. Ayrıca tükrük bezleri, mide ve ter bezleri de iyot klirensinde rol oynamaktadır (85).

Vücutta iyot gereksinmesi olan tek endokrin bez tiroiddir ve tiroid bezinin iyot metabolizmasında önemli bir yeri bulunmaktadır. Tiroid hormonlarının yapımında ilk basamak iyotun tiroid hücreleri tarafından içeri alınmasıdır. Besinler ve çeşitli ilaçlarla alınan iyot midede indirgenir ve gastrointestinal sistemde emildikten sonra hücre dışı sıvı içerisinde dağılır (86). Ardından sodyum-iyot taşıyııcıları tarafından hücre içine alnır. Tiroperoksidaz ve hidrojen peroksidaz enzimleri tarafından okside olduktan sonra tiroglobuline bağlanır. Tiroksin artıkları monoiyodotirozin (MİT) ve diiyodotirozine (DİT) dönüşür. Bu moleküller de tiroksin ve triiyodotironin üretmek için eşleşirler. T3 ve T4 tiroglobulin içeren foliküllerde birleşir. Tiroglobulinin tirositlere endositoz aracılığıyla girmesiyle T3 ve T4 dolaşıma katılır. Folikül içindeki MİT ve DİT’ler deiyodinasyona uğrar ve salgılanan iyot tekrar tiroiddeki iyot havuzuna girer (87).

Hipotalamik tirotropin serbestleştirici hormon (TRH) tirotrop reseptörlerine bağlanarak TSH sentezini uyarır. TSH, tiroidin iyot alımını ve tiroglobulin iyodinasyonunu artırır aynı zamanda tiroglobulin hidrolizini artırarak tiroid bezinden T3 ve T4 salgılatır (85).

2.10.3. İyot yetersizliği hastalıkları

İsveçli fizikçi Coindet 1813 yılında deniz yosunu ile guatr hastalarını tedavi etmiştir. Fransız kimyacı Boussingault iyot proflaksisi ile guatrın önlenebileceğini belirtmiştir. Fransız kimyacı Chatin 1851 yılında guatrın iyot yetersizliğine bağlı olduğunu yayınlayan ilk kişi olmuştur. Baumann ve Roos ise 1896 yılında tiroidin içerisindeki iyotu keşfetmiş ve guatr, miksödem ve iyot arasında ilişki olduğunu öne sürmüşlerdir. İlk zamanlarda iyot yetersizliğinin yalnızca guatra neden olduğu düşünülürken geniş bir klinik tablo oluşturması nedeniyle 1983 yılında İyot Yetersizliği Hastalıkları (IDD, Iodine Deficiency Disorders) terminolojisinin kullanılması önerilmiştir. Yirminci yüzyılın başlarında yapılan çalışmalar guatr ve

25

krenetizmin önlenmesinde iyot proflaksisinin etkinliğini göstermiştir. İyot yetersizliği hastalıklarının kontrolü birçok ulusal beslenme stratejisinin ayrılmaz bir parçası olmuştur (88).

İyot yetersizliği, iyot düzeyinin önerilenin altına düşmesi ile gerçekleşir. Özellikle buzul dönemi sonrası kar, su ve yoğun yağmurun aşındığı yerlerde, dağlık bölgelerdeki topraklarda azalan iyot, bu bölgede yetişen ürünlerin iyot içeriğinin yetersiz olmasına ve bu ürünlerle beslenen insanlarda iyot yetersizliğinin görülmesine yol açmaktadır (11).

İyot, vücut içerisinde en fazla tiroid bezinde bulunur. Vücutta önerilen düzeyin altına düştüğü zaman tiroid bezi yeterli miktarda hormon üretemez. Bu durum beyin hasarının gelişmesindeki en önemli faktör olan kanda tiroid hormonlarının azalmasına (hipotiroidizm) ve iyot yetersizliği hastalıkları olarak bilinen diğer fonksiyonel ve gelişimsel anomalilerin oluşmasına neden olmaktadır (89). Guatr, iyot yetersizliğinin en belirgin sonuçlarından biridir. Özellikle endemik guatr, TSH tarafından tiroid uyarımının artması ve fazla miktardaki serbest iyotun kullanılması ile iyot yetersizliğine uyum sağlanamaması olarak tanımlanmaktadır. Hipotiroidizm yaşamın herhangi bir evresinde ortaya çıkabilir ayrıca iyot yetersizliğinin en etkili sonuçları olarak fetal gelişim döneminde görülen ölü doğum veya düşük ve çocukluk döneminde görülen geri dönüşümsüz mental retardasyon veya krenetizm gibi durumlarla karşılaşılabilmektedir. İyot yetersizliği beyin gelişiminin en önemli olduğu dönemde ortaya çıkarsa tiroid yetersizliğine bağlı beyin fonksiyonlarında geri dönüşümsüz değişiklikler görülebilir (85). Ağır iyot yetersizliği bulunan endemik bölgelerde krenetizm, nüfusun %5-15’ini etkilemektedir. Yapılan bir çalışmada 1990 yılında 1572 milyon bireyin (dünya nüfusunun %28.9’u) iyot yetersizliği ile karşı karşıya kaldığı, 11.2 milyon üzerinde bireyin krenetizmden ve 43 milyon bireyin zihinsel bozukluklardan etkilendiği saptanmıştır (90). İyot yetersizliği hastalıklarının klinik sonuçları Tablo 2.5’te özetlenmiştir (83).

26

Tablo 2.5. İyot yetersizliği hastalıklarının klinik sonuçları

FETÜS

Benzer Belgeler